Search
English Turkish Sentence Translations Page 2183
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| But then the politicians found a solution. | Ama sonra siyasetçiler bir çözüm buldu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| If you couldn't make wages grow any longer, | Eğer artık maaşları yükseltemiyor idiyseniz, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| instead you would get the banks to lend people money. | onun yerine bankaların halka borç vermesini sağlardınız. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And in the mid 1980s, governments removed the restrictions | Ve 1980lerin ortasında, hükümetler bankaların borç vermesindeki | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| on the banks' lending, | kısıtlamaları kaldırdılar | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and a wave of borrowing spread through Britain and America. | ve İngiltere ve Amerika boyunca borçlanma dalgası yayıldı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Even if their wages were static, people felt wealthier, | Maaşları yükselmediği halde insanlar daha zengin hissettiler. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and had the money to buy things and keep the economy working. | Alışveriş yapmak ve ekonomiyi çalıştırmak için gereken paraya sahip oldular. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And the power to manage society began to move even more from politics | Ve toplumu yönlendirme gücü siyasetten finans sistemine | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| to the financial system. | kaymaya başladı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Weapons free, battle stations. | Atış serbest, savaş istasyonları. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Weapons free, weapons free. | Atış serbest, atış serbest. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But there was one industry in Britain that had survived | Ama İngiltere'de bir sanayi kolu vardı ki kurtuldu | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and, in fact, was growing. | ve hatta büyüyordu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| It was the arms industry and its vast trade with Saudi Arabia. | Bu, savunma sanayisi ve onun Suudi Arabistanl'la olan büyük ticaretiydi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But rather than strengthening the politicians' power, | Ama politikacıların gücünü arttırmaktan ziyade | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| it undermined it further, through corruption. | yolsuzluk aracılığıyla onu daha da baltaladı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| REPORTER: The King's train was 20 minutes late | Muhabir: Kral'ın treni Viktorya İstasyonu'na | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| arriving at Victoria Station. | 20 dakika geç kaldı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| It was delayed while a suspicious box on a bridge over the track | Yol üzerindeki bir köprüde bulunan şüpheli bir paket yüzünden geciktirilmişti | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| was checked, and found to be harmless. | Şüpheli paket kontrol edildi ve zararsız çıktı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| When he eventually stepped on to the platform, | Sonunda trenden inip platforma adım attığında | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| it was to a full royal welcome. | bir kraliyet karşılama töreni yapıldı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| ADAM CURTIS: Through the 1970s, British arms companies had signed | ADAM CURTIS: 1970'ler boyunca, Britanyalı silah şirketleri | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| more and more contracts with the Saudis, | Suudilerle gittikçe daha fazla anlaşma imzaladılar | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and they became a central part of a new industry | ve Britanya hükümeti'nin kalbinden yönetilen | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| that was run from the very heart of the British government. | yeni bir sanayinin en önemli parçası haline geldiler. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| We're in the Ministry of Defence in Whitehall. | Whitehall'da (hükümet binası) Savunma Bakanlığı'nın içindeyiz. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Behind these doors there's a room. | Bu kapıların arkasında bir oda var. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| A room which few people apart from Arab Sheiks | Bir oda ki Arap şeyhleri ve | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and other potential foreign customers have ever set eyes on before. | diğer potansiyel müşteriler dışında henüz kimse görmedi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| This way, please. | Burdan, lütfen. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| This is it, the permanent Defence Equipment Exhibition, | İşte bu, geçici Savunma Araçları Sergisi, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the supermarket of the sales organisation which this year | bu yıl yaklaşık 600 Milyon Paund değerinde İngiliz askeri teçhizatının | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| will sell nearly £600 million worth of British military hardware | yabancı hükümetlere satılacağı | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| to foreign governments. | satış organizasyonunun pazarı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Week in, week out, overseas service chiefs come here discreetly | Bir hafta aralıkla, deniz aşırı ülkelerin en yetkili komutanları | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| to shop for anything from guided missile destroyers and aircraft | güdümlü füzeden destroyere, savaş uçağından bir çift bota kadar | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| to a pair of army boots. | herhangi bir şeyi almak için buraya geliyorlar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And they've got quite a choice. | Ve birçok seçeneğe sahipler. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| There are hundreds of individual British manufacturers | Yüzlerce ayrı İngiliz üretici bu işin içinde. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| in this business. Glossy coloured brochures in every language, | Parlak renkli broşürler farklı dillerde basılmış | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| including, of course, Arabic. | tabiki Arapça da dahil. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Everywhere in this amazing exhibition there are models showing | Her yer acayip sergilerle dolu, teçhizatı çalışırken gösteren, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the hardware in action, showing what the hardware can do. | neler yapabileceklerini gösteren modeller var. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Big missiles, little missiles | Büyük füzeler, küçük füzeler... | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| here's the short blowpipe surface to air missile with which | işte kısa üfleme borusu, bir askerin omzundan fırlatarak | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| one soldier can bring an aircraft out of the sky, | gökyüzündeki uçağı yere düşürebileceği | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| straight from the shoulder. | yerden havaya füze. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| More missiles here, the short Tigercat missile, | Burada daha fazla füze var, kısa Tigercat füzesi, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| simple in operation, recommended for its high lethality at low cost. | kullanımı basit, düşük fiyatı ve yüksek etkinliğiyle tavsiye ediliyor. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Aircraft are very expensive these days | Bugünlerde uçaklar bayağı pahalı | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and so you don't want them to have just one... | ve onlardan sadece bir taneye sahip olmak istemezsiniz... | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| ADAM CURTIS: By the 1980s, the giant orders from Saudi Arabia | ADAM CURTIS: 1980lerde Suudi Arabistan'dan dev siparişler | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| had become essential to Britain. | İngiltere için gerekli hale geldi | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| While much of British industry had closed, | İngiliz sanayisinin çoğu kapanmışken, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the arms business kept growing. | silah sanayii büyümeye devam etti. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| ...from air to ground. | ...havadan yere. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| No, no, no, I'm the Prime Minister. | Hayır, hayır, hayır. Ben Başbakanım. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| I have to see the super saleswomen do their job. | Satış elemanı kadınların işini yaptığını görmeliyim. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| ADAM CURTIS: And in 1985 Mrs Thatcher announced what was going to be | ADAM CURTIS: Ve 1985'te Thatcher dünyanın en büyük silah anlaşması | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the biggest arms deal in history. | olacak olan anlaşmayı duyurdu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The extraordinary arms deal, | Dünya çapında ordu uzmanlarını | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| which has impressed military experts throughout the world. | hayran bırakan sıradışı silah anlaşması. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| It emerged today that Britain and Saudi Arabia have signed | Bugün ortaya çıktı ki İngiltere ve Suudi Arabistan | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| what's thought to be one of the biggest arms agreements. | dünyanın en büyük silah anlaşmalarından biri olduğu düşünülen anlaşmayı imzaladı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| The deal will mean Saudi Arabia will get many more combat planes, | Anlaşma Suudi Arabistan'ın daha fazla savaş uçağı, | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| training aircraft, new mine hunters, two new airbases, | eğitim uçağı, yeni mayın avcıları, iki yeni hava üssü ve daha fazla eğitim | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and much training and support. | ve destek alacağı anlamına geliyor. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| It means Britain is pulling level with, if not overtaking, | Bu, İngiltere'nin, Suudiler'in en büyük silah satıcısı olan | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the United States as the biggest military supplier to the Saudis. | Amerika'yla ya aynı seviyede olduğu ya da onu aştığı anlamına geliyor. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| ADAM CURTIS: The Al Yamamah deal was presented as a triumph | ADAM CURTIS: El Yemamah anlaşması İngiliz dehası ve becerisinin | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| of British ingenuity and skill. | bir zaferi olarak sunuldu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But ever since, there have been allegations that really it was | Ama o zamandan beri, bunun aslında Suudi kurumlarının önemli üyelerine | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| secured by vast bribes to key members of the Saudi establishment. | bolca rüşvet vererek, garantiye alındığı iddiaları oldu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| British Aerospace admit that there were payments, | İngiliz Havacılk Kurumu, ödemeler yapıldığı ancak bunların | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| but insist they were not bribes. | rüşvet olmadığı konusunda ısrar etti.. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But then, in 1990, | Ama sonra, 1990'da | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| it became clear that all the arms trade with Saudi Arabia | ortaya çıktı ki Suudi Arabistan'la yapılan silah ticareti | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| had been a complete charade. | tamamen maskaralıktı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Saddam Hussein invaded Kuwait | Saddam Huseyin Kuveyt'i işgal etti | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and the leaders of Saudi Arabia realised that, | ve Suudi Arbistan'ın liderleri fark etti ki | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| despite all this hardware all the planes, the missiles, | bütün teçhizatlara, uçaklara füzelere, bombalara | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| the bombs and the radar systems | ve radar sistemlerine rağmen | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| that their country was incapable of using it properly to defend itself | ülkeleri bunları düzgünce kullanıp kendilerini Saddam Hüseyin'e karşı | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| against Saddam Hussein. | koruma kabiliyetinden yoksundu. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| So they had to turn to America and its military might for help. | Dolayısıyla, yardım için, Amerika ve ordusuna dönmek zorunda kaldılar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| At my direction, elements of the 82nd Airborne Division, | Benim yönetimide, Amerika Hava Kuvvetleri'nin anahtar birimlerinin yanında | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| as well as key units of the United States Air Force, | 82. Hava İndirme Tümeni'nin unsurları, savunma pozisyonu almak için | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| are arriving today to take up defensive positions in Saudi Arabia. | bugün Suudi Arabistan'a ulaşıyorlar. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| I took this action to assist the Saudi Arabian government | Bu hareketi, Suudi Arabistan hükümetinin, anavatanlarını korumalarına | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| in the defence of its homeland. | yardımcı olmak için yaptım. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| Osama bin Laden had returned from Afghanistan | Üsame bin LadinAfganistan'dan döndü ve | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and he went to see the Saudi Defence Minister and pleaded with him | Suudi Savunma Bakanı'na, Amerikalılar'ın gelmesine | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| not to let the Americans come. | izin vermemesi için yalvardı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| He offered to raise a force of mujaheddin fighters in Afghanistan | Onun yerine, Afagnistan'da Mücahitler'den bir savaş gücü oluşturmayı | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| and bring them to defend Saudi Arabia instead. | ve onları Suudi Arabistan'ı savunmak için getirmeyi önerdi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| But the Defence Minister turned him down. | Ama Savunma Bakanı onu geri çevirdi. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| And within weeks, over half a million American soldiers | Ve haftalar içinde yaklaşık yarım milyon Amerikan askeri | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 | |
| had arrived in Saudi Arabia. | Suudi arabistan'a ulaştı. | Adam Curtis Bitter Lake-1 | 2015 |