Search
English Turkish Sentence Translations Page 2182
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Why... I did come to Afghanistan? | Neden... Afganistan'a geldim? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| OK, I will tell you. | Tamam, size anlatacağım. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| I'm doctor. | Ben doktorum. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| I want to help people. | İnsanlara yardım etmek isterim. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Patient. It is the main reason I come to Afghanistan. | Hasta. Bu Afganistan'a gelmemin ana sebebidir. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Do you say this right? | Bunu mu söylüyordunuz? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But it was your free choice that you came here, you were not sent here? | Ama buraya gelmeniz kendi tercihinizdi gönderilmemiştiniz öyle mi? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Only free choice. Only free choice. | Sadece özgür tercih. Sadece özgür tercih. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And Afghan women were taught to be independent | Ve kadınlara bağımsız olmaları öğütleniyordu ki böylece | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| so they could free themselves from the repression | Sovyetler'in gerici olarak gördükleri dinin baskısından | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| of what the Soviets saw as a backward religion. | kendilerini kurtarabileceklerdi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| You know, after the revolution, | Biliyorsunuz, devrimden sonra | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the woman in Afghanistan will be same, like man, yes? | Afganistan'daki kadınlar aynı erkekler gibi olacak, değil mi? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| They're the same. | Onlar aynı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| You know what I mean? | Söylemek istediğimi anlıyor musunuz? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| You know, in society | Bilirsiniz, toplumda | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and also in economy and everything. | ve aynı zamanda ekonomide ve her şeyde. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But outside the cities, the mujaheddin rebels | Ama şehirlerin dışında, mücahid asiler | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| increased their attacks. | saldırılarını arttırdılar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| They were becoming more confident and powerful. | Gittikçe daha özgüvenli ve güçlü hale geliyorlardı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Using weapons supplied by the Americans and the Saudis, | Amerikalılar ve Suudiler tarafından sağlanan silahları kullanarak | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| they ambushed Russian convoys. | Rus konvoylarına pusu kurdular. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The mujaheddin treatment of their Russian prisoners | Mücahidlerin Rus esirlere karşı tutumları | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| was ruthless and cruel. | acımasızca ve zalimceydi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| ...and we captured two Russians alive. | ...ve biz iki Rus'u canlı ele geçirdik. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Then we took them to our commander. | Sonra onları komutanımıza götürdük. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And then the commander told us to stone them into death. | Ve komutan bize, onları ölene kadar taşlamamızı söyledi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And we took them and we stoned them into death. | Ve onları aldık ve ölene kadar taşladık. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| They stoned them to death? Yes. | Ölene kadar taşladılar mı? Evet. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Have many people here stoned Russians or Afghan communists to death? | Buradakilerin çoğu, Rusları veya Afgan komünistleri ölene kadar taşladı mı? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| MAN TRANSLATES | (Adam tercüme ediyor) | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| MURMURS OF AGREEMENT | (Onayladıklarına dair sesler çıkarıyorlar) | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| In response, the Russians launched search and destroy missions, | Karşılık olarak Ruslar, keşif ve imha seferleri başlattılar | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| often bombing whole villages, | sıklıkla köyleri tamamen bombalayıp | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| massacring hundreds of civilians. | yüzlerce sivili katlettiler. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The war became a vicious struggle, | Savaş, denk şekilde vahşice taktikler uygulayan mücahitlerle | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| with the mujaheddin using equally brutal tactics. | kısır bir mücadeleye dönüştü. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And any idea of transforming Afghanistan began to slip away, | Afganistan'ı dönüştürme düşünceleri uçup gitmeye başladı | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and the Russians retreated into the cities. | ve Ruslar şehirlere çekildi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Comrade General, what is the military situation in the country? | Yoldaş General, ülkedeki askeri durum nedir? | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But the rebels came into the cities | Ama asiler şehirlere girdiler | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and began to kill the Russian civilians. | ve Rus sivilleri öldürmeye başladılar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| They hid bombs in everyday objects | Günlük kullanılan eşyaların içine bombalar gizlediler. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| that exploded the moment anyone used them. | Kim kullanırsa kullansın her an patlayabilirdi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Everything around the Russians became frightening and unstable. | Rusların etrafındaki her şey korkutucu ve güvenilmez hale geldi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The forces that they had unleashed were pursuing them | Serbest bıraktıkları güçler onların peşine düşmüştü | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and as they did so they began to eat away at the very foundations | ve onlar bunu yaptıkça, Sovyet komünizminin son kaynaklarını | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| of Soviet communism. | eritiyorlardı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| One of the bravest and most honest of the Russian journalists | Afganistan'daki en cesur ve en dürüst Rus muhabirlerden biri | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| in Afghanistan was Artyom Borovik. | Artyom Borovik'ti. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| He wrote, "We thought that we were civilising a backwards country | Şöyle yazdı, "Biz, geri kalmış bir ülkeyi | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "by exposing it to television, to modern bombers, to schools, | "televizyona, modern bombalayıcılara, okullara, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "to the latest models of tanks, | "son model tanklara, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "to books, to long range artillery, | "kitaplara, uzun menzilli toplara, gazetelere, ekonomik yardımlara, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "to newspapers, to economic aid, to AK 47s. | "AK 47'lere maruz bırakarak medenileştirdiğimizi sandık. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "But we rarely stopped to think how Afghanistan would influence us, | "Ama biz, işin içindeki yüzbinlerce Sovyet askeri, diplomat, gazeteci, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "despite the hundreds of thousands of Soviet soldiers, diplomats, | ve siyasi danışmanlara rağmen | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "journalists and political advisers who passed through it. | Afganistan'ın bizi nasıl etkilediğini düşünmek için nadiren durduk. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "They were thrown into a country where bribery, corruption, | "Onlar, rüşvetin, yolsuzluğun, vurgunculuğun ve | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "profiteering and drugs were no less common | "uyuşturucunun Sovyet dükkanlarındaki uzun ipler kadar | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "than the long lines in Soviet stores. | "yaygın olduğu bir ülkenin içine fırlatılmışlardı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "These diseases can be far more infectious and dangerous | "Bu hastalıklar, özellikle salgın seviyesine çıktıklarında | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| "than hepatitis, particularly when they reach epidemic proportions." | "hepatit'ten daha bulaşıcı ve tehlikeli olabilirler." | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Borovik said the Russians resembled the astronauts | Borovik, Rusların yaşadıklarının Solaris adındaki ünlü Sovyet bilimkurgu | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| in a famous Soviet science fiction film called Solaris. | filmindeki astronotların durumnu andırdığını söyledi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The astronauts find a planet covered with a giant ocean | Astronotlar, bilinçliymiş gibi görünen dev bir okyanusla kaplı olan | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| that seems to be conscious. | bir gezegen bulurlar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And to try and influence the ocean, | Ve okyanusu etkilemeye çalışırlar, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| they bombard it with X rays. | onu X ışınlarıyla bombalarlar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| What they don't realise is that the ocean is irradiating them. | Ama fark edemedikleri şey, okyanusun onları ışına maruz bıraktığıdır. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| It is playing back, in the astronauts' minds, | Astronotların zihnindeki geçmiş anıları, inandırıcı bir şekilde | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| memories of the past, | tekrar oynatmaktadır ve | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| but in such a vivid way that they begin not to trust anything | astronotlar, düşündükleri ve inandıkları hiçbir şeye | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| that they think or believe. | güvenmemeye başlarlar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Afghanistan, Borovik said, | Borovik dedi ki, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| was doing the same to the Russians. | Afganistan Ruslara aynı şeyi yapıyordu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| It had led them to distrust the very basis of everything they believed in. | Bu, onların inandıkları her şeyin temelinden şüphe etmelerine sebep oldu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And they were taking that distrust back with them | Ve onlar bu şüpheyi, yanlarında | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| into the heart of Russia. | Rusya'nın kalbine getiriyorlardı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| APPLAUSE ON TV | TV | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| 'Could Labour have managed a rally like this?' | 'İşçi Partisi böyle bir miting yapabildi mi?' | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| AUDIENCE: 'No!' | Seyirciler: 'Hayır!' | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| 'In the old days, perhaps, but not now. | 'Eski günlerde, belki, ama şimdi değil. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| 'For they are the party of yesterday, | 'Onlar dünün partisi oldukları için. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| 'and tomorrow is ours.' | 'Ve yarın, bizimdir.' | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The massive increase in the price of oil imposed by the Saudis | Suudiler tarafından dayatılan, petrol fiyatındaki devasa yükselme | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| had caused economic and social chaos in the West. | Batı'da ekonomik ve sosyal kaosa sebep oldu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Governments had struggled to deal with it, but they had failed. | Hükümetler bununla baş etmek için mücadele ettiler ama başaramadılar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And in the 1980s, right wing governments came to power in Britain | Ve 1980lerde İngiltere ve Amerika'da ekonomik büyüme oluşturmak için | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and America who turned to radical new ways to create economic growth. | radikal yollara giren sağcı hükümetler gücü ele geçirdiler. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| To begin with, the new policies seemed to work. | İlk başta, yeni politikalar işe yarayacak gibi görünüyordu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Inflation was squeezed out of the system | Enflasyon sistemin dışına atılmıştı | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and the economies began to stabilise. | ve ekonomiler istikrar kazanmaya başladı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But then there were other unexpected consequences. | Ama sonra başka beklenmedik sonuçlar ortaya çıktı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Interest rates had risen massively | Faiz oranları aşırı artmıştı ve | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and this decimated manufacturing industry in both Britain and America. | ve bu durum İngiltere ve Amerika'da sanayi sektörünü kırıp geçirdi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Factory after factory closed. | Fabrikalar ardı ardına kapandı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| High paid skilled jobs were replaced by low wage jobs | Hizmet sektöründe yüksek maaşlı maharet gerektiren işlerin yerine | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| in the service industries, | düşük maaşlı işler geldi, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and living standards began to fall. | ve yaşam standartları düşmeye başladı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 |