• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 8909

English Turkish Film Name Film Year Details
I'll slip you some iced tea Hemşire başka yere bakarken senin için biraz soğuk çay ekledim. Boss-1 2011 info-icon
You got plenty of time. Bir sürü zamanın var. Boss-1 2011 info-icon
Di Bunu Boss-1 2011 info-icon
Did... Bunu... Boss-1 2011 info-icon
Did you... Bunu bana... Boss-1 2011 info-icon
do this to me? ...sen mi yaptın? Boss-1 2011 info-icon
Ladies and gentlemen, Tom Kane! Bayanlar ve baylar, Tom Kane.! Bayanlar,baylar! Tom Kane! Boss-1 2011 info-icon
Shots fired! Get me an ambulance now! Ateş edildi! Hemen ambulans çağırın! Ateş açıldı! Hemen ambulans çağırın! Boss-1 2011 info-icon
At 4:38 this afternoon, Öğleden sonra 4:38'de... Akşamüstü 4:38 sularında... Boss-1 2011 info-icon
an assassination attempt was made, and Chicago Police Department ...bir suikast girişiminde bulunuldu ve Chicago Polis Departmanı... ...suikast girişimi oldu ve şu sıralar... Boss-1 2011 info-icon
is pursuing any and all leads as we speak. ...tüm ipuçlarını göz önünde bulundurarak araştırıyor. ...Şikago Polis'i tüm izlerin peşinden gidiyor. Boss-1 2011 info-icon
You need to do something! What kind of man sends his own daughter to jail? Bir şeyler yapman lazım. Nasıl bir insan öz kızını hapse gönderebilir? Bir şeyler yapmalısın! Nasıl bir adam öz kızını hapse gönderir? Boss-1 2011 info-icon
Don't you fuckin' dare to judge my actions. Sakın davranışlarımı yargılamaya çalışma. Sakın kararlarımı yargımalaya kalkma. Boss-1 2011 info-icon
If you wanna get back at him or make him pay in any way, Benim söylediğim, ona dönmek, ödeşmek istiyorsan... Onunla ödeşmek veya yaptığını ödetmek istiyorsan... Boss-1 2011 info-icon
you can't do it from the bottom of a glue tube in county jail. 1 ...bunu bir kasaba hapishanesinde kıçından yapışık olarak yapamazsın. 1 ...bunu hapisteyken yapamazsın. 1 Boss-1 2011 info-icon
Kane explicitly forbade you from speaking to press. Kane seremonide basına konuşmamanı açıkça belirtmişti. Kane açıkça senin basına konuşmanı yasakladı. Boss-1 2011 info-icon
This is a gift from the gods. Bu tanrının bir hediyesi. Bu kazancı kullanmamak için deli olmamız gerek. Bu tanrının bir lütfu. Boss-1 2011 info-icon
We'd be crazy not to squeeze it for all it's worth. Bunu değerlendirmemek delilik olur. Boss-1 2011 info-icon
Seems that Dr. Harris didn't disappear after all. What? Dr. Harris pek te kayıp değilmiş. Ne? Görünüşe göre Dr.Harris ortadan kaybolmamış. Ne? Boss-1 2011 info-icon
Am I imagining things or did you call me two weeks ago from Arizona? Ben mi uyduruyorum yoksa iki hafta önce konuşmak için beni Arizona'dan mı aradınız? Uyduruyor muyum yoksa 2 hafta önce Arizona'dan beni aradın mı? Boss-1 2011 info-icon
I was on sabbatical. Sabbatical or exile, Dr. Harris? Ben ücretli izindeydim. Ücretli izin miydi yoksa sürüldünüz mü, Dr. Harris? Ücretli izindeydim. İzinde mi sürgünde mi, Dr. Harris? Boss-1 2011 info-icon
The Lennox Gardens vote is on. Lennox Gardens oylaması hâlâ gündemde. Lennox Gardens hala gündemde. Boss-1 2011 info-icon
Would a promissory note towards İkinci oylama için göründüğünden kararsız olduğunu bilmek... Sence adaylığına destek vermek... Boss-1 2011 info-icon
your reelection campaign help our cause here? ...şu durumda yeniden seçim kampanyan doğru bir yatırımmış gibi gelir mi? ...bizim için doğru bir yatırım mı? Boss-1 2011 info-icon
What in God's name happened to you? Sana ne oldu tanrı aşkına? Sana ne olmuş böyle? Boss-1 2011 info-icon
You're not standing here but for my generosity. Benim cömertliğim sayesinde burada duruyorsun. Benim büyüklüğüm sayesinde burada duruyorsun. Boss-1 2011 info-icon
We can talk off the record, I hope? Kayıt dışı konuşabiliriz, sanırım? Umarım konuşmamız kayıt dışı kalır. Boss-1 2011 info-icon
Do you know anything about Kane seeing a Dr. Ella Harris? Kane ve Dr. Ella Harris'in görüşmesi hakkında bir şey biliyor musun? Kane'in Dr. Harris'i görmesiyle ilgili bir şey biliyor musun? Boss-1 2011 info-icon
I don't understand. Are you saying he's sick? Anlamıyorum. O hasta mı diyorsun? Anlamıyorum. Hasta olduğunu mu ima ediyorsun? Boss-1 2011 info-icon
Muscle rigidity, whole body tremors it's progressing. Kas sertleşmesi, tüm vücutta titreme. İlerliyor. Kas sertleşmeleri, vücut sarsıntıları... Hastalık ilerliyor. Boss-1 2011 info-icon
Hallucinations have been minimal. Boss? Halüsinasyonlar çok azdı. Patron? Halüsinasyonlar minimum seviyede. Patron? Boss-1 2011 info-icon
Mr. Mayor, you have to know Sayın başkan, bilmelisiniz ki... Bay Başkan, şunu bilmelisiniz... Boss-1 2011 info-icon
your best days are behind you. ...en iyi günleriniz geçmişte kaldı. ...en güzel günleriniz geride kaldı. Boss-1 2011 info-icon
Mayor Kane cannot have such unchecked power. Başkan Kane böylesine bir güce denetimsiz sahip olamaz. Başkan Kane böylesi kontrolsüz bir güce sahip olamaz. Boss-1 2011 info-icon
I thought I taught you a lesson. Sana dersini verdiğimi sanıyordum. Sana dersini verdiğimi sandım. Boss-1 2011 info-icon
Change whether we have the wherewithal to make it. Değişim. