Search
English Turkish Sentence Translations Page 4554
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Atlana? | Atlana? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Arthur, back off. | Arthur, arkada bekle! | Aquaman-1 | 2006 | |
| Honey, get your seat. | Tatlım, koltuğuna otur. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Aaron, do we get a storm doing out there? | Aaron, orada bir fırtına mı var? | Aquaman-1 | 2006 | |
| No, sir. Blue sky for 500 miles. | Hayır efendim. 500 mil boyunca hava açık gözüküyor. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Hold on. | Dayan! | Aquaman-1 | 2006 | |
| Mommy help me! | Anne, yardım et! | Aquaman-1 | 2006 | |
| I'm stuck. I can't get out. | Buraya sıkıştım. Çıkamıyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| They're coming for you. | Senin kurtarmaya gelecekler | Aquaman-1 | 2006 | |
| You have to get to the surface. Do good with your life. | Yüzeye çıkman gerekiyor. Hayatında hep güzel şeyler yap. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I will find you again, I promise. | Seni tekrar bulacağım, söz veriyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I love you, Oren. | Seni seviyorum Oren. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Morning, A.C. You had a busy night... | Günaydın, A.C. Yoğun bir gece geçirmiş gibisin... | Aquaman-1 | 2006 | |
| Come on, get out of here. | Hadi, çık bakalım dışarı. | Aquaman-1 | 2006 | |
| What'd I do this time, sheriff? | Bu sefer ne yaptım şerif? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Oh, it depends on where you were at ten o'clock last night? | Bu geçen gece saat 10'da nerede olduğuna bağlı? | Aquaman-1 | 2006 | |
| I don't wear a watch. I can't tell you. | Saat tutmuyorum ya. Bilemiyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Didn't you bring in Neptune? World and free five dolphins? | Neptune'e gidip, 5 tane yunusu serbest bırakmadın yani? | Aquaman-1 | 2006 | |
| I'm the wrong man... Is that so? | Hayır bırakmadım... Öyle mi dersin? | Aquaman-1 | 2006 | |
| How do you explain these Kodak moments? | Bu resimleri nasıl açıklayacaksın peki? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Sir, come on. | Efendim, hadi ama. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Come on, AC. | Hadi, AC. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Look, you're under arrest for breaking an entering and an animal endangerment. | Haneye tecavüzden ve hayvanlara zarar vermekten tutuklusun. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Endangerment? | Zarar vermek mi? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Come on, I've seen port a potty that were cleaner than this thin park. | Yapma şerif, o hayvanların tutulduğu yerden daha temiz tuvaletler görmüşlüğüm var. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I was doing of those dolphins a favour. | Sadece o yunuslara yardım ettim. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Yeah, the world is full of misunderstood heroes. | Ne demezsin, dünya hep yanlış anlaşılan kahramanlarla dolu zaten. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Thanks for bailed me out, dad. | Kefaletimi ödediğin için teşekkürler baba. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I promise I'll pay you back. | Borcumu ödeyeceğime söz veriyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| A.C, I know your heart is on the right place, | A.C, doğru olduğunu düşündüğün şeyleri yaptığını biliyorum, | Aquaman-1 | 2006 | |
| but come on this is the third time this year. | ama bu yıl içinde üçüncü kere oluyor. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I guess this is the day when you wish you never would... | Sanırım bugün olanlardan sonra beni asla... | Aquaman-1 | 2006 | |
| ... to sign the adoption papers. Hey, kido. | ...evlatlık edinmemeyi isterdin. Hey, evlat. | Aquaman-1 | 2006 | |
| No matter how many time you screw up and you're definitely gone for the records here, | Kaç kere hata yaparsan yap ki gerçi yakında bu konuda rekor kıracaksın... | Aquaman-1 | 2006 | |
| I'll always be your father | ...ben senin her zaman baban olacağım. | Aquaman-1 | 2006 | |
| All right, I gotta go to work. | Pekala, işe gitmem lazım. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You know, it's ten years today since Mom disappeared. | Biliyor musun, bugün annemin kayboluşunun 10. yılı. | Aquaman-1 | 2006 | |
| AC, please, don't. | AC, lütfen, yapma. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Don't do this to yourself. | Bunu kendine yapma. | Aquaman-1 | 2006 | |
| We were flying over the Bermuda Triangle. She called me Oren | Bermuda Şeytan Üçgeni'nde uçtuğumuz zaman, bana 'Oren' diye seslendi. | Aquaman-1 | 2006 | |
| She said she had so much to tell me. | Bunu bana her zaman söylerdi. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Didn't she also said do good with your life? | Hayatında iyi şeyler yapmanı da söylememiş miydi? | Aquaman-1 | 2006 | |
| I don't see you fix it her on that. | Söylediklerinin bu kısmını yaptığını pek zannetmiyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You should be in Stanford right now, not worrying about being incarcerated. | Şu an Stanford'da olman gerekiyordu, hapiste değil. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I'm not leaving Tempest Key until I'll find out what happened to mom. | Annemin başına ne geldiğini bulana kadar, Tempest Key'den ayrılmayacağım. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Look, I missed her too. But you're not a teenage anymore. | Bak, onu bende çok özledim. Ama çocuk değilsin artık. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You have so much potential. | Çok büyük bir potansiyele sahipsin. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I hate to see you gotta waste. | Bu potansiyeli heba ettiğini görmek beni çok üzüyor. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Look I'm messed up. | Herşeyi batırdım, biliyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| If you're really sorry. | Gerçekten bunun için üzülüyorsan... | Aquaman-1 | 2006 | |
| Pull your life together, kido. I'll see you later. | ...kendine çeki düzen vermen gerekiyor evlat. Tekrar konuşuruz. | Aquaman-1 | 2006 | |
| For Sale. | Satılık. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Rough night? | Zor bir gece miydi? | Aquaman-1 | 2006 | |
| No... No, then that was fine. | Yok... Bu sefer baya iyiydi. | Aquaman-1 | 2006 | |
| But this day keep sucking more and more by a minute. | Ama bu gün, baya kötü geçiyor. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Why are you putting a for sale sign on my boat? | Neden tekneme satılık tabelası astığını sorabilir miyim? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Technically, the boat is still mine. | Teknik olarak, hala benim teknem. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I figured it was time for me to cut my losses. | Kaybımı karşılamanın zamanı geldi diye düşündüm. 1 | Aquaman-1 | 2006 | |
| I know you are mad about the chargers I blew off this morning. | Ödemelerden dolayı kızgın olduğunu biliyorum. Zor bir sabah geçiriyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You know, there's something ironic about watching five cardiologist, | Biliyor musun, dalış hocalarının hapiste olduğunu söylediğimde... | Aquaman-1 | 2006 | |
| have a heart attack when you tell them | ...5 tane kardiyoloğun az kalsın kalp krizi geçiriyor olmaları... | Aquaman-1 | 2006 | |
| their diving instructor is in jail. | ...çok ironik bir durumdu. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Technically, it was a holding cell and the plan was not to get arrested. 1 | Teknik olarak nezarethaneydi ve yakalanmamam gerekiyordu. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You know, that's what you said when you swam above the cruise ship and went out the bar tab. | Bunu yaptığın tekne seyahatindeki harcamaların... | Aquaman-1 | 2006 | |
| It was a wedding. | O bir düğündü. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You know, I got caught up in the moment. I've run everyone around. | Şu an ayarlayamacağımı biliyorsun. Herkesten istedim. | Aquaman-1 | 2006 | |
| For the record, the bride's maid did said that my toast was incredibly romantic. | Ayrıca kayıtlara geçmesi için söylüyorum, gelinin nedimesi... | Aquaman-1 | 2006 | |
| Well, maybe one of them should have wired you the money to cover the bill. | Ne güzel, belki onlardan biri faturaları senin yerine öder. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You're not really gonna sell my boat, are you? | Teknemi gerçekten satmayacaksın değil mi? | Aquaman-1 | 2006 | |
| AC, come on, we're supposed to be business partners. | AC, hadi ama, biz her zaman birlikte çalıştık. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Why did you pick last night to go Greenpeace on me? | Geçen gece Greenpeace'e gittiğinde bana niye haber vermedin? | Aquaman-1 | 2006 | |
| You wanna know the real reason why I freed those dolphins? | O yunusları gerçekten niye serbest bıraktığımı bilmek ister misin? | Aquaman-1 | 2006 | |
| It's because I felt like they were calling to me. | Çünkü... Sanki o yunuslar beni çağırıyormuş gibi hissettim. | Aquaman-1 | 2006 | |
| So what do you say, you can talk to fish now? | Ne yani şimdi de balıklarla konuşabildiğini mi söylüyorsun bana? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Dolphins are mammals and... No, it was more... They, huh... | Yunuslar memeli hayvanlardır... Hayır, daha çok... Onlar, şey... | Aquaman-1 | 2006 | |
| Weird empathy... | Empati gibiydi... | Aquaman-1 | 2006 | |
| If you want, I can call a friend of the dolphin rescue | Eğer istersen, o yunusları kurtarmak için yasal bir fon bulunmasını... | Aquaman-1 | 2006 | |
| and we can set up a legal defence fund. | ...sağlayacak bir arkadaşımdan yardım isteyebilirim. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Ok... Ok. Thanks. | Peki... Tamam. Teşekkürler. | Aquaman-1 | 2006 | |
| And get to work. | Ve işinin başına dön. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Get inside and staring at these bottles. | Geç içeri ve şişeleri parlat. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Anyone around here wants to afford me a drink? | Zahmet olmayacaksa bir içki alabilir miyim? | Aquaman-1 | 2006 | |
| Little early for happy hour, don't you think? | İçki içmek için saat biraz erken gibi sanki? | Aquaman-1 | 2006 | |
| You're Tom Curry's boy. I've seen you diving Mercy Reef. | Sen Tom Curry'inin oğlusun. Seni Mercy Reef'de dalarken görmüştüm. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Then I realize I have a fan club. | Bir hayranım olduğunu bilmiyordum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You don't. | Yok zaten. | Aquaman-1 | 2006 | |
| You're in a light house with endless point. | Deniz fenerinin gösterdiği en uç noktadaydın. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Goals of nothing on my view. | Yoksa başka bir sebebi yok yani. | Aquaman-1 | 2006 | |
| It sounds beautiful. | İyimiş. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I remember the day your mother's plane went down. | Annenin uçağının düştüğü günü hatırlıyorum. | Aquaman-1 | 2006 | |
| That cloudless Caribbean’s sky. | Karayiplerde ki gibi masmavi bir gökyüzüydü. | Aquaman-1 | 2006 | |
| God couldn't have painted a prettier picture. | Tanrı'nın bile çizemeyeceği güzellikte bir resim gibiydi sanki. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Then I don't know where it came this storm. | O fırtınanın nasıl çıktığını bir türlü anlayamadım. | Aquaman-1 | 2006 | |
| I'm sorry, who are you? | Pardon, kimim demiştiniz? | Aquaman-1 | 2006 | |
| My name's McCaffery. | Ben McCaffery. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Arthur... | Arthur... | Aquaman-1 | 2006 | |
| If you look hard and long enough into the deep. | Yeteri kadar derinliğe ulaşabilirsen eğer... | Aquaman-1 | 2006 | |
| Something is going to start looking back. | ...bazı şeylerin görünmeye başladığını göreceksin. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Watch yourself. | Kendine iyi bak. | Aquaman-1 | 2006 | |
| Mercy Reef 25 miles off Tempest Key. | Mercy Reef Tempest Key'in 25 mil dışı. | Aquaman-1 | 2006 |