Search
English Turkish Sentence Translations Page 256
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So you're not funny in Japanese either. | Japon versiyonun da hiç komik değilmiş. Japon versiyonun da hiç komik değilmiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I got this at a corner deli. | Bunu şu köşedeki mezeciden aldım. Bunu şu köşedeki mezeciden aldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The cashier was Japanese. | Kasiyer japondu. Kasiyer japondu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She said it was good. | İyi olduğunu söyledi. İyi olduğunu söyledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, I'm sure it's great. | Eminim harikadır. Eminim harikadır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
'Cause the disenfranchised immigrant | Çünkü haklarından mahrum kalmış bir göçmenin... Çünkü haklarından mahrum kalmış bir göçmenin... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Get ready for something heavenly! | Cennetten gelen bir şeyi tatmaya hazır ol! Cennetten gelen bir şeyi tatmaya hazır ol! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's not heaven. | Bu cennetten değilmiş. Bu cennetten değilmiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Spit it out. Ugh! | Tükür hemen. Tükür hemen. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What a disappointment. | Nasıl bir hüsran oldu bu. Nasıl bir hüsran oldu bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Your first time. | Senin ilk seferindi. Senin ilk seferindi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, that's kinda the way it goes with me and first times. | Bana ve ilk seferlerime yakışır türde bir şeydi bu. Bana ve ilk seferlerime yakışır türde bir şeydi bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Here, clean yourself off. | Al, iyice temizle kendini. Al, iyice temizle kendini. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's exactly the way it goes! | Kesinlikle devamında da böyle oluyordu! Kesinlikle devamında da böyle oluyordu! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's not that bad. | O kadar da kötü değil. O kadar da kötü değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's not that bad. It's not that bad. | O kadar da kötü değil. O kadar da kötü değil. O kadar da kötü değil. O kadar da kötü değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
For a dentist office in the subway, | Alt geçitteki bir dişçi için oldukça iyi. Alt geçitteki bir dişçi için oldukça iyi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Seriously, how are you not running out of here? | Cidden, nasıl oluyor da hâlâ buradan kaçmıyorsun? Cidden, nasıl oluyor da hâlâ buradan kaçmıyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have no choice. | Başka şansım yok. Başka şansım yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Now that I have no money or health insurance, | Şu an hiç param veya sağlık sigortam yok, Şu an hiç param veya sağlık sigortam yok, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have to get used to this third world situation. | ...bu yüzden bu üçüncü dünya ülkesi durumuna alışmam gerek. ...bu yüzden bu üçüncü dünya ülkesi durumuna alışmam gerek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Third world situation? | Üçüncü dünya ülkesi durumu mu? Üçüncü dünya ülkesi durumu mu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is an underworld situation. | Bu bir yer altı dünyası durumu. Bu bir yer altı dünyası durumu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, there's bulletproof glass. | Tamam, kurşun geçirmez bir cam var. Tamam, kurşun geçirmez bir cam var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It says to sign in. | Kayıt yaptırın yazıyor. Kayıt yaptırın yazıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look, why don't you just | Bak, neden çöreklerden elde ettiğimiz... Bak, neden çöreklerden elde ettiğimiz... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You know, one where you won't get a staph infection | Sırf yere baktığın için... Sırf yere baktığın için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, we can't do that. | Hayır, bunu yapamayız. Hayır, bunu yapamayız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's our future. | O bizim geleceğimiz. O bizim geleceğimiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Once we start doing that, | Bunu yapmaya bir kere başlarsak, bir daha da arkasını alamayız. Bunu yapmaya bir kere başlarsak, bir daha da arkasını alamayız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Nicole Richie"? | "Nicole Richie" mi? "Nicole Richie" mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't want anyone to know I was here. | Burada olduğumu kimsenin bilmesini istemiyorum. Burada olduğumu kimsenin bilmesini istemiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know this situation is less than ideal, | Durumumun normalden daha önemsiz göründüğünü biliyorum, Durumumun normalden daha önemsiz göründüğünü biliyorum, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but I am having a dental emergency. | ...ama