Search
English Turkish Sentence Translations Page 3773
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Absolutely not. | Kesinlikle değildir. Kesinlikle değildir. | American Violet-1 | 2008 | |
| I'd like to enter this as exhibit 5. | Bunu 5 nolu kanıt olarak sunmak istiyorum. Bunu 5 nolu kanıt olarak sunmak istiyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| It comes from your files. | Sizin dosyalarınızdan. Sizin dosyalarınızdan. | American Violet-1 | 2008 | |
| And it's dated a month before the raid at Arlington Springs. | Bir ay önceki Arlington Springs'teki baskının olduğu tarihe ait. Bir ay önceki Arlington Springs'teki baskının olduğu tarihe ait. | American Violet-1 | 2008 | |
| Are those the folks whom you arrested that day? | Bu kişiler o gün tutukladıklarınız mı? Bu kişiler o gün tutukladıklarınız mı? | American Violet-1 | 2008 | |
| Most of them. | Bir çoğu. Bir çoğu. | American Violet-1 | 2008 | |
| Do you know them? | Onları tanıyor musunuz? Onları tanıyor musunuz? | American Violet-1 | 2008 | |
| Most of them. | Bir çoğunu. Bir çoğunu. | American Violet-1 | 2008 | |
| Could you tell us each person's race? | Her birinin hangi ırktan olduğunu okur musunuz? Her birinin hangi ırktan olduğunu okur musunuz? | American Violet-1 | 2008 | |
| Black | Siyah... Siyah... | American Violet-1 | 2008 | |
| African American. | Afrika Amerikalı. Afrika Amerikalı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Black, don't know, | Siyah, bilinmiyor, Siyah, bilinmiyor, | American Violet-1 | 2008 | |
| black, black, black, black. | Siyah, siyah, siyah, siyah. Siyah, siyah, siyah, siyah. | American Violet-1 | 2008 | |
| I believe black. | Sanırım siyah. Sanırım siyah. | American Violet-1 | 2008 | |
| gonna assume black, | siyah galiba, siyah galiba, | American Violet-1 | 2008 | |
| black, black, | siyah, siyah, siyah, siyah, | American Violet-1 | 2008 | |
| assume black again, | yine siyah galiba, yine siyah galiba, | American Violet-1 | 2008 | |
| black, black, black, black, | siyah, siyah, siyah, siyah, siyah, siyah, siyah, siyah, | American Violet-1 | 2008 | |
| black, black, black, don't know, | siyah, siyah, siyah, bilinmiyor, siyah, siyah, siyah, bilinmiyor, | American Violet-1 | 2008 | |
| black. | siyah. siyah. | American Violet-1 | 2008 | |
| Mr. Lloyd, I warned you last time. | Bay Lloyd, sizi son kez uyarıyorum. Bay Lloyd, sizi son kez uyarıyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| He ain't fit to take the kids. | Çocukları alacak durumda değil. Çocukları alacak durumda değil. | American Violet-1 | 2008 | |
| All right, the first chance he has to go to a bar, | İlk fırsatta bara gider, İlk fırsatta bara gider, | American Violet-1 | 2008 | |
| he'll leave their ass hungry. | onları aç bırakacak. onları aç bırakacak. | American Violet-1 | 2008 | |
| True, but I'm not gonna leave the children with you either. | Doğru, ama çocukları seninle de bırakmayacağım. Doğru, ama çocukları seninle de bırakmayacağım. | American Violet-1 | 2008 | |
| They're gonna have to go to a group home. | Bakım evine gönderilecekler. Bakım evine gönderilecekler. | American Violet-1 | 2008 | |
| Look, I got a house. | Bak, bir evim var. Bak, bir evim var. | American Violet-1 | 2008 | |
| They belong with their mama. | Onlar annelerine ait. Onlar annelerine ait. | American Violet-1 | 2008 | |
| Miss Lloyd? What? | Bayan Lloyd? Ne? Bayan Lloyd? Ne? | American Violet-1 | 2008 | |
| This is not a debate society. | Bu bir toplum tartışması değil. Bu bir toplum tartışması değil. | American Violet-1 | 2008 | |
| You're done here. | Burada işiniz bitti. Burada işiniz bitti. | American Violet-1 | 2008 | |
| Those are my kids. | Onlar benim çocuklarım. Onlar benim çocuklarım. | American Violet-1 | 2008 | |
| Next case. Here you are, sir. | Sıradaki dava. Buyurun, efendim. Sıradaki dava. Buyurun, efendim. | American Violet-1 | 2008 | |
| Hughes versus Roberts. | Hughes'lar Roberts'lara karşı. Hughes'lar Roberts'lara karşı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Dee. | Dee. Dee. | American Violet-1 | 2008 | |
| She's violent. | Şiddet uyguluyor, Şiddet uyguluyor, | American Violet-1 | 2008 | |
| She's abusive. | kötü muamele ediyor. kötü muamele ediyor. | American Violet-1 | 2008 | |
| Just last month, | Daha geçen ay, Daha geçen ay, | American Violet-1 | 2008 | |
| she was arrested for a criminal attack. | saldırıdan tutuklandı. saldırıdan tutuklandı. | American Violet-1 | 2008 | |
| The attack was on his truck | Onun kamyonetine saldırı, Onun kamyonetine saldırı, | American Violet-1 | 2008 | |
| because he kidnapped my girls. | çünkü o çocuklarımı kaçırdı. çünkü o çocuklarımı kaçırdı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Well, they my children too. | Onlar benim de çocuklarım. Onlar benim de çocuklarım. | American Violet-1 | 2008 | |
| I've never abandoned my daughters. | Kızlarımı asla terk etmedim. Kızlarımı asla terk etmedim. | American Violet-1 | 2008 | |
| I was in jail, and I left them with their grandmother, | Hapisteydim ve onları harika bir bakıcı... Hapisteydim ve onları harika bir bakıcı... | American Violet-1 | 2008 | |
| my mother, who's an excellent caregiver. | ...olan ananelerine; yani anneme bıraktım. ...olan ananelerine; yani anneme bıraktım. | American Violet-1 | 2008 | |
| Well, Miss Roberts, you do seem to have | Bayan Roberts, görünüşe göre... Bayan Roberts, görünüşe göre... | American Violet-1 | 2008 | |
| a rich and varied relationship with the law. | ...yasalarla oldukça başınız dertte. ...yasalarla oldukça başınız dertte. | American Violet-1 | 2008 | |
| Larceny, criminal attack, | Hırsızlık, saldırı, Hırsızlık, saldırı, | American Violet-1 | 2008 | |
| repeated disturbances of the peace. | tekrar eden huzuru bozma. tekrar eden huzuru bozma. | American Violet-1 | 2008 | |
| You mean where I'm screaming 'cause he's beating me? | O beni döverken attığım çığlıkları mı kastediyorsunuz? O beni döverken attığım çığlıkları mı kastediyorsunuz? | American Violet-1 | 2008 | |
| An arrest for selling drugs in a school zone. | Okul bölgesinde uyuşturucu satışı. Okul bölgesinde uyuşturucu satışı. | American Violet-1 | 2008 | |
| Those charges have been dropped. | O suçlama düşürüldü. O suçlama düşürüldü. | American Violet-1 | 2008 | |
| Mm. | Mm. Mm. | American Violet-1 | 2008 | |
| One can see why Mr. Hughes is concerned. | Bay Hughes'ın neden endişeli olduğu aşikar. Bay Hughes'ın neden endişeli olduğu aşikar. | American Violet-1 | 2008 | |
| If he is so concerned, | Çocuklarını o kadar düşünüyorsa, Çocuklarını o kadar düşünüyorsa, | American Violet-1 | 2008 | |
| maybe he should make some of his child support payments. | belki de maddi açıdan biraz daha onları desteklemeli. belki de maddi açıdan biraz daha onları desteklemeli. | American Violet-1 | 2008 | |
| I do pay child | Ben çocuklarıma ödüyorum... Ben çocuklarıma ödüyorum... | American Violet-1 | 2008 | |
| it's called "child support" not "Dee support." | ...onun adı "çocuk desteği", "Dee desteği" değil. ...onun adı "çocuk desteği", "Dee desteği" değil. | American Violet-1 | 2008 | |
| I pay for my children. | Ben çocuklarıma para veriyorum. Ben çocuklarıma para veriyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| Or stop seeing a woman | çocuklara sarkıntılık etmekten... çocuklara sarkıntılık etmekten... | American Violet-1 | 2008 | |
| who's been convicted for child molesting. | ...hüküm giymiş o kadını görmeyi bırak. ...hüküm giymiş o kadını görmeyi bırak. | American Violet-1 | 2008 | |
| All right, now, you know that's not true. | Pekala, bunun doğru olmadığını biliyorsun. Pekala, bunun doğru olmadığını biliyorsun. | American Violet-1 | 2008 | |
| Mr. Hughes, if I want any more input from you, | Bay Hughes, sizden daha fazla bilgi istersem, Bay Hughes, sizden daha fazla bilgi istersem, | American Violet-1 | 2008 | |
| I will ask for it. | size soracağım. size soracağım. | American Violet-1 | 2008 | |
| You seem to have a point, Miss Roberts. | Bayan Roberts, sanırım durumu kavradınız. Bayan Roberts, sanırım durumu kavradınız. | American Violet-1 | 2008 | |
| Perhaps these girls shouldn't be with Mr. Hughes either. | Belki de, bu çocuklar Bay Hughes ile de kalmamalılar. Belki de, bu çocuklar Bay Hughes ile de kalmamalılar. | American Violet-1 | 2008 | |
| Unfit parents are why the state has homes for children, | Yetersiz ebeveynler olduğu için devlet... Yetersiz ebeveynler olduğu için devlet... | American Violet-1 | 2008 | |
| after all. | ...yuvalar açtı. ...yuvalar açtı. | American Violet-1 | 2008 | |
| I am not an unfit mother. | Ben yetersiz bir anne değilim. Ben yetersiz bir anne değilim. | American Violet-1 | 2008 | |
| Now, if you want to hurt me because I'm suing you, | Sizi dava ettiğim için beni incitmek... Sizi dava ettiğim için beni incitmek... | American Violet-1 | 2008 | |
| go ahead and do it. | ...istiyorsanız, yapın devam edin. ...istiyorsanız, yapın devam edin. | American Violet-1 | 2008 | |
| But so help me God, if you hurt my children... | Ama Tanrı şahidim olsun, çocuklarımı incitirseniz... Ama Tanrı şahidim olsun, çocuklarımı incitirseniz... | American Violet-1 | 2008 | |
| I'm not an unfit mother. | Ben yetersiz bir anne değilim. Ben yetersiz bir anne değilim. | American Violet-1 | 2008 | |
| [sighs] | [oflar] | American Violet-1 | 2008 | |
| I have a report here from CPS lnspector Moss. | Burada CPS detektifi Moss'un hazırladığı bir rapor var. Burada CPS detektifi Moss'un hazırladığı bir rapor var. | American Violet-1 | 2008 | |
| Hm. | Hm. Hm. | American Violet-1 | 2008 | |
| Based on that, I am leaving the children with you for now. | Buna dayanarak çocukları şimdilik sizde bırakıyorum. Buna dayanarak çocukları şimdilik sizde bırakıyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| But, Miss Roberts, | Ama Bayan Roberts, Ama Bayan Roberts, | American Violet-1 | 2008 | |
| do not assume that I will be so lenient next time. | unutmayın bir dahaki sefere bu kadar hoşgörülü olmam. unutmayın bir dahaki sefere bu kadar hoşgörülü olmam. | American Violet-1 | 2008 | |
| Next case. | Sıradaki dava. Sıradaki dava. | American Violet-1 | 2008 | |
| Do you think it will help? | Sence yardımı olur mu? Sence yardımı olur mu? | American Violet-1 | 2008 | |
| Help? | Yardımı mı? Yardımı mı? | American Violet-1 | 2008 | |
| The lawsuit. | Davanın. Davanın. | American Violet-1 | 2008 | |
| Will it really help? | Gerçekten yardım eder mi? Gerçekten yardım eder mi? | American Violet-1 | 2008 | |
| Will it Dee? | Sence... Dee? Sence... Dee? | American Violet-1 | 2008 | |
| An African American man has a better chance | Afrikalı bir Amerikalının bir suçtan hüküm giyme... Afrikalı bir Amerikalının bir suçtan hüküm giyme... | American Violet-1 | 2008 | |
| of being charged for a crime than graduating college. | ...oranı kolej bitirme ihtimalinden daha fazla. ...oranı kolej bitirme ihtimalinden daha fazla. | American Violet-1 | 2008 | |
| The system is so fundamentally broken... | Sistem kökünden sarsıldı... Sistem kökünden sarsıldı... | American Violet-1 | 2008 | |
| Oh, God, I don't know. | Tanrım, bilmiyorum. Tanrım, bilmiyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| I think it'll help. | Sanırım yardımı olur. Sanırım yardımı olur. | American Violet-1 | 2008 | |
| I hope it'll help. | Umarım yardımı olur. Umarım yardımı olur. | American Violet-1 | 2008 | |
| Are you ready for tomorrow? | Yarına hazır mısın? Yarına hazır mısın? | American Violet-1 | 2008 | |
| I'll be fine. | İyi olacağım. İyi olacağım. | American Violet-1 | 2008 | |
| I should be thanking you. | Asıl ben teşekkür etmeliyim. Asıl ben teşekkür etmeliyim. | American Violet-1 | 2008 | |
| I don't... | Bilmiyorum... Bilmiyorum... | American Violet-1 | 2008 | |
| I don't know how you have the strength to keep going. | Devam edecek gücü nasıl buluyorsun, bilmiyorum. Devam edecek gücü nasıl buluyorsun, bilmiyorum. | American Violet-1 | 2008 | |
| I had help. | Yardım aldım. Yardım aldım. | American Violet-1 | 2008 | |
| Shall we? | Başlayalım mı? Başlayalım mı? | American Violet-1 | 2008 | |
| Miss Roberts, do you have a job? | Bayan Roberts, mesleğiniz var mı? Bayan Roberts, mesleğiniz var mı? | American Violet-1 | 2008 | |
| Are you currently seeking employment? | Şu anda iş arıyor musunuz? Şu anda iş arıyor musunuz? | American Violet-1 | 2008 |