Search
English Turkish Sentence Translations Page 4042
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Do you know what time the bus to Posadas leaves? | Posadas’dan kalkan otobüsün saatini biliyor musunuz? Posadas otobüsü ne zaman kalkıyor biliyor musunuz? Posadas’dan kalkan otobüsün saatini biliyor musunuz? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
At 8:00. And it's the only one of the day. | Saat 8’de ve günde sadece bir sefer var. Saat 8'de. Ve günde sadece bir otobüs kalkar. Saat 8’de ve günde sadece bir sefer var. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Please tell me that's 8:00 PM. | Lütfen, akşam 8’de deyin. Lütfen akşam 8'de olduğunu söyleyin. Lütfen, akşam 8’de deyin. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry. It's 8:00 in the morning. | Üzgünüm. Sabah 8’de. Maalesef. Sabah 8'de. Üzgünüm. Sabah 8’de. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Figures. | Anladım. Rakamlar işte. Anladım. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Your passport, please. Oh yeah. | Pasaportunuz, lütfen. Tabi. Pasaportunuz lütfen. Evet, tabii. Pasaportunuz, lütfen. Tabi. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ellie. | Ellie. Ellie. Ellie. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
"Assport"? | "Pisport" mu? "Assport" mu? "Pisport" mu? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ellie. ( laughs ) | Ellie. Ellie. Ellie. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
That's a good one. | Güzel espriydi. Güzel espriydi. Güzel espriydi. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
You are not traveling alone, are you? | Yalnız yolculuk etmiyorsunuz, değil mi? Yalnız seyahat etmiyorsunuz, değil mi? Yalnız yolculuk etmiyorsunuz, değil mi? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Um, well, yes and no. | Şey, hem evet hem hayır. Hem evet hem hayır. Şey, hem evet hem hayır. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
We were traveling with a bike tour | Bisiklet turuyla yolculuk ediyorduk… Bir bisiklet turuyla geldik... Bisiklet turuyla yolculuk ediyorduk… | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
but we kind of went AWOL after the first day. | …ama ilk günün devamında haber vermeden ayrıldık. ...ama ilk günden sonra gruptan kaçtık. …ama ilk günün devamında haber vermeden ayrıldık. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Yes, I see. | Evet, anlıyorum. Tabii, anlıyorum. Evet, anlıyorum. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Well, please let me know if you need anything. | Lütfen, bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin. Lütfen bir şeye ihtiyacınız olursa bana haber verin. Lütfen, bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Cool. Thank you. | Güzel. Teşekkür ederim. Güzel. Sağ olun. Güzel. Teşekkür ederim. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Okay. | Tamam. Peki. Tamam. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ciao. Ciao. | Hoşça kalın. Hoşça kalın. Hoşça kalın. Hoşça kalın. Hoşça kalın. Hoşça kalın. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
One key. | Tek anahtar. Bir anahtar. Tek anahtar. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Oh, gracias. | Oh, teşekkürler. Sağ olun. Oh, teşekkürler. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ah. Weirdo. | Ah. Garip. Tuhaf herif. Ah. Garip. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Stephanie: Cute. | Tatlı. Güzelmiş. Tatlı. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, this is cute. | Evet, çok tatlı. Evet, bence de. Evet, çok tatlı. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Hmm. | Hım. Hım. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
( sniffs ) Whoa! | Dur! Dur! | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
First shower. | İlk duş. Duşa ilk ben giriyorum. İlk duş. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ugh, this is gross. | Bu çok iğrenç. İğrenç. Bu çok iğrenç. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ugh. Hey, Steph. | Hey, Steph. Hey, Steph. Hey, Steph. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
There's no towels. | Burada hiç havlu yok. Burada havlu yok. Burada hiç havlu yok. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, coming. | Tamam, geliyor. Tamam, geliyorum. Tamam, geliyor. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Here are your towels. | İşte havluların. Al sana havlu. İşte havluların. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Danke schoen. | Çok teşekkürler. Teşekkürler. Çok teşekkürler. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
What did you say to those guys? | O adamlara ne söyledin? Ne dedin o adamlara? O adamlara ne söyledin? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Nothing, just that you're single. | Hiçbir şey, sadece bekâr olduğunu. Hiçbir şey, sadece senin bekar olduğunu. Hiçbir şey, sadece bekâr olduğunu. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Gee, thanks, El. | Tanrım, teşekkürler, El. Tanrım, sağ ol El. Tanrım, teşekkürler, El. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Okay, I like the potential. | Tamam, potansiyeli sevdim. Pekala, potansiyeli severim. Tamam, potansiyeli sevdim. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, it's nice. | Evet, güzel. Evet, güzel. Evet, güzel. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Oh, excuse me. Two cervezas, por favor. | Affedersiniz. İki bira, lütfen. Affedersiniz. İki bira lütfen. Affedersiniz. İki bira, lütfen. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Gracias. ( phone ringing ) | Teşekkürler. Teşekkürler. Teşekkürler. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Is that Nick? | Arayan Nick mi? Nick mi? Arayan Nick mi? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Seriously? He's such a dick. | Cidden mi? O tam bir pislik. Cidden mi? Hıyarın teki. Cidden mi? O tam bir pislik. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I know. | Biliyorum. Biliyorum. Biliyorum. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
But maybe I should just talk to him. | Belki de onunla konuşmalıyım. Ama belki de onunla konuşmalıyım. Belki de onunla konuşmalıyım. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
No. No no no. Don't even think | Hayır, hayır. Düşünme bile… Hayır, hayır, hayır. Aklına bile getirme... Hayır, hayır. Düşünme bile… | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
it's so not worth it. | …o buna değmez. ...o buna değmez. …o buna değmez. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I know, but... | Biliyorum, ama... Biliyorum ama... Biliyorum, ama... | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
You know I'm not | Bilirsin ben Anlarsın ya... Bilirsin ben | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I'm not good at being alone. | Yalnız olmakta iyi değilimdir. Yalnızlığı sevmiyorum. Yalnız olmakta iyi değilimdir. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I know, but I'm right here. | Biliyorum, ama ben yanındayım. Biliyorum ama yanında ben varım. Biliyorum, ama ben yanındayım. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Okay? | Tamam mı? Tamam mı? Tamam mı? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
We had fun. Yeah, absolutely. | Eğlendik. Evet, kesinlikle. Eğleniyoruz. Evet, kesinlikle. Eğlendik. Evet, kesinlikle. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
We're about to have more fun too. | Daha da eğleneceğiz. Daha da çok eğlenmek üzereyiz. Daha da eğleneceğiz. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Gracias. | Teşekkürler. Teşekkürler. Teşekkürler. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Um, disculpe. | Pardon. Pardon. Pardon. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
We didn't order these. | Biz bundan ısmarlamadık. Bunları biz sipariş etmedik. Biz bundan ısmarlamadık. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Don't be rude. | Kabalaşma. Kabalık etme. Kabalaşma. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Mmm! | Hım! Hım! | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Whoo! All right! | Vay! Pekâlâ. Pekala! Vay! Pekâlâ. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
No no. Yeah yeah. | Hayır, hayır. Evet, evet. 1 Hayır. Evet. Hayır, hayır. Evet, evet. 1 | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ellie, no. Seriously, I'm done. Just shut up and drink. | Ellie, hayır, cidden, doydum. Kapa çeneni ve iç. Ellie, hayır. Cidden, benden bu kadar. Kes sesini ve iç şunu. Ellie, hayır, cidden, doydum. Kapa çeneni ve iç. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Tomorrow's gonna suck. | Yarın çok kötü olacak. Yarın çok kötü olacak. Yarın çok kötü olacak. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Yes, but that's what Advil is for. | Evet, ama ağrı kesici bunun için vardır. Evet ama bu Advil için olsun. Evet, ama ağrı kesici bunun için vardır. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Come on, it's our last night. | Hadi, bu son gecemiz. Hadi ama bu son gecemiz. 1 Hadi, bu son gecemiz. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
To you and me. | Sana ve bana. Sana ve bana. Sana ve bana. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Both: Salud. | Sağlığa. Sağlığımıza. Sağlığa. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I can't That was hard. | Yapamıyorum Sertti. Yapamıyorum. Çok sertti. Yapamıyorum Sertti. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Whoo. | Vay canına. Vay be. Vay canına. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Ellie: What about him? | Ona ne dersin? Kim bu? Ona ne dersin? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I don't know. You think he's my type? | Bilmiyorum. Sence benim tipim mi? Tanımıyorum. Sence benim tipim mi? Bilmiyorum. Sence benim tipim mi? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Totally. He looks... | Kesinlikle. Şey görünüyor... Kesinlikle. Adam... Kesinlikle. Şey görünüyor... | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Responsible. | Sorumluluk sahibi. ...sorumluluk sahibi biri gibi. Sorumluluk sahibi. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Should I invite him over? I can totally invite him over. | Onu davet etmeli miyim? Kesinlikle onu davet edebilirim. Onu davet etmeli miyim? Kesinlikle davet etmeliyim. Onu davet etmeli miyim? Kesinlikle onu davet edebilirim. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
