Search
English Turkish Sentence Translations Page 7791
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
What did they tell you? | Sana ne anlattılar? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The two scouts reported to me | O iki gözcünün bana anlattığına göre kumsalı izlemişler... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
what had driven them to leave their post ahead of schedule | ...ve planlanan zamandan önce... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and return to Nassau with the utmost haste. | ...neden tez zamanda Nassau'ya dönmeleri gerektiğini anlattılar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That a tropical disease had befallen the Spanish camp. | İspanyol kampında tropik bir salgın yayılmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Dozens dead or dying. | Onlarcası ölmüş ya da ölüyor. Daha fazlası acı çekiyor, zayıf düşmüş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Only a handful of men defending it, most barely even able to stand. | Sadece ayakta bile zor duran bir avuç insan altını koruyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The Urca gold is on that beach | O kumsaldaki Urca altını... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
exactly where we left it. | ...tam da bıraktığımız yerde. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And owing to a most fortuitous act of God, | Ve Tanrı'nın hikmeti sonucu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it is almost entirely undefended. | ...neredeyse savunmasız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So I offered those two scouts a deal they simply could not reject. | Ben de o iki gözcüye reddedemeyecekleri bir teklifte bulundum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Help me tell a very simple lie, | Bana ufak bir yalanı söylememi yardım etmelerine karşılık... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I will employ a smaller crew to retrieve the gold, | ...altını almak için ufak bir tayfa bulacağım... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and our three shares | ...ve üçe bölünen pay beş kat daha fazla olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So, do you know of a crew | Bu çabamıza yardımcı olabilecek bir tayfa tanıyor musun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Go have a look. | Gidip bir göz at. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sync & corrections by Elderfel www.addic7ed.com | Çeviren: restlessness @ restlessness | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When you return, are you going to explain to Peter | Döndüğünüzde, burada tam olarak neyi becermeye çalıştığınızı açıklayacaksınız. Döndüğünüzde, burada tam olarak neyi becermeye çalıştığınızı açıklayacaksınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A Nassau that can self govern. | Nassau kendi kendini yönetebilir. Nassau kendi kendini yönetebilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This is not a man that we can negotiate with, | Bu adam birlikte anlaşabileceğimiz birisi değil... Bu adam birlikte anlaşabileceğimiz birisi değil... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that I can negotiate with. Of course you can. | ...benim anlaşabileceğim biri. Tabii ki öyle. ...benim anlaşabileceğim biri. Tabii ki öyle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Because you will have just presented him with his only daughter. | Elinde onun biricik kızıyla karşısına çıkacaksın da ondan. Elinde onun biricik kızıyla karşısına çıkacaksın da ondan. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can only scavenge leads for so long. 1 | Bu zamana dek sadece gelen tüyolarla beslendim. Bu zamana dek sadece gelen tüyolarla beslendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I have an appetite for something larger than that. | Daha fazlasını yapma isteğim var ve bu biraz genişleme gerektiriyor. Daha fazlasını yapma isteğim var ve bu biraz genişleme gerektiriyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
For this, I need a partner I can trust. | Bunun için sırtımı dayayabileceğim bir ortağa ihtiyacım var. 1 Bunun için sırtımı dayayabileceğim bir ortağa ihtiyacım var. 1 | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A launch landed on the beach a short while ago. | Az önce kıyıya bir filika geldi. Az önce kıyıya bir filika geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They told Flint the gold was gone. What did they tell you? | Flint'e altının gittiğini söylediler. Ne dediler sana? Flint'e altının gittiğini söylediler. Ne dediler sana? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The Urca gold is on that beach. | Urca altını sahilde. Urca altını sahilde. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It is almost entirely undefended. | Neredeyse savunmasız. Neredeyse savunmasız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you know of a crew who might be willing to aid in this endeavor? | Bu çabamıza yardımcı olabilecek bir tayfa tanıyor musun? Bu çabamıza yardımcı olabilecek bir tayfa tanıyor musun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Abigail, you are no longer a hostage. | Artık tutsak değilsin. Seni buradan kurtaracağım. Artık tutsak değilsin. Seni buradan kurtaracağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Leave me to answer for this among the men? | Beni adamlarıma karşı cevap vermek zorunda bırakmak mı? Beni adamlarıma karşı cevap vermek zorunda bırakmak mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My death sentence. You will hear from me again. | Ölüm kararım. Ve tekrar görüşeceğimize emin ol. Ölüm kararım. Ve tekrar görüşeceğimize emin ol. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're Captain Flint? My name is James. | Kaptan Flint siz misiniz? Adım James. Kaptan Flint siz misiniz? Adım James. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
James McGraw. | James McGraw. James McGraw. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's all right. You're all right. | Sıkıntı yok. İyisin. Yanındayım ben. Sıkıntı yok. İyisin. Yanındayım ben. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No! No! | Hayır! HAYIR! HAYIR! HAYIR! ...sürece taş üstüne taş kalmayana değin toplar patlamayı sürdürecek." Hayır! HAYIR! HAYIR! HAYIR! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Shh, it's all right. I'm here. | Sıkıntı yok. Yanındayım. Bir şeyin yok. Sıkıntı yok. Yanındayım. Bir şeyin yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Last night was the first of my journey home. | Dün gece eve olan ilk yolculuğumdu. Dün gece eve olan ilk yolculuğumdu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Still, my dreams are haunted by the faces of those pirates | Hâlâ düşlerime o beni esir alan korsanlar giriyor. Hâlâ düşlerime o beni esir alan korsanlar giriyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now I find myself in the custody | Şimdiyse bir başka korsan mürettebatı tarafından gözaltındayım. Şimdiyse bir başka korsan mürettebatı tarafından gözaltındayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm told they're different, | Farklı olduklarını söylediler ve... Farklı olduklarını söylediler ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and I will say that so far these men | ...şu ana kadar mürettebatın bana... ...şu ana kadar mürettebatın bana... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
have treated me civilly, even courteously. | ...nazikçe hatta hürmetkâr bir şekilde davrandıklarını söyleyebilirim. ...nazikçe hatta hürmetkâr bir şekilde davrandıklarını söyleyebilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They've even afforded me the tools to keep this journal. | Hatta ve hatta bana bu günlüğü tutabilmem için gerekli malzemeleri bile verdiler. Hatta ve hatta bana bu günlüğü tutabilmem için gerekli malzemeleri bile verdiler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And though they will almost certainly | Bu sayfalar, biz karaya varmadan önce mahvolacak olsa da... Bu sayfalar, biz karaya varmadan önce mahvolacak olsa da... ...herhangi batarya ile tahkim edilemeyecek kadar zayıf. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
eliminating any record | ...onları açık edecek tüm dökümleri atacak olsalar da... ...onları açık edecek tüm dökümleri atacak olsalar da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
just the act of putting my thoughts to paper | ...düşüncelerimi kâğıda dökmek... ...düşüncelerimi kâğıda dökmek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
has helped me feel myself again. | ...tekrar kendim gibi hissetmekte bana yardımcı oldu. ...tekrar kendim gibi hissetmekte bana yardımcı oldu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To construct for myself an illusion | Hâlâ Good Fortune'da olan kafamdaki görüntüyü düzenlemek adına... Hâlâ Good Fortune'da olan kafamdaki görüntüyü düzenlemek adına... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
nearing the end of a long voyage, | ...uzunca bir yolcuğunu sonuna yaklaşmışken... ...uzunca bir yolcuğunu sonuna yaklaşmışken... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
recent events were themselves the nightmare, | ...son yaşanan olaylar onların kâbuslarıydı... ...son yaşanan olaylar onların kâbuslarıydı... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and that these men are simply sailors | ...ve de bu adamlar, beni... ...ve de bu adamlar, beni... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
tasked with delivering me home. | ...evime götürmeye görevlendirilmiş denizcilerdi. ...evime götürmeye görevlendirilmiş denizcilerdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Get off me, I tell you! I'll kill you! | Çek ellerini lan üzerimden! Gebertirim seni! Çek ellerini lan üzerimden! Gebertirim seni! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Hey, hey, come on! Stop, you! | Durun! Kes şunu! Kesin dedim lan! Durun! Kes şunu! Kesin dedim lan! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't know who started it, but it stops right now. | Kim başlattı bilmiyorum ama derhâl kesin kavgayı. Kim başlattı bilmiyorum ama derhâl kesin kavgayı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Take him away! Get back to work! | Alın şunu! İşlerinizin başına dönün! Alın şunu! İşlerinizin başına dönün! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But it is only an illusion. | Lâkin hepsi birer göz yanılmasından ibaretti. Lâkin hepsi birer göz yanılmasından ibaretti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And a fragile one at that. | Ayrıca hassas bir şeydi. Ayrıca hassas bir şeydi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My father told me about these men, | Babam bu adamlardan bahsetmişti... Babam bu adamlardan bahsetmişti... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
about their natures, | ...bu adamların doğalarından... ...bu adamların doğalarından... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
so I know that any appearance of civility from them | ...onların gösterdiği nezaketin her hâli... ...onların gösterdiği nezaketin her hâli... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is but a glimpse of the men they once were. | ...bir zamanlar oldukları adamların kısa görüntüleri olduğunu biliyorum. ...bir zamanlar oldukları adamların kısa görüntüleri olduğunu biliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A ghost that shows itself only while the darker things | Kendini sadece daha karanlık şeylere gösteren bir hayalet... Kendini sadece daha karanlık şeylere gösteren bir hayalet... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that now govern their souls lay dormant. | ...uykuda olan ruhlarına hükmediyordu. ...uykuda olan ruhlarına hükmediyordu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Though I'm forced to wonder | Kendimi bunu merak etmeye zorlasam da... Kendimi bunu merak etmeye zorlasam da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
if this illusion is no accident at all, | ...bu göz yanılması kazara değilse lâkin bu oyun benim yararımaysa... ...bu göz yanılması kazara değilse lâkin bu oyun benim yararımaysa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
orchestrated by someone so awful, | ...korkunç birisi tarafından düzenleniyorsa... ...korkunç birisi tarafından düzenleniyorsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
even monsters such as these have no choice | ...hatta bunlar gibi çaresi olmayan canavarlar tarafından olsa bile... ...hatta bunlar gibi çaresi olmayan canavarlar tarafından olsa bile... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but to dance to the tune he plays for them. | ...onların çaldığı ezgiyle dans etmekten başka elden ne gelir. ...onların çaldığı ezgiyle dans etmekten başka elden ne gelir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Which leads me to the one thought | Bunlar beni bir düşünceye sevk etti... Bunlar beni bir düşünceye sevk etti... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I find most frightening | ...vuku bulacak en korkutucu ve zor şey aklıma geliyor. ...vuku bulacak en korkutucu ve zor şey aklıma geliyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and he lets the monsters loose? | ...canavarları hür bırakırsa? ...canavarları hür bırakırsa? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Everything all right? | Sıkıntı var mı? Sıkıntı var mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes. | Yok. İyiyim. Yok. İyiyim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She was writing about me. | Benimle ilgili bir şeyler karalıyordu. Öyle mi diyorsun? Benimle ilgili bir şeyler karalıyordu. Öyle mi diyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I suppose I can't blame her. | Onu da suçlayamam. Onu da suçlayamam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A girl her age with what she's been through. | O yaşlarda biri olarak çok badireler atlattı. O yaşlarda biri olarak çok badireler atlattı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's a credit to her that she can function at all. | Hakkını vermek lazım, yine iyi durumda. Hakkını vermek lazım, yine iyi durumda. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Look at her. | Baksana. Baksana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When I first learned she was on the island, | Onun ilk kez adada olduğunu öğrendiğimde... Onun ilk kez adada olduğunu öğrendiğimde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I saw in my mind a five year old child | ...kafamda annesinin eteğinin ardına saklanan 5 yaşında bir kız belirmişti. ...kafamda annesinin eteğinin ardına saklanan 5 yaşında bir kız belirmişti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Then I saw her. | Sonra onu gördüm. Sonra onu gördüm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I realized she's a woman. | Kocaman kadın olduğunu fark ettim. Kocaman kadın olduğunu fark ettim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's like she's some sort of clock | Tıpkı bir saat gibiydi, nihayet ahenk içinde çalışan... Tıpkı bir saat gibiydi, nihayet ahenk içinde çalışan... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and woken me from this dream we've been living, | ...sonra beni bu içerisinde olduğumuz rüyadan kaldırdı ve... ...sonra beni bu içerisinde olduğumuz rüyadan kaldırdı ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How unrecognizable the woman I am now | Bu şimdiki hâlim eski hâlime göre ne kadar da tanınmaz. Bu şimdiki hâlim eski hâlime göre ne kadar da tanınmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I recognize you. 1 | Ben seni tanıyorum. Sen beni tanıyor musun? Ben seni tanıyorum. Sen beni tanıyor musun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So that's in our favor. | O zaman bu bizim lehimize. O zaman bu bizim lehimize. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The question is... | Asıl soru şu ki... Asıl soru şu ki... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
will Peter recognize either one of us? | ...Peter ikimizden birini tanıyacak mı? ...Peter ikimizden birini tanıyacak mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Five million pieces. | 5 milyon real. 5 milyon real amına koyayım. 5 milyon real. 5 milyon real amına koyayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Five million pieces. | 5 milyon real. 5 milyon real. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Jesus Christ. | Tanrım. Tanrım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How in the fuck | 5 milyon reali kimseye sezdiremeden... 5 milyon reali kimseye sezdiremeden... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
am I supposed to prepare to carry | ...nasıl okyanustan geçirmeye hazırlanmamı bekliyorsun lan sen? ...nasıl okyanustan geçirmeye hazırlanmamı bekliyorsun lan sen? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't know, but perhaps if you asked a little louder, | Onu bilmiyorum ama eğer sesini biraz alçaltmazsan... Onu bilmiyorum ama eğer sesini biraz alçaltmazsan... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
there might be someone on the moon who could help you. | ...aydan sana yardım etmeye birileri gelebilir. ...aydan sana yardım etmeye birileri gelebilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |