• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 7736

English Turkish Film Name Film Year Details
I wish you were going with us tomorrow! Yarın bizimle gelsen keşke. Black Moon-1 1934 info-icon
That goes double! I don't know what I'm going to do without you! Ah keşke! Sensiz ne yapacağım hiç bilmiyorum. Black Moon-1 1934 info-icon
I don't know what I'm going to do without you either! Ben de hiç bilemiyorum ki baba. Black Moon-1 1934 info-icon
You're going to be a good little girl! And what else? Uslu kız olup kimseyi üzmeden duracaksın. Başka ne yapacaksın söyle bakayım? Black Moon-1 1934 info-icon
Eat my ice cream! What else? Eat my spinach! Dondurmamı yiyeceğim. Başka? Ispanak da yiyeceğim. Black Moon-1 1934 info-icon
Wait, stop! I forgot something! What did you forget? Dur, bir şey unuttum. Ne unuttun? Black Moon-1 1934 info-icon
Oh, I know! Anladım! Black Moon-1 1934 info-icon
I know... Anladım. Black Moon-1 1934 info-icon
No, not that old one! Do you know a better one? Hayır, o eskisine başlama şimdi. Daha iyisini biliyor musun? Black Moon-1 1934 info-icon
Bless Daddy and give him punch to eat and not spinach! Babamın ıspanak değil yumruk yemesini sağla Tanrım. Black Moon-1 1934 info-icon
And bring us back home quick! Bir de lütfen eve çabucak dönelim! Black Moon-1 1934 info-icon
You can't get back too quick for me! Hurry and get in that bed! Benden çabucak kurtulamayacaksın ama. Haydi gir bakalım yatağa. Black Moon-1 1934 info-icon
Get in there! Come on, get in there! Gir bakalım hadi. İyice örtelim üstünü! Black Moon-1 1934 info-icon
You smell wonderful! I do, do I? Harika kokuyorsun. Öyle sahiden, değil mi? Black Moon-1 1934 info-icon
Goodnight, honey! Goodnight, Daddy! İyi geceler canım. İyi geceler baba. Black Moon-1 1934 info-icon
Goodnight! Tatlı rüyalar. Black Moon-1 1934 info-icon
Ruva! Ruva! Black Moon-1 1934 info-icon
Oh, Nita! Nita! Black Moon-1 1934 info-icon
Oh, darling... Gel tatlım. Black Moon-1 1934 info-icon
This is Ruva, the nurse who raised me when I was a little girl. Beni yetiştiren bakıcı Ruva bu işte. Black Moon-1 1934 info-icon
Nita, I'd like to see you in the library for a moment. İki dakika kütüphanede konuşabilir miyiz, Juanita? Black Moon-1 1934 info-icon
Yes, Uncle. Elbette amca. Black Moon-1 1934 info-icon
And now Juanita, will you explain what you're doing here? Burada ne aradığını anlatacak mısın artık, Juanita? Black Moon-1 1934 info-icon
I've come to pay you a visit! Ziyaretine geldim amca. Black Moon-1 1934 info-icon
Didn't Macklin give you a message from me before he was killed? Macklin öldürülmeden evvel mesajımı iletmedi mi sana? Black Moon-1 1934 info-icon
Why no! I ordered the papers from New York. Hayır. New York'tan gazete getirttim. Black Moon-1 1934 info-icon
This says he was in your house 2 hours before he died. Burada yazdığına göre Macklin ölmeden 2 saat önce evindeymiş. Black Moon-1 1934 info-icon
You're lying, Juanita. Yalan söylüyorsun, Juanita. Black Moon-1 1934 info-icon
Yes. Evet. Yalan söyledim. Black Moon-1 1934 info-icon
Don't you realize what it means... Hani seni geçtim de... Black Moon-1 1934 info-icon
...not only to you, but to your husband and your child? ...kocan ve çocuğunun maruz kalabileceği şeylerin farkında mısın? Black Moon-1 1934 info-icon
But my husband urged me to come! But he doesn't know! Kocam gelmem için teşvik etti ama. Bir şeyden haberi yok ki. Black Moon-1 1934 info-icon
Nonsense! The past is dead! Saçmalama lütfen. Maziye karıştı olanlar. Black Moon-1 1934 info-icon
The natives have forgotten long ago. The natives never forget! Yerliler çoktan unutmuştur her şeyi. Yerliler asla unutmaz. Black Moon-1 1934 info-icon
Alright, I'm here. I'll go back again! Tamam ya, geldim işte. Döneceğim yine nasılsa. Black Moon-1 1934 info-icon
Have you forgotten the 3 night sacrifice during the full moon? Dolunay boyunca yapılan 3 gecelik kurban etme törenlerini hatırlamıyorum deme sakın. Black Moon-1 1934 info-icon
No, I'm not interested! Hatırlıyorum ama umurumda değil. Black Moon-1 1934 info-icon
There will be a full moon again in 3 weeks. Üç hafta sonra dolunay var. Black Moon-1 1934 info-icon
The boat will sail before. Promise me you will sail on her! Dolunaydan önce de adadan bir yelkenli ayrılacak. Ona bineceğine söz ver. Black Moon-1 1934 info-icon
Alright, Uncle. Don't be so upset! Tamam amca. Kızma bu kadar. Black Moon-1 1934 info-icon
If it makes you happy, I'll sail on her! Sırf seni sevindirmek için o yelkenliyle gideceğim. Black Moon-1 1934 info-icon
How can you treat Kala that way? You refuse to leave as you promised! Kala'ya nasıl böyle davranırsın? Sözünden dönüp adadan ayrılmadın. Black Moon-1 1934 info-icon
You know that no natives except the servants are allowed into the house! Hizmetçilerden başka hiçbir yerlinin bu eve giremeyeceğini de biliyorsun. Black Moon-1 1934 info-icon
He's a holy man! A priest! Their leader! Bilge bir rahip o. Liderleri. Black Moon-1 1934 info-icon
He's above any servant! I've known him since I was a child! Bir hizmetçiyle eş tutamazsın onu. Çocukluğumdan beri tanıyorum kendisini. Black Moon-1 1934 info-icon
Let him stay in the hills where he belongs! Bırak da hep yaşadığı tepelikte kalsın o zaman! Black Moon-1 1934 info-icon
If I find him in this house again, I'll have him whipped! Bir daha bu evde görürsem kırbaçlatırım haberin olsun. Black Moon-1 1934 info-icon
Then maybe you will have trouble next week... Öyle bir şey yapman, gelecek haftadaki dolunay sırasında başını derde sokabilir. Black Moon-1 1934 info-icon
There goes the schooner we were supposed to have sailed on. Sözde bineceğimiz yelkenli açıldı gidiyor işte. Black Moon-1 1934 info-icon
There's something going on under the surface... Bazı gizli kapaklı işler dönüyor sanki... Black Moon-1 1934 info-icon
I don't like the looks of things around here, Anna. I don't like it at all. Buradaki insanları gözüm tutmadı, Anna. Hem de hiç. Black Moon-1 1934 info-icon
That Macklin murder is tied in with it somewhere. Macklin cinayeti ile bir bağlantısı var buranın bence. Black Moon-1 1934 info-icon
What does Mrs. Lane say about it, or the doctor? Bayan Lane ya da doktor ne diyor bu konu hakkında? Black Moon-1 1934 info-icon
Nothing. Hiçbir şey. Bay Lane yanımızda olsaydı keşke. Black Moon-1 1934 info-icon
He will be. Olacak. Black Moon-1 1934 info-icon
I've just sent him a wireless asking him to come. Telsizle telgraf çektirtip gelmesini istedim. Black Moon-1 1934 info-icon
Oh Anna, Anna! Anna, Anna! Bak ne yapıyorum. Black Moon-1 1934 info-icon
Nancy! Nancy! Yanımdan ayrılma diye kaç kere söyledim sana. Black Moon-1 1934 info-icon
You leave such things alone! Böyle şeyler etrafta bırakılır mı hiç! Black Moon-1 1934 info-icon
You mind your own business! Git kendi işine bak! Black Moon-1 1934 info-icon
Don't, Anna! You must be more careful. Yapma Anna. Artık daha dikkatli olmalısın. Black Moon-1 1934 info-icon
Now listen, sweetheart... Beni dinle şimdi bir tanem. Black Moon-1 1934 info-icon
You run into the house like a good little girl... Uslu bir kız olup önden eve gir sen, ben de bir dakikaya yanına geleceğim. Black Moon-1 1934 info-icon
Will you play house with me? Yes, I'll play house with you. Evcilik oynayacak mıyız? Evet oynayacağız. Black Moon-1 1934 info-icon
And I'll be your little girl! Küçük kızın olacağım öyleyse. Black Moon-1 1934 info-icon
Alright, run along now. Hadi git. Black Moon-1 1934 info-icon
The idea! Mantığa bak! Black Moon-1 1934 info-icon
Giving her knives to play with! She might have cut her foot off! Oynaması için bıçak veriyor! Ayağını kesebilirdi yahu. Black Moon-1 1934 info-icon
That old woman! Following her around like she was the child's nurse and not me! Ah o yaşlı kadın! Çocuğun bakıcısı ben değilim de kendisiymiş gibi kızın etrafında. Black Moon-1 1934 info-icon
Yes, Anna. I know. Evet Anna. Anlıyorum seni. Black Moon-1 1934 info-icon
Mrs. Lane, excuse me... Affedersiniz Bayan Lane. Black Moon-1 1934 info-icon
Could I talk to you? Well... Biraz konuşabilir miyiz? Evet. Black Moon-1 1934 info-icon
I'm worried about Nance. That woman Ruva has been following her around. Nancy için endişeleniyorum. O Ruva denen kadın peşinde dolaşıyor sürekli. Black Moon-1 1934 info-icon
She gave her one of those native knives to play with! Oynasın diye yerlilerin kullandığı bir bıçaktan vermiş. Black Moon-1 1934 info-icon
You're being perfectly absurd! Söylediklerin tamamen ipe sapa gelmez şeyler. Black Moon-1 1934 info-icon
If anything should happen to her... What could happen to her? İyi de Nancy'ye bir şey olursa Ne olabilir ki? Black Moon-1 1934 info-icon
Well, nothing. That is if we had sailed on that schooner this morning. Bu sabah o yelkenliyle gitseydik hiçbir şey olmaz diyebilirdim. Black Moon-1 1934 info-icon
You can leave any time you want to! İstediğin zaman gitmekte özgürsün. Black Moon-1 1934 info-icon
As a matter of fact, when the schooner returns Mr. Lane will be on it! Hatta yelkenli döndüğünde... Bay Lane de gelmiş olacak. Black Moon-1 1934 info-icon
What? I've sent him a wireless urging him to come. Ne? Telsizle acil bir telgraf çektirtip gelmesini istedim. Black Moon-1 1934 info-icon
How dare you without consulting me? Bana sormadan nasıl böyle bir şey yaparsın? Black Moon-1 1934 info-icon
The wireless operator! Telsizci. Black Moon-1 1934 info-icon
Good afternoon, sir! Enjoying your trip? You bet! İyi günler efendim. Geziden keyif alıyor musunuz? Çok! Black Moon-1 1934 info-icon
Where are you from? Nerelisin sen? Georgia efendim. Black Moon-1 1934 info-icon
My name's 'Lunch' McClaren. From Augusta. Adım, Lunch McClaren. Augusta tarafındanım. Black Moon-1 1934 info-icon
What are you doing way down here? Georgia got a little too small for me. Burada ne işin var peki? Georgia biraz küçük geldi bana. Black Moon-1 1934 info-icon
What kind of an island is San Christopher? San Christopher nasıl bir ada? Black Moon-1 1934 info-icon
Oh, a nice island. Gotta learn to like it though. Güzel ada ama sevmesini bilene. Black Moon-1 1934 info-icon
Same thing all the time. Same thing gets tiresome all the time. Ha babam aynı şeyler hep. Bir yerden sonra insanı bıktırıyor. Black Moon-1 1934 info-icon
I got a good job. I runs my boat and... Ama gayet iyi bir işim var. Yelkenlimi kullanıyorum, aç kalmıyorum. Black Moon-1 1934 info-icon
Store bought clothes once in a while. Got a nice little gal too! Arada bir mağazadan elbise alabiliyorum. Güzel bir hatun da yaptım. Black Moon-1 1934 info-icon
'Course she's a monkey chaser. Monkey chaser? Maymun düşkünü tabii. Maymun düşkünü mü? Black Moon-1 1934 info-icon
What's a monkey chaser? O ne demek? Buradaki zencilere takılmış bir lakap. Black Moon-1 1934 info-icon
The natives are like coconuts, the same as the monkeys do! Maymunlar gibi yerliler de Hindistan cevizine benziyor. Black Moon-1 1934 info-icon
So they chase the monkeys, and get the coconuts! Hindistan cevizi ele geçirmek için de maymunları kovalıyorlar hâliyle. Black Moon-1 1934 info-icon
That makes them monkey chasers! Bu da onları maymun düşkünü yapıyor! Black Moon-1 1934 info-icon
I loves the gal though. Şaka bir yana, kadınları güzel. Black Moon-1 1934 info-icon
Dr. Perez's a nice man to work for, long as you don't bother nothing. Dr. Perez iyi bir işveren. Kendisinin başı ağrımadıkça kimsenin başını ağrıtmaz. Black Moon-1 1934 info-icon
Mind taking the wheel a minute? I've got some business up here. İki dakika dümene geçebilir misiniz? Şu maymun düşkünleriyle işim var da. Black Moon-1 1934 info-icon
Mrs. Lane is very sorry that she couldn't come to meet you. Bayan Lane sizi karşılamaya gelemediği için çok üzüldü. Black Moon-1 1934 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 7731
  • 7732
  • 7733
  • 7734
  • 7735
  • 7736
  • 7737
  • 7738
  • 7739
  • 7740
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact