Search
English Turkish Sentence Translations Page 3625
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Is there... hello? Are you there? | Orda mısın... merhaba? Orda mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Is there somebody else on the line? | Hatta başka biri mi var? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You know, I'm hanging up. Bob, Bob, it's just... | Biliyor musun, ben kapatıyorum. Bob, Bob, sadece ... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's just Anna. | O sadece Anna. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Hi, Bob. | Selam, Bob. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh. Have I been on speaker this whole time? | Oh. Bunca zamandır hoparlerden mi konuştum? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Hey, Bob, thanks for the tip. | Hey, Bob, tavsiyen için teşekkürler. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Really, it's great. So I'll go talk to Tenant. | Gerçekten, harika. Yani Tenant'la konuşmaya gideceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No, no, I don't mind. Wait, but with... with Anna? | Hayır, hayır, umurumda değil. Bekle, ama... Anna ile mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yeah, I think it's better. | Evet, bence daha iyi olur. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Better? | Daha iyi mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You know, I'll fill you in later, Bob, all right? | Sana sonra anlatırım, Bob, tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Bob okay? | Bob iyi mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| He'll be fine. | İyi olacak. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Hey, I keep getting these texts from Odelle Ballard's daughter | Hey, Odelle Ballard'ın kızından mesajlar almaya devam ediyorum | American Odyssey-1 | 2015 | |
| asking about her mom, think if she's still alive. | annesini soruyor, O hala yaşadığını düşünüyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I don't know what to tell her anymore. | Artık ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No one. | Kimseye. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are... are you really gonna have these people come to our house? | Gerçekten bu insanlar evimize gelecek mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It might help. | Yardımcı olabilirler. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Even if Mom's dead, which she's not... | Eğer Annem ölmüş olsa bile, ki öyle değil... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Darling, we went to her funeral. | Sevgilim, biz onun cenazesine gittik. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Do you really think hanging around a bunch | Gerçekten etrafımda bir çok üzülmüş gibi yapan bir sürü yabancının | American Odyssey-1 | 2015 | |
| of strangers who are sad is gonna make me not sad? | bana üzüntü vermediğini mi zannediyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'm trying. | Çalışıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Sergeant Ballard. | Çavuş Ballard. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'm Rich. | Ben Rich. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'm with the agency. | Ben ajanlayım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you here alone? | Burada yalnız mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yeah, yeah, but... But now you're here. | Evet, evet, ama... Ama şimdi sen buradasın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Alive. | Yaşıyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Not dead. I just need a phone. | Ölmemişsin. Telefona ihtiyacım var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| My daughter's just getting home from school right now. | Kızım şu anda okuldan eve geliyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yeah, I understand, but... | Evet, anladım ama... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| How do I get an outside line? | Dışarıya nasıl hat alabilirim? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You're not... You're not authorized. | Alamazsın... Senin yetkin yok. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's a security protocol. | Bu bir güvenlik protokolü. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Once you're airborne, you can call anyone you want to. | Havalandıktan sonra, istediğin kişiyi arayabilirsin. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's just you can't do it now. | Şimdi bunu yapamazsın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| So... I was supposed to debrief you, | Senden bu yüzden bilgi almam gerekiyor, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| unless you need to sleep. | uykuya ihtiyacın var mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No. Let's... | Hayır. Hadi... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| let's get it over with. | hadi şu işi bitirelim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Okay, let's start when your unit | Tamam, biriminizin isyancılar tarafından saldırıya uğradığı | American Odyssey-1 | 2015 | |
| was attacked by the insurgents. | zamandan başlayalım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| That's not what happened. | Böyle bir şey olmadı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Of course it is. | Elbette öyle oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No, it's not, Rich. | Hayır, öyle değil, Rich. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I was there. | Ben oradaydım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Yeah, well, so was | Evet, peki, yani... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| an RK151 stealth reconnaissance aircraft. | RK151 gizli bir keşif uçağı yaptı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We've got the entire thing in living color. | Yaşayan renklerin tüm şeyleri bizde var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| This is not what happened. | Bu bir şeye yaramadı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's not us. | O biz değildik. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you sure that you don't need to take that rest? | Dinlenmek istemediğine emin misin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| And how'd you first become aware | Ve nasıl ilk kez farkına vardın | American Odyssey-1 | 2015 | |
| of SOC's financial mis dealings? | SOC'un finansal ilişkilerinin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| The IRS investigation. | IRS soruşturmasıyla. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I saw the file. | Dosyayı gördüm. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| SOC established an improper slush fund. | SOC uygunsuz rüşvet fonu kurmuş. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It was used to pay off a drone pilot, Danny Gentry. | İHA pilotu, Danny Gentry'e ödeme yapmak için o kullanılmış. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| And how did you get your hands on that IRS file? | IRS dosyası eline nasıl geçti? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| What... what difference does that make? | Ne... ne fark eder? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You know about Danny Gentry, right? | Danny Gentry'e ne olduğunu biliyorsunuz, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| The drone pilot who was murdered? | İHA'nın öldürülen pilotunu? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| How long have you known Joe Abrams? | Ne kadar zamandan beri Joe Abrams'ı tanıyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| What... what does Joe have to do with it... | Ne... Joe ile ne ilgisi var... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Let us tell you what we do know, Mr. Decker. | Haydi bize ne yapacağımızı söyleyin, Mr. Decker. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| There is a cancer here, a financial one, the scope | Burada bir kanser hücresi var, kapsamı ve finansal kaynağı | American Odyssey-1 | 2015 | |
| and source of which lies within SOC and Simons Wachtel. | SOC ve Simons Wachtel içinde yalanları olan. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| From what we can tell, and this is highly confidential, | Anladığımız kadarıyla, bu çok gizli, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Joe is the scope and source of this cancer rolled up in one. | Joe bu kanserin kapsamı ve kaynağını birinden sıvamıştır. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You're on the wrong path here. | Siz burda yanlış yoldasınız. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Stay with the facts. | Gerçeklerle kalın. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| SOC funded terrorists. | SOC teröristleri finanse ediyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| A Special Forces unit discovered this, | Özel Kuvvetler birimi bunu keşfetti, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| and SOC had them killed by a drone, | ve SOC bir insansız hava aracı ile onları öldürttü, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| and when that drone pilot tried to go public, he was murdered. | o uçağın pilotu Savcılığa giderken öldürüldü. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Why are you going after Joe Abrams? | Neden sonradan Joe Abrams'a gittin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you aware that Joe Abrams formerly worked | Joe Abrams'ın eskiden Riyad'da Orta Doğu yatırım masasında | American Odyssey-1 | 2015 | |
| at the Middle East investment desk in Riyadh? | çalıştığının farkında mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| So what I just told you won't be part of the investigation? | Peki benin anlattıklarım bir soruşturmanın parçası olmayacak mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We issue our report tomorrow. | Raporumuzu yarın yazacağız. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You'll find that we've been very thorough. | Çok titiz olduğumuzu göreceksiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Thanks. Joe. | Teşekkürler. Joe. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Hey, hey. I'm on my way to a meeting. | Hey, hey. Bir toplantıya gidiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| What, what... whoa. You're being set up. | Ne, ne... dur. Tuzağa düşürüldün. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| McDonald's is setting you up to take the blame | McDonald SOC'un Abdul Abbas'a olan ödemelerini | American Odyssey-1 | 2015 | |
| for SOC's payments to Abdul Abbas. | ayarlayıp suçu senin üstüne atmaya hazırlanıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Why would I do that? | Neden böyle bir şey yapayım? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| How would I do that? | Bunu nasıl yaparım? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I mean, no offense to any particular ethnic group, | Hayır belirli bir etnik grup için suç işleyecek | American Odyssey-1 | 2015 | |
| but do I look like a terrorist? | bir teröriste benziyor muyum? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| They need a scapegoat. | Bir günah keçisine ihtiyaçları var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Wait, who have you been talking to? | Bekle, kimlerle konuştun? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| SOC and Simons are conducting an investigation. | SOC ve Simons bir soruşturma yürütüyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Why me? | Niçin ben? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| What'd you say to them? | Sen onlara ne söyledin? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You told them about the IRS file, didn't you? | IRS dosyasını anlattın, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Peter, you're the one that got me involved. | Peter, beni de bulaştıran sensin. | American Odyssey-1 | 2015 |