• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 4797

English Turkish Film Name Film Year Details
We leave tomorrow, or we die soon afterwards. Ya yarın buradan gideriz ya da hemen sonrasında ölürüz. Arrow-1 2012 info-icon
I pick leaving. Ben ayrılmayı seçiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
So get some sleep. We leave at 0600. Hadi git biraz uyu. Saat 6'da yola çıkıyoruz. Arrow-1 2012 info-icon
You'll be back with your girlfriend soon enough. Çok yakında kız arkadaşına kavuşacaksın. Arrow-1 2012 info-icon
Please don't hate me. Lütfen benden nefret etme. Arrow-1 2012 info-icon
Why would I hate you? Senden neden nefret edeyim ki? Arrow-1 2012 info-icon
For cheating on you with Sarah. Seni Sarah'la aldattığım için. Arrow-1 2012 info-icon
Did it hurt, Ollie? Acıttı mı Ollie? Arrow-1 2012 info-icon
Did what hurt? Ne acıttı mı? Seni öldürdüklerinde. Arrow-1 2012 info-icon
Rise and shine. Kalkma zamanı! Arrow-1 2012 info-icon
We're moving out. Gidiyoruz. Arrow-1 2012 info-icon
All clear. Çevre güvenli. Arrow-1 2012 info-icon
Hey, can we, um, can we rest for a second? Hey, acaba bir saniye dinlenebilir miyiz? Arrow-1 2012 info-icon
You can rest on the plane. Uçakta dinlenirsin. Arrow-1 2012 info-icon
Gosh, well, really looking forward Tanrım, şu uçakta filmini görmeyi hakikaten dört gözle bekliyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Oh, God. Don't move. Tanrım. Kıpırdama. Arrow-1 2012 info-icon
Is it a mine? Bir mayın mı o? Arrow-1 2012 info-icon
Yeah. Evet. Adaya askerler mi mayın döşedi? Arrow-1 2012 info-icon
No, it's probably Japanese, Hayır, muhtemelen Japonlardır. İkinci dünya savaşından kalma. Arrow-1 2012 info-icon
Still active. Hala faal. Etkileyici. Arrow-1 2012 info-icon
Can you disarm it? Etkisizleştirebilir misin? Arrow-1 2012 info-icon
Without disarming you? Seni etkisizleştirmeden mi? Arrow-1 2012 info-icon
Soldiers. Askerler. Arrow-1 2012 info-icon
Can they see us? Bizi görebilirler mi? Arrow-1 2012 info-icon
They can only see you. Sadece seni görebilirler. Dur! Bekle! Arrow-1 2012 info-icon
What are you doing so far from camp? Kamptan bu kadar uzakta ne arıyorsun? Arrow-1 2012 info-icon
I got separated from my unit. Birimden ayrı düştüm. Bizimle gel. Arrow-1 2012 info-icon
I I can't. Ge...gelemem. Arrow-1 2012 info-icon
I'm kind of having a bad day, you know? Biraz kötü bir gün geçiriyorum anlarsın ya? Arrow-1 2012 info-icon
Be still. Kıpırdama. Arrow-1 2012 info-icon
Yao Fei. Yao Fei. Girsene. Otur. Arrow-1 2012 info-icon
Now the first time Seni bu zımbırtılarla... Arrow-1 2012 info-icon
I saw you with this contraption... ...ilk gördüğümde... Arrow-1 2012 info-icon
I thought you looked utterly ridiculous. ...oldukça gülünç göründüğünü düşünmüştüm. Arrow-1 2012 info-icon
That is, until you took out Bu, sen onunla... Arrow-1 2012 info-icon
three of my best men with it. ...en iyi adamlarından üçünü öldürene kadardı. Arrow-1 2012 info-icon
25 compound bows will be arriving Yarınki erzak uçağıyla 25 adet makaralı yay geliyor. Arrow-1 2012 info-icon
I'd like you to train a few of my men on how to use them. Birkaç adamıma onları nasıl kullanacaklarını öğretmeni istiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Archery can take years to master. Okçulukta ustalaşmak yıllar alabilir. Arrow-1 2012 info-icon
