• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 4528

English Turkish Film Name Film Year Details
That comet is only visible right now! Bu kuyruklu yıldız yılın sadece bu zamanında görülebiliyor! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Of course I'm still going! Elbette gidiyorum! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Wait! I forgot something. Dur, bir şey unuttum. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Did you bring the letter? Was it for you? Mektubu aldın mı yanına? Senin için miydi o? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
No, Georg. It was for you. Hayır, Georg. Senin içindi. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Christ! Why come with that now? Ten years after the fact? Tanrım ya! Neden bu konu açıldı ki? Olan bitenden sonra on yıl oldu. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I don't give a shit about that letter! Or him. Mektup da o da hiç umurumda değil! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Call me when you get there. Oraya gittiğinde ara. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Dear Georg. "Sevgili Georg. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
When you read this, I will have left a long time ago. Bu mektubu okuduğunda çoktan gitmiş olacağım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Unwelcome guests have started sucking the vital forces out of me. Davetsiz misafirler, yaşam gücümü sömürmeye başladılar. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
This will be the last time you and I meet. Bu da ikimizin görüştüğü son anımız olacaktır. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I don't know what you remember of me. Benim hakkımda ne hatırlıyorsun, bilmiyorum. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Maybe you don't want to remember. Belki de hatırlamak dâhi istemiyorsundur. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Do you remember our Wednesdays at the swimming pool? Havuzda geçirdiğimiz çarşamba günlerimizi hatırlıyor musun? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Or our afternoons together, When your mother was at school? Veya annen okuldayken birlikte geçirdiğimiz öğleden sonralarını?" Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Look. There it is. Bak. Demek buradaymış. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What are you doing? Writing a letter. Ne yapıyorsun? Bir mektup yazıyorum. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
To my very best friend. En yakın arkadaşıma. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
To mommy? No, mommy is my true love. Anneme mi? Hayır, annen benim gerçek aşkım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I get up every morning as usual. "Her zamanki gibi bir sabah kalktım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I take you to the kindergarten. Seni anaokuluna götürdüm. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Yet nothing is as before. Şimdiye dek hiçbir şey eskisi gibi değil. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
How do you tell someone that you are dying? Birisine ölüyor olduğunu nasıl söylersin?" Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What are you reading? Ne okuyorsun sen? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I don't understand, It is too advanced. Anlamıyorum. Çok ilerlemiş. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
But there are medicines. İlaçlar kullanıyordu ama! Çok ilerlemiş! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Why are you mad at me? I haven't done... Bana neden kızıyorsun? Ben hiçbir şey Appelsinpiken-1 2009 info-icon
How long have you known? A while. Ne zamandır biliyorsun? Bir süredir. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
And not told me anything? Veronika Ve hiçbir şey anlatmadın bana? Veronika. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Hi, daddy. Merhaba, baba. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Time, Georg. What is time? "Saat, Georg. Saat kaç? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
As I write this, it's as if time has ceased to exist. Bu mektubu yazarken sanki saat kavramı ortadan kalkıyordu. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
And nothing will ever end. Ayrıca hiçbir şey de son bulmayacak. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I have a story to tell you, Georg. Sana bir hikâye anlatayım, Georg. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
That you now may be old enough to understand. Belki de bunu anlamak için artık yeterince büyümüşsündür. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
The story of the Orange Girl. Portakal Kız'ın hikâyesi. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
It could have been a perfect and normal day, like any other. Bu da diğer günler gibi çok güzel ve sıradan bir gün olabilirdi. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
If I had missed that streetcar. Tramvayı kaçırmış olsaydım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
That was the first time I saw her. İşte onu ilk kez orada gördüm." Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Was she that hot? Çok mu ateşliydi? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
She was different. Farklıydı. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
In other words, she was that hot. Aynı kapıya çıkıyor, ateşliymiş işte. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Are they Jaffa? Jaffa? Yafa portakalı mı bunlar? Yafa mı? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Israel. Why did she only take one? İsrail'den yani. Neden sadece bir tane aldı ki? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Don't you care if they're Jaffa? They're probably Spanish. Yafa falan olur diye hiç endişelenmiyor musun? İspanya'dan gelme bunlar büyük ihtimâl. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
They taste like Jaffa. Tatları yafa portakallarına benziyor ama. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
No. Overcast. Hopefully I get a chance tomorrow. Hayır, hava kapalı. Yarın şansım yaver gider umarım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Yeah. I keep you posted. Seni haberdar ederim. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Talk to you later. Bye. Daha sonra konuşuruz. Hoşça kal. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Must have been the wrong wax. I waxed your ski's. Yanlış cilayı kullanmış olmalısınız. Senin kayağını cilaladım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Did it hurt? I fell on my butt! Acıttı mı? Kıçımda bile hissettim! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I decided to forget about her. "Onu aklımdan çıkartmaya karar verdim. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I stopped thinking about her. Onu düşünmeye bir son verdim. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Except about once every minute. Yaklaşık her dakika haricinde tabii." Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What are you doing? It's her! Ne yapıyorsun? İşte o! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
It's her! Who? Bu, o! Kim yahu? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What's going on? It's the Orange Girl! Neler oluyor? Portakal Kız işte! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
This isn't you stop! I have to get off here! Durmaz ki şimdi bu. Buradan inmek zorundayım! Appelsinpiken-1 2009 info-icon
It was her. Cidden oydu. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
She must be from some other planet, or some other time. Başka bir gezegenden veya başka bir zamandan gelmiş falan olmalı. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Some other planet? Başka bir gezegen mi? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Then what is she doing here, on our planet? 1 Peki ya bizim gezegenimizde işi ne? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Saving us from the monotony of life. Bizi hayatın tekdüzeliğinden kurtarıyor. 1 Appelsinpiken-1 2009 info-icon
The Orange Girl is going to save us? Demek Portakal Kız bizi kurtarıyor? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
We should pay her back somehow, Show her around. Ona bir şekilde borcumuzu ödemeliyiz. Gezdirelim onu. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Take her for a spin in my car, When it's ready. Benim arabayı alır, bir güzel gezdiririz. Hazır olduğunda tabii. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Roll back the soft top. Arabayı geri alırız. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
You, me, the Orange Girl's hair blowing in the wind. Senin, benim ve Portakal Kız'ın saçları artık rüzgârda bir güzel dağılır. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
That car of yours. Do you really think it will ever start? Senin şu araban. Gerçekten buna önayak olabileceğini düşünüyor musun? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
He's buying lunch today. Bugünkü öğle yemeği ondan. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What's in that case? O çantanın içinde ne var? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
A machine gun? Makineli tüfek falan mı? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
No, it's a telescope. For looking at the stars? Hayır, bir teleskop. Yıldızlara bakmak için mi? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Does the Mountain Code say never go out without a telescope? Code Dağı, yanına bir teleskop almadan dışarı çıkmamanı falan mı söyledi? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
No, I'm hoping to see a comet. The Gerasimov Comet. Yok. Kuyruklu yıldızı görmeyi yeğliyorum. Gerasimov Kuyruklu Yıldızı'nı. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
It was too cloudy yesterday. Dün acayip bulutluydu hava. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
It's visible once every 56 years. So you dragged all that with you? Her elli altı yılda bir görülebiliyor. Bunu sürekli yanında mı taşıyorsun yani? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I'm just going up to the nearest peak. Yalnızca en yakın zirveye tırmanacağım. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Are you skiing cabin to cabin? Yeah. Kulübeden kulübeye mi kayıyorsun? Aynen. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Joakim, where's Stella? Joakim, Stella nerede? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Comets are balls of ice and dust that orbit the sun. Dirty snowballs. Kuyruklu yıldızlar buzdan ve toz kümesinden oluşurlar. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What are you waiting for, Stella? Neyi bekliyorsun, Stella? Tamam, geliyorum. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Can't the stars just be beautiful? Yıldızlar sadece güzel olamazlar mı? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Bye. Bye! Have a nice trip. Hoşça kal. Güle güle. İyi geziler. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Hey! Selam. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Weren't you saying at that cabin? Nah Kulübede olduğunu söylememiş miydin? Hayır. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Are you on your own? Sort of. Tek başına mısın? Bir nevî. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Sort of? No one is on their own during Easter. Bir nevî mi? Paskalya sırasında kimse tek başına olmaz. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
"Never head out alone." Mountain Code rule number 8. "Asla tek başına yola çıkma." Code Dağı, sekiz numaralı kural. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Want an orange? Portakal ister misin? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
No thanks! I should move on. Sağ ol, eksik olma. Gitmem gerek. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Someone waiting for you, maybe? Some hot meteorite? Belki de birisi bekliyordur seni? Şöyle ateşli bir göktaşı mesela? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
What a weirdo! I think he's cute. Garip bir tip. Tatlı birisi bence. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Cute? Tatlı mı? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
I think he's cute too. Bence de tatlı. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
CHRISTMAS CONCERT IN OLD AKER CHURCH OLD AKER KİLİSESİ'NDE YILBAŞI KONSERİ Appelsinpiken-1 2009 info-icon
You're drinking tea? Çay mı içiyorsun? Appelsinpiken-1 2009 info-icon
With milk? No. Sütlü mü? Hayır. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
Lemon? Too sour. Peki ya limon? Çok ekşi oluyor. Appelsinpiken-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4523
  • 4524
  • 4525
  • 4526
  • 4527
  • 4528
  • 4529
  • 4530
  • 4531
  • 4532
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact