Search
English Turkish Sentence Translations Page 7544
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'd say we've come 30 km. We're currently 37 km away, sir. | 30 km. geldik herhalde. Şu anda merkezden 37 km. ötedeyiz.. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...37 km from the municipal seat. | 37 kilometre mesafede... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
A visit was made to the fiield beside the fountain at the above location. | ...Selim Kara hayratı çeşme başı yanında bulunan tarlaya gelindi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Within the said roadside fiield.. | Yolun yan tarafında bulunan tarlada... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It's a good 25 30 m, right? | 25 30 m. vardır burası, değil mi? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I can measure it, sir. No need, sergeant. | Hemen ölçeyim isterseniz. Gerek yok. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It was verifiied that the corpse lay buried... | 30 metre aşağıda cesedin... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...some 30 m from the edge. | ...gömülü olduğu tespit edildi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The ground was dug up... | Görevliler marifetiyle... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...and the body exhumed by the appointed offiicers. | ...toprak açılarak ceset çıkarıldı. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It was observed... | Cesedin... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...that the corpse... | ...arkadan domuz bağı yapılarak... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...had been hogtied. | ...bağlandığı görüldü. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Have you got that? Yes, Mr Prosecutor. | Yazdın mı? Evet, Savcım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Hayrettin, cut the rope now. | Hayrettin, kesin oğlum ipi de. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
No, not here. | Oradan değil, oradan değil. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
That's right. | Hah. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
That's it. 1 | Hah. 1 | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Turn him over on his back. | Yatırın sırtüstü. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Open a new paragraph. | Yeni paragraf aç. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Abidin. Yes, Mr Prosecutor. | Abidin. Evet, savcım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The corpse was clothed... | Cesetin üzerinde... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...in a pair of dark blue, heavy duty work trousers... | ...lacivert, tulum tarzı bir iş pantolonu... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...and a yellow and grey shirt. Your man's going for it. | ...üstünde sarı, turuncu, gri renkte... Şahlandı sanki. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He's twittering. We slog all night, you just revel. | Şakıyor. Sabaha kadar biz koşalım, halayı sen çek. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
New paragraph, Abidin. Yes, Mr Prosecutor. | Yeni paragraf, Abidin. Evet, savcım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The thing to be in life is a master of revels. | Halay başı olacaksın, Arap. Bu dünyada halay başı olacaksın | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Tevfiik, count this. | Tevfik, say şunları. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
The male corpse measured 180 cm tall. | Ceset 180 cm. boyunda. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
How old is the victim, doctor? | Kaç yaşındadır, Doktor? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I think we could say 35 40. You are right. | 35 40 yaşlarında. Değil mi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Was aged 35 40... | 35 40 yaşlarında... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...looked like Clark Gable... | ...Clark Gable görünüşlü... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...weighed an estimated 80 90 kg.. | ...80 90 kg tahmini ağırlıklı.. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Abidin, you've got that word for word, huh? | Abidin, yazıyorsun öyle be. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You look a bit like Clark Gable, you know, Mr Prosecutor? | Savcım, Clark Gable'a benziyorsunuz biraz, biliyorsunuz değil mi? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, but... OK, stop the banter. | Kusura bakmayın... Hadi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Let's be serious now. | Ciddi olalım biraz. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Where were we? | Nerede kaldık? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Weighed an estimated 80 90 kg.. Yes, 80 90 kg. | 80 90 kg tahmini ağırlıklı. Evet, 80 90 kg. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Had a moustache... | Bıyıklı... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...and three four days' beard growth. | ...3 4 günlük sakal tıraşlı erkek cesedinde. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It was verifiied that rigor mortis... What shall we say here, doctor? | Ölü katılığının... Ne diyeceğiz Doktor buraya? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
We could say rigor mortis had worn off. | 'Ölü katılığının sona ermiş olduğu' diyebiliriz. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
It was verifiied that rigor mortis had worn off in the arms and legs. | Ölü katılığının kol ve bacaklarda sona ermiş olduğu tespit edildi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Have you got that? | Yazdın mı? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Due to physical circumstances... Well, what shall we say? | Fiziki koşullar nedeniyle... Ne diyeceğiz? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
