Search
English Turkish Sentence Translations Page 4529
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Sugar? Too sweet. | Şeker? Çok tatlı. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Orange? | Portakal? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Goya. Who is he? | Goya. Kimdir o? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
He is a Spanish painter. Very famous. | İspanyol bir ressam. Çok ünlüdür. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Who do you think? | Sence? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I'm a squirrel. A squirrel? | Sincabım ben. Sincap mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
A squirrel? | Sincap mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
And then what? She left. | Ee daha sonra? Sonra gitti. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
That's probably for the best. Now she's out of your life. | Hayırlısı da bu olmuş zaten. Şimdi hayatında değil en nihayetinde. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I mean, this is too much Or is there something? | Demek istediğim, çok fazla bu. Yoksa bir şeyler mi var? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Is something serious happening here? | Burada ciddi bir şeyler mi dönüyor? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Nah. No. No? | Hayır. Hayır mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
You're smiling from ear to ear. | Ağzın kulaklarında be. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Whatever. | Neyse işte. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I'm a squirrel. | "Sincabım ben." | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
My ski's keep slipping. | Kayağım tutukluk yapıyor. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Weren't you just heading up to the nearest peak? | Sen en yakın zirveye tırmanmıyor muydun? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I changed my mind. | Fikrimi değiştirdim. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What are you reading? Eh. Nothing. | Ne okuyorsun peki? Önemli bir şey değil. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Nothing? It's just a letter. | Önemli bir şey değil mi? Sadece bir mektup. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Do you get many letters like that? No. It's from my dad. | Bunun gibi birçok mektup mu getirdin? Hayır. Babamın yazdığı bir mektup bu. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Is he sailing around the world? Not exactly. | Dünyayı falan mı geziyor? Tam sayılmaz. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
He must have plenty of time. No. | Bayağı bir zamanı vardır. Yok. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Don't be. It happened a long time ago. I hardly remember him. | Üzülme. Çok uzun zaman önce oldu. Zar zor hatırlıyorum onu. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What about your mom? | Peki ya annen? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
She's still alive. Doesn't she think about him, either? | Hâlâ hayatta. O düşünüyordur babanı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Sure. | Pek tabii düşünüyor. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
She visits his grave. With flowers. Don't you? | Çiçekler alıp mezarlığına gidiyor. Sen gitmiyor musun? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Merry Christmas. To you, too. | Mutlu Noeller. Sana da. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I was worried I'd never see you again. | Seni bir daha göremem diye çok endişeliydim. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
But you did. | Ama gördün işte. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
It's Christmas Eve. Angels and all that. Anything is possible. | Bugün, Noel arifesi. Melekler falan. Her şey mümkün yani. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What fairy tale are you from? I'm actually quite real. | Hangi peri masalından çıktın sen? Aslında oldukça gerçeğim. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I have to go. Merry Christmas. | Gitmek zorundayım. Mutlu Noeller. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Wait! I can't bear losing you again. | Bekle! Seni bir daha kaybetmeye dayanamam. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
But I have to go home. | Eve gitmek zorundayım lâkin. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
To your fairy tale? No. To my family. | Peri masalına mı? Hayır. Aileme. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Before they ring Christmas in? | Noel çanları çalmadan mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
When can I see you again? I don't know. | Seni bir daha görebilecek miyim? Bilemiyorum. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
How long can you wait? I don't know. Do I have to wait? | Ne kadar bekleyebilirsin? Bilmem. Beklemek mi zorundayım? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Yes. You have to wait. | Evet, zorundasın. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Five minutes? | Beş dakika? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
You have to be able to wait for six months. | Altı ay beklemek zorundasın. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Six months? Why? | Altı ay mı? Neden? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
That's just the way it is. | Ancak böyle olabilir. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Sometimes in life we have to be able to wait, OK? | Hayatta bazen beklemek zorunda kalabiliriz, tamam mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Merry Christmas, Jan Olav. | Mutlu Noeller, Jan Olav. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Jan Olav? | Jan Olav mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Did you see that? We have this thing. | Elimizde ne var, gördün mü? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I give you the world's most patient man. | Seni dünyanın en sabırlı adamına bırakıyorum. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Are you going to wait for that comet all night? | Tüm gece boyunca oturup öylece kuyruklu yıldızı mı bekleyeceksin? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
No, not all night. But tonight is your last chance. | Hayır, tüm gece değil. Bugün son şansın ama. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
May we join you? | Sana katılabilir miyiz? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Have you had that telescope for long? I inherited it from my dad. | Bu teleskop uzun zamandır mı sende? Babamdan miras olarak kaldı. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
This is ridiculous! | Aptallığa bak! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What is it about? That letter? | Neyle ilgili bu? Mektupla mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
A girl he once met, that he's searching for. The Orange Girl. | Bir kız ile tanışıyor, daha sonra da onu aramaya koyuluyor. Portakal Kız. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
The Orange Girl? | Portakal Kız mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Can I have a look now? Hang on. | Birazcık bakabilir miyim? Bekle. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Wait! Stop! I can't see anything. | Dur, bekle! Hiçbir şey göremiyorum. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Stella, are you coming? In a minute! | Stella, geliyor musun? Bir dakika! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Screw you and Microscope Boy! | Allah ikinizin de belasını versin! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Take it easy! You almost broke it. | Sakin olalım biraz. Neredeyse kırıyordun. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
By the way, don't worry about Joakim. | Bu arada, Joakim'i takma kafana. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I got used to it ages ago. He's like that with everyone. | Yıllar öncesinden alıştım ona. Herkese böyle davranır. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
He just wants to keep an eye on his little sister. | Yalnızca küçük kardeşlerine göz kulak olmak amacında. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Does he need to? It depends. | Buna ihtiyacı var mı? Değişir. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Anyway, comets. Don't lean on that. | Gelelim kuyruklu yıldızlara. Yaslanma üstüne. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Why do they have tails? | Neden kuyrukları var? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
When a comet comes close enough to the sun, | Bir kuyruklu yıldız güneşe yeterince yaklaştığında... | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
it starts to melt. | ...erimeye başlar. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
And it trails a bunch of sand and gravel. | Ardından bir grup kum ve çakıl kümesini takip eder. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
That's what looks like a bright tail. | İşte bu parlak kuyruk oluyor. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What about shooting stars? | Peki ya yıldız kayması? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Shooting stars are | Yıldız kayması... | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
so that you can make a wish. | ...dilek tutabilesin diye işte. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Good luck with that comet. Thank you. | Kuyruklu yıldızında başarılar. Teşekkürler. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What is it with you? Are you stressed out about your finals? | Neyin var? Finallerin yüzünden stresli misin? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Or is it still that Orange Girl? She's forgotten about you. | Yoksa hâlâ şu Portakal Kız mı? Seni çoktan unuttu oğlum. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Six months? No one remembers that long. Forget about her. | Altı ay mı? Kimse o kadar süre hatırlamaz. Unut gitsin onu. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
How's it going? Huh? With me? | Nasıl gidiyor? Efendim? Benimle mi? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
With the Orange Girl. And that guy who's searching. | Portakal Kız ile işte. Ve şu aramaya koyulan kişi. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Does he find her? I don't know. | Buldu mu onu? Bilmiyorum. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Relax. We have a fortune in empties here. | Sakinleş. Kesin boştur yine. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Let me just check if that gasket has come. | Kalçete gelmiş mi, bir bak. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Dammit. Not today either! | Kahretsin, bugün de yok! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Seville? Do you know anyone in Seville? | Sevilla mı? Sevilla'da bir tanıdığın falan var mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
"Can you wait a little longer?" | "Biraz daha bekleyebilir misin?" | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What is it? Give me that! | Nedir bu? Ver şunu! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
We're room mates. What's yours is mine! | Oda arkadaşıyız lan biz. Senin olan benimdir de. | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
It's from her! The Orange Girl? | Ondan! Portakal Kız'dan mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
I have to go there. What are you talking about? | Oraya gitmeliyim. Neden bahsediyorsun sen? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
You can't go now. Your finals are in four days! | Şimdi gidemezsin. Dört gün içinde finallerin başlıyor! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Finals in four days! | Finallerin başlıyor diyorum! | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What's the best way to find someone? | Birisini bulmanın en iyi yolu nedir? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
Sit in one place and hope she'll show up, | Bir yerde oturup ortaya çıkmasını mı beklemek... | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
or move around from place to place? | ...yoksa bir yerden başka bir yere dolaşıp aramak mı? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
If two people are meant for each other, | İki insan birbirleri için yaratılmışsa... | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
wouldn't they eventually find each other anyway? | ...her ne olursa olsun nihayetinde birbirlerini bulamayacaklar mıdır? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |
What do you think, Georg? | Aklından ne geçiyor, Georg? | Appelsinpiken-1 | 2009 | ![]() |