Search
English Turkish Sentence Translations Page 179884
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
They told us we'd soon attack Beirut and that we'd all die. | Yakında Beyrut'a saldıracağımızı ve hepimizin öleceğini söylediler. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
But on the beach we didn't think much about death. | Ama kumsalda ölümü çok fazla aklımıza getirmiyorduk. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I had a hut of banana leaves. | Muz yapraklarından bir barınağım vardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Thinking back, | Geçmişi düşününce... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
the smell of Patchouli Oil still makes me nauseous. | ...Silhat yağının kokusu bugün bile midemi bulandırıyor. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
It was really popular in the '80s. For my roommate Frenkel, | 80'lerde çok popülerdi. Oda arkadaşım Frenkel için... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Patchouli was not just a fragrance, it was a way of life. | Silhat sadece bir koku değil bir yaşam biçimiydi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Patchouli... How do you use it? | Silhat... Bunu nasıl kullanıyorsun? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
You sprinkle a drop on your hand, like this. | Bu şekilde eline bir damla damlatıyorsun. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
This way, | Bu şekilde... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
your comrades always know you're there. | ...tüm arkadaşların senin orada olduğunu biliyorlar. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I remember my men telling me: | Adamlarımın şöyle dediklerini anımsıyorum: | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
"Frenkel, you walk too fast. Like a rabbit." | "Frenkel çok hızlı yürüyorsun. Tavşan gibisin." | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
So what do you do? Patchouli! | Ne yapıyorsun? Silhat mı sürüyorsun? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
In the dark, at night... They couldn't miss me! | Gece, karanlık... Beni fark etmemeleri imkânsızdı! | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
The scent is really strong, even out in the field. | Koku oldukça ağırdır, açık havada bile. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I still use it. | Hala kullanırım. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I bombed Beirut today | Bugün Beyrut'u bombaladım... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I bombed Beirut every day | Beyrut'u her gün bombalıyorum... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
If I came close to death I couldn't say | Eğer ölüme yaklaşmışsam konuşamam... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
At the pull of a trigger | Tetik çekildiği zaman... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
We can send strangers straight to Hell | Yabancıları doğrudan cehenneme postalarız... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Our daily routine was this: | Günlük rutinimiz şu şekildeydi... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Get up in the morning, | ...Sabah uyanıyorduk... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
prepare breakfast on those frying pans, | ...kahvaltıda konserve et... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
potted beef and eggs. | ...ve yumurta pişiriyorduk. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
On the beach. On the beach. | Kumsalda. Kumsalda. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Take a quick swim, | Hızlıca bir yüzüyordu... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
back into uniform, then go after some terrorists. | ...sonra üniformalarımızı giyip teröristlerin peşine düşüyorduk. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Someone yelled, "Frenkel!" | Birisi birden "Frenkel" diye bağırdı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I noticed a boy holding an RPG. | Elinde RPG olan bir çocuk gördüm. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Frenkel, was I there too? | Frenkel, ben de orada mıydım? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Sure. From training camp, you were with me wherever I went. | Tabii ki. Eğitim kampından sonra gittiğimiz her yerde beraberdik. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Even there? Yes, there too. | Orada da mı? Evet, orada da. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Good to know. Of course I was there. | Bilmem iyi oldu. Tabii ki oradaydım. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Is it possible that I can't remember such a dramatic event? | Böylesine dramatik bir olayı hatırlamamam mümkün mü? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
We call them "dissociative events". | Böylesi olaylara "Ayrışma Olayı" deriz. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
It's when a person is in a situation but feels outside it. | Kişi olayı içinde olmasına rağmen kendisini dışarıda hisseder. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I was once visited by a young man, an amateur photographer. | Bir seferinde genç bir amatör fotoğrafçı ile görüşmüştüm. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I asked him in 1983, "How did you survive through that gruelling war?" | 1983 yılında, "Bu zorlu savaşı nasıl atlattın" diye sormuştum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He replied, "It was quite easy. I regarded it as a long day trip." | "Günübirlik bir geziymiş gibi davrandım" dedi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He told himself, "Wow! What great scenes: | Kendisine "Vay canına! Ne güzel manzaralar, ateş ediyorlar..." | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
shooting, artillery, wounded people, screaming... | "...toplar, yaralılar, çığlıklar..." diyormuş. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He looked at everything as if through an imaginary camera. | Olan her şeye sanki hayali bir vizörden bakıyor gibiymiş. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Then something happened. | Sonra bir şey olmuş... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
his 'camera' broke. | ...kamerası kırılmış. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He said that the situation turned traumatic for him | "Beyrut'un dışındaki haralara geldiğimiz zaman... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
when they arrived in the vicinity of the stables in Beirut. | ...olaylar travmatik bir hal aldı" dedi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
The Hippodrome. | Hipodrom. Evet. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He saw a huge number of carcasses | Öldürülüp parçalanmış, bir sürü... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
of slaughtered Arabian horses. | ...Arap atına ait cesetler görmüş. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
"It broke my heart.", he said. What had those horses done | "Kalbim kırılmıştı." dedi. "O atlar böyle bir acıyı çekmek için..." | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
to deserve such suffering?" | ...ne yapmış olabilirlerdi ki?" | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He couldn't handle seeing those dead and wounded horses. | Yaralı ve öldürülmüş atları görmeye dayanamamış. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He had used a mechanism to remain outside events, | Olayların dışında kalmak için bir mekanizma kullanmıştı... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
as if watching the war on film instead of participating. | ...savaşın içinde olmaktansa bir film izler gibi davranmıştı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
This protected him. | Böylece korunmuştu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Once pulled into the events, he could no longer deny reality. | Ama olayların içine girince gerçeği görmezden gelememişti. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Horror surrounded him and he freaked out. | Etrafını korku sarmıştı ve ürkmüştü. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
You told me earlier that you can't remember being in the orchard | Daha önceden, RPG'li çocuğun olduğu meyve bahçesinde... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
where the boy with the RPG was. | ...bulunduğunu hatırlayamadığını söylemiştin. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Can you remember other things? Like going home | Başka bir şey hatırlıyor musun? Eve dönüşün gibi... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
chatting with friends, events from that time, | arkadaşlarınla sohbet etmek gibi, o zamana ait olaylar... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
something that maybe reminds you of that time? | ...sana o zamanı hatırlatan bir şeyler belki? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Yes, in detail. For example? | Ayrıntılı olarak hatırlıyorum. Örneğin. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I can remember perfectly every furlough. | Aldığım her izni tamamen hatırlıyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I remember when I was about 10, there was a war going on. | 10 yaşımdayken savaşta olduğumuzu hatırlıyorum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
And everything came to a halt. All the fathers were at the front. | Tüm hayat durmuştu. Herkesin babası cepheye gitmişti. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
All children sat with their mothers closed indoors, | Bütün çocuklar anneleriyle birlikte koyu perdelerini çekip... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
behind closed blinds in the dark. | ...evlerine kapanmışlardı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Just waiting for a plane to drop a bomb and kill them all. | Bir uçak gelip bomba atsın ve hepsini öldürsün diye bekliyorduk. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
No one even dreamed of going outside. | Kimse dışarı çıkmayı düşünemiyordu. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
When I went home from Lebanon for the first time in six weeks, | Altı haftadan sonra, Lübnan'dan evime ilk kez gelmiştim... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
and saw that life was carrying on normally. | ...ve hayatın günlük şekilde devam ettiğini görmüştüm. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
My goal on leave was to get back my girlfriend Yaeli. | Eve gelirken amacım eski kız arkadaşım Yaeli'yi geri kazanmaktı. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
She had dumped my the night before all of this started. | Bütün bunlar başlamadan bir gece önce beni terk etmişti. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Remember how? Add some Sprite... | Nasıldı hatırlıyor musun? Biraz Sprite ekle... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
The memories are coming back. | Hatıralarım geri geliyor. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
I met people who served with me. I almost have the full picture. | Beraber savaştıklarımla tanıştım. Nerdeyse her şeyi anımsadım. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
At which point? The first day of the war, | Ne kadarını hatırladın? Savaşın ilk gününü... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
the siege on Beirut. | ...Beyrut kuşatmasını. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
You remember that Yaeli dumped you a week before? | Yaeli'nin seni bir hafta öncesinde terk ettiğini hatırlıyor musun? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
How do you know? | Sen nereden biliyorsun? Yıllarca ona âşık olduğumu bilmiyor muydun? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
No, I didn't know that. | Hayır bunu bilmiyordum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
It's true. | Âşıktım. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
What's wrong? That was 20 years ago. | Ne oldu? Bu 20 yıl önceydi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
It's OK. I'm not angry. | Bir şey yok. Sinirlenmedim. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
At least you had your home, your family. | En azından bir evin, ailen var. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
What home? What family? | Hangi ev? Hangi aile? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
To comfort me, he told me that in his war, | Beni teselli etmek için kendi katıldığı savaştan bahsetmişti... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
World War II... | ...2. Dünya Savaşı... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Russian soldiers in Stalingrad | ...Stalingrad'da Rus askerleri... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
were given 48 hours leave only after one year on the front. | ...bir yıl cephede savaştıktan sonra sadece 48 saat izin vermişler. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
They got on a train, arrived home at the station, | Bir trene binmişler, memleketlerindeki istasyonda inmişler... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
kissed their girlfriends on the platform, | ...istasyondaki sevgilileriyle öpüşmüşler... | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
then had to get back on board to head back to the front. | ...ve tekrar trene binerek cepheye geri dönmüşler. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
He thought it would comfort me. In fact, he was right. | Bunun beni teselli edeceğini düşünmüştü. Aslında etti de. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
After only 24 hours I was called back to duty. | Sadece 24 saat sonra tekrar göreve çağırdılar. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Back then, a new trend started: car bombs. | O zamanlar yeni bir akım başlamıştı: bombalı arabalar. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |
Still popular today. | Hala çok popüler. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | ![]() |