Search
English Turkish Sentence Translations Page 7742
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
About the historic... | Tarihi hakkında... | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Dad, I'm going to the party. I'll be home in the morning. Bye. | Baba ben partiye gideceğim. Sabah evde olurum. Görüşürüz. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Oh, Frankie. Hurry up. Let's go. | Vay Frankie. Acele et, çıkalım. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Thommy isn't feeling so good. He should go to the loony bin. | Thommy kendini iyi hissetmiyor. Çoktan tımarhaneye gitmeliydi. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
He's completely out of it. But he does have us. | Tamamen koptu gitti. Ama biz yanındayız. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Let's see a movie, then go cruising. Good thinking, buddy. | Şu filmi izleyelim sonra bir gezi yaparız. İyi fikir kanka. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
That just sucks. He's just got love problems. | Onun durumu da berbat. Aşk acısı yaşıyor. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Love problems... | Aşk acısı... | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
I don't know why that thing with Petra tore him up so bad. | Petra'ya olanlar neden onu bu hale soktu bilmiyorum. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
It wasn't his fault. It was entirely her own decision. | Onun hatası değildi. Tamamen Petra'nın kendi kararıydı. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
You think? Yes, but Thommy has changed. | Öyle mi düşünüyorsun? Evet ama Thommy çok değişti. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Go up and get him. | Git getir onu. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Thommy! | Thommy! | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Oh, come on. Shit. | Hadi ama. Lânet olsun. | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Thommy? | Thommy? | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
Frankie... | Frankie... | Black Past-1 | 1989 | ![]() |
I'm not wrong about Flint. | Flint hakkında yanılmıyorum. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
To him we're all disposable. I don't believe that. | Onun gözünde bir değerimiz yok. Buna inanmıyorum. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
That's because you don't know about Mrs. Barlow. | Çünkü Bayan Barlow'dan haberin yok. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
You found the schedule. | Rotayı buldun mu? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
What if I forgo payment for the schedule | Ödüldeki payıma karşılık rota için alacağımdan feragat ederim. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
We'll need some additional items. | Ek gereçlere ihtiyacımız olacak. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
New guns... 12 pounders. You'll have it. | Yeni silahlar, 12 librelik. Senindir. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Without the Urca we have nothing. 1 | Urca'yı alamazsak hiçbir şeyimiz kalmaz. Vane olmazsa da Urca'yı alamayız. 1 | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Our friend tried to protect you. You left anyway. | Ortak arkadaşımız seni korumaya çalıştı ama yine de onu terk ettin. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Why? How did you feel when she threw you aside? | Neden? Seni bir kenara attığında sen nasıl hissettin? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Listen to me carefully. You are finished. | Beni çok dikkatli dinleyin. İşiniz bitti! | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Unless you decide to join the crew of Captain Flint. | Ancak Kaptan Flint'in tayfasına katılmaya karar verirseniz, bu değişebilir. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Looks like she just gave us a ship. | Görünüşe göre kız bize bir gemi kazandırdı. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Ship with no captain. | Kaptansız bir gemi. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
So sorry he did this to you. He didn't do this to me. | Bunları yaptığı için çok özür dilerim. Bunu bana o yapmadı. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Captain Gates. | Kaptan Gates. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
First item for the council concerns leadership. | Konseyin ilk maddesi, liderlik ile ilgili. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
As you know, I've been asked to serve as captain | Bildiğiniz gibi, denize açıldığımızda Ranger'ın kaptanı olmam istendi. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Obviously that means less time spent with you idiots. | Yani sizle daha az vakit geçireceğim geri zekalılar. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Unless anybody's got any better ideas, | Kimsenin daha iyi bir fikri yoksa... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
I was thinking Billy Bones. | ...ben Billy Bones'u düşünüyordum. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
I thought so. | Doğru düşünmüşüm. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Next item... careening. | Sıradaki madde, karina etme. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
She's long overdue. If we're gonna win the Urca, | Çok geç bile kaldık. Urca'yı kazanmak istiyorsak... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
the Walrus must be shipshape. That means we tip her. | ...Walrus'un muntazam olması gerekiyor. Yani yatıracağız. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Plain and simple. The question is, | Gayet basit. Esas soru ise, nereye yatıracağımız. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Wherever there's plenty of rum. | Nerede çok rom varsa, oraya! | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
As always, the ship's account is open. | Her zamanki gibi, geminin hesabı açık. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Rum casks and Mr. Simpson's buttered oranges are on their way. | Rom fıçıları ve Bay Simpson'ın yağlı portakalları geliyor. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
And the pigs are being readied for Mr. Silver's spit. | Bay Silver da domuzları hazır ediyor. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Now, to return to the issue of location. | Şimdi, lokasyon sorununa geri dönersek... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
What about the fuck tent? | Sikiş çadırı yok mu? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
