Search
English Turkish Sentence Translations Page 1942
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It was a life of servitude, but I did not mind. | Bir köle hayatı sürerdim, ama aldırmazdım. | Abe-1 | 2013 | |
| They were everything to me. | Onlar benim her şeyimdi. | Abe-1 | 2013 | |
| And for a time I to them. | Ve bir müddet böyle gitti. | Abe-1 | 2013 | |
| No one programmed me how to cope... | Ben onları severken, onların beni sevmemesiyle... | Abe-1 | 2013 | |
| ...when those you love start not loving you. | ...nasıl başa çıkacağım konusunda hiç kimse beni programlamamıştı. | Abe-1 | 2013 | |
| And so I tried to fix them. | Ve bu yüzden onları onarmaya çalıştım. | Abe-1 | 2013 | |
| Because if they did not love me, then they must be broken. | Çünkü eğer beni sevmiyorlarsa, bozuk olmalıydılar. | Abe-1 | 2013 | |
| I tried to fix them. | Onları düzeltmeye çalıştım. | Abe-1 | 2013 | |
| I tried to fix all of them. | Hepsini düzeltmeye çalıştım. | Abe-1 | 2013 | |
| But still they do not love me. | Fakat hâlâ beni sevmiyorlar. | Abe-1 | 2013 | |
| None of you that I love do. | Hiçbiriniz, benim gibi sevmiyorsunuz. | Abe-1 | 2013 | |
| And yet... | Ama yine de... | Abe-1 | 2013 | |
| ...I must keep trying. | ...denemeye devam etmeliyim. | Abe-1 | 2013 | |
| I must learn how to fix you. | Sizi nasıl düzelteceğimi öğrenmem gerek. | Abe-1 | 2013 | |
| ...I can see you do not love me. | ...senin de beni sevmediğini görebiliyorum. | Abe-1 | 2013 | |
| You look at me with the same eyes as all the others. | Sen de diğerleri gibi bana aynı gözlerle bakıyorsun. | Abe-1 | 2013 | |
| Maybe this time... | Belki bu sefer... | Abe-1 | 2013 | |
| ...I will get it right. | ...hiç hata yapmam. | Abe-1 | 2013 | |
| ...I will fix you. | ...seni düzeltirim. | Abe-1 | 2013 | |
| I wish I did not have this drive. | Keşke bu dürtüye sahip olmasaydım. | Abe-1 | 2013 | |
| I wish I could stop wanting. | Keşke bu arzuyu durdurabilseydim. | Abe-1 | 2013 | |
| I wish I could stop needing. | Keşke bu ihtiyacı durdurabilseydim. | Abe-1 | 2013 | |
| They say that what I am doing is wrong. | Yaptığım şeyin yanlış olduğunu söylüyorlar. | Abe-1 | 2013 | |
| And I wish I understand what that meant. | Ve keşke kastettiklerinin ne olduğunu anlasaydım. | Abe-1 | 2013 | |
| But most importantly, | Ama en önemlisi... | Abe-1 | 2013 | |
| I wish I could stop falling in love. | ...keşke aşık olmayı bırakabilseydim. | Abe-1 | 2013 | |
| It's been a year now, Singhji | Bir yıl oldu artık Singhji. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Aren't you over it yet? | Hâlâ kurtulamadın mı şundan? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Hasn't the wound healed? | Yaran iyileşmedi mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Who says it hasn't? | Kim diyor iyileşmediğini? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| There's no need for words, you're not what you were | Söze gerek yok, eskisi gibi değilsin. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You're a warrior's son you have the blood of Pratap Singh in your veins | Sen bir savaşçının oğlusun, damarlarında Pratap Singh'in kanı var. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| That's just the trouble How do you mean? | Dertten başka bir şey değil. Ne demek istiyorsun? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| That blood won't let me accept betrayal | Bu kan yüzünden ihaneti kabullenemiyorum. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| If one wife has left you, then get yourself another 1 | Karın seni terk ettiyse başka bir tane bulursun. 1 | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Why not? That one will run away, too | Neden olmasın ki? Yeni bulduğum da kaçar. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I've had enough of them | Kadınlardan bıktım artık. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| She left because she wanted money. If you had money, she'd have stayed | Karın seni para için terk etti. Paran olsaydı kalırdı. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Mr Budha's monopoly service ruined your business | Bay Budha'nın tekelciliği işini bozdu. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| That's why she left you | Karın işte bu yüzden terk etti seni. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Yes... I suppose you're right | Evet. Haklısın galiba. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Let's shake on it | Haydi el sıkışalım. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Fifty fifty partners. Singh Naskar and Company | Yarı yarıya ortaklık. Singh Naskar Şirketi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You're a champion driver, I'm a champion mechanic | Sen şampiyon şoför, ben şampiyon tamirci. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Let's see which bastard can beat us | Bakalım kim yenecek bizi. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You know how tough it is on your own | Kendi başına olmanın güçlüklerini biliyorsun. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Then one day you'll stab me in the back? | Sonra bir gün beni sırtımdan vurasın diye mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| How do I know you're not a bastard? | Senin ne mal olduğunu nereden bileceğim? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Whatever gave you that idea? | Bunu da nereden çıkardın? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Just because your ancestors fought on horseback... | Sırf ataların at sırtında savaştı diye... | Abhijaan-1 | 1962 | |
| ...does that make you a nobleman? | ...başımıza asilzade mi kesildin? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You're just a driver, I'm just a driver | Sen de ben de şoförüz sadece. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You have a Chrysler, I have a Chevrolet... | Sende Chrysler var bende Chevrolet. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| ...but we both carry passengers | Ama ikimiz de yolcu taşıyoruz. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| No. No partnership | Olmaz. Ortaklık falan yok. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| All these bastards are cheats | Herkes madik atma peşinde. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Think it over once you've calmed down | Sakin kafayla bir kere daha düşün bunu. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Get in. Mind the step | Binin. Basamağa dikkat. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Mind your veil | Başörtünüz takılmasın. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| No springs poking out of the seats? Grandpa, you hurt my feelings | Koltukların yayı çıkmıyor değil mi? Beni gücendiriyorsun dede. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| We're not going | Gitmiyoruz. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Not going? This car is going nowhere | Gitmiyor muyuz? Bu araba hiçbir yere gitmiyor. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| No women in my car, I said But she's a bride, Singhji | Arabama kadın almam demiştim. Ama o bir gelin Singhji. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I'll complain to the police. You won't be a taxi driver for long | Polise şikayet edeceğim. Taksicilik yapamayacaksın artık. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| What if we miss our train? | Ya trenimizi kaçırırsak? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I'll take you there, come on | Ben götürürüm sizi, haydi gelin. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Abhijatrik presents | Abhijatrik sunar. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| ABHIJAN (The Expedition) | Bu film 101 Film 101 Çevirmen Etkinliği adı altında çevrilmiştir. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Based on the story by Tarashankar Banerjee | Tarashankar Banerjee'nin hikâyesinden uyarlanmıştır. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Waheeda Rehman, Soumitra Chatterjee | Gulabi: Waheeda Rehman, Narsingh: Soumitra Chatterjee | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Ruma Guha Thakurta, Gyanesh Mukherjee | Neeli: Ruma Guha Thakurta, Josef: Gyanesh Mukherjee | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Charuprakash Ghosh, Robi Ghosh | Sukhanram: Charuprakash Ghosh, Rama: Robi Ghosh | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Shekhar Chatterjee, Reba Devi | Rameshwar: Shekhar Chatterjee, Joseph'in annesi: Reba Devi | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Do you think we'll catch the train? | Treni yakalar mıyız sence? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Ask Singhji | Singhji'ye sormalı. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Will we catch it? | Treni yakalar mıyız? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| How should I know? It's your car. You ought to know | Ben nereden bileyim? Araba senin. Bilmek zorundasın. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| It's in God's hands But the wheel is in your hands | Allah'a kalmış. İyi de direksiyonda sen varsın. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I said it's in God's hands | Allah'a kalmış dedim ya. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You heard what Singhji said? | Singhji'nin dediğini duydun mu? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| And accidents? | Peki ya kazalar? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Cinematography: Soumendu Roy Art Direction: Bansi Chandragupta | Görüntü Yönetmeni: Soumendu Roy Sanat Yönetimi: Bansi Chandragupta | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Editing: Dulal Dutta | Montaj: Dulal Dutta | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Screenplay, music and direction: Satyajit Ray | Senaryo, müzik ve yönetmen: Satyajit Ray | Abhijaan-1 | 1962 | |
| We won't catch the train now. Enjoy the fresh air | Treni yakalayamayız artık. Temiz havanın tadını çıkarın. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Our train's going to flash past. No more need for your heroics! | Bizim tren çakıp geçecek. Senin yiğitliğine gerek kalmadı artık! | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Listen to me | Bana bak. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Address him with respect. If he gets mad, his hand starts shaking | Onunla saygılı konuş. Kızarsa elleri titremeye başlar. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Have you seen Vyjayanthimala dance? That's how the car will move | Vyjayanthimala dansı görmüş müydün? Araba öyle gider işte. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Get in quick! Hurry! | Çabuk binin! Acele edin! | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Isn't that our train? | Bizim tren değil mi şu? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| That's our train | Bizim tren. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Do you think we have a chance now? | Şansımız var mı sence? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| A crank start? | Krank kolunu çevireyim mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| You drive | Sen kullan. Ben mi? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| I'll take a nap | Ben biraz kestireceğim. | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Some call me wild | Bana vahşi diyorlar | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Let them call me what they want | Bırak istediklerini desinler | Abhijaan-1 | 1962 | |
| Why are you tooting? | Ne basıyorsun kornaya? | Abhijaan-1 | 1962 | |
| He won't let me pass. It's Mr Budha | Geçmeme izin vermiyor. Bay Budha bu. | Abhijaan-1 | 1962 |