No. El, stop. Sit down. I’m gonna do that for you. | Hayır. El, dur. Otur. Senin için davet edeceğim. Hayır. El, dur. Otur yerine. Senin için davet edeceğim. Hayır. El, dur. Otur. Senin için davet edeceğim. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Jesus, sit down! Sit down! He's gonna look over here, Ellie. | Yüce İsa otur! Otur! Buraya bakacak, Ellie. Tanrım, otur! Otur yerine! Buraya bakacak, Ellie. Yüce İsa otur! Otur! Buraya bakacak, Ellie. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Stay. Isn't that the point? | Kal. Amaç bu değil mi zaten? Yerinde kal. Amaç da bu değil mi zaten? Kal. Amaç bu değil mi zaten? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Oh my God. Are you hearing this? | Tanrım. Duyuyor musun? Aman Tanrım. Bunu duyuyor musun? Tanrım. Duyuyor musun? | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Do you hear this? Please don't tell me you're not hearing this. | Duyuyor musun? Lütfen duymadığını söyleme. Duyuyor musun? Lütfen bunu duymadığını söyleme. Duyuyor musun? Lütfen duymadığını söyleme. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
What are you doing? I'm doing us all a favor. | Ne yapıyorsun? Bize iyilik yapıyorum. Ne yapıyorsun? Hepimize bir iyilik yapıyorum. Ne yapıyorsun? Bize iyilik yapıyorum. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Oh no no, you cannot play that song. | Hayır, bu şarkıyı çalamazsın. Hayır, o bu şarkıyı çalamazsınız. Hayır, bu şarkıyı çalamazsın. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
( speaks Spanish ) Ugh, Ellie. | Ah, Ellie. Ellie. Ah, Ellie. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
My friend wants to know why you don't like the song. | Arkadaşım şarkıdan neden hoşlanmadığını bilmek istiyor. Arkadaşım, şarkıyı neden sevmediğinizi bilmek istiyor. Arkadaşım şarkıdan neden hoşlanmadığını bilmek istiyor. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Well, 'cause there's a fine line between irony and just plain bad. | Çünkü ironi ile açıklık arasında ince bir çizgi vardır. İroni ile saçmalık arasında ince bir çizgi vardır. Çünkü ironi ile açıklık arasında ince bir çizgi vardır. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Kind of like... | Öyle bir şey... Bunun gibi. Öyle bir şey... | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Your shirt. | Tişörtün. Tişörtün. Tişörtün. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
All right. No. | Pekâlâ. Hayır. Bakalım. Hayır. Pekâlâ. Hayır. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Nope. | Hayır. Olmaz. Hayır. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Okay. | Tamam. İşte. Tamam. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
This one's for you, baby. | Bu senin için, bebek. Bu sana geliyor bebeğim. Bu senin için, bebek. | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I love myself | Kendimi seviyorum Kendimi seviyorum Kendimi seviyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I want you to love me | Senin de beni sevmeni istiyorum Beni sevmeni istiyorum Senin de beni sevmeni istiyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
When I feel down, I want you above me | Zora düştüğümde yanımda olmanı istiyorum Kendimi düşük hissettiğimde beni yükseltmeni istiyorum Zora düştüğümde yanımda olmanı istiyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I search myself, I want you to find me | Kendimi arıyorum, beni bulmanı istiyorum Kendimi arıyorum Beni bulmanı istiyorum Kendimi arıyorum, beni bulmanı istiyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I forget myself, I want you to remind me | Kendimi unuttum, Bana hatırlatmanı istiyorum Kendimi unuttum Beni hatırlamanı istiyorum Kendimi unuttum, Bana hatırlatmanı istiyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I don't want anybody else | Başka birini istemiyorum Başkasını istemiyorum Başka birini istemiyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
When I think about you | Seni düşünürken Seni düşündüğümde Seni düşünürken | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I touch myself, ooh | Kendime dokunuyorum Kendime dokunuyorum Kendime dokunuyorum | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
I don't want anybody else... | Başka birini istemiyorum... Başkasını istemiyorum Başka birini istemiyorum... | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Senor. Oh no oh no | Beyefendi. Oh, hayır Bayım. Beyefendi. Oh, hayır | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |
Oh no... | Oh, hayır... Oh, hayır... | And Soon the Darkness-1 | 2010 | ![]() |