Search

English Turkish Sentence Translations Page 3105

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
An "F"? Oh, I said that already. Yes, you did say that.	"F" var mı? Söylemiştim zaten. Evet, söylemiştin.	Alice in den Stadten-1	1974
Is there an "O"?	"O" var mı?	Alice in den Stadten-1	1974
No. One more mark and you're hanged.	Hayır. Bir harf daha ve asıldın.	Alice in den Stadten-1	1974
"I"?.	"I"?	Alice in den Stadten-1	1974
What's the word, then?	Kelime neydi?	Alice in den Stadten-1	1974
Dream.	"Rüya."	Alice in den Stadten-1	1974
Dream. Those words don't count.	Rüya. Bu kelime sayılmaz.	Alice in den Stadten-1	1974
Only things that really exist.	Sadece somut şeyler.	Alice in den Stadten-1	1974
Why do they have different time here?	Neden burada zaman farklı?	Alice in den Stadten-1	1974
You can see why. It's broad daylight.	Nedenini görebilirsin. Burada şu an gündüz.	Alice in den Stadten-1	1974
At midnight?	Gece yarısında mı?	Alice in den Stadten-1	1974
Believe me it's five in the morning.	İnan bana, saat sabahın beşi.	Alice in den Stadten-1	1974
Do we go to sleep again?	Yine uyumaya mı gidiyoruz?	Alice in den Stadten-1	1974
At the hotel nearest the airport.	Havaalana en yakın otele.	Alice in den Stadten-1	1974
No matter what it costs.	Parası önemli değil.	Alice in den Stadten-1	1974
I'm not tired any more.	Artık yorgun değilim.	Alice in den Stadten-1	1974
I'm sure I can't go to sleep. When do you want me to wake you?	Uyuyamayacağıma eminim. Seni kaçta kaldırmamı istersin?	Alice in den Stadten-1	1974
At eleven.	Saat 11'de.	Alice in den Stadten-1	1974
Yes, thank you.	Evet, teşekkürler.	Alice in den Stadten-1	1974
Can I use your toothbrush?	Diş fırçanı kullanabilir miyim?	Alice in den Stadten-1	1974
If you don't mind.	Senin için sorun değilse kullan.	Alice in den Stadten-1	1974
Let's go into town and buy one.	Şehre inip bir diş fırçası alalım.	Alice in den Stadten-1	1974
For a toothbrush? You're nuts.	Bir diş fırçası için mi? Delirdin mi.	Alice in den Stadten-1	1974
Do you want to stay in the hotel?	Otelde mi kalmak istiyorsun?	Alice in den Stadten-1	1974
I could show you the city.	Sana şehri gezdirebilirim.	Alice in den Stadten-1	1974
I used to live here, you know?	Eskiden burada yaşıyordum, biliyor musun?	Alice in den Stadten-1	1974
I had a funny dream.	Çok garip bir rüya gördüm.	Alice in den Stadten-1	1974
I turned on the TV set and I sat down in a chair.	Televizyonu açıyorum ve bir sandalyeye oturuyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
I tied myself to it and then suddenly a scary movie came on.	Kendimi sandalyeye bağlıyorum ve aniden bir korku filmi başlıyor.	Alice in den Stadten-1	1974
I couldn't untie myself.	Bağlarımı çözemiyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
I couldn't turn off the TV.	Televizyonu kapatamıyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
I couldn't close my eyes, either.	Gözlerimi de kapatamıyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
So I had to watch the film.	Filmi izlemek zorunda kaldım.	Alice in den Stadten-1	1974
Tell me something about yourself.	Bana kendinden bahsetsene.	Alice in den Stadten-1	1974
I wouldn't know what.	Bilmem.	Alice in den Stadten-1	1974
You really don't know anything that you could tell me?	Gerçekten bana anlatacak bir şey bilmiyor musun?	Alice in den Stadten-1	1974
31.	31.	Alice in den Stadten-1	1974
I want to take a picture of you.	Senin bir fotoğrafını çekmek istiyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
So you'll at least know what you look like.	Böylece en azından neye benzediğini bilirsin.	Alice in den Stadten-1	1974
Will you take a picture of Mommy when she arrives at the airport?	Annem geldiğinde havaalanında onun fotoğrafını da çeker misin?	Alice in den Stadten-1	1974
We'll have to get up early.	Erken kalkmalıyız.	Alice in den Stadten-1	1974
At the next stop, we're going to get off again.	Bir dahaki durakta yine ineceğiz.	Alice in den Stadten-1	1974
But the tour isn't over yet.	Ama tur daha bitmedi.	Alice in den Stadten-1	1974
You haven't seen anything.	Hiçbir şey görmedin.	Alice in den Stadten-1	1974
I don't want to see anything.	Hiçbir şey görmek istemiyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
Let's get back to the hotel. I'm hungry.	Hadi otele geri dönelim. Ben acıktım.	Alice in den Stadten-1	1974
You walk too fast.	Çok hızlı yürüyorsun.	Alice in den Stadten-1	1974
I find Amsterdam much prettier than New York.	Bence Amsterdam, New York'tan daha güzel.	Alice in den Stadten-1	1974
Food!	Yemek!	Alice in den Stadten-1	1974
You never think about anything else.	Başka hiç bir şey düşünemiyorsun.	Alice in den Stadten-1	1974
I want to eat!	Yemek yemek istiyorum!	Alice in den Stadten-1	1974
Do we have to eat in such a cheap restaurant?	Böyle ucuz lokantalarda yemek zorunda mıyız?	Alice in den Stadten-1	1974
I hardly have any money left.	Çok az param kaldı.	Alice in den Stadten-1	1974
Then why are we staying in such an expensive hotel?	O zaman neden o kadar pahalı bir otelde kalıyoruz?	Alice in den Stadten-1	1974
Because it's right next to the airport.	Çünkü hemen havaalanının yanında.	Alice in den Stadten-1	1974
It's all in Dutch. I can't read it.	Hepsi Felemenkçe yazılı. Okuyamıyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
You're a big help.	Çok yardımcı oldun.	Alice in den Stadten-1	1974
You wanted me to read it. I don't want to eat here.	Okumamı sen istedin. Burada yemek istemiyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
It was you who wanted to eat.	Yemek yemek isteyen sendin.	Alice in den Stadten-1	1974
I wanted to eat but not just anything.	Yemek yemek istiyorum ama herhangi bir şey değil.	Alice in den Stadten-1	1974
What then? Something decent.	O zaman ne istiyorsun? Düzgün bir şeyler.	Alice in den Stadten-1	1974
Listen, I'm in no mood to be bugged by you.	Dinle, beni rahatsız etmeni kaldıracak durumda değilim.	Alice in den Stadten-1	1974
Because of you, I'm running around in circles.	Senin yüzünden daireler çizip duruyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
That's not my fault.	Bu benim suçum değil.	Alice in den Stadten-1	1974
You're stupid, you are.	Aptalsın, çok aptal.	Alice in den Stadten-1	1974
Sourpuss!	Suratsız!	Alice in den Stadten-1	1974
You'll be glad to get rid of me, won't you?	Benden kurtulduğunda çok sevineceksin, değil mi?	Alice in den Stadten-1	1974
Don't be so silly.	Saçmalama.	Alice in den Stadten-1	1974
Come on, I'll read to you.	Hadi, bırak da sana okuyayım.	Alice in den Stadten-1	1974
I can read by myself.	Kendim okuyabilirim.	Alice in den Stadten-1	1974
Do you leave the light on at night?	Gece ışığı açık bırakır mısın?	Alice in den Stadten-1	1974
Why, what do you mean? Do you want a light on?	Neden, ne demek istiyorsun? Işığın açık kalmasını mı istiyorsun?	Alice in den Stadten-1	1974
Yes. I can't sleep without a light on.	Evet. Işık açık olmadan uyuyamıyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
I'll leave on the bathroom light and the door open a crack.	Banyonun ışığını açarım ve kapıyı da biraz aralarım.	Alice in den Stadten-1	1974
What kind of fear?	Ne çeşit korku?	Alice in den Stadten-1	1974
Are there different kinds?	Değişik çeşitleri mi var?	Alice in den Stadten-1	1974
I'm afraid of fear.	Korkudan korkuyorum.	Alice in den Stadten-1	1974
Why are you afraid of that?	Neden korkudan korkuyorsun?	Alice in den Stadten-1	1974
Could you dry yourself in the other room?	Diğer odada kurulanabilir misin?	Alice in den Stadten-1	1974
I need the loo.	Tuvaleti kullanmam lazım.	Alice in den Stadten-1	1974
What are the matches for?	Kibritler ne için?	Alice in den Stadten-1	1974
So it won't stink.	Böylece kokmayacak.	Alice in den Stadten-1	1974
The passengers from New York disembarked long ago.	New York yolcuları çoktan inmişler.	Alice in den Stadten-1	1974
Your mother wasn't on the passenger list.	Annen yolcu listesinde yokmuş.	Alice in den Stadten-1	1974
Let's go to the information desk	Danışmaya gidelim,...	Alice in den Stadten-1	1974
then we'll decide what to do.	...sonra ne yapacağımıza karar veririz.	Alice in den Stadten-1	1974
Is that your little girl in there?	İçerdeki küçük kız sizin mi?	Alice in den Stadten-1	1974
She's been crying her eyes out.	Hüngür hüngür ağlıyor.	Alice in den Stadten-1	1974
It's all right for you to come in.	İçeri girebilirsiniz.	Alice in den Stadten-1	1974
Open up.	Kapıyı aç.	Alice in den Stadten-1	1974
Alice, please come out.	Alice, lütfen dışarı çık.	Alice in den Stadten-1	1974
Why didn't she come?	Neden gelmedi?	Alice in den Stadten-1	1974
She'll be on the next plane for sure.	Muhtemelen bir dahaki uçakla gelecek.	Alice in den Stadten-1	1974
We'll go to information. They'll take care of it.	Danışmaya gidelim. Bir çaresine bakarlar.	Alice in den Stadten-1	1974
What will they take care of?	Neyin çaresine bakacaklar?	Alice in den Stadten-1	1974
They'll help you. You just want to get rid of me.	Sana yardım edecekler. Sen sadece benden kurtulmak istiyorsun.	Alice in den Stadten-1	1974
But, Alice, I can't wait here forever for your mother to come.	Ama Alice, burada annenin gelmesini sonsuza kadar bekleyemem.	Alice in den Stadten-1	1974
But you expect me to.	Ama benim sonsuza kadar beklememi istiyorsun.	Alice in den Stadten-1	1974
Where else do you want to go?	Peki nereye gitmek istiyorsun?	Alice in den Stadten-1	1974
Didn't you want to visit your grandmother?	Büyükanneni ziyaret etmek istemez misin?	Alice in den Stadten-1	1974