Search
English Turkish Sentence Translations Page 3637
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This is good. This is good. | Bu iyi. Bu iyi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The soldiers are back. | Askerler geri döndü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Serena is dead. | Serena öldü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What? They shot her. | Ne? Onu vurdular. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What the hell did you do? | Sen ne yaptın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
synced and corrected by chamallow www.addic7ed.com | Çeviri patasana01 Lütfen hatam varsa bildirin! halikilic@hotmail.com | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Who the hell are you calling? | Sen kimi arıyorsun, yahu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Home. Not on my phone. | Evimi. Benim telefonumla arama. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hello? | Bekle! Merhaba? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
YO... BEKLE! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
|
I can get you into SOC's mainframe, | Beni SOC'un anabilgisayarına girdirebilirsin, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but you're not going to find anything good there. | ama oraya iyi bir şey bulmak için girmiyeceğiz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They use data centers now. | Onlar artık veri merkezlerini kullanıyorlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know where SOC's data center is? 1 | SOC'un veri merkezinin nerede olduğunu biliyor musun? 1 | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Somebody there? | Birileri var mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You wanted me to find out about that cleric Yusuf Qasim. | Benden din adamı Yusuf Qasim ile ilgili bilgi istiyordun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What do you say to a terrorist? | Bir teröriste ne diyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Where'd he go? Hey. | Nereye gitti? Hey. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Who are you? What do you want? | Siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She's dead? | O öldü mü? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Four men, American military, | Dört adam, Amerikan askeri, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
looking for you, trying to kill you. | seni arıyorlar, seni öldürmek istiyorlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why? Why? | Niye? Niçin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. I don't... | Üzgünüm. Yapamam... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Give it to me. Give it to me. | Onu bana ver. Onu bana ver. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll find out myself. What? | Ben de kendim alırım. Ne? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The jump drive... give it to me! | Flash belleği... bana ver! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Give it to me now. That's not going to happen! | Şimdi onu bana ver. Böyle bir şey olmayacak! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm calling home just like you did. | Senin yaptığını, evi arıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Who knows? Maybe this time someone will answer. | Kim bilir? Belki bu sefer birisi cevap verir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your husband maybe. | Kocan belki. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, you don't want to do this. | Hayır, bunu yapmak istemiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Guess not. | Sanırım istemezsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Time to die. | ÖImek zamanı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My name is Harrison Walters. | Benim adım Harrison Walters. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're following me. Why? | Beni takip ediyordunuz. Neden? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We're not... following you. | Biz sizi takip etmiyorduk. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We just have some questions. | Sadece bir kaç sorumuz var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Questions? | Soru mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
For me? Why? | Bana mı? Neden? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Because you are Yusuf Qasim, | Çünkü sen Yusuf Qasim'sın, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and you're supposed to be dead. | ve ölü olman gerekiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You are mistaken. | YanıIıyorsunuz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My name is Sunil Chhetri. | Adım Sunil Chhetri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I am an auto mechanic. | Oto tamircisiyim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Must be a dangerous job. | Tehlikeli bir iş olmalı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You have the wrong man. | Onu kaldır. Yanlış adamla konuşuyorsunuz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Listen, you knew my dad. | Dinle, babamı tanıyordun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He was writing a story about Black Sands. | O Black Sands hakkında bir haber yapmıştı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You were his source. | Onun kaynağı sendin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Tell me your name again. I'm Harrison Walters. | Bana adını tekrar söyle. Ben Harrison Walters'um. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My dad was Randall Walters. | Babam Randall Walters'dı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I read about him in the paper. I'm sorry for your loss. | Gazetede bir yazı okumuştum. Kaybınız için üzgünüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The papers got it wrong. It wasn't an affair. | Gazeteler olayı yanlış anlamış. Bir ilişkiden değildi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It was about Odelle Ballard. | Odelle Ballard'ile bağlantıIıydı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My dad and I were working on a story about her, | Babam ve ben onun hakkında bir hikaye üzerinde çalışıyorduk, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and we got too close, so they killed him. | o kadar çok yaklaştık ki onu öldürdüler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I need to know why. | Bunun sebebini öğrenmek istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't like it. | Bu hoşuma gitmedi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's nervous, jumpy. | Tedirgin, ürkek biri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You sure you don't want to give Rhys your access code | Emin misin Rhys erişim kodunu vermek istemiyor musun | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
so he can stop being nervous about you being nervous... | bu yüzden binanın dışında kalarak sizin sinirlenmelerinize... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and stay out of the building, keep clean? | sinir olamam, temiz kalmak mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I can't trust him with that. | Bu konuda ona güvenemiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No offense. None taken. | Alınmayın. Alınmadım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, wait till you see it from the inside... | Evet, duvardan duvara sunucuları görene dek bekle... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
wall to wall servers, literally hundreds of them. | Onlardan tam anlamıyla yüzlerce. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How do we find the right one? | Doğru olanını nasıI bulacağız? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Ours will be center punched, in the middle... | Bizimki, merkez delikli olacak... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
clear, clean, and off line. | açık, orta, temiz ve kapalı hat. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes, they have security. | Evet, güvenlik var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
A patrol pattern... makes a loop every 18 minutes. | Devriye desen... her 18 dakikada bir döngü yapıyorlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Gives us 17 minutes to freeze the video, get in and out. | Bu bize, videoyu dondurmak ve girip çıkmak için 17 dakika verir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Freeze time... | Dondurma zamanı... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't remember you telling me | Senin güvenlik görevlilerini bana anlattığını, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
about security guards, as in actual people. | devriyeler olduğunu söylediğini hatırlamıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They'll never even know we were here. | Onlar burada olduğumuzu asla bilemeyecekler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Okay, you're up, big shot. | Tamam, sıra sende, büyük adam. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I thought you said you froze them. | Onları dondurduğunu söylemiştin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Must be on a separate system. | Ayrı bir sistem daha olmalı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They weren't supposed to have separate systems. | Onların ayrı sistemlere sahip olması gerekiyordu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll take care of it. | Bunu ben hallederim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We... we need to leave. | Biz... gitmeliyiz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Too late. Already on tape, my nervous friend. | Çok geç. Tümü kayıt altında zaten, sinirli arkadaşım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Relax. They'll only check the tape | Sakin ol. Eğer birilerinin olduğunu düşünürlerse... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
if they think someone's been here, | sadece kayıtları kontrol edeceklerdir, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and they'll only think someone's been here | ve sadece birisi varmış sanacaklar, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
if they find out someone screwed with the system, | eğer sistemi allak bullak olmuş bulurlarsa | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but they're not gonna find that out, because I'm good. | ama bunu anlayamazlar, çünkü ben işimde iyiyim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now stop screwing around | Şimdi saçmalamayı kes | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and finish with the damn access code. | ve lanet erişim kodunu gir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They've already seen you... Ugh. Moron. | Zaten seni gördüler... Ah. Geri zekalı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What the hell did you just do? I took care of it. 1 | Allah aşkına sen ne yaptın? Ben hallettim. 1 | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What happened to "they'll never know we were here"? | "Burada olduğumuzu anlarlar"a ne oldu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Our faces are on that camera. Hey, hey, can you erase... | Yüzümüz onların kamerasında görünür. Hey, hey, silebilir misin... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can you get Al Capone out of here? | Al Capone'u buradan alabilir misin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I can't concentrate. Go to the woods. | Konsantre olamıyorum. Ormana git. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We'll meet you there in five. | Senle beş dakika sonra orada buluşalım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You said this was gonna be clean... in and out. | Bunun temiz olacağını söylemiştin ... içininde ve dışınında | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No problems. Go. | Sorun yok. Git. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |