Search
English Turkish Sentence Translations Page 2886
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Each of his moment passed worrying about you. | Her anım seni düşünmekle geçiyordu | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Next. | Sıradaki. Behram Poonawala. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Yes, next. | Evet, sıradaki. Meher Poonawala. Daljit Singh. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Next. | Sıradaki. Adın ne? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Ma'am, what's your name? | Madam, adınız ne? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Shazin. | Shazin. Shazin ne? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Shazin. Durrani. | Shazin Durrani. Peki sen? İbrahim Durrani. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Husband wife? | Karı koca mı? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
The world was with you... while he was all alone. | O yalnızken, tüm dünya senin yanındaydı | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
"The tears that were..." | Gözyaşı vardı | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
"With happiness in your path." | Senin yolunda mutluluklar vardı | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
How did you decide the seating? | Oturma işine nasıl karar verdiniz? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Meaning, who sits in first class... | Yani, birinci sınıfta kim oturuyor, ekonomik sınıfta kim? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Well, I'll just check on that, sir. | Bunu kontrol edeyim, efendim, izninizle. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Otherwise it's very unfair. | Yoksa bu hiç adil olmaz. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Kohli. | Kohli. Tebrik ederim. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
The first flighfs about to take off. | İlk uçak gelmek üzere. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
"Vande Mataram!" | Vande Mataram! | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
The World's biggest rescue operation. | 'Dünyanın en büyük kurtarma operasyonu.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Air India, Indian Airlines... | 'Hint Hava yolları ve Hava Kuvvetleri pilotlarının 488 uçuşuydu.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
The world has never witnessed nor will probably ever witness... | 'Böyle bir kurtarma operasyonuna dünya hiç şahit olmadı... | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
a rescue operation of this scale: | ...belki de hiç şahit olmayacak da.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
India brought home, over a 100,000 of her citizens | 'Başka bir ülkede mahsur kalan 100 binden fazla Hintli ülkesine getirilmişti.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
And we've brought our people back safe and sound. | İnsanlarımızı sağ salim getirdik. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Congratulations, sir. Thank you. | Tebrik ederim, efendim. Teşekkürler. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Those we never met, and never got the chance to meet later... | 'Onlarla ne o zaman tanışabilmiştik, ne de sonra tanışma şansımız olmuştu.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Many government officers like Sanjeev Kohli... | 'Sanjeev Kohli gibi bir çok memur, imkansızı başarmıştı.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Birdy flew. | Kuş uçtu. Uçak uçtu. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Simu flew. No. | Simu uçtu. Hayır. Anne uçtu. | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
I flew. How can I fly? | Ben uçtum. Ben nasıl uçabiliyorum? | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Even today I get upset over some problems in India. | 'Bugün bile Hindistan'da üzüldüğüm bir kaç sorun vardı. Hala kötümserdim.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
But after boarding that last flight... | 'Ama o uçuştan sonra, ülkem benim için ne yaptı diye hiç sormadım.' | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
"With happiness in your path." | Senin yolunda mutluluklar vardı 1 | Airlift-1 | 2016 | ![]() |
Good afternoon. I'm Glenn Russell, | Tünaydın. Ben Glenn Russell, | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
and is an honor to announce the trip Starquest's inaugural program. | ...Starquest programının açıIışını yapmak benim için bir onurdur. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
It offers the best Aerodynamic design | Sunduğu en iyi teklif, Yakıt tüketimini azaltmak için... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
to reduce Fuel consumption; | KullanıIan Aerodinamik tasarımı. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
computerized controls sophisticated | En gelişmiş bilgisayarlı kontrol sistemi... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
and what we believe to be the experience more pleasant to fly today. | ...bu gün uçuşun keyfini çıkaracağınıza inanıyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
And now, at this point, I would like to present chief pilot Joseph Franklin | Şimdi, sözü baş pilot Joseph Franklin'e ve... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Bill Alexander and his copilot. 1 | ...yardımcı pilot, Bill Alexander'a bırakıyorum. 1 | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Thank you very much! Joe, Joe! | Çok teşekkürler. Joe, Joe. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
The Starquest boasts be totally | Starquest sistemi kalkışlarda ve inişlerde... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
automatic since the takeoff to landing. | ...tamamen otomatiktir. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Are you afraid of this plan to replace it, that replace all pilots? | Bu sistem, tüm pilotların yerini alabilecek mi? Pilotlar beraber uçabilecekler mi? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
No, no. We love to fly. | Hayır, hayır. Birlikte uçmanın keyfini çıkaracağız. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Also, you always will need pilots. | Her zaman pilota ihtiyaç vardır. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Who will point when you are flying over the Grand Canyon? | Ayrıca, Büyük Kanyonun üzerinden başka kim uçabilir? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
And here you are. | İşte seninki. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Sorry ... was reflex. | Affedersin... Refleks işte. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Reflection? | Refleks mi? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Great reflection. You will it is our security? | Reflekslerin harika, Hava polisi misin? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Something special? | Özel bir şey var mı? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Paperwork. Diplomatic thing. | Belgeler. Diplomatik şeyler işte. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
None of your business ... whoever. | Endişelenmene gerek yok. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Okay, you two are good. | Tamam, siz ikiniz artık iyisiniz. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Thanks, man. "Sure. | Teşekkürler. Önemli değil. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Take care. | Dikkatli olun. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
That sucks you should stop at the limit, Gina. | Tanrım, doğduğumda bile bu kadar sıkıntı çekmemiştim, Gina. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Yes, well ... | Evet. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
I feel that the Secret Service get me out of my field | Gizli Servisin, beni başkanın kardeşine göndermek için... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
sending to the safety the President's brother. | ...dışarıda tutacaklarmış gibi hissediyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
So the ball will never get me. Actually, it would be the right field. | Bu yüzden, ipleri asla bana vermeyecekler. Aslında, doğru olan şey olacaktır. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Is. | Evet. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
There you are | İşte seninki. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Take care. Thank you. | Dikkatli ol. Teşekkürler. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Hi, dear. You watching? | Selam, hayatım. İzliyor musun? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Hi! No, nothing in the news yet. | Selam! Hayır, yeni haberler henüz çıkmadı. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Just some pretty pictures of the plane. | Sadece, uçağın resimleri var. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Gwen is looking at the conference press onto YouTube. | Gwen, YouTube'den konferans videolarına bakıyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
What the ...? 43 | Bu da neyin nesi..? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Hey! Look at the verbiage, young lady. | Hey! Sadece izle genç bayan. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
I really wanted to be here. | Gerçekten orada olmak istiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
I wish we were there, too. | Keşke bizde yanında olabilsek. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
No, you do not. Yeah, right. | Hayır, olamazsınız. Evet, haklısın. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Oh, man. I still can not find. | Hala bulamadım. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Hey Gwen, prepare to go to school. | Gwen, okul için hazırlıklarını tamamla. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Joe, I gotta go. | Joe, gitmeliyim. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
I love you. Take care of everything, and I I'll be back for the weekend. | Seni seviyorum, hayatım. Uçuştan sonra. Hafta sonu döneceğim. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Right. I love you. Bye. | Tamam, seni seviyorum. Görüşmek üzere. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
This was a TV interview today. | Bu gün, TV'de bir röportaj yaptın. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Joe, you got the look on the radio. | Joe, bunu radyodan dinlemelisin. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Someone stole all our equipment. | Birisi tüm ekipmanı çalmış olmalı. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Let us, Joe. Forget the crap flight old fashioned. | Hadi, Joe. Modası geçmiş uçuşları unut artık. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
This is not fly, Billy. | Bu uçuş değil, Billy. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
This is videogame. | Bu bir video oyunu gibi. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Joe, you're a grouchy, grizzled, old Gaga. | Joe, sen beyaz saçIı, huysuz, ve yaşIı bir adamsın. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Just sit back and enjoy your retirement. | Sadece şurada otur ve emekliliğin tadını çıkart. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Counting the minutes. Counting the minutes until he can retire away from you | Az kaldı. Az kaldı. Billy, senden uzak durmama az kaldı. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
with my wife, children, in a beach in Barbados. And without Billy. | Barbados sahilinde, karımla çocuklarımla olmama az kaldı, Billy. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
It looks delicious. Okay, Let us prepare. | Kulağa harika geliyor. Pekala, Hadi uçuralım şu bebeği. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Hydraulic ... Adjusted. | Hidrolik sistemi? Hazır. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Emergency Lights ... Prepared. | Acil durum ışıkları? Tamamdır. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
E key phone ... Disabled. 66 | E telefon? Kapalı. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Anti Ice System ... | Soğuk karşıtı sistem? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
And no. This should be disabled, and is disabled. | Hayır. Kapalı... Galiba kapalı... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
I know how to fly this thing. Do not worry, right? | Bunu uçurmayı biliyorsan, endişelenmeye gerek yok, tamam mı? | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Ladies and gentlemen, 're number one for takeoff. | Bayanlar ve baylar, ilk olarak kıyafetlerinizi çıkarabilirsiniz. | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
Make sure your belts Security is tight | Kemerinizi bağladığınızdan, | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |
, and their chairs are upright | ...koltuğunuzun dik ve... | Airline Disaster-1 | 2010 | ![]() |