English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7743
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| for a haul nowhere near what Flint had promised. | ...ama ganimet, Flint'in vadettiğinin yanına yaklaşmıyordu. | Black Sails-1 | 2014 |  |
| While I was exploring the hold, | Bagajı keşfettiğim sırada... | Black Sails-1 | 2014 | |
| I chanced upon a cabin and that's when I heard it. | ...bir kamaranın yanında kulak misafiri oldum. | Black Sails-1 | 2014 | |
| 'Twas a man and a woman begging for their lives. | Bir adamla kadın, hayatta kalmak için yalvarıyorlardı. 1 | Black Sails-1 | 2014 | |
| "Spare us, and our fortune's yours." | "Bizi öldürme, her şeyimiz senindir." dediler. | Black Sails-1 | 2014 | |
| But that's when the screams began. | Ama tam o sırada bağırmalar başladı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| And when I watched the murderer leave, | Sonra katilin oradan ayrılmasını izlerken... | Black Sails-1 | 2014 | |
| I saw him plain. | ...kim olduğunu çok net gördüm. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Did you tell anyone? | Bunu kimseye anlattın mı? | Black Sails-1 | 2014 | |
| Gates. | Gates. | Black Sails-1 | 2014 | |
| He was unmoved, to say the least. | İstifini bozmadı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| "Just one rich bastard less in the world," he said. | "Dünyadan bir zengin piç daha gitmiş oldu." dedi. | Black Sails-1 | 2014 | |
| At the time, I'll admit, I took his point. | Kabul ediyorum, o zaman mantıklı gelmişti. | Black Sails-1 | 2014 | |
| But days later we come ashore. | Ama günler sonra karaya çıktık. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I see a lady waiting for Flint. | Flint'i bekleyen bir kadın gördüm. | Black Sails-1 | 2014 | |
| The rest of the crew thought she's just some fancy bit of Puritan tail. | Tayfanın kalanı, kadının süslü bir bağnaz olduğunu düşündü. | Black Sails-1 | 2014 | |
| But when Flint reaches her, | Ama Flint yanına yaklaştığında... | Black Sails-1 | 2014 | |
| two words escape his lips. | ...ağzından tek bir kelime çıktı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| "They're dead." | "Öldüler." | Black Sails-1 | 2014 | |
| Hunting the Maria Aleyne | Maria Aleyne'i almamızın... | Black Sails-1 | 2014 | |
| was never about money. | ...parayla hiçbir ilgisi yoktu. İnfaza gitmiştik. | Black Sails-1 | 2014 | |
| All those men we lost taking her, | Onu alırken kaybettiğimiz tüm adamlar, Flint bir kadının... | Black Sails-1 | 2014 | |
| some personal vendetta for her. | ...şahsi intikamını alsın diye öldüler. | Black Sails-1 | 2014 | |
| You watch. | Seyret. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Good men will die for some hidden agenda. | Yine benzeri bir gizli amaç uğruna iyi adamlar ölecek. | Black Sails-1 | 2014 | |
| The Barlow woman's agenda. | Barlow kadını için. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Mark my words, Billy. | Sözüme dikkat et Billy. | Black Sails-1 | 2014 | |
| It's all happening again. | Hepsi yine oluyor. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Will you be staying long? | Uzun kalacak mısın? | Black Sails-1 | 2014 | |
| If you're upset with me, I'd appreciate you saying so. | Bana kızgınsan, sebebini söylemeni isterim. | Black Sails-1 | 2014 | |
| You know why I'm upset. | Sebebini gayet iyi biliyorsun. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Because I read to him? | Okudum diye mi? | Black Sails-1 | 2014 | |
| There's a whole shelf full of books. | Kitapla dolu koca bir rafın var. Neden onu okuyorsun ki? | Black Sails-1 | 2014 | |
| Perhaps because I am no longer willing | Çünkü artık onu bir rafa gömüp... | Black Sails-1 | 2014 | |
| to bury it on a shelf and pretend it has no meaning for me. | ...bana bir şey ifade etmiyormuş gibi davranmaktan sıkıldım. | Black Sails-1 | 2014 | |
| That book is something I shared with Thomas. | O kitap, Thomas ile paylaştığım bir şeydi. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I just missed it. | Özledim bunu. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Our life then | O zamanki hayatımızı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| when he was alive. | O yanımdayken yaşadığımız hayatımızı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I can feel myself forgetting it | Unuttuğumu hissedebiliyorum ama unutmak istemiyorum. | Black Sails-1 | 2014 | |
| This place, this life that we've been living here, | Burası, yaşadığımız bu hayat... | Black Sails-1 | 2014 | |
| it doesn't feel like living anymore. | ...artık yaşamakmış gibi gelmiyor. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I can't be alone in feeling this way. | Böyle hisseden bir ben olamam. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Some part of you must feel it, too. | Senin de bir parçan hissediyor olmalı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Things will get better here. | Her şey yoluna girecek. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I promise you they will. | Söz veriyorum, girecek. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Christ. | Tanrım! | Black Sails-1 | 2014 | |
| One week without a ship and you go completely to hell. | Bir hafta gemisiz kaldın ve darmadağın olmuşsun. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Is it too much to ask that you not pick a fight | Bize gelen her hakarete kavga çıkarmamanı istemek çok mu fazla? | Black Sails-1 | 2014 | |
| Especially when I'm out there swallowing what little pride I have left | Özellikle de ben, elimde kalan son gururumu da çiğneyip... | Black Sails-1 | 2014 | |
| trying to set things right. | ...işleri yoluna koymaya çalışırken. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I see we've graduated to opium. | Afyona terfii etmişsin. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Miss Guthrie has dealt us quite a blow. | Bayan Guthrie bizi çok sağlam vurdu. | Black Sails-1 | 2014 | |
| But we still have assets. | Ama hâlâ değerli varlıklarımız var. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Eight loyal men, my wits, | 8 sadık adam, benim zekam... | Black Sails-1 | 2014 | |
| and an unshakable captain. | ...ve sarsılmaz bir kaptan. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I'm doing what I can to regain us our livelihood, | Geçimimizi yeniden sağlamak için elimden geleni yapıyorum... | Black Sails-1 | 2014 | |
| but once that's done, this crew, such as it is, | ...ama başardığım zaman her zamanki gibi bu tayfanın... | Black Sails-1 | 2014 | |
| will need its captain back. | ...kaptanına geri ihtiyacı olacak. | Black Sails-1 | 2014 | |
| See what you can do about finding him. | Bak bakalım onu bulabiliyor musun. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Fuck you, Jack. | Siktir oradan Jack. | Black Sails-1 | 2014 | |
| It was an isolated incident. | Ayrı bir olaydı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| No cause for concern. | Endişeye gerek yok. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Your girl humiliated one of this island's strongest earners, | Senin kız, adanın en iyi kazanan kaptanlarından birini aşağıladı ve... | Black Sails-1 | 2014 | |
| threatened his crew with embargoes | ...onu bırakmaktan başka çareleri kalmasın diye tayfasını ambargoyla tehdit etti. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I've had three other captains approach me | Yanıma gelen 3 kaptan da aynı soruyu sordu... | Black Sails-1 | 2014 | |
| who's next to lose their livelihood | Kötü gününde kıza sataştı diye başka kim işinden olacak? | Black Sails-1 | 2014 | |
| No one is next. | Hiç kimse. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Every morning for months now when I walk the beach into town, | Aylardır her gün, sahilden kasabaya doğru yürürken... | Black Sails-1 | 2014 | |
| I see Captain Lilywhite standing on his stoop | ...Kaptan Lilywhite'ın kambur bir şekilde durup... | Black Sails-1 | 2014 | |
| and jabbering away to anyone who will listen | ...onu dinleyen insanlara, merkezi yönetimin... Sağduyu kaybı, asabiyet... Sağduyu kaybı, asabiyet... Sağduyu kaybı, asabiyet... | Black Sails-1 | 2014 | |
| about the evils of a centralized fence. | ...kötülüklerini anlattığını görüyorum. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Arguing that this island will never be free | Kraliçe Eleanor'un zalim boyunduruğundan çıkmak için hepimiz birleşmezsek... | Black Sails-1 | 2014 | |
| I see him out there, too. | Onu ben de görüyorum. | Black Sails-1 | 2014 | |
| And I have never seen any more than three men | Ama önünde 3'ten fazla adam görmedim. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Half wits, all of them. | Hepsi de deli. | Black Sails-1 | 2014 | |
| There were 12 of them this morning. | Bu sabah 12 kişi vardı. | Black Sails-1 | 2014 | |
| This business with Vane has changed things. | Vane mevzusu işleri değiştirdi. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Get control of her, Mr. Scott, | Çok geç olmadan kızı kontrol altına al Bay Scott. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Sail spotted. The Andromache. | Gemi görüldü. Andromache. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Captain Bryson is arriving on the Andromache. | Kaptan Bryson, Andromache ile karaya yaklaşıyor. | Black Sails-1 | 2014 | |
| You'd best get down to the beach. | Sahile insen iyi olur. | Black Sails-1 | 2014 | |
| What did Captain Hornigold want? | Kaptan Hornigold ne istiyormuş? | Black Sails-1 | 2014 | |
| The captains grousing about last week | Kaptanlar geçen hafta yüzünden homurdanıyor, aklımı kaçırdığımı düşünüyorlar. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Fuck Hornigold. | Sikeyim Hornigold'u. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Fuck the captains and fuck anyone else | Kaptanları da sikeyim. Burayı yönetme tarzımı... | Black Sails-1 | 2014 | |
| who doesn't like the way I manage this place. | ...beğenmeyen kim varsa hepsini sikeyim. | Black Sails-1 | 2014 | |
| What we're about to attempt with Captain Bryson, | Kaptan Bryson'dan isteyeceğimiz şey... | Black Sails-1 | 2014 | |
| it is very risky. | ...oldukça riskli. | Black Sails-1 | 2014 | |
| If he will not cooperate, | İşbirliği yapmazsa... | Black Sails-1 | 2014 | |
| we cannot, under any circumstances, | ...şartlar ne olursa olsun, onu alıkoyamayız. | Black Sails-1 | 2014 | |
| What makes you think I'd try? 'Cause I know you. | Deneyeceğimi nereden çıkardın ki? Seni tanıyorum çünkü. | Black Sails-1 | 2014 | |
| I know what you think is at stake. | Nasıl bir tehdit olarak gördüğünü biliyorum. | Black Sails-1 | 2014 | |
| And I know you think you cannot take no for an answer. | Hayır cevabını kabul edemeyeceğini düşündüğünü de biliyorum. | Black Sails-1 | 2014 | |
| Why should I? | Neden edeyim ki? | Black Sails-1 | 2014 | |
| Eleanor, if you make a move | Eleanor, Kaptan Bryson veya gemisine karşı bir hamle yaparsan... | Black Sails-1 | 2014 | |
| you'll be making a move against the Guthrie Trading Company. | ...Guthrie Ticaret Şirketi'ni karşına almış olacaksın. | Black Sails-1 | 2014 | |
| A direct affront to your grandfather | Direkt olarak büyükbabana ve Boston'daki işlerine etki edecek. | Black Sails-1 | 2014 | |
| That ship belongs to him. | Gemi, büyükbabana ait. | Black Sails-1 | 2014 | |
| When he finds out what you've done, | Ne yaptığını öğrendiği zaman... | Black Sails-1 | 2014 | |