We can't do an autopsy here, so let's say something like this: | Şöyle diyelim, burada otopsi yapamayacağımıza göre: | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...unsuitable conditions necessitated... | ...otopsi, koşulların uygun olmaması... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...that an autopsy be performed at the state hospital. | ...ve devlet hastanesinde yapılması gerektiğini söyleyen bir cümle söylerseniz. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You're right. Yes. | Doğru söylüyorsun. Evet. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Due to circumstances being ill suited to the performance of an autopsy... | Otopsi şartlarının uygun olmaması sebebiyle... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...and because hospital conditions would be more appropriate... | ...devlet hastanesi koşullarında yapılmasının daha uygun olacağından... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...it was decided to have a conventional autopsy performed... | ...klasik otopsinin yapılıp ölüm nedeninin tam tespiti için... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...to transfer the corpse to town... | ...kasabaya götürülerek... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...to establish the exact cause of death... | ...kasabaya götürülmek üzere... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...to drive the corpse to town... | ...araca konarak... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...in one of the investigation vehicles. | ...taşınmasına karar verildi. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
That's OK, isn't it? | Oldu, değil mi? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Right, Mr Prosecutor. Yes. | Doğrudur, savcım. Evet. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Hayrettin! Go and get him ready to take away. | Hayrettin! Hadi oğlum, alın şunu uygun bir şekilde hazırlayın da. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Put him in a body bag fiirst. | Bir ceset torbasına koyun önce. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
At university... | Üniversitedeyken... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...people used to call me Clark Nusret... | ...Clark Nusret derlerdi bana... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
...by the way. | ...bu arada. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
But really, you look a lot like Clark Gable, Mr Prosecutor. | Fakat hakikaten Clark Gable'a benziyorsunuz, savcım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
No body bag. | Ceset torbası yok. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You didn't bring the body bag? Did you? | Ceset torbasını almadın mı? Sen almadın. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
But I told you! What's up? | Ben sana söyledim ya! Ne oldu? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Tevfiik forgot the body bag, Mr Prosecutor. | Tevfik ceset torbasını almayı unutmuş, savcım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Bringing body bags isn't my job! | Niye? Benim görevim değil ki ceset torbasını almak, arkadaş! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I told you to get it though. When did you tell me? | Ben sana almanı söyledim. Ne zaman söyledin? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, cut it out! | Tamam, kesin! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Before going to the courthouse. Cut it out! | Adliyede söyledim. Sus, tamam! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
How could you forget the goddamn body bag? | Nasıl unutursunuz ya ceset torbasını? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You knew where we were going! | Nereye gittiğimiz belli! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Hayrettin, grab a blanket. Run! Quick! | Hayrettin, kap gel bir battaniye. Koş! Çabuk, çabuk! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
When did your village ever turn out any real men? | Bu köyden zaten adam çıkmış mı? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Quick! | Çabuk çabuk! Ser şuraya. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Look who's talking! Ratting at the fiirst chance... | Beş kuruşa adam satıyorsun... | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You guys lend a hand too! | Hadi, yardım edin siz de! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, let's do this head to toe. | Böyle uzunlamasına yapalım. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
You go there. | Sen geç öyle. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Will you help, sergeant? | Sen de yardım etsene? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Put on his shoes. | Giydir ayakkabısını. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Grab the rope. It's evidence, right? Of course. | İp parçasını alalım. Delil değil mi? Tabii, tabii. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Fold it over like me. Go on, fold it! | Şöyle kıvır, kıvır. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
OK, one, two, three.. | Bir, iki, üç. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Sergeant, bring my laptop, OK? | Astsubay, sen de benim bilgisayarları getirsene. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
And don't forget the evidence. Look, there on the ground. | Delilleri de unutma yerde bak. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Izzet, c'mon! | İzzet, hadi! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Really, I'm curious, you know. | Oğlum, hakikaten merak ettim. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Seeing as you killed the guy, why go and tie him up like this? | Hadi öldürdünüz madem, niye bağladınız adamı öyle ya? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
He didn't fiit in the car otherwise. | Arabaya sığmadı, efendim. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Oh, really? | Ha, öyle mi? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Why on earth didn't we get an ambulance? | Ya biz niye bir ambulans almadık? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I phoned for one before we set out, but the ambulance had broken down. | Sayın savcım ben gelmeden önce telefon ettim ama ambulans arızalıymış. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
I'll call again now, if you like. We're not waiting for that as well. | İsterseniz tekrar arayayım. Bir de şimdi ambulans mı bekleyeceğiz. | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Now, what are we doing? Which boot is bigger? | Ne yapacağız şimdi? Hangi bagaja koyacağız? Hangisi büyük? | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |
Arab's is, capacity wise. C'mon, Tevfiik! | Arap'ın bagajı biraz daha geniştir. Ya Tevfik! | Bir Zamanlar Anadoluda-1 | 2011 | ![]() |