Search
English Turkish Sentence Translations Page 3776
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Had a rough night. | Zor bir geceydi. Zor bir geceydi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
It's all right. Sam's already there. | Sorun değil. Sam çoktan geldi. Sorun değil. Sam çoktan geldi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You okay, Dee? | İyi misin, Dee? İyi misin, Dee? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
David, | David, David, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
I have an idea. | Bir fikrim var. Bir fikrim var. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
[engine turns] | [motor çalışır] | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Three hours, Sam. | Üç saat, Sam. Üç saat, Sam. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
The judge said you get three hours with me. | Yargıç benimle üç saatinizin olduğunu söyledi. Yargıç benimle üç saatinizin olduğunu söyledi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Nine minutes is over. | Dokuz dakikası gitti. Dokuz dakikası gitti. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
[mumbles] | [mırıldanır] | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Sam, there's no need to be uncivil, is there? | Sam, kaba olmaya gerek yok, değil mi? Sam, kaba olmaya gerek yok, değil mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
After all, we used to be friends. | Yine de arkadaşız. Yine de arkadaşız. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
We still have to be together for 2 hours and 50 minutes. | 2 saat 50 dakika beraber olmak zorundayız. 2 saat 50 dakika beraber olmak zorundayız. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Sorry we're late. | Geciktiğimiz için üzgünüm. Geciktiğimiz için üzgünüm. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Beckett, you're aware that the videotape we're taping | Bay Beckett, görüşmenin video olarak kayda... Bay Beckett, görüşmenin video olarak kayda... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
will become part of the public record? | ...alındığının farkındasınız, değil mi? ...alındığının farkındasınız, değil mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna take your silence as assent. | Sessizliğinizi kabul olarak algılayacağım. Sessizliğinizi kabul olarak algılayacağım. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Before we begin, Mr. Beckett, | Başlamadan, Bay Beckett, Başlamadan, Bay Beckett, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
I'd like to introduce my associate, | ortağımı takdim etmek istiyorum, ortağımı takdim etmek istiyorum, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Byron Hill. | Bay Byron Hill. Bay Byron Hill. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Hill will be conducting your deposition. | Bay Hill ifade alma işinizi yönetecek. Bay Hill ifade alma işinizi yönetecek. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Beckett, is it your regular practice | Bay Beckett, tek bir muhbirin lafına bakarak... Bay Beckett, tek bir muhbirin lafına bakarak... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
to indict someone based on the word of a single informant? | ...biri hakkında dava açmak sizin her zaman yaptığınız bir uygulama mıdır? ...biri hakkında dava açmak sizin her zaman yaptığınız bir uygulama mıdır? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Regular practice all across Texas. | Bütün Texas'ta bu böyledir. Bütün Texas'ta bu böyledir. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
And is it also your practice to give the informant | Peki suçlu bulmak istediğiniz kişilerin... Peki suçlu bulmak istediğiniz kişilerin... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
a list of people you want to find guilty? | ...isim listesini muhbire vermek sizin usulünüz müdür? ...isim listesini muhbire vermek sizin usulünüz müdür? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Question assumes my client gave such a list. | Soru müvekkilimin bir liste verdiğini farz ediyor. Soru müvekkilimin bir liste verdiğini farz ediyor. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Beckett, do you frequently use informants | Bay Beckett, ruhsal dengesizliği... Bay Beckett, ruhsal dengesizliği... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
with a history of... | ...olan muhbirleri sık... ...olan muhbirleri sık... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
mental instability? | ...olarak kullanır mısınız? ...olarak kullanır mısınız? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
We use informants that know the drug dealers. | Biz uyuşturucu satıcılarını bilen muhbirler kullanırız. Biz uyuşturucu satıcılarını bilen muhbirler kullanırız. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
This list rarely includes Baptist preachers, | Bu liste çok ender rahipleri, Bu liste çok ender rahipleri, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Jewish rabbis, | Yahudi hahamları, Yahudi hahamları, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
or wise ass lawyers. | ya da senin gibi akıllı avukatları kapsar. ya da senin gibi akıllı avukatları kapsar. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Please mark this as exhibit 5. | Lütfen bunu 5 nolu kanıt olarak kayda geçirin. Lütfen bunu 5 nolu kanıt olarak kayda geçirin. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Beckett, these are your drug arrest records | Bay Beckett, bunlar sizin son beş yıldaki... Bay Beckett, bunlar sizin son beş yıldaki... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
for the past five years. | ...narkotik tutuklama kayıtlarınız. ...narkotik tutuklama kayıtlarınız. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Now, Harmony County is less than half black. | Harmony şehrinde halkın yarıdan azı zenci. Harmony şehrinde halkın yarıdan azı zenci. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Why do you think over 85% of the task force arrests | Sizce özel timin tutukladığı kişilerin neden yüzde seksen beşi zenci... Sizce özel timin tutukladığı kişilerin neden yüzde seksen beşi zenci... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
are of black people? | ...kişilerden oluşuyor? ...kişilerden oluşuyor? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Must be that it's them doing all the drugs. | Uyuşturucu işiyle onlar ilgileniyorlar. Uyuşturucu işiyle onlar ilgileniyorlar. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
40 minutes left, boy. | Kırk dakika kaldı, evlat. Kırk dakika kaldı, evlat. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Beckett, | Bay Beckett, Bay Beckett, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
even black people can tell time. | ne kadar kaldığını bir siyah bile anlayabilir. ne kadar kaldığını bir siyah bile anlayabilir. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Calvin... | Calvin... Calvin... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You don't mind if I call you that, do you? | ...sana böyle hitap etmemde bir sakınca yok, değil mi? ...sana böyle hitap etmemde bir sakınca yok, değil mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You seem to have a problem with us black people. | Biz siyahlarla bir sorunun var gibi. Biz siyahlarla bir sorunun var gibi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
To what? That wasn't even a question. | Neye? Bu soru bile değildi. Neye? Bu soru bile değildi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You ever call blacks "niggers"? | Siyahlara hiç "pis zenciler" dediniz mi? Siyahlara hiç "pis zenciler" dediniz mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Answer the question. | Soruya cevap verin. Soruya cevap verin. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Beckett, you are under oath, | Bay Beckett, yeminlisiniz, Bay Beckett, yeminlisiniz, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
and you have an obligation to respond. | ve cevap vermek zorundasınız. ve cevap vermek zorundasınız. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
I don't remember. | Hatırlamıyorum. Hatırlamıyorum. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You never said it? | Hiç dediniz mi? Hiç dediniz mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
I don't remember ever saying it. | Öyle dediğimi hiç hatırlamıyorum. Öyle dediğimi hiç hatırlamıyorum. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
What's your relationship like with your ex wife? | Ne tür bir ilişkiniz var eski karınızla? Ne tür bir ilişkiniz var eski karınızla? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Don't have any kind of relationship. | Hiçbir ilişkim yok. Hiçbir ilişkim yok. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
What the hell kind of a question is that? | Bu nasıl bir sorudur? Bu nasıl bir sorudur? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
She seems to have a better memory than you do, Calvin. | Görünüşe göre onun senden daha iyi bir hafızası var, Calvin. Görünüşe göre onun senden daha iyi bir hafızası var, Calvin. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
My name is Elizabeth Beckett. | Adım Elizabeth Beckett. Adım Elizabeth Beckett. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
And I'm competent to testify therein. | Ve orada ifade verebilirim. Ve orada ifade verebilirim. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
How'd your ex husband feel about black people? | Eski kocanız siyahlar hakkında ne hissederdi? Eski kocanız siyahlar hakkında ne hissederdi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Oh, he hated them. | Onlardan nefret ederdi. Onlardan nefret ederdi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Calvin hated them. | Calvin onlardan nefret ederdi. Calvin onlardan nefret ederdi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
He even hated the children. | Çocuklarından bile nefret ederdi. Çocuklarından bile nefret ederdi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
If they came in our yard, | Bahçemize girince, Bahçemize girince, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
he'd go out there and scream at them. | dışarı çıkar ve onlara bağırırdı. dışarı çıkar ve onlara bağırırdı. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You think his views affect his behavior as a DA? | Sizce onun hisleri Savcı olarak görevini etkiler mi? Sizce onun hisleri Savcı olarak görevini etkiler mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
He thought that people wanted convictions. | İnsanların, onların mahkum olmalarını istediklerini düşünürdü. İnsanların, onların mahkum olmalarını istediklerini düşünürdü. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
He thought that the feds wanted convictions. | Federallerin de mahkum olmalarını istediklerini düşünürdü. Federallerin de mahkum olmalarını istediklerini düşünürdü. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Calvin would say that, | Calvin şöyle derdi, Calvin şöyle derdi, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
"Who better to convict than the lazy ass niggers? " | "Bu kara kıçlıları en iyi kim hapse tıkar?" "Bu kara kıçlıları en iyi kim hapse tıkar?" | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
He referred to black people as "niggers"? | Onlara "pis zenciler" der miydi? Onlara "pis zenciler" der miydi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Yes, he did. | Evet, derdi. Evet, derdi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Now, uh, you remember her, right? | Artık, onu hatırlıyorsun, değil mi? Artık, onu hatırlıyorsun, değil mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Ex wife? | Eski karın mı? Eski karın mı? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
That's your ex wife. | Bu senin eski karın. Bu senin eski karın. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
You want to see what your daughter has to say, | Bir de kızının dediklerini duymak ister misin, Bir de kızının dediklerini duymak ister misin, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
or has your memory returned? | yoksa hafızan geri geldi mi? yoksa hafızan geri geldi mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Let's see what your daughter has to say. | Bir bakalım, kızın neler söylemiş. Bir bakalım, kızın neler söylemiş. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
My name is Julie Beckett. | Adım Julie Beckett. Adım Julie Beckett. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
I'm 22, and I'm competent to testify herein. | 22 yaşındayım, ve burada tanıklık yapmak için bulunuyorum. 22 yaşındayım, ve burada tanıklık yapmak için bulunuyorum. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Right, okay, Julie, | Evet, tamam, Julie, Evet, tamam, Julie, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
did your father ever express any hostility toward black people? | Baban siyahlara karşı hiç düşmanca duygular dile getirdi mi? Baban siyahlara karşı hiç düşmanca duygular dile getirdi mi? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Oh, yeah, never even tried to hide it, you know? | Evet, bunu gizleme gereği bile hiç duymadı. Evet, bunu gizleme gereği bile hiç duymadı. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Him and Jerry Arnold, | O ve Jerry Arnold, O ve Jerry Arnold, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
they would, like, sit around and drink beers and shit. | beraber otururlar ve bira içerlerdi. beraber otururlar ve bira içerlerdi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
And they would always say, | Ve her zaman şöyle derlerdi, Ve her zaman şöyle derlerdi, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
"The only way to save our town | "Şehrimizi kurtarmanın tek yolu... "Şehrimizi kurtarmanın tek yolu... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
is to blow Arlington Springs up." | Arlington Springs'i havaya uçurmak. " Arlington Springs'i havaya uçurmak. " | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
They would say shit like, | Şöyle iğrenç şeylerde söylerlerdi, Şöyle iğrenç şeylerde söylerlerdi, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
"Make the nigger cockroaches burn," | "Yakalım şu pis zenci hamam böceklerini," "Yakalım şu pis zenci hamam böceklerini," | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
shit like that, you know? | bunun gibi iğrenç şeyler, bilirsiniz. bunun gibi iğrenç şeyler, bilirsiniz. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
So how'd he feel when he found out | Peki sizin siyah biriyle çıktığınızı... Peki sizin siyah biriyle çıktığınızı... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
that you were dating a black man? | ...öğrenince tepkisi ne oldu? ...öğrenince tepkisi ne oldu? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Oh, he was he was so angry, | Ah, o çok... çok fazla kızdı, Ah, o çok... çok fazla kızdı, | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
Iike, crazy angry. | çılgın gibi öfkelendi. çılgın gibi öfkelendi. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
He started chasing me down, okay? | Peşimden koşup beni yakaladı, anladınız mı? Peşimden koşup beni yakaladı, anladınız mı? | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
He chased me down, | Beni yakaladı... Beni yakaladı... | American Violet-1 | 2008 | ![]() |
and he started whipping me with his belt. | ve kemeriyle kamçılamaya başladı. ve kemeriyle kamçılamaya başladı. | American Violet-1 | 2008 | ![]() |