Search
English Turkish Sentence Translations Page 2669
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Thanks to you, every S.H.I.E.L.D. agent | Senin sayende ükedeki her S.H.I.E.L.D. ajanı Mike Peterson'ın hayatta olduğunu öğrendi. Senin sayende ükedeki her S.H.I.E.L.D. ajanı Mike Peterson'ın hayatta olduğunu öğrendi. Senin sayende ükedeki her S.H.I.E.L.D. ajanı Mike Peterson'ın hayatta olduğunu öğrendi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It's all about his magic leg? I didn't call it that, but yes. | Sihirli bacağını da anlattın mı? O adı vermedim ama evet. Sihirli bacağını da anlattın mı? O adı vermedim ama evet. Sihirli bacağını da anlattın mı? O adı vermedim ama evet. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Agent Garrett's running point on Mike. | Ajan Garrett, Mike işini ele aldı. Ajan Garrett, Mike işini ele aldı. Ajan Garrett, Mike işini ele aldı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Thinks he's part of some project called Deathlok. | Deathlok adında bir projenin parçası olduğunu düşünüyor. Deathlok adında bir projenin parçası olduğunu düşünüyor. Deathlok adında bir projenin parçası olduğunu düşünüyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He looked like death. You should have... | Ölü gibi görünüyordu. Bir görseydin... Ölü gibi görünüyordu. Bir görseydin... Ölü gibi görünüyordu. Bir görseydin... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He wouldn't even look at me. | Yüzüme bile bakmadı. Yüzüme bile bakmadı. Yüzüme bile bakmadı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
They did something to him. He needs help. | Ona bir şey yapmışlar. Yardıma ihtiyacı var. Ona bir şey yapmışlar. Yardıma ihtiyacı var. Ona bir şey yapmışlar. Yardıma ihtiyacı var. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He's past help. | Yardım aşamasını geçti. Yardım aşamasını geçti. Yardım aşamasını geçti. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He was there with you, Skye... could have protected you. | Senin yanındaydı Skye. Seni koruyabilirdi. Senin yanındaydı Skye. Seni koruyabilirdi. Senin yanındaydı Skye. Seni koruyabilirdi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He let this happen to you. And I'll never forgive that. | Başına bunun gelmesine göz yumdu. Bunu asla affetmeyeceğim. Başına bunun gelmesine göz yumdu. Bunu asla affetmeyeceğim. Başına bunun gelmesine göz yumdu. Bunu asla affetmeyeceğim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Well, I I need to better protect myself, so... | Kendimi daha iyi koruyabilmeliydim... Kendimi daha iyi koruyabilmeliydim... Kendimi daha iyi koruyabilmeliydim... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
when Simmons gives the all clear, we'll start training? | ...Simmons onay verirse çalışmaya hemen başlar mıyız? ...Simmons onay verirse çalışmaya hemen başlar mıyız? ...Simmons onay verirse çalışmaya hemen başlar mıyız? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
We'll ease you back into it. No. I want to train harder. | Yavaş yavaş başlarız. Hayır, daha sıkı çalışmak istiyorum. Yavaş yavaş başlarız. Hayır, daha sıkı çalışmak istiyorum. Yavaş yavaş başlarız. Hayır, daha sıkı çalışmak istiyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Next time, I don't want to depend on some miracle drug to save me. | Bir dahaki sefere beni kurtaracak büyülü ilaca güvenmek istemiyorum. Bir dahaki sefere beni kurtaracak büyülü ilaca güvenmek istemiyorum. Bir dahaki sefere beni kurtaracak büyülü ilaca güvenmek istemiyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
She's beginning to get suspicious of all the blood I'm taking. | O kadar kan almamdan şüphelenmeye başladı. O kadar kan almamdan şüphelenmeye başladı. O kadar kan almamdan şüphelenmeye başladı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
No wonder. How many samples have you tested each day? | Şaşırmadım. Günde kaç numune test ediyorsun? Şaşırmadım. Günde kaç numune test ediyorsun? Şaşırmadım. Günde kaç numune test ediyorsun? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Not enough. | Yeterince değil. Yeterince değil. Yeterince değil. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Not enough to find anything in her blood or Coulson's. | Onun da Coulson'ın da kanında bir şey bulacak kadar etmiyorum. Onun da Coulson'ın da kanında bir şey bulacak kadar etmiyorum. Onun da Coulson'ın da kanında bir şey bulacak kadar etmiyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Such a pity we only found the one. | Sadece bir tane bulmuş olmamız çok yazık. Sadece bir tane bulmuş olmamız çok yazık. Sadece bir tane bulmuş olmamız çok yazık. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It's just that the last sample of this miracle drug is inside Skye. | Bu mucize ilacın son numunesinin Skye'ın içinde olmasından böyleyim. Bu mucize ilacın son numunesinin Skye'ın içinde olmasından böyleyim. Bu mucize ilacın son numunesinin Skye'ın içinde olmasından böyleyim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You can't find any trace of it? No. | Hiç iz bulamadın mı? Hayır. Hiç iz bulamadın mı? Hayır. Hiç iz bulamadın mı? Hayır. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
She's healing at an exponential rate, | Çok hızlı iyileşiyor ama hücresel bazda hiçbir anormallik göremiyorum. Çok hızlı iyileşiyor ama hücresel bazda hiçbir anormallik göremiyorum. Çok hızlı iyileşiyor ama hücresel bazda hiçbir anormallik göremiyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He shut me down, said to keep it in house. | Beni susturdu, dışarı çıkmayacak dedi. Beni susturdu, dışarı çıkmayacak dedi. Beni susturdu, dışarı çıkmayacak dedi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I mean, this drug could be a phenomenal breakthrough, | Bu ilaç olağanüstü bir buluş olabilir. Bu ilaç olağanüstü bir buluş olabilir. Bu ilaç olağanüstü bir buluş olabilir. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
could save countless lives. Why is he being so twitchy? | Sayısız yaşamı kurtarabilir. Niye böyle kasıyor ki? Sayısız yaşamı kurtarabilir. Niye böyle kasıyor ki? Sayısız yaşamı kurtarabilir. Niye böyle kasıyor ki? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Everything was peculiar. | Her şey tuhaftı. Her şey tuhaftı. Her şey tuhaftı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Director Fury moved heaven and Earth. | Müdür Fury Cennet'i ve Dünya'yı yerinden oynattı. 1 Müdür Fury Cennet'i ve Dünya'yı yerinden oynattı. 1 Müdür Fury Cennet'i ve Dünya'yı yerinden oynattı. 1 | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
No! Don't give it to her! | Hayır! Vermeyin! Hayır! Vermeyin! Hayır! Vermeyin! | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You know, usually, when a friend wants a favor, | Genelde bir arkadaşım benden iyilik istediğinde, hoş bir şeyler yapar. Genelde bir arkadaşım benden iyilik istediğinde, hoş bir şeyler yapar. Genelde bir arkadaşım benden iyilik istediğinde, hoş bir şeyler yapar. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
takes me to a nice restaurant, buys me a bottle of wine. | Beni restorana götürür, bir şişe şarap alır... Beni restorana götürür, bir şişe şarap alır... Beni restorana götürür, bir şişe şarap alır... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Want to go to a movie, hold hands? | Sinemaya gidip, el ele tutuşmak ister misin? Sinemaya gidip, el ele tutuşmak ister misin? Sinemaya gidip, el ele tutuşmak ister misin? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Okay. But I need to ask you a question first. | Peki, ama önce sana bir soru sorayım. Peki, ama önce sana bir soru sorayım. Peki, ama önce sana bir soru sorayım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I don't know where Director Fury is. | Müdür Fury'nin nerede olduğunu bilmiyorum. Müdür Fury'nin nerede olduğunu bilmiyorum. Müdür Fury'nin nerede olduğunu bilmiyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Don't be so shocked. For a quiet guy, you make a lot of noise. | Şaşırma, ketum biri için fazla ses çıkarıyorsun. Şaşırma, ketum biri için fazla ses çıkarıyorsun. Şaşırma, ketum biri için fazla ses çıkarıyorsun. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
How many favors have you called in? | Kaç kere iyilik istedin? Yeteri kadar değilmiş belli ki. Kaç kere iyilik istedin? Yeteri kadar değilmiş belli ki. Kaç kere iyilik istedin? Yeteri kadar değilmiş belli ki. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Something I can help you with? | Yardımcı olabileceğim bir şey var mı? Yardımcı olabileceğim bir şey var mı? Yardımcı olabileceğim bir şey var mı? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Fine. But Fury is a high level agent who's off grid. | Tamam ama Fury, bir yere saklanmış, üst seviye bir ajan. Tamam ama Fury, bir yere saklanmış, üst seviye bir ajan. Tamam ama Fury, bir yere saklanmış, üst seviye bir ajan. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You don't find him unless he wants to find you. | O seni bulmak istemeden onu bulamazsın. O seni bulmak istemeden onu bulamazsın. O seni bulmak istemeden onu bulamazsın. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You did something like that once, too. | Bir defasında sen de böyle yapmıştın. Bir defasında sen de böyle yapmıştın. Bir defasında sen de böyle yapmıştın. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Remember? I never asked you. | Unuttun mu? Sana hiçbir şey sormadım. Unuttun mu? Sana hiçbir şey sormadım. Unuttun mu? Sana hiçbir şey sormadım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
New orders. | Yeni emirler. Yeni emirler. Yeni emirler. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
S.H.I.E.L.D.'s detecting massive energy readings | S.H.I.E.L.D. California Nevada sınırında... S.H.I.E.L.D. California Nevada sınırında... S.H.I.E.L.D. California Nevada sınırında... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
in the skies above the California/Nevada border. | ...gökyüzünde devasa enerji değerleri tespit etmiş. ...gökyüzünde devasa enerji değerleri tespit etmiş. ...gökyüzünde devasa enerji değerleri tespit etmiş. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Where's Agent Coulson? Taking personal time. | Ajan Coulson nerede? İzinli. Ajan Coulson nerede? İzinli. Ajan Coulson nerede? İzinli. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
That's a couple days straight. | Birkaç gündür öyle. Birkaç gündür öyle. Birkaç gündür öyle. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
These are the same readings Dr. Selvig and | Bütün gün burada oluruz. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Dr. Foster picked up in New Mexico and in London. | ...New Mexico ve Londra'da ölçtüğü değerlerle aynı. ...New Mexico ve Londra'da ölçtüğü değerlerle aynı. ...New Mexico ve Londra'da ölçtüğü değerlerle aynı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
They herald the arrival of an Asgardian. | Bunlar bir Asgardlı'nın gelişinin habercisi. Bunlar bir Asgardlı'nın gelişinin habercisi. Bunlar bir Asgardlı'nın gelişinin habercisi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Thor. Not sure. Either way, | Thor. Emin olamayız. Her halükârda... Thor. Emin olamayız. Her halükârda... Thor. Emin olamayız. Her halükârda... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
S.H.I.E.L.D. wants us to be the welcome wagon. | ...S.H.I.E.L.D. bizim karşılamamızı istiyor. ...S.H.I.E.L.D. bizim karşılamamızı istiyor. ...S.H.I.E.L.D. bizim karşılamamızı istiyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
O okay. Fine. No cause for concern, right? | Tamam, iyi. Endişeye mahal yok, değil mi? Tamam, iyi. Endişeye mahal yok, değil mi? Tamam, iyi. Endişeye mahal yok, değil mi? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Asgardians are allies. Loki wasn't. | Asgardlılar müttefikimiz. Loki değildi. Asgardlılar müttefikimiz. Loki değildi. Asgardlılar müttefikimiz. Loki değildi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Fitz? | Fitz? Fitz? Fitz? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, we're definitely getting close, | Evet, kesinlikle yaklaşıyoruz ama görüntü biraz kötü. Evet, kesinlikle yaklaşıyoruz ama görüntü biraz kötü. Evet, kesinlikle yaklaşıyoruz ama görüntü biraz kötü. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
This is still science we don't completely understand. | Hâlâ tam olarak anlayamadığımız bir teknoloji bu. Hâlâ tam olarak anlayamadığımız bir teknoloji bu. Hâlâ tam olarak anlayamadığımız bir teknoloji bu. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Seems to be a lot of that going around lately. | Son zamanlarda bunlarla çok karşılaşıyoruz gibi. Son zamanlarda bunlarla çok karşılaşıyoruz gibi. Son zamanlarda bunlarla çok karşılaşıyoruz gibi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
So, Coulson hasn't talked to you | Coulson seninle, Skye'a iğne vurulması konusunda... Coulson seninle, Skye'a iğne vurulması konusunda... Coulson seninle, Skye'a iğne vurulması konusunda... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
about why he changed his mind on giving Skye that injection? | ...fikrini neden değiştirdiği hakkında konuşmadı mı? ...fikrini neden değiştirdiği hakkında konuşmadı mı? ...fikrini neden değiştirdiği hakkında konuşmadı mı? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
No. He's keeping it to himself. | Hayır. Kendine saklıyor. Hayır. Kendine saklıyor. Hayır. Kendine saklıyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Whoa. I'm getting a massive energy surge, | Devasa bir enerji dalgası görüyorum. Devasa bir enerji dalgası görüyorum. Devasa bir enerji dalgası görüyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
three times the level of the one before. How close? | Öncekinden üç kat büyük. Ne kadar yakında? Öncekinden üç kat büyük. Ne kadar yakında? Öncekinden üç kat büyük. Ne kadar yakında? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, definitely Asgardian. Running facial recognition. | Evet, kesinlikle Asgardlı. Yüz tarama çalıştırılıyor. Evet, kesinlikle Asgardlı. Yüz tarama çalıştırılıyor. Evet, kesinlikle Asgardlı. Yüz tarama çalıştırılıyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Okay, got it. | Tamamdır buldum. Tamamdır buldum. Tamamdır buldum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I don't have a name, but I can confirm she was in New Mexico, | İsim bulamadım ama New Mexico'da olduğunu doğruladım. İsim bulamadım ama New Mexico'da olduğunu doğruladım. İsim bulamadım ama New Mexico'da olduğunu doğruladım. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
fighting with Thor and his mates. She's on our side. | Thor ve dostlarıyla birlikte savaşıyordu. Bizden taraf. Thor ve dostlarıyla birlikte savaşıyordu. Bizden taraf. Thor ve dostlarıyla birlikte savaşıyordu. Bizden taraf. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Stand down. She's a friendly. | Geri çekilin. Dost o. Geri çekilin. Dost o. Geri çekilin. Dost o. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You are of S.H.I.E.L.D.? Yeah? | S.H.I.E.L.D.'dan mısınız? Evet. S.H.I.E.L.D.'dan mısınız? Evet. S.H.I.E.L.D.'dan mısınız? Evet. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I am Lady Sif of Asgard. Your world is in grave danger. | Ben Asgard'dan Leydi Sif. Dünyanız büyük tehlike altında. Ben Asgard'dan Leydi Sif. Dünyanız büyük tehlike altında. Ben Asgard'dan Leydi Sif. Dünyanız büyük tehlike altında. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
She's a warrior. | O bir savaşçı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I saw her fight in New Mexico with Thor ... | Thor'la birlikte New Mexico'da savaşırken görmüştüm. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
climbed a giant metal killing machine, | Metalden dev bir makineye tırmandı ve çift ağızlı kılıcını sapladı. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
It was pretty badass. | Çok sağlam işti. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
She says she needs S.H.I.E.L.D. to help her find someone. | Birini bulması için S.H.I.E.L.D.'ın yardımına ihtiyacı olduğunu söylüyor. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You up for this? I'm fine. | Bu işe hazır mısın? Ben iyiyim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
"Fine" doesn't look like this. Not on you. | "İyi" olsan böyle görünmezsin. Sen böyle olmazsın. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
You've been gone more often than not. | Eskiden hiç bu kadar kaybolmazdın ortadan. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Whatever's bothering you... I'm here. | Canını sıkan şey neyse... ben yanındayım. Çok dinlendim. Sağ ol. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What dark magic is this? | Bu nasıl bir kara büyüdür? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Thor said you perished at the hand of Loki. | Thor senin Loki'nin ellerinde can verdiğini söylemişti. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
And he was right... for awhile, anyway. | Haklıydı da... en azından bir süreliğine. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
But Loki wasn't the only one with some tricks up his sleeve. | Ama yeninde birkaç hile saklayan tek kişi Loki değil. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Turns out, S.H.I.E.L.D. had a few of their own. | Anlaşılan S.H.I.E.L.D.'ın da numaraları varmış. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Thor will be pleased to hear it. | Thor bunu duyduğuna memnun olacak. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
He considers you a friend. I feel the same, | Seni dost olarak görüyor. Ben de aynı şekilde düşünüyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
which is why I'd prefer he hear it from me, if that's okay. | Bu yüzden sakıncası yoksa benden duymasını istiyorum. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I understand you're looking for someone. | Anladığıma göre birini arıyormuşsun. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I am hunting her. Lorelei. | Onu avlıyorum. Lorelai. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
600 years ago, she used her powers to wreak havoc across the | 600 yıl evvel, güçlerini Dokuz Diyar'ı tarumar etmekte kullandı... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
nine realms, to command armies, bring down kings, empires. | ...ordulara komuta etti, kralları ve imparatorlukları devirdi. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
What kind of powers we talking about? | Ne tür güçlerden söz ediyoruz? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Strength? Speed? Sorcery. | Kuvvet? Hız? Efsun. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
She bends and shapes the will of men to her own purpose. | Erkeklerin arzularını kendi gayeleri doğrultusunda eğip büker. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
Only men? Her powers don't work on women? | Yalnızca erkekler mi? Güçleri kadınlar üzerinde işe yaramıyor mu? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
No. Men have an inherent weakness we do not share. | Hayır. Erkeklerin tabiatında bizde olmayan bir zayıflık var. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
I can't imagine what she's talking about. | Neden bahsettiğine anlam veremedim. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
The very sound of her voice can ensnare most. | Yalnızca sesi bile çoklarını ağına düşürür. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
For the rare man who can resist, it's her voice | Buna direnebilen az sayıda erkeğe ise... | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
joined by her touch that will overpower his will. | ...sesinin yanında dokunuşuyla iradelerine egemen olur. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
So, how do we stop her? | Onu nasıl durdururuz? | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |
With this. It prevents her from speaking. | Bununla. Konuşmasına mani olur. | Agents of SHiELD-1 | 2013 | ![]() |