Well, I trust you'll be a proficient instructor. Şey, senin maharetli bir eğitmen olduğuna inanıyorum. Arrow-1 2012 info-icon
That'll be all. Hepsi bu kadar. Arrow-1 2012 info-icon
I hope you are steadfast Umarım davamıza bağlılığından dönmezsin Yao Fei. Arrow-1 2012 info-icon
Obviously you were never a boy scout. Besbelli daha önce hiç izci olmamışsın. Şef öldü. Şef öldü. Arrow-1 2012 info-icon
Yeah? What tipped you off? Öyle mi? Nereden anladın? Arrow-1 2012 info-icon
There are wolves here? Burada kurt mu var? Arrow-1 2012 info-icon
Right. Of course there are. Tabii, elbette vardır. Arrow-1 2012 info-icon
Because what would the worst place on earth be Dünyanın en kötü yerinde kurtlar olmadan olmaz çünkü. Arrow-1 2012 info-icon
The only thing that will keep them out is fire. Onları uzak tutacak tek şey ateş. Arrow-1 2012 info-icon
Well, you know, you're welcome to help. Var ya, buyur yardım et o zaman. Arrow-1 2012 info-icon
I've been working on this for two hours. İki saattir bununla uğraşıyorum. Arrow-1 2012 info-icon
I know. I was watching you. Biliyorum. Seni izliyordum. Arrow-1 2012 info-icon
Thank you for the entertainment. Eğlence için teşekkürler. Arrow-1 2012 info-icon
You're going to wear that thing out just by looking at it. O şeyi baka baka yıpratacaksın. Arrow-1 2012 info-icon
Don't worry. Merak etme. Döndüğünde seni çiçeklerle bekliyor olacak. Arrow-1 2012 info-icon
I doubt it. Bundan kuşkuluyum. Bana öğrettiğin her şeyi çalışıyordum. Bana öğrettiğin her şeyi çalışıyordum. Arrow-1 2012 info-icon
Remember how I told you I was shipwrecked here? Buraya tekne kazası sonucu geldiğimi anlatmıştım, hatırladın mı? Arrow-1 2012 info-icon
Her sister was with me when the boat went down. Tekne battığında kız kardeşi benimle birlikteydi. Arrow-1 2012 info-icon
That's funny. I never took you as being the bad boy. Bu tuhaf işte. Kötü çocuk olduğunu hiç düşünmemiştim. Arrow-1 2012 info-icon
You seem to lack the spine. Omurgasız biri gibi görünüyorsun. Arrow-1 2012 info-icon
That's why I've got to get home. İşte bu yüzden eve dönmeliyim. Bunu düzeltmek için. Arrow-1 2012 info-icon
If you think you can sleep with your girlfriend's sister Sevgilinin kız kardeşi ile yatıp yine de durumu düzeltebileceğini sanıyorsan... Arrow-1 2012 info-icon
You're dumber than I thought. And believe me when I tell you ...sandığımdan daha aptalsın demektir. Ve bu bir şey anlatıyor dediğimde... Arrow-1 2012 info-icon
that is saying something. ...sözüme inan. Arrow-1 2012 info-icon
Yeah, well, you don't really strike me as the type of guy Evet, şey, bana hiç de özür kabul edecek bir tip gibi gelmiyorsun. Yani. Arrow-1 2012 info-icon
Well, everybody is in this life for themselves. Bu hayatta herkes kendi için yaşar. Arrow-1 2012 info-icon
Learn that at Australian spy school? Bunu Avustralya casus okulunda mı öğrendin? Arrow-1 2012 info-icon
No. I learned that here. Hayır. Bunu burada öğrendim. Arrow-1 2012 info-icon
Do you remember I told you that I had a partner? Sana bir ortağım olduğunu söylediğimi hatırlıyor musun? Arrow-1 2012 info-icon
Yeah. Evet. Sana işkence eden adamı hatırlıyor musun? Arrow-1 2012 info-icon
That freak show was your partner?! O ucube kılıklı herif senin arkadaşın mıydı? Arrow-1 2012 info-icon
His name's Billy Wintergreen. Adı Billy Wintergreen. Peki. Arrow-1 2012 info-icon
Our mission was to exfiltrate Yao Fei Görevimiz Yao Fei'e sızmak... Arrow-1 2012 info-icon
and to find out why Fyers and his men were so interested in him. ...ve Fyers ve adamlarının onunla neden bu kadar ilgilendiklerini öğrenmekti. Arrow-1 2012 info-icon
But our bird got shot out of the sky before we even saw the airstrip. Ancak kuşumuz daha uçak pistini bile göremeden düşürüldü. Arrow-1 2012 info-icon
That's where I found you. Seni orada bulmuştum. Arrow-1 2012 info-icon
When Fyers took us prisoner, Fyers bizi esir aldığında, adamlarına katılmamızı teklif etti. Arrow-1 2012 info-icon
Billy accepted Fyers' invitation. Billy Fyers'ın teklifini kabul etti. Ben reddettim. Arrow-1 2012 info-icon
He was the godfather to my son Joe. Oğlum Joe'nun vaftiz babasıydı. Arrow-1 2012 info-icon
And yet, he turned his back on me Buna rağmen bana sırtını döndü... Arrow-1 2012 info-icon
without even thinking twice about it. ...hem de ikinci bir kez düşünmeden. Arrow-1 2012 info-icon
Everybody is in this life for themselves! Bu hayatta herkes kendi için yaşar! Arrow-1 2012 info-icon
If you let him radio camp, we're done. kampa telsizle haber vermesine izin verirsen işimiz biter. Arrow-1 2012 info-icon
What about the others? You worry about your one. Peki ya diğerleri? Sen kendininkini dert et. Arrow-1 2012 info-icon
I'll worry about my ten. Ben kendiminkileri dert ederim. Arrow-1 2012 info-icon
Good job. İyi iş. Yani sanırım. Arrow-1 2012 info-icon
His heart rate's elevated, Nabzı yükseldi ama en azından kanaması durdu. Arrow-1 2012 info-icon
Thanks for your help. Yardımın için teşekkürler. Soğukkanlılığını korudun. Arrow-1 2012 info-icon
Well, I always wondered how I'd react Şey, patronum vurulsaydı ve arabamda kanasaydı... Arrow-1 2012 info-icon
if I found my boss shot and bleeding inside my car. ...acaba nasıl davranırdım diye merak etmişimdir hep. Arrow-1 2012 info-icon
Not that I helped because he's my boss. Sırf patronum olduğu için yardım etmiş değilim. Arrow-1 2012 info-icon
I'd help anyone who was shot Vurulan ve arabamda kanayan herkese yardım ederdim. Arrow-1 2012 info-icon
I was thinking all of this would be more of a shock. Bense tüm bunlar şok gibi gelir sanıyordum. Arrow-1 2012 info-icon
What, are you saying you called this all along? Ne diyorsun yani? Bunu en başından biliyor muydun? Arrow-1 2012 info-icon
I'm not saying anything. Ben hiçbir şey söylemiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Except Oliver brought me a laptop riddled with bullet holes, Oliver'ın bana kurşun delikleriyle dolu bir laptop getirip... Arrow-1 2012 info-icon
had me trace a black arrow, ...siyah bir okun izini sürmemi... Arrow-1 2012 info-icon
and research a company involved in armored car heists. ...zırhlı araç soygunlarına karışmış bir şirketi araştırmamı istemesi dışında. Arrow-1 2012 info-icon
I may be blonde, but I'm not that blonde. Sarışın olabilirim ama o kadar sarışın değilim. Arrow-1 2012 info-icon
Yeah, Oliver's not too great with the cover stories. Evet, Oliver kılıf uydurmakta o kadar iyi değildir. Arrow-1 2012 info-icon
Neither are you. Sen de değilsin. Siz ikiniz tüm bu enerji içeceği... Arrow-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4792
  • 4793
  • 4794
  • 4795
  • 4796
  • 4797
  • 4798
  • 4799
  • 4800
  • 4801
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact