• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 7792

English Turkish Film Name Film Year Details
Why don't we lower our voices and begin again? Neden seslerimizi biraz alçaltıp olayı baştan almıyoruz? Neden seslerimizi biraz alçaltıp olayı baştan almıyoruz? Black Sails-2 2014 info-icon
Have you begun the men clearing the ship's hold? Adamlar geminin ambarını boşaltmaya başladı mı? Adamlar geminin ambarını boşaltmaya başladı mı? Black Sails-2 2014 info-icon
Everything that isn't bolted down Gemiye bağlı olmayan her şey karaya çıkarıldı. Gemiye bağlı olmayan her şey karaya çıkarıldı. Black Sails-2 2014 info-icon
I told him I needed to refigure Onlara ne kadar yük taşıyabileceğini görmek için olduğunu söylemek zorunda kaldım. Onlara ne kadar yük taşıyabileceğini görmek için olduğunu söylemek zorunda kaldım. Black Sails-2 2014 info-icon
Is that something one does? No. Böyle bir şey yapılıyor mu? Hayır. Böyle bir şey yapılıyor mu? Hayır. Black Sails-2 2014 info-icon
It's all I could think of given that there's no good reason Tek düşünebildiğim körfezde olan bir gemiyi... Tek düşünebildiğim körfezde olan bir gemiyi... Yine de tam olarak bunları pratik ederek ne yapmayı arzuladığınızı anlayamadım. Black Sails-2 2014 info-icon
to empty a ship while she's in the bay ...tamamen boşaltmanın başka bir şey için... ...tamamen boşaltmanın başka bir şey için... Black Sails-2 2014 info-icon
unless you're making room to fill that space with something else. ...yer açmaktan daha geçerli bir sebebi olamaz. ...yer açmaktan daha geçerli bir sebebi olamaz. Black Sails-2 2014 info-icon
"Oi, Featherstone, what is it we're making space for "Featherstone, neden tüm bu malları boşaltıp yer açmaya çalışıyoruz?" "Featherstone, neden tüm bu malları boşaltıp yer açmaya çalışıyoruz?" Black Sails-2 2014 info-icon
"Oh, nothing, gents. I just want to..." "Bir şey yok, baylar. Sadece..." 1 "Bir şey yok, baylar. Sadece..." 1 Black Sails-2 2014 info-icon
Try to refigure how she's carrying her weight? Ne kadar yük taşıyabileceğini anlamaya çalışıyorum. Ne kadar yük taşıyabileceğini anlamaya çalışıyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
"...refigure how she's carrying her weight," exactly. "Ne kadar yük taşıyabileceğini anlamaya çalışıyorum," aynen. "Ne kadar yük taşıyabileceğini anlamaya çalışıyorum," aynen. Black Sails-2 2014 info-icon
Fuck! Sikeyim! Sikeyim! Black Sails-2 2014 info-icon
Even if somehow we can set sail Herhangi bir şekilde kimsenin haberi olmadan altını alsak bile... Hiç yaşanmamış gibi oldu. Herhangi bir şekilde kimsenin haberi olmadan altını alsak bile... Black Sails-2 2014 info-icon
even if the intelligence is correct and the gold is retrievable, ...tüyo doğru olsa ve hatta altın alınabilecek durumda olsa bile... ...tüyo doğru olsa ve hatta altın alınabilecek durumda olsa bile... Black Sails-2 2014 info-icon
is this really something we're capable of doing? ...bu gerçekten de altından kalkabileceğimiz bir şey mi? ...bu gerçekten de altından kalkabileceğimiz bir şey mi? Black Sails-2 2014 info-icon
Yes. Yes? Evet. Evet mi? Evet. Evet mi? Black Sails-2 2014 info-icon
Yes, we are capable of doing this and more. Evet, bunun ve çok daha fazlasının altından kalkabiliriz. Evet, bunun ve çok daha fazlasının altından kalkabiliriz. Black Sails-2 2014 info-icon
We will have that prize, Mr. Featherstone. O ganimete kavuşacağız, Bay Featherstone. O ganimete kavuşacağız, Bay Featherstone. Black Sails-2 2014 info-icon
We've all come too far to let an opportunity like this pass us by. Bunun gibi bir fırsatın yanımızdan geçmesine izin vermeyecek kadar zahmet çektik. Bunun gibi bir fırsatın yanımızdan geçmesine izin vermeyecek kadar zahmet çektik. Black Sails-2 2014 info-icon
Would you not agree? Sence de öyle değil mi? Sence de öyle değil mi? Black Sails-2 2014 info-icon
I humbly suggest Nazikçe malları boşaltmaya devam etmenizi öneriyorum. Nazikçe malları boşaltmaya devam etmenizi öneriyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
By the time anyone expects to reload it, Bu esnada birileri gemiyi yeniden doldurmanı beklerse... Bu esnada birileri gemiyi yeniden doldurmanı beklerse... Black Sails-2 2014 info-icon
you will be close enough to departure to tell them the truth, yes? ...onlara gerçeği söyleyecek kadar yakın olacaksın, değil mi? ...onlara gerçeği söyleyecek kadar yakın olacaksın, değil mi? Black Sails-2 2014 info-icon
Is it possible for two men İki adamın bitmeyecek bir servete sahip olmalarına ramak kala mutsuz nasıl mümkün? İki adamın bitmeyecek bir servete sahip olmalarına ramak kala mutsuz nasıl mümkün? Black Sails-2 2014 info-icon
All right, I can see that you are angry. Pekâlâ, kızgın olduğunu sezebiliyorum. Pekâlâ, kızgın olduğunu sezebiliyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
But are you angry with Anne for leaving Ancak gittiği için Anne'e mi kızgınsın... Ancak gittiği için Anne'e mi kızgınsın... Black Sails-2 2014 info-icon
or are you angry with me for offering her the opportunity? Hayır, değil. Gövde ve mizana yelkenlerim nerede? ...yoksa ona bu fırsatı sağladığım için bana mı kızgınsın? ...yoksa ona bu fırsatı sağladığım için bana mı kızgınsın? Black Sails-2 2014 info-icon
It would help me to understand with which I am dealing. Bu şu anda uğraştığım şeyi anlamamda yardımcı olacak. Bu şu anda uğraştığım şeyi anlamamda yardımcı olacak. Black Sails-2 2014 info-icon
For so many years, I knew her. Uzun yıllar boyunca, onu tanıyordum. Belki de onu gerçekten tanıyan kişiydim. Uzun yıllar boyunca, onu tanıyordum. Belki de onu gerçekten tanıyan kişiydim. Black Sails-2 2014 info-icon
But for weeks, with everything we've been through, Ama haftalardır, atlattığımız her şeyden sonra... Ama haftalardır, atlattığımız her şeyden sonra... Black Sails-2 2014 info-icon
everything she's done... ...yaptığı her şeyden sonra... ...yaptığı her şeyden sonra... Black Sails-2 2014 info-icon
she's a fucking mystery to me. ...benim için bir gizem hâlini aldı, amına koyayım. ...benim için bir gizem hâlini aldı, amına koyayım. Black Sails-2 2014 info-icon
So now I realize two things are possible Şimdi anlıyorum iki ihtimal var. Şimdi anlıyorum iki ihtimal var. Black Sails-2 2014 info-icon
One, something has changed within her, İlki, içinde bir şeyler değişti... İlki, içinde bir şeyler değişti... Black Sails-2 2014 info-icon
something so significant that she's turned into someone I barely recognize, ...onu başka birine çevirebilecek kadar kayda değer bir şeyler... ...onu başka birine çevirebilecek kadar kayda değer bir şeyler... Black Sails-2 2014 info-icon
or, two... ...ya da ikincisi... ...ya da ikincisi... Black Sails-2 2014 info-icon
it was a fantasy that I ever knew her at all. ...onu tanıdığımı düşünmem bir hayâlden ibaretti. ...onu tanıdığımı düşünmem bir hayâlden ibaretti. Black Sails-2 2014 info-icon
And the most disturbing thing about it is, Bu hususta beni en çok rahatsız eden şey, Anne hakkında... Bu hususta beni en çok rahatsız eden şey, Anne hakkında... Black Sails-2 2014 info-icon
I will likely never know which it is. Asla hangisi olduğunu bilemeyeceğim. Asla hangisi olduğunu bilemeyeceğim. Black Sails-2 2014 info-icon
Am I angry that she's gone? Gittiği için mi kızgınım? Gittiği için mi kızgınım? Black Sails-2 2014 info-icon
Maybe with everything that lies ahead of us, perhaps it's for the best. Belki de karşılaşacağımız şeyler karşısında en iyi bu olmuştur. Belki de karşılaşacağımız şeyler karşısında en iyi bu olmuştur. Black Sails-2 2014 info-icon
I'm here to see the lady of the house. Evin hanımını görmek için geldim. Evin hanımını görmek için geldim. Black Sails-2 2014 info-icon
She's occupied. Şu an müsait değil. Evden havadis getirdiğimi söyle. Şu an müsait değil. Evden havadis getirdiğimi söyle. Black Sails-2 2014 info-icon
Use those words, please. Aynı bu kelimeleri kullan, lütfen. Aynı bu kelimeleri kullan, lütfen. Black Sails-2 2014 info-icon
Good morning, dear. Günaydın, bir tanem. Günaydın, bir tanem. Black Sails-2 2014 info-icon
What do you have for me? Benim için ne haberlerin var? Benim için ne haberlerin var? Black Sails-2 2014 info-icon
The quartermaster, Featherstone, Serdümen, Featherstone... Serdümen, Featherstone... Black Sails-2 2014 info-icon
met with Max and Rackham behind closed doors again. ...Max ve Rackham'la yine kapalı kapılar ardında görüştü. ...Max ve Rackham'la yine kapalı kapılar ardında görüştü. Black Sails-2 2014 info-icon
Entered in a huff, left in a huff. Hışımla girdi, hışımla çıktı. Hışımla girdi, hışımla çıktı. Black Sails-2 2014 info-icon
Could you make out their words? Konuşmaları duyabildin mi? Konuşmaları duyabildin mi? Black Sails-2 2014 info-icon
No, and I fear if I pressed any closer, they'd have found me out. Hayır ve daha da yaklaşırsam beni fark edecekler diye korkuyorum. Hayır ve daha da yaklaşırsam beni fark edecekler diye korkuyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
Ma'am, you know I am eternally in your debt Hanımım, meyhaneyi yönetirken bana davranış şeklinizden ötürü size sonsuza dek borçluyum. Hanımım, meyhaneyi yönetirken bana davranış şeklinizden ötürü size sonsuza dek borçluyum. Black Sails-2 2014 info-icon
but please don't ask me to delve into this any further. Ancak lütfen daha fazla kurcalamamı istemeyin. Ancak lütfen daha fazla kurcalamamı istemeyin. Black Sails-2 2014 info-icon
It's all for a good cause, rest assured. Hepsi iyi bir amaç için, bundan emin ol. Hepsi iyi bir amaç için, bundan emin ol. Black Sails-2 2014 info-icon
You haven't even told me what this is all in service of. Bana bu hizmetlerin ne için olduğundan bile bahsetmediniz. Bana bu hizmetlerin ne için olduğundan bile bahsetmediniz. Black Sails-2 2014 info-icon
Who the information's being purchased for. Bu bilgiler kim tarafından alınıyor. Bu bilgiler kim tarafından alınıyor. Black Sails-2 2014 info-icon
When last we spoke, you said you were still undecided Önceki konuşmamızda bu girişimi göstermelik olarak kimin yöneteceğinde kararsızdın. Önceki konuşmamızda bu girişimi göstermelik olarak kimin yöneteceğinde kararsızdın. Black Sails-2 2014 info-icon
I was just wondering if you'd reached a decision. Bir karara vardın mı diye merak ediyorum. Bir karara vardın mı diye merak ediyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
Not yet. Shortly. Henüz değil. Yakında varırım. Henüz değil. Yakında varırım. Black Sails-2 2014 info-icon
Is that all? Yes, ma'am. Tamamdır kızlar, dinlenin. Hepsi bu kadar mı? Evet, han'fendi. Hepsi bu kadar mı? Evet, han'fendi. Black Sails-2 2014 info-icon
No news from the fort? Hisardan haber var mı? Hisardan haber var mı? Black Sails-2 2014 info-icon
The doors are still shut. No word from inside. Kapılar kapalı. İçeriden ses seda yok. Kapılar kapalı. İçeriden ses seda yok. Black Sails-2 2014 info-icon
Either they're plotting some sort of reprisal Ya Bayan Ashe'in kaçırılması karşısında misilleme hazırlığındalar. Ya Bayan Ashe'in kaçırılması karşısında misilleme hazırlığındalar. Black Sails-2 2014 info-icon
Or they're still choosing a new captain. Ya da... Ya da hâlâ yeni kaptanlarını seçiyorlar. Ya da... Ya da hâlâ yeni kaptanlarını seçiyorlar. Black Sails-2 2014 info-icon
Yes, ma'am. Evet, han'fendi. Evet, han'fendi. Black Sails-2 2014 info-icon
Ma'am, the lady is here. Hanımım, leydi burada. Hanımım, leydi burada. Black Sails-2 2014 info-icon
She's here right now? Şimdi burada mı? Evet, hanımım. Acil olduğunu söyledi. Şimdi burada mı? Evet, hanımım. Acil olduğunu söyledi. Black Sails-2 2014 info-icon
Were we scheduled to see each other today? Bugün görüşmemiz olacak mıydı? Hayır, hanımım. Bugün görüşmemiz olacak mıydı? Hayır, hanımım. Black Sails-2 2014 info-icon
But I have news I think you'll want to hear without delay. Ancak hemen duymanız gereken haberlerin olduğunu düşündüm. Ancak hemen duymanız gereken haberlerin olduğunu düşündüm. Black Sails-2 2014 info-icon
May I sit? Oturabilir miyim? Oturabilir miyim? Black Sails-2 2014 info-icon
When you engaged me to monitor the goings on across the way, Dışarıda olan bitenleri gözetlemem için bana yaklaştığınızda... Dışarıda olan bitenleri gözetlemem için bana yaklaştığınızda... Black Sails-2 2014 info-icon
for a generous stipend, I might add, ...üstelik çok cömert bir teklifti. ...üstelik çok cömert bir teklifti. Black Sails-2 2014 info-icon
I must confess, I thought you'd overestimated our young friend Max, İtiraf etmeliyim ki, Max'i gözünüzde büyüttüğünüzü düşünmüştüm. İtiraf etmeliyim ki, Max'i gözünüzde büyüttüğünüzü düşünmüştüm. Black Sails-2 2014 info-icon
worrying that she was clever enough to create any real trouble Gerçek bir tehdit oluşturabilecek kadar zeki olduğundan şüpheliydim. Gerçek bir tehdit oluşturabilecek kadar zeki olduğundan şüpheliydim. Black Sails-2 2014 info-icon
I'm sorry, is there a point you are trying to make? Bir yerlere varacak mısın? Yanılmışım. Bir yerlere varacak mısın? Yanılmışım. Black Sails-2 2014 info-icon
There is something afoot at the inn. Meyhanede bir hazırlık yapılıyor. Meyhanede bir hazırlık yapılıyor. Black Sails-2 2014 info-icon
I believe I know what it is. Galiba ne olduğunu biliyorum. Ve bence siz de bilmek isterdiniz. Galiba ne olduğunu biliyorum. Ve bence siz de bilmek isterdiniz. Black Sails-2 2014 info-icon
Next item! Sıradaki madde! Sıradaki madde! Black Sails-2 2014 info-icon
I know my role here is to recount information to you. Buradaki rolümün sizleri bilgilendirmek olduğunu biliyorum. Buradaki rolümün sizleri bilgilendirmek olduğunu biliyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
But with what lies ahead, Ancak önümüzdeki yolda... Ancak önümüzdeki yolda... Black Sails-2 2014 info-icon
I'm hoping you'll indulge me in a personal account. ...umarım beni kişisel olarak şımartırsınız. ...umarım beni kişisel olarak şımartırsınız. Black Sails-2 2014 info-icon
About five years ago, I served on a merchant vessel Bundan beş yıl kadar önce, bir ticaret gemisinde hizmet veriyordum. Bundan beş yıl kadar önce, bir ticaret gemisinde hizmet veriyordum. Black Sails-2 2014 info-icon
running slaves in and out of Charles Town. Charles Town'a köle ticareti yapıyorduk. Charles Town'a köle ticareti yapıyorduk. Black Sails-2 2014 info-icon
I remember the first time I saw those walls, O duvarları ilk gördüğüm an hâlâ aklımdadır. O duvarları ilk gördüğüm an hâlâ aklımdadır. Black Sails-2 2014 info-icon
those patrol ships, O devriye gemileri ve o amına koduğumun topları. O devriye gemileri ve o amına koduğumun topları. Black Sails-2 2014 info-icon
The first mate leans in Bir arkadaş bana doğru yaklaştı ve çehremdeki ifadeyi gördü. Bir arkadaş bana doğru yaklaştı ve çehremdeki ifadeyi gördü. Black Sails-2 2014 info-icon
He says, "That, son, Dedi ki, "Gördüklerin var ya, evlat... Dedi ki, "Gördüklerin var ya, evlat... Black Sails-2 2014 info-icon
is a town resolved never to be fucked with." ..asla taşak geçilemeyecek kadar kararlı bir şehirdir." ..asla taşak geçilemeyecek kadar kararlı bir şehirdir." Black Sails-2 2014 info-icon
And as we're unloading our cargo, Yükümüzü boşalttığımız esnada... Yükümüzü boşalttığımız esnada... Black Sails-2 2014 info-icon
we watch a gathering in the square a gallows. ...insanların meydana toplandığını gördük, darağacının etrafına. ...insanların meydana toplandığını gördük, darağacının etrafına. Black Sails-2 2014 info-icon
And we watch as they haul up a man Soloman Little adında bir adamı oraya çıkarmalarını izledik. Soloman Little adında bir adamı oraya çıkarmalarını izledik. Black Sails-2 2014 info-icon
And they announced to the crowd that this man... Sonra da kalabalığa bu adamın... Sonra da kalabalığa bu adamın... Black Sails-2 2014 info-icon
When Captain Flint first arrived on this island, Kaptan Flint adaya ilk geldiğinde... Kaptan Flint adaya ilk geldiğinde... Black Sails-2 2014 info-icon
he gained influence faster than any man I'd seen before. ...daha önce görmediğim kadar hızlı bir şekilde nüfuz kazandı. ...daha önce görmediğim kadar hızlı bir şekilde nüfuz kazandı. Black Sails-2 2014 info-icon
Or since. Ondan beri de başkasını görmedim. Ondan beri de başkasını görmedim. Black Sails-2 2014 info-icon
I heard men say it was because of the violence. Adamlardan zorbalığı sayesinde olduğunu duydum. Adamlardan zorbalığı sayesinde olduğunu duydum. Black Sails-2 2014 info-icon
I heard them say it was his charm. Bazıları cazibesinden dedi. Bazıları cazibesinden dedi. Black Sails-2 2014 info-icon
But it was clear to me the reason why Ancak anladım ki insanları kendi arzusuna çekmekte bu kadar iyi olmasının sebebi... Ancak anladım ki insanları kendi arzusuna çekmekte bu kadar iyi olmasının sebebi... Black Sails-2 2014 info-icon
was he knew the power of a story ...nasıl hikâye anlatacağını biliyordu ve bunu da kendi amacına bağlayabiliyordu. ...nasıl hikâye anlatacağını biliyordu ve bunu da kendi amacına bağlayabiliyordu. Black Sails-2 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 7787
  • 7788
  • 7789
  • 7790
  • 7791
  • 7792
  • 7793
  • 7794
  • 7795
  • 7796
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact