Search
English Turkish Sentence Translations Page 491
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Listen to the sound of the water. | Suyun sesini dinle. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Feel how fresh the water is. | Suyun ne kadar temiz olduğunu hisset. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Smell it. | Kokla onu. | 3-2 | 2016 | ![]() |
You create your own merit. | Kendi erdemini kendin yaratırsın. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Everything is going to work out. | Her şey yoluna girecek. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Because you deserve it. | Çünkü bunu hak ediyorsun. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Now, take another breath. | Tekrar nefes al. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Feel the water. | Suyu hisset. | 3-2 | 2016 | ![]() |
What did you say to me? | Bana ne demiştin? | 3-2 | 2016 | ![]() |
"You create your own merit." | "Kendi erdemini kendin yaratırsın." | 3-2 | 2016 | ![]() |
And everything will work out. | Ve her şey yoluna girecek. | 3-2 | 2016 | ![]() |
"Everything will work out. | "Her şey yoluna girecek. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Because you deserve it." | Çünkü bunu hak ediyorsun." | 3-2 | 2016 | ![]() |
Never forget that. | Bunu asla unutma. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Whoever said we couldn't have a sink in here... It's perfect. | Kim demiş burada lavabo olmaz diye. Mükemmel oldu. | 3-2 | 2016 | ![]() |
A respectable Process Leader deserves a respectable room. | Saygın bir Süreç Lideri, saygın bir odayı hak eder. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Will you help me with this? | Bana yardım eder misin? | 3-2 | 2016 | ![]() |
will have the honor of going to the Offshore. | Açıklar'a gitme şerefine nail olacak. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Remember... | Unutmayın... | 3-2 | 2016 | ![]() |
you create your own merit. | ...kendi erdeminizi kendiniz yaratırsınız. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Everything will work out, because you deserve it. | Her şey yoluna girecek çünkü bunu hak ediyorsunuz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
That was beautiful. Congratulations. | Çok güzeldi. Tebrikler. | 3-2 | 2016 | ![]() |
I gave it my best. | Elimden geleni yaptım. | 3-2 | 2016 | ![]() |
I'll see you later. Where are you working today? | Görüşürüz. Bugün nerede çalışıyorsun? | 3-2 | 2016 | ![]() |
Well, well, Process Leader, you should know that. | Süreç Lideri, bunu bilmeniz gerekiyor. | 3-2 | 2016 | ![]() |
What the...? | Ne... | 3-2 | 2016 | ![]() |
INTERVIEWS CANDIDATES | MÜLAKATLAR | 3-2 | 2016 | ![]() |
How many siblings? | rica ediyorum. Kaç kardeşiniz var? | 3-2 | 2016 | ![]() |
What if I asked you to choose between you and your girlfriend? Why? | Ya kız arkadaşınızla kendiniz arasında seçim yapmanızı isteseydim? Neden? | 3-2 | 2016 | ![]() |
ANSWER: INCORRECT | Fernando, muayenen nasıl geçti? CEVAP: YANLIŞ | 3-2 | 2016 | ![]() |
I'm sorry, you're eliminated. | Üzgünüm, elendiniz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
You passed. | Geçtiniz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
You passed. Eliminated. | Geçtiniz. Elendiniz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Eliminated. | Marco liderleri. Elendiniz. 1 | 3-2 | 2016 | ![]() |
Congratulations. | Çok teşekkürler. Tebrikler. | 3-2 | 2016 | ![]() |
How does it feel to be sitting there? 1 | Orada oturmak nasıl hissettiriyor? | 3-2 | 2016 | ![]() |
I guess to me it feels really amazing to be a part of it all. | Bunların bir parçası olmak gerçekten iyi hissettiriyor. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Because we rarely get to be together. | Çünkü biz nadiren bir araya geliyoruz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
The thing is, I have a small daughter. | Benim küçük bir kızım var. | 3-2 | 2016 | ![]() |
But everything has been taken care of. She's staying with my mother. | Ama her şey hallediliyor. O annemle kalıyor. | 3-2 | 2016 | ![]() |
And if everything works out, one day I'll see her again on the Offshore. | Ve her şey iyi giderse bir gün onu Açıklar'da tekrar göreceğim. | 3-2 | 2016 | ![]() |
I'm sorry... I'm sorry to say this, Talita, but you're eliminated. | Üzgünüm... Bunu söylediğim için üzgünüm Talita ama elendiniz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Was it something I said? | Söylediğim bir şey yüzünden mi? | 3-2 | 2016 | ![]() |
No, not at all. | Hayır, katiyen. | 3-2 | 2016 | ![]() |
The Process thanks you for participating and asks you to remember... | Süreç katıldığınız için teşekkür ediyor ve hatırlamanızı... | 3-2 | 2016 | ![]() |
No, ma'am! Please! Please, ma'am! | Hayır, bayan! Lütfen! | 3-2 | 2016 | ![]() |
What did I answer wrong? Eliminated candidate, Booth 19. | Neyi yanlış cevapladım? Elenen aday, Kabin 19. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Ma'am, no! For God's sake! Please! Any question you want! | Lacivert giyen kadına ne oldu? Bayan, hayır! Tanrı aşkına! Lütfen! İstediğinizi sorun! | 3-2 | 2016 | ![]() |
I can answer it again! I can change my answer if you want! | Tekrar cevaplayabilirim! İsterseniz cevabımı değiştirebilirim! | 3-2 | 2016 | ![]() |
Please, ma'am! No! | Lütfen bayan! Hayır! | 3-2 | 2016 | ![]() |
I can do it! Ask me anything, one more question! | Yapabilirim! Bana bir şey sorun! Bir soru daha! | 3-2 | 2016 | ![]() |
I can give you any answer... | Size herhangi bir cevap verebilirim... | 3-2 | 2016 | ![]() |
And then he said, "If this isn't normal, | Ve sonra dedi ki, "Bu normal değilse | 3-2 | 2016 | ![]() |
then I've been doing it wrong for 20 years." | o zaman bunu 20 yıldır yanlış yapıyorum." | 3-2 | 2016 | ![]() |
Can I make an observation? Yes. | Bir tespitte bulunabilir miyim? Evet. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Regarding this candidate... | Bu aday ile... | 3-2 | 2016 | ![]() |
It was clear to me. Reason for elimination number six: | Benim için açıktı. Altı numaralı eleme nedeni: | 3-2 | 2016 | ![]() |
Weak psychological construct. | Zayıf psikolojik yapı. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Her desire to pass was weak. She had low self esteem. | Geçme isteği zayıftı. Kendine güvenmiyordu. | 3-2 | 2016 | ![]() |
The polygraph didn't detect that during her application. | Başvurusu sırasında, yalan makinesi bunu saptamadı. | 3-2 | 2016 | ![]() |
No oscillations on the curve... | Eğride dalgalanma yoktu... | 3-2 | 2016 | ![]() |
It was very clear to me. I evaluated her. | Benim için çok açıktı. Onu eledim. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Oh, sure. | Elbette. | 3-2 | 2016 | ![]() |
It's just common for us to double check and try to clear | Değerlendirmede bir subjektiflik unsuru var mı diye | 3-2 | 2016 | ![]() |
any trace of subjectivity from an evaluation. | kontrol etmek bizim için sıradan bir şey. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Yes, of course. | Aşı izleri var. Evet, elbette. | 3-2 | 2016 | ![]() |
It was just so obvious to me. I had no doubt. | Bu benim için çok açıktı. Hiç şüphem yoktu. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Look, Julia, I'm just trying to... Guys, please. | Bak Julia, ben sadece... Millet, lütfen. | 3-2 | 2016 | ![]() |
I don't want to waste any more time on these evaluations. | Bu değerlendirmelerle daha fazla zaman harcamak istemiyorum. | 3-2 | 2016 | ![]() |
We still have to prepare the doors test, | Daha kapı testini hazırlamamız gerekiyor | 3-2 | 2016 | ![]() |
and it needs a lot of work. All right? Let's get to it. | ve yapılacak çok şey var. Tamam mı? Hadi başlayalım. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Fine. As long as you're not doing this to get your wife off the hot seat. | Eğer bunu eşini güç durumdan kurtarmak için yapmıyorsan sorun yok. | 3-2 | 2016 | ![]() |
My promotion has to be good for something, right? | Terfim bir işe yaramalı, değil mi? | 3-2 | 2016 | ![]() |
So, let's get back to the tests. | O zaman, testlere geri dönelim. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Walmir had a good suggestion... | Walmir'in iyi bir önerisi vardı... | 3-2 | 2016 | ![]() |
It's almost over. It is over. | Bu neredeyse bitti. Bitti. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Until next year. | Gelecek yıla kadar. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Thank God. | Tanrı'ya şükür! | 3-2 | 2016 | ![]() |
This year's three percent will make excellent additions to our society. | Bu yılın yüzde üçü, toplumumuza mükemmel katkılar yapacak. | 3-2 | 2016 | ![]() |
What, Julia? Why are you laughing? | Ne Julia? Neden gülüyorsun? | 3-2 | 2016 | ![]() |
Maybe you should save that speech for Matheus and the Council, | Belki bu konuşmayı Matheus ve Konsey için saklamalısın | 3-2 | 2016 | ![]() |
and just tell your devoted wife how you really feel. | ve sadık eşine gerçekten nasıl hissettiğini anlatmalısın. | 3-2 | 2016 | ![]() |
How I really feel? | Gerçekten nasıl mı hissediyorum? | 3-2 | 2016 | ![]() |
Exhausted. | Tükenmiş. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Now, I want you to close your eyes... | Şimdi, gözlerini kapamanı ve bunu | 3-2 | 2016 | ![]() |
and taste it. | tatmanı istiyorum. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Can you guess the flavor? | Aroması ne sence? | 3-2 | 2016 | ![]() |
Wood. Wood? | Ağaç. Ağaç mı? | 3-2 | 2016 | ![]() |
What type of wood? I don't know. | Ne ağacı? Bilmiyorum. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Take a deep breath and use your senses. | Derin bir nefes al ve duyularını kullan. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Now try this one. | Şimdi bunu dene. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Feel the wine's aroma in every corner of your mouth. | En önemlisi bu Michele. Şarabın aromasını ağzının her köşesinde hisset. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Honey, how many more glasses? Our ride to the Offshore leaves in... | Tatlım daha kaç kadeh? Açıklar'a yolculuğumuz... | 3-2 | 2016 | ![]() |
You think too much. But we have a schedule... | Çok düşünüyorsun. Ama bir programımız var... | 3-2 | 2016 | ![]() |
Turn off that part of your mind and just feel. We're celebrating. | Zihninin o kısmını kapat ve sadece hisset. Kutlama yapıyoruz. | 3-2 | 2016 | ![]() |
Wait, this can't be... What? Tell me. | Dur, bu olamaz... Ne? Söyle. | 3-2 | 2016 | ![]() |
I taste... Brazilian grapes? | Brezilya üzümü tadı mı alıyorum? | 3-2 | 2016 | ![]() |
And what else? | Peki başka? | 3-2 | 2016 | ![]() |
Black pepper. | Karabiber. | 3-2 | 2016 | ![]() |
It looks like the Process Leader has just chosen the wine | Bu Teo'nun suçu değil. O aptal doğmuş. Görünen o ki Süreç Lideri, her yılın sonunu kutlamak için | 3-2 | 2016 | ![]() |