English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7731
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Starbucks... headquarter up in Seattle. | Starbucks, Seattle'daki genel merkezden. | Black ish-1 | 2014 |  |
| It's rainy up there. Mm hmm. | Oralar hep yağmurlu oluyor. | Black ish-1 | 2014 | |
| Wet and sad. This move saved my life. | Islak ve hüzünlü. Bu hareket hayatımı kurtardı. | Black ish-1 | 2014 | |
| Glad that happened for you, brother. Yeah, yeah. | Buna sevindim kardeşim. Aynen aynen. | Black ish-1 | 2014 | |
| Lot of bad stuff happened up there in Seattle. | Seattle'da birçok kötü şey oldu. | Black ish-1 | 2014 | |
| Okay. Well, look, I'll catch you later, brother. | Tamam. Sonra görüşürüz kardeşim. | Black ish-1 | 2014 | |
| Yeah, yeah, you will. | Aynen aynen görüşürüz. | Black ish-1 | 2014 | |
| U... unless you heard something I don't know. L... like what? | Bilmediğim bir şey duymadıysan tabi. Ne gibi? | Black ish-1 | 2014 | |
| Like they're gonna fire a brother right after hire. | Bir biraderi burada işe aldıktan hemen sonra kovmaları gibi. | Black ish-1 | 2014 | |
| Uh... no. They wouldn't do that, right? | Hayır. Öyle bir şey yapmazlar değil mi? | Black ish-1 | 2014 | |
| You're cool, man. Everything's all right. | Sakin ol adamım. Her şey yolunda. | Black ish-1 | 2014 | |
| 'Cause I do my work. | İşimi yapıyorum çünkü. | Black ish-1 | 2014 | |
| Uh, uh, okay. Good. All right? | Tamam. Güzel. Tamam mı? | Black ish-1 | 2014 | |
| I'm a see you around. Oh, okay. All right. | Görüşürüz. Tamam. Pekala. | Black ish-1 | 2014 | |
| Yes, sir. All right. Okay, cool. | Evet bayım. Pekala. Tamam, sakin. | Black ish-1 | 2014 | |
| You good? Yeah, I'm good. You? | İyi misin? Evet iyiyim. | Black ish-1 | 2014 | |
| All right? Oh, again! | Tamam mı? Tekrar! | Black ish-1 | 2014 | |
| All right, now. Yeah. | Pekala. Evet. | Black ish-1 | 2014 | |
| Nice guy. | Hoş çocuk. | Black ish-1 | 2014 | |
| I mean, he was a bit of a hugger | Yani biraz sarılmacı... | Black ish-1 | 2014 | |
| and a double dapper, but who cares? | ...ve çift tokuşturmacı ama kim takar? | Black ish-1 | 2014 | |
| We connected, and that's what I wanted for Junior. | Bir bağ kurduk, ufaklıktan istediğim de bu. | Black ish-1 | 2014 | |
| I need to get my boy some of this. | Oğluma bunu kazandırmam lazım. | Black ish-1 | 2014 | |
| White guy. | Beyaz çocuk. | Black ish-1 | 2014 | |
| White guy. White guy. | Beyaz çocuk. Beyaz çocuk. | Black ish-1 | 2014 | |
| There really are no black guys your age at your school. | Okulunuzda sizle yaşıt hiç siyah çocuk yokmuş. | Black ish-1 | 2014 | |
| Hey. What about him? He's Filipino. | Bu çocuk? Filipinli. | Black ish-1 | 2014 | |
| I'm sure that's what his mother tells him. | Annesi öyle diyodur kesin. | Black ish-1 | 2014 | |
| Hey, what about that dude? Sri Lankan. | Ya bu eleman? Sri Lankalı. | Black ish-1 | 2014 | |
| Not even a real place. | Gerçek bir yerden bile değil. | Black ish-1 | 2014 | |
| What about him? He's from Malawi. | Ya bu? Malawili. | Black ish-1 | 2014 | |
| Where's that? | O nerede? | Black ish-1 | 2014 | |
| Africa. | Afrika. | Black ish-1 | 2014 | |
| Why doesn't Zoey have to do this? | Zoey neden bunu yapmak zorunda değil? | Black ish-1 | 2014 | |
| I have black friends. | Benim zenci arkadaşlarım var. | Black ish-1 | 2014 | |
| You know, I'm cool, plus I'm black, which is cool, | Biliyorsun, havalıyım artı siyahım, havalı olan... | Black ish-1 | 2014 | |
| so I win twice. | ...yani iki kere kazanıyorum. | Black ish-1 | 2014 | |
| The black pool at your school is very shallow. | Okulunuzun zenci havuzu çok sığ. | Black ish-1 | 2014 | |
| It is? I haven't noticed. Mm hmm. Mm hmm. | Öyle mi? Fark etmemiştim. | Black ish-1 | 2014 | |
| Of course he hadn't. | Tabi farketmez. | Black ish-1 | 2014 | |
| It wasn't Junior's fault. This one was on me. | Bu ufaklığın hatası değil. Benim hatam. | Black ish-1 | 2014 | |
| I'm the one who put him in that private school. | Onu özel okula gönderen benim. | Black ish-1 | 2014 | |
| I had made him the fly in buttermilk, | Onu ayranun içindeki sinek yapan benim. | Black ish-1 | 2014 | |
| so it was up to me to make it right. | Bunu düzeltmek de benim işim. | Black ish-1 | 2014 | |
| I was determined to find Junior some black friends. | Ufaklığa birkaç zenci arkadaş bulmakta kararlıydım. | Black ish-1 | 2014 | |
| Hey, boys. | Selam çocuklar. | Black ish-1 | 2014 | |
| You like chips and soda? | Cips ve soda sever misiniz? | Black ish-1 | 2014 | |
| W... what are you... 12? 13? | Kaç yaşındasınız? 16? 18? | Black ish-1 | 2014 | |
| No, no, no, no! No, no. | Hayır, hayır, hayır! | Black ish-1 | 2014 | |
| Nothing weird. No, nothing weird. | Garip bir şey yok. Hayır, garip bir şey yok. | Black ish-1 | 2014 | |
| Just looking for some young black boys to bring back to my house. | Sadece evine götürmek için birkaç zenci çocuk arıyorum. | Black ish-1 | 2014 | |
| Uh... ma'am? | Bayan? | Black ish-1 | 2014 | |
| Uh, after hearing that back in my head, | Ağzımdan çıkanı duyunca... | Black ish-1 | 2014 | |
| you are doing the right thing. | ...doğru olanı yapıyorsunuz? | Black ish-1 | 2014 | |
| I'm gonna roll off now. | Şimdi gidiyorum. | Black ish-1 | 2014 | |
| All right. | Sorun yok. | Black ish-1 | 2014 | |
| Stupid child molesters. | Aptal çocuk tacizcileri. | Black ish-1 | 2014 | |
| Can't even invite kids back to your house for delicious snacks anymore. | Lezzetli çerezler için çocukları evine davet edemiyorsun artık. | Black ish-1 | 2014 | |
| Cheetos, chips, | Cheetos, cips... | Black ish-1 | 2014 | |
| cheesy chips, and snickerdoodles. What a waste. | ...peynirli cips, bisküviler. Ne israf ama. | Black ish-1 | 2014 | |
| I can't believe I bought all this stuff for nothing. | Tüm bunları boşuna aldığıma inanamıyorum. | Black ish-1 | 2014 | |
| So, you were trolling for boys? | Yani çocukların için olta atıyorsun? | Black ish-1 | 2014 | |
| I was not trolling. | Olta atmıyorum. | Black ish-1 | 2014 | |
| I saw the best candidates, and I made my pitch... | En iyi adayları gördüm ve dalışımı yaptım. | Black ish-1 | 2014 | |
| Which, by the way, had that lady not been sitting there, | Ki bu arada, orada oturmayan kadın... | Black ish-1 | 2014 | |
| would have resulted in us having three beautiful black boys in our home. | ...üç güzeller güzeli zenci çocuğu eve almamıza izin verecekti. | Black ish-1 | 2014 | |
| Problem solved. | Problem çözülmüştür. | Black ish-1 | 2014 | |
| You're wearing the same thing again. | Yine aynı şeyi giyiyorsun. | Black ish-1 | 2014 | |
| Shocking. | Şok oldum. | Black ish-1 | 2014 | |
| Dre, we need a sensible method to find Junior some black friends | Dre, ufaklığa birkaç zenci arkadaş bulmak için mantıklı bir metoda ihtiyacımız var. | Black ish-1 | 2014 | |
| that's not gonna result in your prosecution or imprisonment, okay? | Bu senin takip veya hapis yöntemlerinle olmaz, tamam mı? | Black ish-1 | 2014 | |
| Oh! Oh! I've got it! | Buldum! | Black ish-1 | 2014 | |
| What? Oh. | Ne? | Black ish-1 | 2014 | |
| Boom. The Leimert Social Club? | Güm. Leimert Sosyal Kulübü mü? | Black ish-1 | 2014 | |
| Sounds like a Bougie Club for rich black kids. | Zengin zenci çocuklar için Buji Kulübü gibi görünüyor. | Black ish-1 | 2014 | |
| Mnh mnh. No, thank you. | Hayır teşekkürler. | Black ish-1 | 2014 | |
| No, no, no! They have get togethers... | Hayır, hayır, hayır! Birlikte olma şeyleri var. | Black ish-1 | 2014 | |
| Uh, community outreach, cultural enrichment. | Sosyal yardım toplulukları, kültürel zenginleştirme. | Black ish-1 | 2014 | |
| Sounds culty. | Cemaatçi görünüyor. | Black ish-1 | 2014 | |
| It's not culty, Dre. | Cemaatçi değil, Dre. | Black ish-1 | 2014 | |
| Look! Look at this. | Bak! Şuna bak. | Black ish-1 | 2014 | |
| Black people gardening. | Zenci insanlar bahçıvanlık yapıyor. | Black ish-1 | 2014 | |
| When was the last time you saw that? | Bunu en son ne zaman gördün? | Black ish-1 | 2014 | |
| You mean besides our nation's 400 years of nonconsensual gardening? | Ülkemizde 400 senedir gönülsüz yapılan hariç mi? | Black ish-1 | 2014 | |
| Okay, fine, so it may be not your thing, | Tamam, iyi, belki bu senlik olmayabilir... | Black ish-1 | 2014 | |
| but it might be Junior's thing, so you just need to try it. | ...ufaklık için olabilir, sadece denemen gerek. | Black ish-1 | 2014 | |
| All right. Anyway, | Pekala. Her neyse... | Black ish-1 | 2014 | |
| I need to go to my very cool job | ...benim yaşamlar kurtardığım, çok havalı... | Black ish-1 | 2014 | |
| where I save lives and get to wear... Oh, whoa, whoa... clogs and... toe socks. | ...takınya ve parmaklı çorap giydiğim işime gitmem lazım. | Black ish-1 | 2014 | |
| I'm not one to keep an open mind or listen to people, | Açık zihinle duran veya insanları dinleyen ben değilim... | Black ish-1 | 2014 | |
| but I was desperate, | ...ama çaresizdim... | Black ish-1 | 2014 | |
| so I decided to check out the Leimert Social Club. | ...bu yüzden Leimert Sosyal Kulübü'nü kontrol etmeye karar verdim. | Black ish-1 | 2014 | |
| So, we at Leimert Social Club have certain core values | Leimert Sosyal Kulübü'nde servis, liderlik ve dayanışma üzerine... | Black ish-1 | 2014 | |
| of service, leadership, and collegiality. | ...beli başlı öz değerlerimiz var. | Black ish-1 | 2014 | |
| Tell us what you're looking to get out of your membership. | Bize üyeliğinizden neler beklediğinizi söyleyin. | Black ish-1 | 2014 | |
| More black friends for my son. | Oğluma daha fazla zenci arkadaş. | Black ish-1 | 2014 | |
| I'm sure he'll make plenty of friends, but, specifically, | Bol bol arkadaş edineceğinden eminim ama özellikle... | Black ish-1 | 2014 | |
| what ways would you like to see him enriched? | ...hangi özelliklerini geliştirdiğini görmek istersiniz? | Black ish-1 | 2014 | |
| Like, an overall blackening. | Örneğin genel siyahlaşmasını. | Black ish-1 | 2014 | |
| Think of the boy as a piece of salmon and your club as the Skillet. | Oğlan bir somon ve sizin kulübünüz de Skillet gibi düşünün. | Black ish-1 | 2014 | |
