Search
English Turkish Sentence Translations Page 7911
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hilary, Lou, and ESPN. | Hilary, Lou ve ESPN. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
"Espin." Mm hmm. | "Espin." Duyulmamış bir isim. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Is it biblical? No. | İncilde geçiyor mu? Hayır. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Named after my favorite network. | En sevdiğim kanalın ismi. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
ESPN. | ESPN. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
No. Yep. | Yok artık! Aynen öyle. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What? | Ne? Oldukça havalı bir şey. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God. | Aman tanrım. Karın çok anlayışlı biri olmalı. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
She was. | Anlayışlıydı. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Your husband must have been very patient dealing with... | Kocan da bu tür işlerde çok sabırlı olmalı. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Another charming sentiment from captain cheese sticks. | Yüzbaşı Peynir Çubuğu'ndan bir laf sokma daha. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You know what? Hooters is too good for you. | Hooters senin fazlasıyla iyiydi. Seni bir daha asla oraya götürmezdim. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh, well, then I guess I'll just have to learn | Öyleyse Hooters'suz yaşamayı öğrenmek zorundayım. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You've been doin' a pretty damn good job so far! | Şimdiye kadar oldukça iyi dayanmışsın! | Blended-1 | 2014 | ![]() |
That doesn't make any sense. | Bu hiç mantıklı olmadı. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
No, they... I didn't realize they were that big. | Bu kadar büyük olduklarını fark etmemiştim. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh, whatever. | Boşversene. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Guys, unfortunately, | Çocuklar, ne yazık ki babanız bir iş gezisine gitmek zorunda kaldı. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What?! So we're stuck here doing nothing all week?! | Ne? Bir hafta boyunca hiçbir şey yapmadan burada mı kalacağız. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I have plans. I have great plans actually. | Bazı planlarım var. Açıkçası harika planlar. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Like what? Bowling and going to the mall? | Ne mesela? Bowling ve alışveriş merkezine gitmek gibi mi? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
How did you know? | Nereden bildiniz? Kesin babamdır! | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Maybe he'll take us on his business trip! | Bizi de iş gezisine götürmeye gelmiştir belki. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh, hey. Is your mom home? | Merhaba. Anneniz evde mi? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What do you mean, "is your mom home"? Who are you? | Ne demek annen evde mi? Kimsin sen? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I'm Jim. | Ben Jim. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Jim? "Jim66@dsg. Com"? | Jim mi? Jim66@dsg.com olan Jim mi? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What is this, "dateline nbc"? Yes, you got it right. | Ne bu randevu hattı mı? Evet, ben oyum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I need to talk to your mother. Not a big deal. | Annenizle konuşmak istiyorum. Önemli bir şey değil. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
She said she's not interested in you. | Senden hoşlanmadığını söyledi. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Well, believe me, Frodo, I don't like her either. | İnan bana Frodo, ben de ondan hoşlanmıyorum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Unfortunately, I have to sort something out with her. | Maalesef onunla halletmem gereken bir şeyler var. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Brendan, honey, who's at the... | Brendan, gelen kimmiş tatlım? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
hey. Jim. | Selam. Jim? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You lied! Liar! You like him! | Yalan söyledin. Yalancı, ondan hoşlanıyorsun. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What? I didn't lie, honey. He's a buffoon. | Yalan söylemedim, tatlım. O şaklabanın teki. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Just like I said. Don't talk to me! | Tıpkı söylediğim gibi. Bir daha benimle konuşma. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Ever! What? | Asla! Ne? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
No, sweetie, come on. | Lütfen ama tatlım! | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What? | Ne oluyor ya? Harika. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Which one was the masturbator? The big one? | Otuzbirci hangisi? Büyük olan mı? Burada ne arıyorsun? Ne istiyorsun? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
The old bag at the pharmacy mixed up our cards. | Mağazadaki yanlı moruk kartlarımızı karıştırmış. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Well, that's impossible | Bu imkânsız çünkü ben kartlarıma çok dikkat ederim. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
In fact, I keep them in color coded sleeves... | Renklerine göre özel olarak ayırırım. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Lauren Reynolds. | Lauren Reynolds. Onu tanıyor musun? Daha önce tanıştın mı? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh. God, I... | Tanrım. Son zamanlarda neyim var bilmiyorum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I feel like I'm losing my mind. | Aklımı kaybediyormuş gibi hissediyorum. İçeri gel. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
So wait. How do you know where I live? | Bir dakika. Burada oturduğumu nereden biliyorsun? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I googled you and "closet queens" came up. | Adını googledan arattım. Karşıma "Dolap Kraliçeleri" çıktı. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You're a lesbian? | Lezbiyen misin? Hayır. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
We organize "closets." | Dolapları düzenliyoruz. Bu işte en iyisi olduğumuz için de kraliçe oluyoruz. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
"Closet queens." | "Dolap Kraliçeleri." | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Maybe the picture was confusing me. | Resminiz kafamı karıştırmış olmalı. Ne resmi? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh, those little weasels. | Ah şu küçük veletler yok mu! | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Your girlfriend, like, does she know we went on a date? | Kız arkadaşın çıktığımızı biliyor muydu? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Is she gonna kill me? She looks nuts. | Beni öldürür mü? Çatlak birine benziyor da. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Lauren! Well, here she is. | Lauren! İşte geldi. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I have to talk to you! | Seninle konuşacaklarımız var. Ona hiç dokunmadım. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Sh she repulses me. | Benden iğreniyor. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What? What? | Ne? Ne, ne? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Jen, what's wrong? | Jen, ne oldu? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
It's over between me and dick. | Dick ile aramızdaki her şey bitti. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Over? I thought you don't like dick. | Bitti mi? Dick'den hoşlanmadığını sanıyordum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
But you guys just started using the "l" word. | Ama birbirinize "SS" demeye başlamıştınız. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
"The l word." I saw that show. | "SS" Televizyonda görmüştüm. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You guys love that one I'm... I'm guessin'. | Hoşunuza gidiyor sanırsam bu. Affedersin ama sen kimsin? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Are you here to fix something? | Bir şeyleri tamir etmeye mi geldin buraya? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
'Cause you should probably just go and do that. | Öyleyse gidip işini yapsan iyi olur. Ben Jim'im ve bir tehdit teşkil etmiyorum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Jim? | Jim mi? Kötü randevu çocuğu. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You said that was a disaster. | Berbat biri olduğunu söylemiştin. Öyle zaten. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You said he was a chubby loser. He is. | Tombul salağın teki olduğunu söylemiştin. Evet. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You didn't mention he has that high phlegmy voice | Sanki çok süt içiyormuş gibi olan balgamlı sesinden bahsetmemiştin. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I know... standin' right here, ladies. | Biliyorum ama Ben de buradayım bayanlar. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Hearin' everything. | Her şeyi duyabiliyorum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
All right, our cards got switched, | Kartlarımız karışmış sadece. Onu halletmeye çalışıyoruz. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What happened with dick? | Dick'le aranızda ne oldu? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
He just dropped a major bomb on me. | Eşekten düşmüşe döndüm. Evliymiş, değil mi? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
No, worse. He's got kids. | Daha da kötüsü, çocukları varmış. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Oh, you're still here. Why? | Hâlâ buradasın. Neden? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You still have my card. "Why?" | Hâlâ kartımı vermedin. Neden? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You're just gonna break up with him | Çocukları var diye mi ayrıldın yani? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Five children. Five. | Tam 5 tane çocuğu varmış. 5 tane. Neyim ben, Julie Andrews mı? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I'm gonna sew matching outfits | Elbise dikip, Nazilerden kaçmak için şarkı mı söyleyeceğim? | Blended-1 | 2014 | ![]() |
He asked me if I wanted to be "part of the team." | "Takımın" parçası olmayı isteyip istemediğimi sordu. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
No, I don't! | Hayır, istemiyorum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Well, maybe you should just go on the trip | Tatile çıkıp, Dick ile başbaşa kalsanız iyi olur bence. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
and then... oh, no. | Yok öyle bir şey. Çocukların da bizimle gelmesini istiyormuş. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
He wanted me to get to know them | Sessiz sakin bir ortamda onlarla tanışmamı istiyormuş. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Eh, eh, eh, five kids? | 5 çocuk mu? Soyadı Theodopolis mi? Evet. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
That's incredible. That's my boss. | Bu inanılmaz bir şey. O benim patronum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
What? He owns all the dick's sporting goods. | Dick Spor Malzemeleri'nin sahibidir kendisi. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
I I manage the one in Ridgefield. | Ridgefield'deki şubeyi ben işletiyorum. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Of course you do. | Tabii ki de. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Dick takes a lot of special needs people | Dick yanına bir sürü insan alıyor ve onları bazı şeylerin başına yönetici yapıyor. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
so they can have a business card and feel important. | Böylelikle o insanlar da kendilerine kartvizit çıkarıp önemli biriymiş gibi hissedebiliyorlar. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Good for you! | Aferin sana! | Blended-1 | 2014 | ![]() |
That explains it. That explains a lot. | Bu her şeyi açıklıyor. Bu bir çok şeyi açıklıyor. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
You know, actually I applied to work at closet queens, | Aslında ben Dolap Kraliçelerine başvuru yapmıştım ama... | Blended-1 | 2014 | ![]() |
It's a thyroid thing. | Tiroit hastalığım var. | Blended-1 | 2014 | ![]() |
Where was he gonna take you? | Seni nereye götürecekti? Afrika'ya. | Blended-1 | 2014 | ![]() |