Search
English Turkish Sentence Translations Page 851
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Women wore short dresses and no one heard of sexual harassment. | Kadınlar eskiden de kısa kıyafetler giyerdi ama tacizin lafı bile edilmezdi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Because they could get married, not because bare skin taught modesty. | Çünkü evlenebiliyorlardı, çıplak bedenlerini sergilemiyorlardı. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Enough. Enough said. | Yeter. Yeter bu kadar. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You ask people to do things that you won't do. | Yapmayacağınız şeyleri başka insanların yapmasını istiyorsunuz. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I never saw you wear copper jewelry. I don't want to draw attention. | Bakır mücevher taktığını görmemiştim. Dikkat çekmek istemiyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Cover up your hair and stop wearing tight clothes. | Öyleyse, saçını ört ve dar kıyafetler giymekten vazgeç. | 678-1 | 2010 | ![]() |
If you were not feeling guilty, you would have done what I did. | Eğer kendini kabahatli bulmasaydın, benim yaptığımı yapardın. | 678-1 | 2010 | ![]() |
But you can never be like me... | Ama asla benim gibi olamazsın... | 678-1 | 2010 | ![]() |
because you know it's your fault. | çünkü hatalı olduğunu biliyorsun. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Amonth ago, as my fiancée was dropping me off at home... | Bir ay önce, nişanlım beni evimin önünde indirdikten sonra... | 678-1 | 2010 | ![]() |
a truck driver was passing me... | yanımdan geçen bir aracın şoförü... | 678-1 | 2010 | ![]() |
and he sexually harassed me. | bana cinsel tacizde bulundu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Then he ran off. Everyone gathered around us. | Sonra kaçtı. Herkes etrafımıza toplandı. | 678-1 | 2010 | ![]() |
All the men stood together as one man and did nothing. | Bütün erkekler bir araya geldiler ve hiçbir şey yapmadılar. | 678-1 | 2010 | ![]() |
An old wise man asked me: 'What did he steal from you? ' | Yaşlı ve bilge bir adam bana şöyle dedi: "Senden ne çaldı?" | 678-1 | 2010 | ![]() |
I told him: 'He didn't steal, he harassed me sexually'. | 'Bir şey çalmadı, bana cinsel tacizde bulundu' dedim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
He said: 'Thank God nothing happened! We thought he's stolen something'. | "Allah'a şükür bir şey yokmuş! Biz hırsızlık yaptığını zannettik" dedi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
He told me you have to take him to the police station. | Onu karakola götürmem gerektiğini söyledi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
"What? Take him to the police station. | "Ne?" "Onu karakola götür". | 678-1 | 2010 | ![]() |
Excuse me?" | "Affedersin?" | 678-1 | 2010 | ![]() |
Turns out I personally have to take him there? | Anlaşıldı ki, benim şahsen götürmem gerekiyormuş? | 678-1 | 2010 | ![]() |
So my mum, my fiancé and I cram into the carfront seat... | Böylece annem, nişanlım ve ben arabanın önüne tıkıştık... | 678-1 | 2010 | ![]() |
and the harasser lounges like a prince on the back seat. | ve tacizci arka koltuğa prensesler gibi yayıldı. | 678-1 | 2010 | ![]() |
And at the end of this saga... | Bu masalın sonuna gelince... | 678-1 | 2010 | ![]() |
everyone pressures me to drop the lawsuit. | herkes davadan vazgeçmem için bana baskı kurdu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Why? But why? 'You will scandalize us.' | Niye? Ama niye? 'Bizi rezil edeceksin.' | 678-1 | 2010 | ![]() |
It's my scandal when I say 'ouch'. | Ben 'Ay!' dersem, bu bir skandaldır! | 678-1 | 2010 | ![]() |
How dare you say 'ouch'? | 'Ay!' demeye nasıl cüret edersin!? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Do you know what every girl needs from a man? | Kadınlar erkeklerden ne ister, biliyor musunuz? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Safety. | Güvenlik. | 678-1 | 2010 | ![]() |
And I no longerfeel safe. | Ve ben güvende hissetmiyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
At all. | Hiçbir biçimde. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Do you want to take my seat? | Yerime oturmak ister misiniz? | 678-1 | 2010 | ![]() |
No thanks. I'm getting off at the next stop. | Hayır, sağ olun. Bir sonraki durakta ineceğim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Adel. | Adel. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Adel! | Adel! | 678-1 | 2010 | ![]() |
What happened? It's OK, madam. | Ne oldu? Bir şey yok, bayan. | 678-1 | 2010 | ![]() |
You? What? I had a minor accident. | Sen? Ne? Küçük bir kaza geçirdim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
What's wrong with you? Why do you do this? | Senin derdin ne? Bunu neden yaptın? | 678-1 | 2010 | ![]() |
You could've taken a second wife... | İkinci bir eş alabilirdin... | 678-1 | 2010 | ![]() |
or divorced me... | ya da benden boşanabilirdin... | 678-1 | 2010 | ![]() |
but never lay a finger on a woman against her will! | ama bir kadına iradesi dışında dokunamazsın! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Stop it! You stop it! | Kes şunu! Sen kes! | 678-1 | 2010 | ![]() |
Why did you turn yourself in? | Neden kendini ihbar ettin? | 678-1 | 2010 | ![]() |
So she can play hero. | Kahraman olmak için. | 678-1 | 2010 | ![]() |
In less than an hour, we'll have the media circus here. | Bir saate kalmadan, medya sirki kurulur burada. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Please, go wash yourface and speak calmly to them. | Lütfen yüzünü yıka ve onlarla sakince konuş. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I don't want them to call you crazy. | Seni deli olarak adlandırmalarını istemem. | 678-1 | 2010 | ![]() |
If they call you crazy, your efforts will be wasted. Do you understand? | Eğer deli olduğunu söylerlerse, bütün çabaların boşa gider. Anlıyor musun? | 678-1 | 2010 | ![]() |
I don't want to see or talk to anyone. | Ne kimseyi görmek, ne de konuşmak istiyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Seba... do what you want. | Seba... ne istiyorsan onu yap. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Just tell me and I will help you. | Sadece ne yapacağını söyle ki, sana yardımcı olayım. | 678-1 | 2010 | ![]() |
I'm as criminal as they are, that is why I turned myself in. | Ben de onlar kadar suçluyum, bu yüzden kendimi ihbar ettim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
In that case, then you should go home. | Bu durumda, eve gitmen gerekiyor. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Un cuff her. She just confessed, sir. | Kelepçesini çıkar. Ama itiraf etti, efendim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
She's done nothing to confess to. Do you have an official complaint? | İtiraf edecek bir şey yapmadı. Resmi bir şikayet var mı? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Did Hamdi file a report? The lemon guy? | Hamdi şikayette bulundu mu? Limonlu herif? | 678-1 | 2010 | ![]() |
You have no official complaints! Give me the keys. | Resmi şikayet yok! Anahtarları ver. | 678-1 | 2010 | ![]() |
We have no complaints because it would also be a confession of harassment. | Şikayet yok çünkü bu tacizin itirafı olurdu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
As long as there are no official reports, it's not my problem. | Eğer ortada bir şikayet yoksa, bu benim meselem değil. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Go now. | Git artık. | 678-1 | 2010 | ![]() |
What do you want, madam? Never punish my kids again. | Ne istiyorsunuz, hanımefendi? Çocuklarımı bir daha cezalandırmayın. | 678-1 | 2010 | ![]() |
OK. Put your arms down. | Peki. Kollarınızı indirin. | 678-1 | 2010 | ![]() |
We won't punish them again. Lower your arms. | Bir daha cezalandırmayacağız. Kollarınızı indirin. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Case 673 year 2009. Is she present? | Dava 673, yıl 2009. Davacı mevcut mu? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Yes sir. | Mevcut, efendim. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Your lawyer requested to drop the suit? | Avukatınız davadan vazgeçmenizi istedi mi? | 678-1 | 2010 | ![]() |
Will you drop the charges? | Suçlamayı geri alacak mısınız? | 678-1 | 2010 | ![]() |
No, sir, she won't! | Hayır, almayacak! | 678-1 | 2010 | ![]() |
No, sir, I won't drop the lawsuit. | Hayır efendim, davadan vazgeçmiyorum. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Quiet please. | Sessizlik lütfen. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Does my hair look better now? | Saçlarım iyi görünüyor mu böyle? | 678-1 | 2010 | ![]() |
But it was also nice before. | Ama önceden de güzeldi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
The Court sentenced the harasser in Nelly's case to 3 years in prison. | Nelly'nin davasında mahkeme tacizciyi üç yıl hapse mahkum etti. | 678-1 | 2010 | ![]() |
A year later, legislation was passed to criminalize harassment in Egypt. | Bir yıl sonra, tacizi suç olarak kabul eden yasa yürürlüğe girdi. | 678-1 | 2010 | ![]() |
Reports remain to be rare. | Nadiren şikayette bulunan oldu. | 678-1 | 2010 | ![]() |
It's very hot today. The sun is high, | Bugün hava çok sıcak. Güneş, dolardaki kur farkı gibi | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
just as the exchange rate of the dollar. | yakmaya devam ediyor. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
If you have dollars, prepare for changes. | Eğer dolarınız varsa, bozdurmaya hazır olun. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
If only the guarani was as high. | Keşke guarani bu kadar yüksek olsaydı. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
My God, the dollar surely sprang up incredibly today. | Aman Tanrım, dolar bugün inanılmaz fırladı. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
The news is everywhere. | Heryer bu haberle çalkalanıyor. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
You can even open the water tap and you'll hear it. | Hatta musluğu açsanız dedikoduları duyarsınız. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
The success of 2005... is here. | 2005'in başarısı ... burada. 1 | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Please, don't kill me. 1 | Lütfen beni öldürme. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
OK, I'll give you another chance. | Tamam, sana bir şans daha vereceğim. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Answer this and I'll let you live. | Cevap ver, ben de yaşamana izin vereyim. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Do you know what Nemesis mean? | Nemesis'in anlamını biliyor musun? | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
I don't know. Of course you don't know. | Bilmiyorum. Tabii ki bilmiyorsun. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Of course you don't know. | Tabii ki bilmiyorsun. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Shame... | Yazık ... | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Whose cart is it? | Kimin çekçeği bu? | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Nobody's, ma'am. But don't worry. I'll take your stuff. | Kimsenin, hanımefendi. Ama merak etmeyin. Ben eşyalarınızı alırım. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Go on. Are you crazy? | Gidelim. Sen delirdin mi? | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
This lady's in a hurry, partner. | Bu hanımın acelesi var, dostum. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Can't you see I put her goods on my cart? | Kör müsün, eşyaları benim çekçekimde? | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
And you lost it, amigo. I did what?! | Sen onu kaybettin amigo. Ben ne yaptım? | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Pay attention to your work. | İşine önem vermelisin. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
You watch TV you don't eat. | TV izlersen yemek yok. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |
Those are my goods. You're good for nothing. | Bunlar benim eşyalarım. Sen hiçbir işe yaramazsın. | 7 cajas-1 | 2012 | ![]() |