Search
English Turkish Sentence Translations Page 3628
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You scared yet? | Korktun mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Next time it's not me sitting here. | Bir dahaki sefere beni burada oturtma. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's someone with a gun or a syringe, | Bir silah ya da bir şırınga ile biri olsa | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and you're already dead. | sen çoktan ölürdün. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You need to stop. | Durdurulman gerekiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your father was not murdered by his mistress. | Baban metresi tarafından öldürüldü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So I'm right. It doesn't matter. | Yani ben haklıyım. Farketmez. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're just as dead. | Sadece ölü gibisin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The only reason they killed your father instead of you | Senin yerine babanı öldürdüler | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
is because of what he knew. | çünkü nedenini tek o biliyordu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now, you keep asking questions | Şimdi, sen soru sormaya devam et | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and you're gonna end up in the same place. | kendi sonunu aynı yerde bulursun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We... we both will. | Biz ... ikimiz olacağız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So Black Sands, then? | Yani Black Sands, o zaman? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, are you hearing what I'm saying? | Hayır, sen ne dediğimi duyuyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I have to find out who did this. | Bunu kimin yaptığını bulmak zorundayız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm asking you nicely. | Ben güzelce soruyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Let it go. | Boşver gitsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Most of the file's encrypted. | Dosyaların çoğu şifreli. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Abdul Abbas. | Abdul Abbas. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
These files belong to Abdul Abbas. | Bu dosyalar Abdul Abbas'a ait. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your wife should cover her head. | Eşinin başını örtmesi gerekir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, she's not my wife. | Evet, o benim eşim değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And her head looks just fine. | Ve başı gayet iyi görünüyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
United States Special Forces took him out in a bunker | ABD Özel Kuvvetleri Kuzey Mali'de bir sığınakta onu buldu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
in Northern Mali. Now they're all dead. | Şimdi hepsi öldü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The entire elite team taken out by the Ansar Dine. | Tüm elit takım Ansar Dine tarafından yok edilmiş. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oh, wait a minute. | Oh, bir dakika bekle. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Attack happened in northern Mali. | Saldırı Kuzey Mali'de oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's where you're from. | O nereli. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You wouldn't happen to know anything about this, would you? | Bu konuda bir şey biliyor olamazsın, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, you're a scavenger. | Yo, sen bir temizlikçisin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did you pull this thumb drive off one of those dead Americans? | Ölen Amerikalının bu flash belleğini götürmeyi denedin mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No. I would never do that. | Hayır. Böyle bir şeyi asla yapmam. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Or maybe it was an alive one. | Ya da belki de canlı biriydi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's why the Ansar Dine after you, isn't it? | Bu yüzden Ansar Dineden kaçıyor değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They're looking for the American woman, | Onlar Amerikalı kadını arıyorlar, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and you know where she is. | ve sen onun nerede olduğunu biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So where the hell is she? | Nerede o? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, if they had her and she was dead, | Peki, onlar onu bulsaydı ve o ölseydi, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
there would be something. | bir şey olmalıydı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A video, a press release. | Bir video, bir basın açıklaması. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What's the point of killing an American soldier | Eğer bu konuda övünmek yoksa | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
if you don't brag about it? | bir Amerikan askeri öldürmenin ne anlamı var? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Look, I'm not saying that I don't believe you. | Bak, sana inanmıyorum demiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm just waiting for the extraction team | Sadece tahliye ekibini bekliyorum | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
to arrive so that you can become someone else's problem. | başkasının sorunu olmaman için. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They are not here to extract me. | Onlar beni buradan çıkarmaya gelmiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They are here to eliminate me! | Onlar buraya beni ortadan kaldırmaya geliyor! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The U.S. military does not eliminate American citizens. | ABD Ordusu, Amerikan vatandaşlarını ortadan kaldırmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Rich, Rich, listen to me. | Rich, Rich, beni dinle. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They are gonna kill me, | Beni öldürmeye geliyorlar, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and now that you're witness to all of it, | ve buna tanık olacağına göre, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
they're gonna kill you too. | seni de öldürecekler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just calm down. | Sadece sakin ol. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They are going to kill you! | Seni öldürecekler! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Go. | Gidin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, there were at least two men. | Hayır, en az iki adam vardı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes, a black town car. | Evet, siyah bir araçtı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Have you seen him? | Onu gördün mü? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, I just came over to... | Hayır, ben sadece şey için geldim... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They took him. | Onu kaçırdılar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, I didn't get the license plate. | Hayır, plakasını alamadım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Anna, what happened? Some guys in a car. | Anna, ne oldu? Arabadaki adamlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't know. Yes, that's right. | Bilmiyorum. Evet, bu doğru. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
48th Street. | 48. Caddede. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You tell me. | Bana söyle. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You went after my mark? | İşaretimden sonra mı yaptın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're mistaken. | Yanılıyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Everything's under control. | Herşey kontrol altında. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It doesn't sound like it. | Pek öyle gibi gelmiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's fine. | Güzel. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I mean, exactly how did Tommy die? | Yani, tam olarak Tommy nasıl öldü? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They say it was an ambush, | Bir pusu olduğunu söylüyorlar | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but they wouldn't let me see his body. | ama onun cesedini görmeme izin vermediler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They're not being straight with us | Bu futbolcu Tillman ile bize karşı | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
like with that football player Tillman. | dürüst değiller. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Not everything is like Pat Tillman. | Her şey Pat Tillman gibidir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Not everything is like what they say it is either. | Her şey öyle değil, onların dedikleri gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The military makes mistakes. | Ordu hata yapar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I just wish they'd admit it. | Ben sadece bunu itiraf etmelerini isterdim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What kind of mistakes? | Ne tür bir hata? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sorry. Everyone, this is Lucy. | Özür dilerim. Herkesten, bu Lucy. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She was Rich Worthington's fiancee. | O Rich Worthington'un nişanlısıydı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I wish I was meeting you all under better circumstances. | Ben sizlerle daha iyi şartlar altında bir araya gelmek isterdim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
So are you saying the military's lying to us? | Asker bize yalan mı söylüyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't know, maybe. | Bilmiyorum, belki de. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, whatever happened over there, it doesn't change things. | Orada her ne olduysa, bir şeyleri değiştirmiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It makes all the difference. We should know the truth. | Tümü fark eder. Gerçeği bilmemiz gerekiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Either way, he's gone. | Her iki şekilde de, o gitti. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just like my Richard and Ron's wife. | Tıpkı benim Richard'ım ve Ron'un karısı gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Unless she's still alive. | O hala yaşıyorsa tabii. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What? I'm just saying what everyone's thinking. | Ne? Sadece herkesin düşündüğünü söylüyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You don't believe she's still alive, do you, Ron? | Hala hayatta olduğuna inanmıyorsun değil mi, Ron? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, I think we're all emotional right now. | Eh, ben şu anda tamamen duygusal olduğumuzu düşünüyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We'll probably never know exactly what happened, | Muhtemelen asla tam olarak ne olduğunu bilemeyeceğiz, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and probably the best thing, | ve muhtemelen en iyi şey, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
really the only thing, is for us to just move forward. | gerçekten tek şey, biz sadece ileriye taşımalıyız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sorry to bring everybody down. | Herkes aşağıda topladığım için üzgünüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There's no sense... | Hiç anlamı yok... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |