Search

English Turkish Sentence Translations Page 180869

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Then there were some vampires.	Bir de vampirler varmış.	Where the Wild Things Are-1	2009
One of the vampires bit the tallest building and his fangs broke off...	Vampirlerden biri en uzun binayı ısırmış ve sivri dişleri kırılmış.	Where the Wild Things Are-1	2009
then all his other teeth fell out...	Sonra diğer dişleri de dökülmüş.	Where the Wild Things Are-1	2009
then he started crying...	Sonra ağlamaya başlamış.	Where the Wild Things Are-1	2009
and then all the other vampires...	Sonra da diğer vampirler...	Where the Wild Things Are-1	2009
said Why are you crying?	...''Neden ağlıyorsun?''...	Where the Wild Things Are-1	2009
Aren't those just your baby teeth?	...''Onlar süt dişlerin değil miydi zaten?'' demiş.	Where the Wild Things Are-1	2009
And he said,	O da demiş ki...	Where the Wild Things Are-1	2009
No, those are my grown up teeth...	...''Hayır, onlar azı dişlerimdi.''	Where the Wild Things Are-1	2009
And the vampires knew that he couldn't be a vampire anymore	Vampirler de artık onun bir vampir olamayacağını anlamışlar.	Where the Wild Things Are-1	2009
so they left him.	Bu yüzden onu bırakıp gitmişler.	Where the Wild Things Are-1	2009
...and the sun is the center of our solar system.	Güneş, güneş sistemimizin merkezindedir.	Where the Wild Things Are-1	2009
It's the reason all the planets are here.	Tüm gezegenlerin burada olmasının sebebi odur.	Where the Wild Things Are-1	2009
Its warmth gives us sunlight, makes our planet livable.	Güneş ışıklarının sıcaklığı, gezegenemizi yaşanabilir kılar.	Where the Wild Things Are-1	2009
Now, of course the sun won't always be here to keep us warm,	Tabii ki Güneş, her zaman bizi ısıtmak için mevcut olmayacak.	Where the Wild Things Are-1	2009
It, like all things, will die...	Her şey gibi, o da bir gün ölecek.	Where the Wild Things Are-1	2009
and when it does, first it'll expand,	Bu gerçekleştiğinde, ilk olarak genişleyip...	Where the Wild Things Are-1	2009
enveloping all the surrounding planets, including Earth,	...Dünya dahil olmak üzere tüm gezegenleri kuşatacak...	Where the Wild Things Are-1	2009
before consuming them rapidly.	...ve hızlı bir biçimde yok edecek.	Where the Wild Things Are-1	2009
The sun, after all, is just fuel burning ferociously,	Ne de olsa Güneş, şiddetli şekilde yanan bir yakıttan ibaret.	Where the Wild Things Are-1	2009
and when it runs out of fuel... well... it'll be gone.	Yakıtı bittiği zaman da, yok olacak.	Where the Wild Things Are-1	2009
Well after that, the solar system will go dark... permanently.	Bu gerçekleştikten sonra güneş sistemimiz ebedi bir karanlığa gömülecek.	Where the Wild Things Are-1	2009
I'm sure by that time,	Tabii o zamana kadar insanoğlu pek çok felakete maruz kalmış olacaktır.	Where the Wild Things Are-1	2009
...war, pollution, global warming,	Savaşlar, çevre kirliliği, küresel ısınma...	Where the Wild Things Are-1	2009
tsunamis. earthquakes, meteors...	...tsunamiler, depremler, gök taşları.	Where the Wild Things Are-1	2009
but hey, who knows, right?	Yine de kim bilebilir sonuçta, değil mi?	Where the Wild Things Are-1	2009
Mom? Mom, come up here!	Anne! Anne, yukarı gel!	Where the Wild Things Are-1	2009
Max, I'm busy!	Max, işim var!	Where the Wild Things Are-1	2009
I rebuilt the fort!	Kaleyi onardım!	Where the Wild Things Are-1	2009
You gotta get inside it, the lava's coming.	Lavlar yaklaşıyor, kaleye girmen gerek!	Where the Wild Things Are-1	2009
Oh, oh! And it's a rocket ship, and it's gonna take off!	Bir de roket var ama kalkmak üzere.	Where the Wild Things Are-1	2009
You want me to save you a seat?	Sana da yer ayırmamı ister misin?	Where the Wild Things Are-1	2009
You're really... nice. ...Cute.	Çok... Tatlı mıyım? Hoşsun.	Where the Wild Things Are-1	2009
No. You're really.	Asıl sen öylesin.	Where the Wild Things Are-1	2009
Claire, it's almost dinner!	Claire! Yemeğe oturacağız.	Where the Wild Things Are-1	2009
Get your stuff off the table, please.	Gel de şu eşyalarını masadan kaldır, lütfen.	Where the Wild Things Are-1	2009
Mom, what is that?	Anne, bu nedir?	Where the Wild Things Are-1	2009
P�t�.	Ezme.	Where the Wild Things Are-1	2009
Frozen corn? What's wrong with real corn?	Donmuş mısır mı? Gerçek mısırın suyu mu çıktı?	Where the Wild Things Are-1	2009
Frozen corn is real, alright?	Donmuş mısır da gerçek zaten, tamam mı?	Where the Wild Things Are-1	2009
And get off the chair, please.	Sandalyeden kalk, lütfen.	Where the Wild Things Are-1	2009
And go tell your sister to clear her stuff off the table.	Gidip ablana masadaki eşyalarını kaldırmasını söyle.	Where the Wild Things Are-1	2009
CLAIRE GET YOUR STUFF OFF THE DINING ROOM TABLE!	Claire, yemek masasındaki eşyalarını kaldır!	Where the Wild Things Are-1	2009
Max, don't pull that now.	Max, sakın başlama.	Where the Wild Things Are-1	2009
Max, get off the counter, get off.	Max, masadan in. İn dedim.	Where the Wild Things Are-1	2009
I have a friend here... you're embarrassing me.	Misafirimiz var... Beni mahçup ediyorsun!	Where the Wild Things Are-1	2009
Woman, feed me!	Kadın, karnımı doyur!	Where the Wild Things Are-1	2009
Max, get off. Get off the counter!	Max, in masadan.	Where the Wild Things Are-1	2009
Get off the damn counter MAX! Now. NOW!	Masadan in dedim sana, Max. Hemen!	Where the Wild Things Are-1	2009
I'll eat you up! Get down!	Seni yiyeceğim! İn aşağıya!	Where the Wild Things Are-1	2009
GRRRAAR! Get off!	İn dedim!	Where the Wild Things Are-1	2009
Stop! Get over here!	Dur! Buraya gel.	Where the Wild Things Are-1	2009
What's wrong with you? This is not the acceptable behaviour!	Derdin nedir senin? Bu hiç hoş bir davranış değil!	Where the Wild Things Are-1	2009
That is acceptable!	Sensin hoş olmayan!	Where the Wild Things Are-1	2009
No dinner for you, Max! Go to your room. Now!	Bu akşam sana yemek yok, Max. Hemen odana git!	Where the Wild Things Are-1	2009
OW! You bit me! That hurt!	Max, beni ısırdın! Canımı acıttın!	Where the Wild Things Are-1	2009
Connie, he can't treat you like that.	Connie, sana böyle davranmasına izin veremezsin.	Where the Wild Things Are-1	2009
Max! What is wrong with you?	Max, derdin nedir senin?! Zıvanadan çıktın artık!	Where the Wild Things Are-1	2009
Not my fault!	Benim suçum değil!	Where the Wild Things Are-1	2009
That's it. Tear 'em all down. Tear 'em down.	Böyle işte. Hepsini yık, hepsini.	Where the Wild Things Are-1	2009
Come on! We've got a few more to go over here.	Acele et! Birkaç tane daha kaldı şurada.	Where the Wild Things Are-1	2009
Is anyone going to help me?	Kimse yardım etmeyecek mi?	Where the Wild Things Are-1	2009
We liked them. They were nice.	Onları seviyorduk, çok güzellerdi.	Where the Wild Things Are-1	2009
I mean, this is a problem. Don't you see this is a problem?	Ortada bir sorun var. Siz göremiyor musunuz bunu?	Where the Wild Things Are-1	2009
I will... No, I'll just do it myself...	Ben Hayır, kendim hallederim.	Where the Wild Things Are-1	2009
...help? ...as usual.	Yardım ederim diyecektim. Her zamanki gibi.	Where the Wild Things Are-1	2009
Um, Carol, could I talk to you for a second?	Carol, biraz konuşabilir miyiz?	Where the Wild Things Are-1	2009
Oh, Douglas, not right now. I'm busy.	Douglas, şimdi olmaz. Meşgulüm.	Where the Wild Things Are-1	2009
Okay.	Tamam. Sesimi buradan duyuyor musun?	Where the Wild Things Are-1	2009
And I'm the only one who cares enough to do this.	Bunu yapmak benden başka kimsenin umurunda değil!	Where the Wild Things Are-1	2009
Or this!	Ya da bunu!	Where the Wild Things Are-1	2009
Carol, is this really necessary?	Carol, buna gerek var mı cidden?	Where the Wild Things Are-1	2009
Ask K.W. You ask K.W. if it's necessary.	KW'ya sor. KW'ya sor gerek var mı diye.	Where the Wild Things Are-1	2009
She's not here. She left. I... She left?	O burada değil ama, gitti. Gitti demek.	Where the Wild Things Are-1	2009
She left. Exactly. That's why, it's necessary.	Gitti. Aynen öyle. Bu yüzden gerek var işte.	Where the Wild Things Are-1	2009
Um... I will help.	Ben yardım ederim.	Where the Wild Things Are-1	2009
Okay, okay, good. Come on. Come on. Here ya go.	Tamam, hadi gel. Hadi, tut şunu.	Where the Wild Things Are-1	2009
Thank you. Uhh... glad to help.	Sağ ol. Ne demek.	Where the Wild Things Are-1	2009
Who else wants lend a hand?	Başka kim yardım etmek ister?	Where the Wild Things Are-1	2009
What do you think, Judith? Should I help, too?	Ne dersin, Judith? Ben de yardım edeyim mi?	Where the Wild Things Are-1	2009
No, you shouldn't help him!	Hayır, ona yardım edemezsin!	Where the Wild Things Are-1	2009
I just thought it would make him feel better.	Ona iyi gelir diye düşünmüştüm.	Where the Wild Things Are-1	2009
Good idea, Ira. Go stand in this hut over here before it gets wrecked.	Çok iyi fikir, Ira. Sen git de şu kulübe yıkılmadan onun yanında dur.	Where the Wild Things Are-1	2009
I know, I know I shouldn't. Ira, you're not helping.	Yardım etmemem gerektiğini biliyorum ama Ira, hiç yardımcı olmuyorsun.	Where the Wild Things Are-1	2009
Go in the hut. I'll stand right over here.	Kulübenin içine gir. Hemen orada bekleyeceğim.	Where the Wild Things Are-1	2009
No! Ira!	Hayır! Ira!	Where the Wild Things Are-1	2009
This is crazy!	Bu delilik ama!	Where the Wild Things Are-1	2009
No, no it was crazy already. I'm just eliminating the crazy.	Hayır, bu zaten delilikti. Ben deliliği ortadan kaldırıyorum sadece.	Where the Wild Things Are-1	2009
I don't think the crazy has been eliminated.	Deliliğin ortadan kaldırılabileceğini sanmıyorum.	Where the Wild Things Are-1	2009
Isn't anyone gonna be on my side anymore?	Kimse benim tarafımı tutmuyor mu artık?	Where the Wild Things Are-1	2009
Yeah, well, I guess not.	Hayır galiba.	Where the Wild Things Are-1	2009
Fine,	Öyle olsun.	Where the Wild Things Are-1	2009
I'll just be on my own side,	Ben de kendi başımın çaresine bakarım o zaman.	Where the Wild Things Are-1	2009
Nobody cares. I'm the only one that cares that we don't stay together.	Kimsenin umurunda değil. Artık birlikte olmayacağımıza sadece ben üzülüyorum.	Where the Wild Things Are-1	2009
I'm the only one that cares about that so...	Bunu önemseyen sadece benim.	Where the Wild Things Are-1	2009
See? I care.	Gördün mü? Ben de önemsiyorum.	Where the Wild Things Are-1	2009
You don't care and just stand there and whisper to each other about me	Sizin umurunuzda değil. Anca orada oturup her zaman yaptığınız gibi...	Where the Wild Things Are-1	2009
like you always do. Oh yeah, that's true.	...benim hakkımda konuşup durun. Evet, doğru diyor.	Where the Wild Things Are-1	2009
But I know what I'm doing.	Ama ben ne yaptığımı biliyorum.	Where the Wild Things Are-1	2009
Ira, what is it? I don't know.	Ira, bu da ne? Bilmiyorum.	Where the Wild Things Are-1	2009