dişimle ilgili acil bir durum söz konusu. ...ama dişimle ilgili acil bir durum söz konusu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, he's having a dental emergency. | Hayır, onun dişiyle ilgili acil bir durum söz konusu. Hayır, onun dişiyle ilgili acil bir durum söz konusu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, let's go over here and see if this man can help me. | Hadi, şu adam bize yardım edebiliyor muymuş gidip bir bakalım. Hadi, şu adam bize yardım edebiliyor muymuş gidip bir bakalım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hi. | Selam. Selam. Enigma gibisin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Welcome to Subway Smiles. | Yeraltı Tebessümleri'ne hoş geldiniz. Yeraltı Tebessümleri'ne hoş geldiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I told ya, we'll get to ya. | Sana söyledim, birazdan alacağız seni. Sana söyledim, birazdan alacağız seni. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm sorry, girls. | Kusura bakmayın, kızlar. Kusura bakmayın, kızlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm a little shaky. | Biraz titremem var. Biraz titremem var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was just shot at. | Az önce vuruldum da. Az önce vuruldum da. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have a problem with my teeth migrating. | Bir diş aşınması sorunum var. Bir diş aşınması sorunum var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have advanced bruxism. | Ve ileri düzeyde diş gıcırdaması yaşıyorum. Ve ileri düzeyde diş gıcırdaması yaşıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Everybody's got their something. | Herkesin bir şeyi var. Herkesin bir şeyi var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What do you need? | Sana ne lazımdı? Sana ne lazımdı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We need to be leaving. | Gitmemiz lazım. Gitmemiz lazım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I just need a bite guard. | Isırmaya karşı bir gece ağızlığına ihtiyacım var. Isırmaya karşı bir gece ağızlığına ihtiyacım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh! I can do that. | Bunu yapabilirim bak. Bunu yapabilirim bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's where I squirt foam into your mouth | Yapılacak şey ağzına köpük fışkırmak, Yapılacak şey ağzına köpük fışkırmak, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and make a mold. | ...ve kalıbını çıkarmak. ...ve kalıbını çıkarmak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come in the back. | Arka tarafa gel. Arka tarafa gel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If you go back there with him, | Eğer onunla arkaya gideceksen, Eğer onunla arkaya gideceksen, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you'll need a bite guard and a rape guard. | ...gece ağızlığıyla birlikte bir de tecavüz engelleyiciye ihtiyacın olacak. ...gece ağızlığıyla birlikte bir de tecavüz engelleyiciye ihtiyacın olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You want the gas? | Gaz ister misin? Gaz ister misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is that necessary? | Bu gerekli mi? Bu gerekli mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're gonna want the gas, sweetheart. | Gaz isteyeceksin, hayatım. Gaz isteyeceksin, hayatım. Oyuncu avukatı gibi mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
One more song before we close. | Kapatmadan önce son bir şarkı daha. Kapatmadan önce son bir şarkı daha. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I sing Spice Girls' | Bu defa Spice Girls'den, Bu defa Spice Girls'den, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Aww, tell me what you want, | "Ne istediğini söyle bana, "Ne istediğini söyle bana, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
what you really, really want. | ...gerçekten ne istiyorsun"u söyleyeceğim. ...gerçekten ne istiyorsun"u söyleyeceğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That boy's more stiff | Bu çocuk Michele Bachmann*ın... Bu çocuk Michele Bachmann*ın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
than Michele Bachmann's husband at a Chippendales. | ...bir Erkek striptiz kulübündeki kocasından çok daha acayip. ...bir Erkek striptiz kulübündeki kocasından çok daha acayip. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I will give you the money for trip to fancy dentist. | Pahalı bir dişçiye gitmen için sana para vereceğim. Pahalı bir dişçiye gitmen için sana para vereceğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Really? Oleg, you would do that? | Gerçekten mi? Oleg, bunu yapar mısın? Gerçekten mi? Oleg, bunu yapar mısın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's favor I do for you. | Senin için yaptığım bir iyilik sadece. Senin için yaptığım bir iyilik sadece. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And at some point, when I come to you for favor, | Ve ben de bir gün senden bir iyilik istediğimde, Ve ben de bir gün senden bir iyilik istediğimde, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you will say yes, like I say yes now. | ...sen de tıpkı şimdi benim dediğim gibi evet diyeceksin. ...sen de tıpkı şimdi benim dediğim gibi evet diyeceksin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, I'd need to know what that favor might be. | Bu iyiliğin ne olabileceğini bilmem gerek. Bu iyiliğin ne olabileceğini bilmem gerek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I can't say for sure. | Kesin bir şey söyleyemem. Kesin bir şey söyleyemem. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Will it be in a week or a month? | Bu iyilik bir hafta içinde mi olacak, bir ay içinde mi? Bu iyilik bir hafta içinde mi olacak, bir ay içinde mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Will it be sexual? | Cinsel bir şey mi olacak? Cinsel bir şey mi olacak? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, it will be. | Evet, aynen öyle. Evet, aynen öyle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This I can say for sure. | Bunu kesin olarak söyleyebilirim. Bunu kesin olarak söyleyebilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Thank you, but no. | Teşekkür ederim, ama hayır. Teşekkür ederim, ama hayır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am such an idiot. | O kadar aptalım ki. O kadar aptalım ki. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I like it. Keep going. | Hoşuma gitti. Devam et. Hoşuma gitti. Devam et. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My bite guard is just sitting in the bathroom | Gece ağızlığım zaten malikânemizin banyosunda duruyor. Gece ağızlığım zaten malikânemizin banyosunda duruyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If I could only get up on the roof, | Yani eğer çatıya çıkabilseydim, Yani eğer çatıya çıkabilseydim, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
then I could break in through the skylight | ...liseden kaytardığımda yaptığım gibi... ...liseden kaytardığımda yaptığım gibi... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hello, I'm Max. Have we met? | Merhaba, ben Max. Tanışmış mıydık? Merhaba, ben Max. Tanışmış mıydık? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
When I was 15, I paid the security system guys extra | 15 yaşındayken çatı penceresine alarm takmamaları için... 15 yaşındayken çatı penceresine alarm takmamaları için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and then I snuck out and went to Ilana Shapiro's Sweet 16... | ...bu sayede Ilana Shapiro'nun Sweet 16'sına gidebildim. ...neden masanın arkasındaki ahmakla konuşuyoruz? ...bu sayede Ilana Shapiro'nun Sweet 16'sına gidebildim. ...neden masanın arkasındaki ahmakla konuşuyoruz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cute. In Greece. | Ne güzel. Yunanistan’da. Ne güzel. Yunanistan’da. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hardcore. | İyiymiş. İyiymiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I used to sneak out of the house | Ben de evden sıvışıp... Ben de evden sıvışıp... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and huff spray paint with an ex marine. | ...eski bir bahriyeliyle sprey boya huysuzluğu yapardım. ...eski bir bahriyeliyle sprey boya huysuzluğu yapardım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And sometimes, I'd just sneak out, | Bazen yalnızca sıvışıp, Bazen yalnızca sıvışıp, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
look up at the stars, and dream. | ...yıldızlara bakar, ve düş kurardım. ...yıldızlara bakar, ve düş kurardım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And then you said that. | Öyleyse bunu düşlemişsin. Öyleyse bunu düşlemişsin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See, I told you I can get this *** open. | Gördün mü, çatı penceresini açabileceğimi söylemiştim sana. Gördün mü, çatı penceresini açabileceğimi söylemiştim sana. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Turn on a light! | Bir ışık yaksana! Bir ışık yaksana! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait till I close the closet door. | Şuranın kapısını kapatana kadar bekle. Şuranın kapısını kapatana kadar bekle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why are the floors so bouncy? | Zemin niye yerinde durmuyor? Zemin niye yerinde durmuyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's called "carpet." | Ona "kilim" deniyor. Ona "kilim" deniyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No way. No way. | Yok artık! Yok artık! Yok artık! Yok artık! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is this Narnia? | Narnia mı burası? Narnia mı burası? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm about to say something I swore I'd never say. | Daha önce hiç söylemediğime yemin edebileceğim bir şey söylemek üzereyim. Daha önce hiç söylemediğime yemin edebileceğim bir şey söylemek üzereyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
O.M.G. | A man Tanrım! A man Tanrım! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Again...O.M.G. | Hatta bir daha... A man Tanrım! Hatta bir daha... A man Tanrım! Eyvah eyvah. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |