Search
English Turkish Sentence Translations Page 3783
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| She has to go home and unlock the door. | Crina'nın eve gidip kapıyı açması gerekiyormuş. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| We're in the middle of a test. | Şu an sınav oluyorlar. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I've finished. | Bitti benimki. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| You can go, then. | Gidebilirsin öyleyse. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It's the first one I found unlocked. | Açık bulduğum ilk arabaydı. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Any particular block? | Özellikle istediğin bir apartman var mı? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Don't say a word. Just watch. | Ağzını açayım deme. Sadece izle. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Right? Yes. | Anlaştık mı? Tamam. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Wait there, on the stairs. | Merdivenlerde bekle. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Be quiet, Tarzan! | Sessiz ol, Tarzan! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Good afternoon. | Hayırlı günler. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I'm from the Ministry of Chemistry. | Kimya Bakanlığı'ndan geliyorum. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Yes? | Ne vardı? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I need to know if your tap water's fine, Madam? | Musluk suyunuzun düzgün akıp akmadığını öğrenmem gerek, hanımefendi. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I mean, does it taste alright? | Tadında bir sorun var mı? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Citizens have complained about the water, so we're doing a study. | Vatandaşlar suyla ilgili şikayette bulundular, biz de inceleme yapıyoruz. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Yes, it's cloudy. | Evet, bulanık akıyor. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Can we take a sample from your apartment, | İncelemek üzere, dairenizden... | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| to test it? | ...örnek alabilir miyiz? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Come after two o'clock when my husband's home. | Kocam eve gelince, ikiden sonra gelin. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I have to give the samples to the Ministry by two o'clock. | İkiye dek Bakanlık'a örnekleri götürmem gerek. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I don't know... | Bilmem ki... | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| My husband did lodge a complaint, but I know nothing about it. | Kocam daha önce şikayette bulunmuştu, ama hiçbir bilgim yok. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It's very simple, you just have to give me a bottle of tap water. | Yapmanız gereken çok basit, bir şişeye musluk suyunu doldurup getireceksiniz. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| A bottle of tap water? | Bir şişe musluk suyu mu? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| From the kitchen or the bathroom? | Mutfaktan mı doldurayım, yoksa banyodan mı? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Either will do. | İkisi de iş görür. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It's dirtier in the kitchen. | Mutfaktaki daha kirli akıyor. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| From the kitchen, then. | O zaman mutfaktan olsun. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Ok. One moment please. | Tamam. Biraz bekleteceğim. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Is a litre enough? A litre is perfect. | Bir litre yeter mi? Yeter de artar bile. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| All this nonsense just for a lousy bottle? | Bütün bu saçmalık salak bir şişe için miydi? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| What's your father do? | Baban ne iş yapıyor? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| What's his job? | Mesleği ne? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| He's a technician. | Teknisyen. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| What does he earn? | Aylık maaşı ne kadar? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| A bit more than a couple of grand. | İki bin lei'den biraz fazla. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Let's say he earns 2400 lei, ok? | 2400 lei kazanıyor diyelim, tamam mı? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Divided by 26 days... | Bunu 26 güne bölelim... | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| That works out at... 10 lei an hour. | Kabaca hesap edersek... Saatte 10 lei eder. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| If I want, I can earn 20 an hour. | Ama ben istersem, saatte 20 lei kazanabilirim. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| And I don't have a boss, I don't stand around all day. | Hem ben kendimin patronuyum, öyle bütün gün bir yere bağlı kalmıyorum. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I work as much as I want... | Ne kadar istersem o kadar çalışıyorum. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| But you can't afford to buy a car. | Ama araba almaya paran yetmiyor. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| A car? Take it slowly. | Araba mı? Ağır ol biraz. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| You can buy a video player. | En azından video oynatıcı alabiliyorsun. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| No, you can't. Sure you can. | Yo, alamıyorsun. Yalan söyleyecek halim yok. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Is that how you bought yours? | Video oynatıcını böyle mi almıştın? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| A guy bought a scooter just selling bottles. | Hatta çocuğun biri sırf şişe satarak mobilet aldı kendine. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I don't believe it. | Yok daha neler. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I'm telling you! | Çok ciddiyim! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Shall we go in? | İçeri girsek mi? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| How long will it take to make 300 lei? | 300 lei biriktirmek ne kadar sürer? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Depends how hard you work. | Ne kadar çalıştığına bağlı. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| If you collect 100 bottles a day... Impossible. | Günde 100 şişe topladın diyelim... Mümkün değil. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Why not? Not enough hours in the day. | Neden olmasın? Toplamaya gün yetmez. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I'd like to give it a go. | Bir deneyelim derim. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| You'd like to give it a go. | Bir deneyelim diyorsun yani? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Ministry of Chemistry. | Kimya Bakanlığı'ndan geliyoruz. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| We're testing the tap water. | Musluk sularını inceliyoruz. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Go to the 9th floor, talk to the administrator. | 9. kata çıkıp yöneticiyle konuşun. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| The 9th floor. | 9. kat. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| We spoke to him, he said your tap water has sand in. | Konuştuk onunla, musluk suyunuzun kumlu aktığını söyledi. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It looks like coffee! | Kahve gibi hem de! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| The Ministry doesn't believe it. Could you give us a sample? | Bakanlık inanmayacaktır. Bize örnek getirebilir misiniz? Florica, neredesin? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Let them come and see for themselves. | O zaman gelsinler de kendileri görsünler. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| We'll sort it out quicker if you give us some. | Örneği bize verirseniz, meseleyi daha çabuk çözebiliriz. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| A jar's ok? A bottle's better. | Kavanoza koysam olur mu? Şişe daha uygun olur. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Come and take one yourself so I don't make a mistake. | Gelin siz alın örneği, böylece hata etmemiş olurum. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Is this one ok? Excellent. | Bu olur mu? Harika. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Would you like some jam? | Reçel yer miydiniz? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| No, thank you. | Hayır, eksik olmayın. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It's rose jam. | Gül reçeli ama. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Thanks, but I'm allergic to flowers. | Teşekkürler, ama çiçeklere alerjim var. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Look at that! | Bakın hele! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| You should see the laundry! | Bir de çamaşırhaneyi görseniz! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| The sheets come out of the wash with rust on. | Yıkanan çarşaflar makineden kir pas içinde çıkıyor. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It's the same in the bathroom? It is! | Banyoda da mı durum aynı? Aynı! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Give us a bathroom sample too. | Bir de banyodan örnek alalım. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| In the same bottle? No, another one. | Aynı şişeye mi olsun? Hayır, başka şişeye. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Let me look for one... | Bakayım var mı başka... | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Why shouldn't we go in? | Niye içeri girmiyoruz? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| There could be someone else in the house. | Evde başkaları olabilir. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| The husband, the son, | Kocası, oğlu, | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| anybody... | ...herhangi biri. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| You're afraid? | Korkuyor musun? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| No, but a bottle isn't worth the risk. | Hayır, ama bir şişe için riske girmeye değmez. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It's not for the bottle. | Mesele şişe değil. Gogu, bağır bakalım, bizi durduracak biri var mıymış etrafta. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| You know what I'm talking about. | Neden bahsettiğimi sen de biliyorsun. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Listen, I have an idea. | Dinle, bir fikrim var. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Ministry of Chemistry, about pollution from the factory. | Kimya Bakanlığı'ndan geliyoruz, fabrikanın sebep olduğu kirlilikle ilgili. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Have you any ID? | Kimliklerinizi görebilir miyim? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Yes, sure. | Evet, tabii. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| I left it in the car. I'll go and get it. | Arabada bırakmışım. Gidip alayım. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| No, here it is! | Yanılmışım, buradaymış! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| What's it about? | Konu nedir? | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| The quality of the air. | Gelen kokuyla ilgili. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| It stinks awfully. | Berbat kokuyor. | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| Indeed, we've received a complaint and... | Haklısınız, bize de bir adet şikayet geldi... | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 | |
| A complaint? I've lodged three myself! | Bİr adet mi? Bizzat kendim üç kere şikayette bulundum! | Amintiri Din Epoca De Aur-1 | 2009 |