Search
English Turkish Sentence Translations Page 1944
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| A cup of tea | Bir bardak çay. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| What did you pay for this? Two rupees | Ne verdin buna? İki rupi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| A cup of tea, quick | Bir bardak çay, çabuk olsun. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| He looks like the warrior Shivaji's descendant. | Savaşçı Shivaji'nin soyundan birine benziyor. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Nitai, come and take a look! | Nitai gelip bir baksana şuna! | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Have you never seen a car before? It's King George V's private taxi | Daha önce hiç araba görmedin mi? Kral 5. George'un özel taksisi bu. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Chrysler | Chrysler. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I mean your car | Araban yani. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Is that your car? | Senin mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Do you just drive it, or... It's my car and I drive it | Sadece kullanıyor musun, yoksa... Araba benim ve ben kullanırım. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| A 1931 model? 1930 | 1931 model mi? 1930. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Give me a tea, quick | Çabuk tarafından bir çay ver. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Brother, where are my glasses? | Birader gözlüklerim nerede? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Are you starting a taxi service? | Taksiciliğe mi başlayacaksın? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Why? Just wondering | Neden sordun? Sadece meraktan. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Are there other taxis here? No, that's all we have | Başka taksi var mı burada? Yok, sadece bu. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You'll do well | İşi becereceksin. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You expect to get something out of it? | Bu işten kendine bir çıkar mı bekliyorsun? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Why should I? I drive the Sub Divisional Officer's jeep | Neden bekleyeyim ki? Parselasyon Memurunun şoförüyüm. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Where are you from? I mean, are you a Bengali? | Nerelisin? Yani, Bengal'li misin? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| No, I'm from Giribraja | Yok, Giribraja'lıyım. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| What? Are you... | Ne? Yoksa sen... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Are you one of the Giribraja Singhs? Your name... | Giribraja Singhleri'nden misin? Adın... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Do you know them? | Onları tanır mısın? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Do I know them? Have you heard of Prankrishna Das? | Tanımam mı? Prankrishna Das adını duydun mu? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| A friend of your grandfather. He was my grandfather | Dedenin bir arkadaşı. Benim dedemdi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| My father settled here 25 years ago | Babam 25 yıl önce buraya yerleşti. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Wasn't he a Christian? | Hıristiyan değil miydi o? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| What an extraordinary coincidence | Ne acayip bir tesadüf. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Lucky for me. I was hoping to find out something about this place | Ne şanslıyım. Burası hakkında bir şeyler öğrenmeyi umuyordum. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I know. Come home with me | Biliyorum. Evime gidelim. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| It's not far. Behind the Uncle and Nephew rocks | Uzak değil. Amca ile Yeğen kayalarının arkasında. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Behind the what? Didn't you see the rocks? | Neyin arkasında? Kayaları görmedin mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I saw some on the way in | Yolda gördüm bir kaç tane. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Let's walk home. We can see the rocks on the way | Haydi eve gidelim. Yolda kayaları görebiliriz. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I'll pay How kind of you | Ben öderim. Ne kadar kibarsın. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I'm two months older than you. My mother told me | İki ay büyüğüm senden. Annem söylemişti. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Let's go | Haydi bakalım. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Rama, watch the car | Rama, arabaya göz kulak ol. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Sly foxes | Kurnaz tilkiler. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| The locals here call them Uncle and Nephew | Yerel halk onlara Amca ile Yeğen diyor. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| When I was a little boy there was a priest... | Küçük bir çocukken Father Wilkins adında... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| ...Father Wilkins. He used to frighten us by saying... | ...bir rahip vardı. Aşağıdaki kaya günahın yükünü taşıyan... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| ...the lower rock is the sinner who carries the burden of sin | ...bir günahkar diyerek korkuturdu bizi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Just think | Düşünsene. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| All the sins of Shyamnagar are on top of that rock | Shyamnagar'ın tüm günahları bu kayanın tepesinde. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Does it look like a village in Bengal? | Bengal köylerine benziyor mu? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I wish I could race a horse here | Keşke burada at yarıştırabilseydim. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| They say your grandfather was a great rider. Do you ride, too? | Dedenin büyük bir binici olduğunu söylüyorlar. Sen de at biner misin? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| More than one horse | Bir attan fazlasına biniyorum. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Twenty six Really? | Yirmi altı. Sahi mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Haven't you seen my Chrysler? Twenty six horsepower | Benim Chrysler'ı görmedin mi? Motoru yirmi beş beygir. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Take a look there | Şuraya bak. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| As children we wrote our names on the rocks. They're still there | Çocukken adlarımızı kayalara yazmıştık. Hâlâ duruyorlar. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| J. R? I'm Joseph Rajani Das | J, R mi? Adım Joseph Rajani Das. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| And the other name? My sister | Peki diğeri? Kız kardeşim. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Are you back already? Recognise him? | Hemen döndün mü? Onu tanıdın mı? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You don't recognise him? Not really | Tanımadın mı? Çıkaramadım. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Uncle Madhab's son Narsingh, from Giribraja | Giribraja'lı Madhab amcanın oğlu Narsingh. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| He's starting a taxi service | Burada taksiciliğe başlayacak. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| It's so long since I saw him, and my eyes aren't what they were | Onu görmeyeli çok uzun zaman oldu. Gözlerim de eskisi gibi değil. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| He arrived yesterday | Dün gelmiş. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| How kind of you to grace our home | Evimize teşrif etmekle nezaket gösterdin. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Where's Neeli? Indoors | Neeli nerede? İçeride. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Sit. This was father's chair | Otursana. Bu babamın sandalyesiydi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Ma, give Singhji some of the cake that Neeli made | Anne, Singhji'ye Neeli'nin yaptığı kekten versene biraz. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Christmas decorations we haven't taken down yet | Noel süslerini indirmedik daha. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Stay. It's as good a place as any to start a taxi service | Burada kal. Taksicilik yapmak için herhangi bir yer kadar iyi burası. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I've worked for the SDO for four years. He'll give you a permit | Dört yıldır Parselasyon Memurunun şoförüyüm. Çalışma iznini verir sana. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| What about the other people? The drivers? | Peki ya diğerleri? Diğer şoförler ne olacak? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| They're troublemakers, aren't they? | Sorun çıkartırlar, değil mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Same as everywhere. Trouble at first, then everything's fine | Her yerdekiyle aynı. Başlarda sorun çıkar, her şey yoluna girer sonra. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You're all right, but if you were Christian I'd advise you not to stay | Kalabilirsin ama Hıristiyan olsaydın hiç tavsiye etmezdim. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Do they get at you? Not me, I use my fists if need be | Seninle uğraşıyorlar mı? Benimle değil. Gerekirse yumruklarımı konuştururum. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| But my sister, she has to go to the school | Ama kız kardeşim okula gitmek zorundaydı. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Mary Neelima, this is... I overheard everything | Mary Neelima, bu da... Konuşmalarınıza kulak misafiri oldum. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| She'll help you fill out your permit application in her lovely handwriting | Güzel el yazısıyla izin başvurunu doldurmana yardım eder. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| In English? | İngilizce mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| She passed her matric. She teaches at the school | Sınavı kazandı, okulda öğretmenlik yapıyor. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Why not show him some of your books? | Kitaplarından bir kaçını göstersene ona? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| This is very good | Bu çok iyi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Will you stay here? | Burada kalacak mısın? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I'm trying to persuade him to stay | Kalması için ikna etmeye çalışıyorum. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| My son asked me to bring you cake, but I'm not sure if you would like to eat | Oğlum sana kek getirmemi istedi ama yemek ister misin bilemedim. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| How can I persuade you? We were low caste, but now we are Christians | Seni nasıl razı etsem? Düşük sınıfa mensuptuk ama artık Hristiyan olduk. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I never thought about that | Bu hiç aklıma gelmemişti. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| As Neeli had made cake... | Neeli kek yaptığı için... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Sit down and eat | Oturup yesene. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You should stay here tonight | Bu gece burada kalmalısın. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Why not? It's no trouble for me | Neden kalmayasın ki? Benim için hiç dert değil. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| And I have something new for you | Hem senin için yeni bir şeyim var. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Especially for you | Özellikle senin için. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| The car will take you back in the morning | Sabah araba ile geri dönersin. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| So you have a car now? | Demek bir araban var artık? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| When my back was hurt last night... | Dün gece sırtımı incittiğimde... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| ...I thought I was being punished for my sins | ...günahlarımın cezasını çektiğim geldi aklıma. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| But God works in mysterious ways | Lâkin Tanrı'nın esrarengiz yöntemleri var. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| He did not forget my good deeds | Yaptığım hayırları unutmamış. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| A taxi appeared out of the blue | Birdenbire bir taksi çıktı ortaya. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| And with it, an expert driver | İçinde de uzman bir şoför. | Abhijaan-1 | 1962 |