Search
English Turkish Sentence Translations Page 7545
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This boot's bigger than yours? | Bu bagaj seninkinden büyük mü? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Right, there's the LPG tank. | Ya bunda LPG var. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
In this one too. He won't fiit in either. | Bunda da var. Bu şekilde her ikisine de sığmaz bu. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
What do we do then? | Ne yapacağız o zaman? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Oh, God! | Hay Allah! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
What should we do? I wonder if we should hogtie him again? | Ne yapsak? Bağlasak mı gene ya? Domuz bağıyla? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He won't fiit unless he's tied up. Look. | Bağlamadan sığmaz bu. Baksana. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
No, there's no need for tying him up. | Yok ya, ne lüzumu var bağlamaya. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
If we bend him forwards he'll probably fiit. Let's try. | Öne doğru böyle kıvıralım. Sığar herhalde. Deneyelim. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, let's try then. Quick, the rain is on its way. | Hadi, bir deneyelim bakalım. Hadi, yağmur yağmadan. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Here, c'mon. Turn him like this. | Gel, gel. Bu taraftan. Çevir böyle. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Easy does it. | Yavaş, yavaş. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Now bend him. | Şimdi kıvır. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Now the head. | Kafayı da ver böyle. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Head forwards. | Kafayı böyle öne doğru. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
There, OK. C'mon.. OK. One, two, three, here we go! | Şuradan. Hah, tamam. Hadi, hadi. Bir, iki, üç. Hoppa! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Leave his head like that. That's it. | Kafayı böyle getir. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Lift! C'mon, Tevfiik, lift! | Kaldır. Hadi, TevFık! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, careful. Slowly now. | Tamam, dikkatli. Yavaş. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
That won't do. Lift from there. | Olmaz, olmaz! Kaldır oradan! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, don't yell, Arab. | Bağırma, Arap! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Put the feet down. | Ayakları şöyle indirsenize. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Watch out, Tevfiik! | Ya Tevfik! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
What the fuck you want? | Bağırma Arap. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Right, OK. | Tamam, sığdı işte. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Hayrettin! You and Ethem switch to this car. | Hayrettin! Ethem'le bu arabaya geçiyorsun. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, hold it. Let go. | Tamam, dur. Bırak sen. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Easy, Arab! You'll bust my head. Izzet! You and Kenan in my car! | Yavaş Arap! Kafamı kırsaydın. İzzet! Sen Kenan'la bizim arabaya! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
C'mon, Arab! | Hadi, Arap, hadi! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I had two years on the murder desk before here. | Benin bundan önce de iki sene cinayet masasında çalışmışlığım vardır. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
With Sacit, now the boss in Antep. I hope his ears are burning. | Şimdi Antep'te müdür Sacit abimiz vardı. Kulakları çınlasın... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He was a great guy, though no better than you. | ...çok iyi bir insandı. Sizden iyi olmasın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He'd say wherever you fiind a can of worms, look for a woman. | O derdi ki nerede bir karışıklık görürsen kadına bakacaksın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Be sure to look for an issue with a woman. | Muhakkak bir kadın meselesi arayacaksın derdi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
And truly, all these years the guy hasn't once proved wrong. | Hakikaten de senelerdir bakıyorum bir kere olsun adam haksız çıkmadı. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Right, but this guy was a right son of a gun, boss. | Öyledir, öyledir de. O da az anasının gözü değildi amirim. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Who? The dead guy. | Kim? Bu rahmetli. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Live like a rat, die like a rat. | Su testisi su yolunda kırılıyor bir yerde. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I wouldn't know about that. I don't want to either. | Orasını bilemem. Bilmek de istemem. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
That's it for me, my friend. | Benden bu kadar arkadaş. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
My job's done. It's over to the prosecutor now. | Bu iş bizden çıktı. Şimdi Savcı Bey ilgilensin. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Let him clear up the mess. It's not my business. | Ayıklasın pirincin taşını. Beni alakadar etmez | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Doctor, what time's the autopsy? Remember I wanted that prescription? | Doctor, bu otopsi kaçta yapılacak? Ben ilaçları yazdırmak için geleceğim ya? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I don't know what time it'll be. But I'll be there. | Otopsinin bilmiyorum da saatini. Ben orada olacağım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Come whenever you like. OK. Thanks. | İstediğiniz zaman gelin siz. Eyvallah. Sağ olasın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Let me not forget it, or the wife will, you know.. | Onu da halledivereyim de hanım şey yapmasın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Too bad, chief. Looks like you've started smoking again. | Ya komiserim, siz sigaraya başladınız herhalde yine. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Well, doctor. I give up, but the damn thing won't give me up. | Ya Doktor, ben bırakıyorum da o beni bırakmıyor şerefsiz. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You were doing so well. What happened all of a sudden? | İyi gidiyordunuz. Ne oldu öyle birdenbire? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It wasn't all of a sudden, doctor. | Birdenbire değil, Doktor. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I've been a policeman 20 years. | 20 senedir polisim ben. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The types I've seen. Man or beast? You can't tell. | Ne tipler gördüm. İnsan mı, hayvan mı anlayamazsın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Then there's the likes of Kenan. I mean, they're different. | Bir de bu Kenan gibileri vardır. Bunlar değişiktir. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
They're.. How can I say? It's like they get you... | Bunlar... Nasıl diyeyim? Öyle gururunla... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...with that nerve, that thing they have. | ...o şeysiyle adamı ezer yani bir yerde. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
At the mayor's place... | Muhtarın orada... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...the guy says, "He's my brother. My mum left him in my hands. " | ...diyor ki 'Bu benim kardeşim. Anam bana emanet etti.' | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
"Don't do this or that to him. " He's almost saying, "Let him go. " | 'Ona şey yapmayın da.' diyor. Neredeyse bırakın, gönderin diyecek. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I whacked him again and said, "Stop giving us the run around!" | Bir tokat daha çaktım buna, dedim 'Oğlum, ne gezdiriyorsun bizi lan?' | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
And you know what he says to me? "You're a decent guy. " | 'Abi, sen çok iyi bir adamsın.' demez mi? Bana diyor. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
"The boy's mine. " | 'O oğlan da benim.' | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
"Can you watch out for him while I'm in jail," he says. | 'Ben hapishanedeyken çocuğa göz kulak olur musun?' diyor. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Was he talking about Yasar's boy? Right. Yasar's boy. | Yaşar'ın oğlan için mi diyor? Evet. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He says he's the father. No way. That's a lie. | Ölen adamın oğlu benim diyor. Olur mu öyle şey, yalandır o. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Do you laugh or cry? | Güler misin, ağlar mısın? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I beat the guy up and he makes me responsible for his son. | Ben adamı dövüyorum, adam bana oğlunu emanet ediyor. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The other day I saw your boy playing in the park with his mum. | Geçende parkta oynarken gördüm senin oğlunu, komiserim. Anası yanında. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He looked fiine. He is. Just fiine. | Çok iyi gördüm. Çok iyi, canım. Çok iyi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
There's no problem as long as he takes his pills. | İlacını aldığı müddetçe hiçbir problem yok. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
And he's one smart kid. The answers he comes up with.. | Bir de nasıl zeki bir çocuk. Nasıl cevaplar veriyor. Çok akıllı ya. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
They say his illness has to do with having an extra high IQ. | Zaten bu hastalığın aşırı zekadan olduğunu söylüyorlar. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
But the wife never stops saying the same thing. | Hanım duruyor duruyor aynı şeyi söylüyor. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
"Why did God pick us?" she says. I mean, why us? | 'Allah bizi niye seçti?' diyor. Niye biz diyor yani? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I say, "You can't fiight it. You can't ask questions like that. " | Diyorum 'Ya isyankar mı olacaksın? Böyle soru sorulur mu, hanım?' | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It's a sin. You can't question it. | Günaha girmektir bu yani. Bunu sorgulayamazsın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
There's a reason for everything, end of story. If it's meant to be... | Her şeyin bir sebebi vardır. Bitti. Yazıldıysa bitti. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Move along, c'mon. | Geç abiciğim, geç. Geç, kardeşim. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Calm now, guys! | Sakin beyler! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Move over this way, my friend. The doctor will fiill you in. | Geç babacığım, şu tarafa. Size bilgi verecekler. Doktor bey bilgi verecek. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Over this way now. Can't you tell us something? | Geç şöyle, geç, geç. Bir şey söyleseniz abi? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
They will! Now move along. This way. Guys! | Söyleyecekler! Geç şöyle. Geç şöyle!! Beyler!! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Fill us in, chief. OK, they will! Move over! | Bilgi verin, komiserim. Tamam, verecekler. Geç şöyle! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Clear the way. | Yolu açın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Izzet, put him in the gendarmerie car. | İzzet, jandarmanın arabasına oturt. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The gendarmerie car. | Jandarma arabasına. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He's going to the courthouse. | Adliyeye gidecek zaten. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You know the procedure. Take them both to the courthouse. | Biliyorsun zaten. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
All right, sir. | Tamam, efendim. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Move back! | Geri bas! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Murderer! Hand him over! Bastard! | Katil! Onu bize verin! Şerefsiz! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Look, I've seen you all! | Hepinizi gördüm! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Hey, leave off! Stop hitting the car! | Arabaya niye vuruyorsunuz? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Murderer! Bastard! | Katil! Şerefsiz! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
What idiot took him out of the car? | Hangi gerizekalı çıkardı lan bunu arabadan? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The prosecutor told me to, boss. | Savcı Bey söyledi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I said it was a bad idea, but.. | Ben tabii indirme dedim ama... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, hold it. | Durun lan! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Izzet, get in the car. | İzzet, arabaya geç. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Doctor, police chief Naci is here. He's downstairs. | Efendim, komiser Naci Bey geldi. Aşağıda. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, I'm on my way. OK. | Tamam, geliyorum. Tamam. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |