Search
English Turkish Sentence Translations Page 2888
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| So be good sheep, do I say, and nobody dies. </ i> | Bu yüzden, çenenizi kapatın, dediğimi yapın, kimse ölmesin. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| My brothers will come from the booth to collect their phones. | Kardeşlerim kabinlerde dolaşarak cep telefonlarınızı alacak. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Remember, your cooperation guarantees that no one gets hurt. </ i> | Unutmayın, iş birliği yaparsak kimse zarar görmez. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| That ...</ i> | İşte bu... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Submit only the nice men and women. | İtirazlarınızı, güzel beyefendiye ve bayana gönderebilirsiniz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| And finally, for security guard ... | Son olarak, Hava polisleri... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| No heroes, and nobody will die. Remember that. 19 | Kahramanlık yapmayın, kimse ölmesin, bunu unutmayın. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Coast 8 5 Heavy, what is the emergency? </ i> | Sahil 8 5 acil durumunuz nedir? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| He has a gun pointed at his face. | Silahını yüzüne tutan bir adam var. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Now ... open the door. | Şimdi... Kapıyı aç. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Então é a sua filha. | Yoksa kızın... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Wait a minute! Right? Wait a little, slowly. | Dur biraz, tamam mı? Sakin ol. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Pane ... bassline, central section has a blue button. | Orta bölümde mavi bir tuş var. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Good boy. | İyi çocuk. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Hello. Hello? Forget Static bad on the phone. | Alo. Alo? Telefondaki paraziti unut. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Here is the Agent Special Gina Vitale. | Ben, özel ajan Gina Vitale. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I'm in the middle of a emergency. | Acil bir durum bildiriyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Mrs. President. Good morning, Ms. President. | Sayın Başkan. Günaydın, Sayın Başkan. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Thank you. Please okay, someone begins. | Tamam. Lütfen başlayalım. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Who's down? | Oradaki kim? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Nathan Polansky. He is one of the browsers. | Nathan Polansky. Denizcilerden biriydi... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| They shot him. | Onu vurdular. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| And who the hell are "they"? | "Onlar" derken kimi kastediyorsunuz? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Our guess, of Aryan Brotherhood. | Tahminimize göre, Aryan Kardeşliği. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The guy in the cockpit or has a mole on the eye | Kokpitte bir adamları var, iç tarafta gözlemcileri ve... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| or tattoo a teardrop shaped. | ...gözlerinde, göz yaşı gibi dövmeleri var. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Does Joe know about Annette? He knows, Frank ... He already knows. | Joe'nin Annette'den haberi var mı? Frank biliyor... Zaten biliyordu. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| How? | NasıI? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The guy in the booth Joe gave a cell phone. | Kokpit’te cep telefonu vardı... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| He spoke with one of Our staff on site. | Ajanımız binmeden konuşma yapıImıştı... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| DeToro, contact the Starquest. | DeToro, Starquest'e bağIanın. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I have to talk to Joe before making any decisions. | Bir karar vermeden önce Joe ile konuşmalıyım. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Yes, Mrs. President. | Emredersiniz, Sayın başkan. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What is the nearest airport that they could land, military or civilian? | En yakın sivil yada askeri havalimanı neresi? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Well, probably are on the South Carolina now. | Muhtemelen, şu anda Güney Carolina açıklarındalar. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| There are six airports main, and not know, thirty, | Orada altı tane ana havalimanı var, genel olarak 30 yada 40 tane... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| forty airports aviation in general. | ...havalimanı olabilir, bilemiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We have five bases Air Force in South Carolina | Güney Carolina'da beş tane Hava Kuvvetlerimiz var. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| But only two commercially behave the Starquest. | Ama, Starquest'in inebileceği yalnızca iki tane havalimanı var. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| And the military? We are well. | Askeri? İyi durumdayız. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| What? Well, get it. | Ne oldu? Tamam. İyi... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We have a Secret Service agent assigned to his brother. | Kardeşlerin içinde bir Gizli Servis ajanımız var. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sure, Agent Vitale. You're on speaker | Tamam, Ajan Vitale. Hoparlördesin ve Sayın Başkan ile konuşuyorsun... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| with the president. What can you tell us? | ...bize neler söyleyebilirsin? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Has at least ten of them board. They are all armed. | Uçakta 10 kişi civarındalar. Hepsi de silahlı. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| They have control of plane. They had been shot | Uçağı kontrol ediyorlar... Uçakta ateş ettiler ama... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| fired, but it seems the plane was not affected. | ...uçak, etkilenmemiş gibi görünüyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Are you in a safe place? "Yes, yes. | Güvenli bir yerde misin? Evet. Evet. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I did this by compartments below the plane. | Uçağın altındaki bölmelerdeyim. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Vitale're saying can walk freely around? | Vitale, aralarında serbestçe gezdiğini mi söylüyorsun? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Let's take the forms Complete aircraft. | Uçağın tam olarak içinin görüntüsünü alın. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Okay, so Vitale, the know about electronics? | Tamam, Vitale. Elektronikten anlar mısın? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| 'll learn much more about that. </ i> | Bu konuda biraz düşünmeliyim. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sure, it might be useful. | Tamam, bu işimize yarar. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| His complete obedience avoid any victim today. | Sakın, bugün burada yaptıklarımızı önlemeye çalışmayın. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Madam, the companions arrived, and we have contact. | Efendim, bağlantı kuruldu. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I'll put them on speaker. | Hoparlöre aktarıyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Bravo, Tango one, you're in speaker and speaking with the boss. | Bravo Tango 1, hoparlördesin ve Sayın Başkan ile konuşuyorsun. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Our call sign will be Bravo Tango 6. | Çağrı işaretimiz, Bravo Tango 6 olacak. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Roger, Six. In waiting. </ I> | AnlaşıIdı, altı. Beklemedeyiz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Bravo Tango 1 Here is President Franklin. | Bravo Tango 1 Ben, Başkan Franklin. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Tell me what you see and what it means. | Neler gördüğünü bize söyler misin? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The plane seems to still be piloted by a competent crew. | Uçak, düzgün bir şekilde uçuyor ve pilot kabininde bir kalabalık var gibi. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I do not see any evidence of mechanical problems with the aircraft. | Uçağın mekanik sorunları olduğuna dair hiçbir kanıt göremiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I want you to put your sister on the line for me. | Benim için kız kardeşine telefon açmanı istiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Think it is easy to catch e. .. the phone? | Bunun kolay olduğunu mu sanıyorsun? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| ATC, here is the Coasteira 8 5 Heavy. | ATC, Burası Sahil 8 5. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Could open a channel to the White House, | Bizi Beyaz Saray'a bağlayabilir misiniz... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| so that we could communicate to Ms. President? | ...böylece, Sayın Başkan ile konuşuruz. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Mrs. President, here is the Starquest. | Sayın Başkan. Starquest'den. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Mrs. President, is really an honor. | Sayın Başkan. Bu bir onur. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Let me talk to Joe. I want to hear his voice. | Bırak Joe ile konuşayım. Onun sesini duymak istiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Here is Captain Joe Franklin Mrs. President. | Ben, Kaptan Joe Franklin. Sayın Başkan. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Do whatever is necessary. | Ne yapmanız gerekiyorsa, yapın. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Very noble. | Çok asilce. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sure, you have my attention. Whatever? | Tamam, dikkatimi çektin. Ne istiyorsun? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Ten of my Aryan Brothers are arrested stupid government charges | Benim 10 tane Aryan kardeşim, sizin aptal hükümetiniz yüzünden... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| a federal penitentiary the state of New Jersey. | ...New Jersey federal hapishanesindeler. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I want his release immediately and unconditionally. | Onların, koşulsuz bir şekilde serbest bırakıImasını istiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Names? | İsimler? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Ask the Director. | Müdüre sor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Know that our policy is not negotiate with terrorists. | Tamam, politikamızda teröristlerle pazarlık yapıImadığını bilin. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Yes, I knew it would be a game. | Evet, bunun bir oyun olduğunu biliyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| But Joe here, and his family, | Ama, Joe burada ve aileden biri... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| have been generous enough in give me an insurance policy. | ...bu durumda, sigortam yeterli sanırım. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Know what I want. | İsteklerimi biliyorsun. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Empty fuel. | Yakıtı boşalt. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| 6, here is one. The Starquest is draining fuel. | 6, burası 1. Starquest yakıtı boşaltıyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| 6, this is Bravo Tango 2. Just lost | 6, burası Bravo Tango 2. Az önce... | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Bravo Tango 3 for the emptying fuel. | Bravo Tango 3'ü boşalan yakıt yüzünden kaybettik. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| 6, here are two. She is going to a population center. | 6, burası 2. Parçaları Merkeze doğru gidiyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| The pilot came out? | Pilot kurtuldu mu? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Sorry, ma'am. We have visuals on a ramp. | Üzgünüm efendim, yaşadığına dair bir kanıtımız yok. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Vitale, go pro side panel. | Vitale, yakınındaki panele git. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| We need you to replace manually dump fuel. | Yakıt boşaltımını elle değiştirmeni istiyorum. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I am here ... what I'm looking for? | Buradayım... Neye bakmalıyım? | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Find something that says "Dump fuel emergency " | Şöyle bir şey olmalı "Acil yakıt boşaltımı " yada.. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| "Release of fuel," something. | ..."Yakıt boşaltımı" gibi. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| Looks like a Christmas tree. The whole thing lit up. | Tıpkı yıIbaşı ağacı gibi. Işıklar yanıp sönüyor. | Airline Disaster-1 | 2010 | |
| I do not ... wait. | Ben... Bir dakika. | Airline Disaster-1 | 2010 |