That's probably something we can discuss. | Bunu da tartışabiliriz elbet. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Fuck tent! Fuck tent! | Sikiş çadırı! Sikiş çadırı! | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Mr. De Groot. | Bay De Groot. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
You may not like what I have to say, | Şu an söyleyeceklerim hoşunuza gitmeyebilir... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
but if it remains unsaid, I fear the worst. | ...ama söylemezsem, daha kötüsü de olabilir. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
I've inspected the shoreline proposed by the captain | Bu girişim için kaptanın önerdiği sahil hattını inceledim ve eldeki göreve göre... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
to the task at hand. The anchorage is poor. | ...uygun olmadığını gördüm. Demirleme yeri zayıf. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
The incline too steep. | Yüzeyin eğimi çok fazla. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
I cannot endorse it. The risk for calamity is too high. | Bunu onaylayamam. Felaket riski çok yüksek. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
And delay our efforts by how long? | Amacımızı ne kadar erteleyeceksin peki? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Two weeks? A month? | İki hafta mı? Bir ay mı? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
A clean hull | Temiz bir gövde, fazladan bir veya iki düğüm demektir. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
five degrees or more in coming about. | Beş derece kadar fark eder. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
It's essential to the job at hand. | Elimizdeki iş için önemlidir. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
If we had weeks, we'd surely take them. | Önümüzde haftalar olsa, kesinlikle yapardık. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
But we must sail within days | Ama Urca ile buluşmak istiyorsak, birkaç güne açılmamız lazım. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Now, Mr. De Groot's concerns are valid... | Yani Bay De Groot'un endişeleri çok makul... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
but they come at a price. | ...ama bedeli büyük. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
$5 million in Spanish gold, to be exact. | Tam olarak 5 milyon dolar değerinde İspanyol altını. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
All those in favor of the captain's plan | Karina etmek için kaptanın planından yana olanlar evet desin. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Aye! | Evet! | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
It would appear the ayes have it. | Kabul edilmiştir. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Nay. | Hayır. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Mr. Morley's dissent is noted along with Mr. De Groot's. | Bay Morley'nin düşüncesi de Bay De Groot ile birlikte dikkate alınmıştır. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
All right, let's beach this bitch. | Tamamdır, yatıralım bu kaşarı. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, quick question, then. Where are we on the issue of the fuck tent? | Kısa bir sorun var. Sikiş çadırı mevzusu ne oldu? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Yeah! This job is gonna happen fast. | Bu işi hızlı halletmemiz gerekiyor. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
That means more risk, more danger. | Yani riski fazla, tehlikesi fazla. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Now you've put a great deal of trust in me | Bay Gates'in yokluğunda hizmet etmem için... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
So given the potential for distraction and delay | Bu yüzden, elimizden geleni yapmamız gereken bu zamanda... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
at a time that we need to be at our best, | ...muhtemel oyalanma ve gecikme de düşünüldüğünde... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
perhaps we can all agree to forgo, | ...belki hepimiz, bu seferlik... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
just this once, a fuck tent. | ...sikiş çadırından vazgeçebiliriz. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
You shouldn't have. | Hiç gerek yoktu. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Stale winds, still waters. | Yorgun dalgalar, sakin deniz. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Don't be such an old lady. | İhtiyar karılar gibi konuşma. Adamlar halleder. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
What say you, Mr. Quartermaster? | Sen ne diyorsun Bay Serdümen? Sence iyi bir fikir mi? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I think the captain knows what he's doing. | Evet, bence kaptan ne yaptığını biliyor. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Who's Mrs. Barlow? | Bayan Barlow kim? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Number of years back, | Yıllar önce... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
before you crewed up with us, | ...sen tayfaya katılmadan önce... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Flint had us hunting a merchant ship, | ...Flint bizi bir ticaret gemisinin peşine taktı. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
the Maria Aleyne. | Maria Aleyne. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Sephardic trade... 1 | Yahudi gemisiydi... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
gold, pearls, jewels. | Altın, inci, mücevher... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
"More than we'd ever know what to do with," he said. | "Nereye harcayacağımızı unutturacak kadar çok." dedi. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
But that's Flint's gift, isn't it? | Flint'in yeteneği de bu ama, değil mi? | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
Always knows just what to say to push us harder, | Bizi daha da zorlamak için ne diyeceğini hep bildi. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
further, make us all pull together for the cause. | Dava için hepimizi birleştirdi. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
We tracked that bitch for months | Tamir veya karina olmadan aylarca o kaltağı kovaladık... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
till finally we spotted her. | ...ve sonra gördük. | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |
We lost good men taking her | Onu alırken iyi adamlarımızı kaybettik... | Black Sails-1 | 2014 | ![]() |