Search
English Turkish Sentence Translations Page 405
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Get up. Get up. What's going on? | Kalk. Kalk. Ne oldu? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I saw him, I saw him. Who? | Onu gördüm, onu gördüm. kimi? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Tan. Tan? | Tan'ı. Tan'ı mı? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Everybody, go find Tan! | Herkes! Tan'ı bulsun! | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Go, go! go go. | Hadi. Hadi! Hadi, hadi! | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Kuah your report. | Kuah. Raporun. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I don't understand what you're trying to tell me. | Ne söylemeye çalıştığını bir türlü anlamadım. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, sir, I know that my English is not good. | Üzgünüm, efendim. İngilizcemin çok iyi olmadığının farkındayım. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Yes. We all know that, but that's not the point. | Evet. Hepimiz bunu biliyoruz ama asıl olan bu değil. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Based on what you're writing, | Yazına dayanarak... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
someone "saw Tan standing behind him. | ...birisi Tan'ı arkasında gördüğünü iddia etti. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Ten seconds more, find his body near a tree. " | On saniye sonra da cesedi bir ağacın kenarında bulundu. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Is that right? Yes, sir. | Bu doğru mu? Evet, efendim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
That night I had a feeling that something was out there. | O gece bir şeyin dışarıda olduğunu zannettim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
What "something"? I don't know what, | 'Şey' de ne? Ne olduğunu bilmiyorum ama... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
but it was something like a ghost, a demon, or a spirit. | ...bir hayalet gibiydi. Bir şeytan da olabilir. Ya da bir ruh. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Or as the Hokkien people say, something "unholy. " | Ya da Hokkienlilerin dediği gibi. "Kötücül" bir şey. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Kuah, do you know what you're talking about? | Kuah, neden bahsettiğinin farkında mısın? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Are you blaming Recruit Tan's accident | Tan'ı acemilikle mi suçluyorsun... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
on the... supernatural? | ...yoksa... Doğaüstü bir şeyle mi? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I don't know what caused Tan's death. | Tan'ın ölüm nedeninin ne olduğunu bilmiyorum. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
But I'm sure his death was not an accident. | Ama eminimki bir kaza yüzünden ölmedi o. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
If it's not an accident, it's your fault! | Bu kaza değilse, senin suçun o zaman! | 2359-1 | 2011 | ![]() |
My fault? Kuah, | Benim suçummuş. Kuah... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
your responsibility was to take care of the recruits' safety. | ...senin görevin askerlerin güvenliğini sağlamaktır. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
You didn't do a good job. | İşini iyi yapmıyorsun. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Do you know how hard it is to look into the parents' eyes | Anne ve babasını gözlerinin içine bakarak oğullarının bizim yüzümüzden... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
and to tell them that their son died in our care? | ...hayatını kaybettiğini söylemenin ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
In our care! | Bizi ilgilendiren bir durum bu! | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Anyway, I did my best. | Ben elimden geleni yaptım. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I even brought them talismans from a temple. | Hatta onları tılsımların olduğu bir tapınağa bile götürdüm. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
What other sergeant would do that? | Diğer çavuşun ne yaptığını biliyor musun? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Giving the recruits talismans won't keep them safe. | Askerlere tılsım verilmesi onları güvende tutmaz. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Making sure they're physically well, doing proper head counts, | Onları fiziksel olarak iyi yapmak, uygun sayım yapmak... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
making sure they have enough water to drink... | ...içmek için yeterli suları da var. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
that's how you keep the recruits safe. | İşte bunlar, askerleri nasıl güvende tutacağının nedeni. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I did the head count and there was an extra recruit. | Sayımı yaptım ve fazla ordu vardı. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
If you miscount, that is your fault. Don't blame it on the supernatural. | Yanlış saydıysan, bu senin hatandır. Doğaüstü şeylere bağlama olayı. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Okay. I know I've done what's necessary. | Tamam. Ben ne yapmam gerekiyorsa yaptım. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
If the army doesn't believe in the supernatural, | Eğer ordu mucizevi şeylere inanmıyorsa... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
why is there no training on Thursday nights? | ...neden Perşembe geceleri herhangi bir eğitim yok? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
And why are we not allowed to walk through | Yol yürüyüşü sırasında Müslüman mezarlıklarına... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Muslim cemeteries during the road march? | ...gitmek neden izin verilmez? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Just because we don't do Thursday night road marches, | Çünkü Perşembe geceleri yol yürüyüşü yapmayız. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
just because we don't walk through Muslim cemeteries, | Çünkü Müslüman mezarlıklarına gitmeyiz. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
does that mean we believe in the supernatural? | Yani şimdi biz doğaüstü şeylere mi inanmamız gerekiyor? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
You're kind of simpleminded, aren't you? | Basit fikirli birisin sen, değil mi? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I don't know what you mean. | Ne demek istediğini anlamıyorum. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I just know that one recruit has died and I can't lose another. | Bir askerin hayatını kaybettiğini biliyorum ve başka bir asker daha kaybedemem. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Then make sure that doesn't happen again. | O zaman bir daha böyle bir şey olmayacağından emin ol. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Give the recruits half a day off. | Askerleri yarım gün çıkar. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
If any one of them is still affected psychologically, | Herhangi biri psikolojij olarak etkilenirse... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
send them to the medical officer. | ...sağlık memuruna gönderebilirsin. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Understand? | Anladın mı? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Hey, brother. | Kardeşim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Have a bite. | Ye biraz. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Don't brood over it. | Takma bu kadar kafaya. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
It was just an accident. No one expected it to happen. | Sadece bir kazaydı. Kimse böyle bir şey gerçekleşeceğini bilemezdi. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
It was not an accident. | Kaza değildi. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
What do you mean? | Ne diyorsun? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I've said this many times. I really saw Tan's spirit. | Bunu birkaç kez daha söylemiştim. Tan'ın ruh gördüğüne tanıklık ettim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Tan's death was not an accident. | Tan'ın ölümü kaza falan değil. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
It's strange... | Tuhaf. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
that all our torches went out at the same time. | Dışarıdaki tüm meşaleler aynı anda yandı. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I checked the batteries. All of them were dead. | Muslukları kontrol ettim. Hepsi bozulmuş. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I had just changed them. | Hepsini değiştirdim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Do you think the extra head count was normal? | Ekstra sayımın normal olduğunu mu zannediyorsunuz? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Maybe we panicked and numbered off incorrectly. | Belki de birden panikledik ve yanlış sayım yaptık. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
You said you saw Tan's spirit. How come none of us saw anything? | Tan'ın ruh gördüğünü söylemiştin. Bizden biri o şeyi nasıl görebilir ki? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
How the hell would I know? | Ben nereden bileyim? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Why won't you believe that I saw Tan's spirit? | Tan'ın ruh gördüğüne tanıklık ettim, niye inanmıyorsun sen? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
It's because you caused his death, right? | Çünkü onun ölümüne sen sebep oldun. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Are you worried that he's going to seek revenge on you? | Senden intikam alacak, endişelenmiyor musun? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Say that again? Say that again! | Tekrar söyle! Tekrar söyle! | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Can you all calm down? | Sakin olur musunuz? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Enough! | Yeter! | 2359-1 | 2011 | ![]() |
We'll know if it was an accident after the investigation. | Bunun bir kaza olduğunu araştırma sonrasında öğrenirdik. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
What's the use of an investigation if they're blind to the truth? | Gerçeği bulamadıktan sonra soruşturmanın ne faydası var? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Don't say I didn't warn you. | Uyarmadı demeyin. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Put coins under the bed. | Yatağınızın altına bozuk para koyun. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Otherwise, if your bed shakes at night, it's not my problem. | Aksi takdirde yatağınız gece sallanırsa, bu benim işim değildir. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Tan. Tan. | Tan. Tan. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Room. | Hazır ol. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
At ease. | Rahat. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Your mom just called. | Annen aradı. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
She said your dad just passed away. | Babanın vefat ettiğini söyledi. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Do you need bereavement leave? | Mazeret izni lazım mı? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
You don't have to go for the morning training later. | Sabah idmanına gelmek zorunda değilsin. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I can do it. | Gelebilirim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Why are you calling? I'm not feeling well. | Niye arıyorsun? Kendimi iyi hissetmiyorum. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Can you book out to visit me? | Beni ziyaret edebilir misin? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
This is an army camp. You think I can book out at will? | Burası bir asker karargâhı. Tüyebilir miyim zannediyorsun? | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Just this time. No. | Sadece şimdilik. Olmaz. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I hope you can rest in peace. | Umarım huzur içinde yatıyorsundur. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
We are already of different worlds. | Biz zaten farklı dünyalardanız. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I hope you can be more relaxed over there. | Orada daha rahat olmanı umuyoruz. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
Don't come back for us. | Bizim için tekrar gelme. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I didn't mean to keep bullying you. | Sana zorbalık etmek istemezdim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |
I was just like you when I was younger... | Ben de gençken senin gibiydim... | 2359-1 | 2011 | ![]() |
always getting bullied. | ...her zaman zorbalık ederdim. | 2359-1 | 2011 | ![]() |