• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 4799

English Turkish Film Name Film Year Details
They were all dead. I knew which one I had killed. Hepsi ölmüştü. hangisini öldürdüğümü biliyordum. Arrow-1 2012 info-icon
When I pulled off his keffiyeh, Kefiyesini kaldırdığımda... Arrow-1 2012 info-icon
I could see it was just a kid, no more than 18. ...onun henüz bir çocuk olduğunu görebiliyordum, 18'den büyük değildi. Arrow-1 2012 info-icon
Shot him in the throat. Boğazından vurmuştum. O çocuğu insan müsveddesi birini... Arrow-1 2012 info-icon
this human piece of garbage, ...korumak için öldürmüştüm... Aşırı doz Vertigo'dan ölmedi. Arrow-1 2012 info-icon
and I thought, am I still good? ...ve "ben hala iyi adam mıyım?" diye düşünmüştüm. Arrow-1 2012 info-icon
Am I still a good man? Ben hala iyi bir adam mıyım? Arrow-1 2012 info-icon
Doing this with Oliver; Bunu Oliver'la yapmak... Arrow-1 2012 info-icon
doing what we do, I feel good again ...yaptığımızı yapmak, uzun bir süreden beri... Arrow-1 2012 info-icon
for the first time in a long time. ...kendimi ilk kez iyi hissediyorum. Arrow-1 2012 info-icon
And that's worth all the collateral damage? Peki bu ikincil zararlara değdi mi? Arrow-1 2012 info-icon
I haven't killed anyone, if that's what you're asking. Sorduğun buysa hiç kimseyi öldürmedim. Arrow-1 2012 info-icon
Stupid boy. You should never have come back here! Aptal çocuk. Buraya asla dönmemeliydin! Arrow-1 2012 info-icon
No. No! Hayır. Olmaz! Ne? Ne demek olmaz? Arrow-1 2012 info-icon
This is our chance. Bu tek şansımız. Burada kalman için ne neden olabilir ki? Arrow-1 2012 info-icon
Not what. Who. Ne değil. Kim. Arrow-1 2012 info-icon
Island tower, Seahawk 801 Foxtrot. Ada kulesi, Seahawk 801 Foxtrot. Arrow-1 2012 info-icon
We are 5,000 feet and holding, over. 5,000 metre yükseklikteyiz ve bekliyoruz, tamam. Arrow-1 2012 info-icon
Skyhawk 801 Foxtrot. Seahawk 801 Foxtrot. Ada kule konuşuyor. Arrow-1 2012 info-icon
You're clear to land. İniş için açıksınız. Arrow-1 2012 info-icon
Simply to satisfy my own curiosity, Sırf merakımı tatmin etmek için soruyorum. Arrow-1 2012 info-icon
why aren't you already dead? Neden hala yaşıyorsun sen? Arrow-1 2012 info-icon
I saw Yao Fei choke you to death. Yao Fei'nin seni boğduğunu gördüm. Arrow-1 2012 info-icon
I guess he's not as strong as he looks. Anlaşılan göründüğü kadar güçlü değilmiş. Arrow-1 2012 info-icon
Still, you return for him. Yine de onun için geri döndün. Arrow-1 2012 info-icon
So you're either a fool, Bu durumda ya aptalsın ya da kendini kahraman filan sanıyor olabilir misin? Arrow-1 2012 info-icon
I'm not a hero. Of course not. Kahraman değilim. Elbette değilsin. Arrow-1 2012 info-icon
It's not possible to be a hero Kurtarılmaya değer biri olmadıkça kahraman olmak mümkün değildir. Arrow-1 2012 info-icon
Is this what you want? İstediğin şey bu mu? Yine onunla dövüşmemi mi istiyorsun? Arrow-1 2012 info-icon
Oh, no, Mr. Queen. Hayır, Bay Queen. İşte yanıldığın nokta burası. Arrow-1 2012 info-icon
This is not a match. Bu bir karşılaşma değil. Bu bir infaz. Arrow-1 2012 info-icon
It's Wintergreen, right? Wintergreen, değil mi? Bill Wintergreen? Arrow-1 2012 info-icon
I know all about you. Hakkındaki her şeyi biliyorum. Avustralya hükümeti için çalıştığını... Arrow-1 2012 info-icon
And that you used to fight for your country. ...ve bir zamanlar ülken adına savaştığını biliyorum. Arrow-1 2012 info-icon
You used to stand for something! Bir zamanlar en azından bir şeyi savunuyordun! Arrow-1 2012 info-icon
Whatever he's paying you, I'll triple it. Sana ne ödüyorsa üç katını öderim. Arrow-1 2012 info-icon
How many of them are there?! Orada kaç kişi var? Arrow-1 2012 info-icon
Slade. Come back to die? Slade. Ölmek için mi geri döndün? Arrow-1 2012 info-icon
Was it so easy to betray me, Billy? Bana ihanet etmek çok mu kolay oldu Billy? Arrow-1 2012 info-icon
You know, Billy... Biliyor musun Billy... Arrow-1 2012 info-icon
You always had a good kick. ...tekmelerin hep iyiydi. Arrow-1 2012 info-icon
There goes our plane. İşte uçağımız gidiyor. Arrow-1 2012 info-icon
I swallowed it. Yuttum. Şimdi bağlarımı çözebilirsin. Arrow-1 2012 info-icon
Why'd you want me to tie you up in the first place? Neden bağlamamı istedin ki zaten? Arrow-1 2012 info-icon
A man in pain is unreliable. Acı çeken bir adam güvenilmez. Arrow-1 2012 info-icon
I was afraid I might kill you. Seni öldürmekten korkuyordum. Arrow-1 2012 info-icon
Thanks. Teşekkürler. Ne var? Arrow-1 2012 info-icon
It's just... Sadece... Ne? Arrow-1 2012 info-icon
I'm trapped on an island Bir adada mahsurum... Arrow-1 2012 info-icon
and my only friend is named Wilson. So. ...ve tek arkadaşımın adı Wilson. Anla artık. Arrow-1 2012 info-icon
What now? Şimdi ne var? Umarım havai fişek gösterimiz Fyers'ı aksatmıştır. Arrow-1 2012 info-icon
maybe enough for those who hired him in the first place Belki en başta onu işe alanların işleri iptal etmesine yeter. Arrow-1 2012 info-icon
Hired him? Laurel senden hoşlanmıyor bile. Seni anlamıyor. Arrow-1 2012 info-icon
So he's on this island under someone's employ. Dolayısıyla başka birinin hesabına geldi adaya. Arrow-1 2012 info-icon
Then what do we do? We have to make sure Ne yapıyoruz o halde? Tanrının unuttuğu bu adada... Arrow-1 2012 info-icon
that neither of us dies on this godforsaken island. ...her ikimizin de sağ kalmasına çalışacağız. Arrow-1 2012 info-icon
I though you said if we didn't get on the plane... Uçağa binmediğimiz takdirde bizsiz gideceğini söyledin sanıyordum? Arrow-1 2012 info-icon
We weren't going to make it. Başaramayacaktık. Arrow-1 2012 info-icon
You? Sen ise... Arrow-1 2012 info-icon
You might just have a chance. Şimdi bir şansın olabilir. Nefes alamıyorum! Arrow-1 2012 info-icon
Yep, it's Fyers. Evet, ben Fyers. Arrow-1 2012 info-icon
Satellites showed multiple heat blooms on the island. Uydular adada birden fazla ısı kümesi tespit etti. Arrow-1 2012 info-icon
What the hell is happening there? Orada ne haltlar oluyor? Bir sorun vardı. Slade Wilson mu? Arrow-1 2012 info-icon
I'm handling it. Hallediyorum. Daha iyi hallet o zaman. Arrow-1 2012 info-icon
so close to the end. ...çok çalışıp, çok uzun süre plan yaptım. Arrow-1 2012 info-icon
I assure you, it won't happen again. Seni temin ederim bu bir daha olmayacak. Peki ya Yao Fei? Arrow-1 2012 info-icon
I've ensured his cooperation. İşbirliğini sağlama aldım. Arrow-1 2012 info-icon
Good. Paid you a lot of money, Fyers. Güzel. Sana çok para ödüyorum Fyers. Arrow-1 2012 info-icon
I expect a return on my investment. Yatırımımın karşılığını beklerim. Arrow-1 2012 info-icon
You sent for me. Beni çağırtmışsın. Ben sözünün eri bir adamım. Senin hayatın karşılığında kendisininkini verdi. Senin hayatın karşılığında kendisininkini verdi. Arrow-1 2012 info-icon
You made the right call today, turning in your young castaway. Bugün senin genç kazazedeyi ihbar etmekle doğru kararı verdin. Arrow-1 2012 info-icon
And for that, I'll grant you five minutes. Bunun için de sana beş dakika veriyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Shado? Shado! Shado? Shado! Arrow-1 2012 info-icon
Shado! Shado! Arrow-1 2012 info-icon
Shh, shh, shh. Ok değil. Arrow-1 2012 info-icon
I guess I didn't die. Sanırım ölmedim. Yine. Arrow-1 2012 info-icon
So how am I going to explain this one? Peki bunu nasıl açıklayacağım ben? Arrow-1 2012 info-icon
Hickey gone wrong? Ters giden bir arazi yürüyüşü? Arrow-1 2012 info-icon
The police collected a sample of your blood at Queen Consolidated. Polis Queen Holding'ten kan örneklerini topladı. Arrow-1 2012 info-icon
I just hacked the crime lab and ordered the sample destroyed. Şimdi adli tetkik laboratuarının sitesine girip örneğin imha edilmesini emrettim. Arrow-1 2012 info-icon
I hope it's all right. Umarım sakıncası yoktur. Arrow-1 2012 info-icon
and not the good part of the eighties, ..üstelik Madonna veya tozluklar gibi seksenlerin iyi kısımları da değildi. Para sende kalsın. Açılış hediyem. Para sende kalsın. Açılış hediyem. Arrow-1 2012 info-icon
It's a lot of work. Bu epey zahmet gerektirmiş. Arrow-1 2012 info-icon
Does that mean you're in? You mean in Bu varsın anlamına mı geliyor? Arrow-1 2012 info-icon
Well, you're practically an honorary member of the team already. Aslında ekibin şeref üyesi oldun bile. Arrow-1 2012 info-icon
Hmm. So Mr. Diggle said. Bay Diggle da öyle dedi. Arrow-1 2012 info-icon
No. Hayır. Sistemimi neden yükselttin o zaman? Arrow-1 2012 info-icon
First, because seeing a network Birincisi, bu kadar kötü kurulan bir sistem görmek canımı yakıyor. Ruhen. Arrow-1 2012 info-icon
And second... I want to find Walter. İkincisi...Walter'ı bulmak istiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
My stepfather. Üvey babamı. Bana karşı çok iyiydi. Arrow-1 2012 info-icon
And Mr. Diggle told me that the notebook you use Ve Bay Diggle bana suçla savaşmak için kullandığını... Arrow-1 2012 info-icon
to fight crime is the same notebook that got Walter abducted. ...bilgisayarın Walter'ın kaçırılmasına neden olan bilgisayar olduğunu söyledi. Arrow-1 2012 info-icon
I'll help you rescue him, but that's it. Onu kurtarmanıza yardım ederim ama hepsi bu. Arrow-1 2012 info-icon
Then I want to go back to my boring life of being an I.T. girl. Daha sonra bir BT kızı olmanın sıkıcı yaşamına geri dönmek istiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
That's my offer. Teklifim bu. Tamam. Arrow-1 2012 info-icon
So I've been meaning to ask... Pekala, şey soracaktım ben... Arrow-1 2012 info-icon
Is there a bathroom? 'Cause I've had to pee since I got here. Burada bir banyo filan var mı? Buraya geldiğimden beri çişimi tutuyorum. Arrow-1 2012 info-icon
It's upstairs to the left. Yukarıda, solda. Arrow-1 2012 info-icon
Thank you. Teşekkür ederim. Bir şey değil. Arrow-1 2012 info-icon
Oliver, I know you don't want to hurt this girl Oliver, bu kızı incitmek istemediğini... Arrow-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4794
  • 4795
  • 4796
  • 4797
  • 4798
  • 4799
  • 4800
  • 4801
  • 4802
  • 4803
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact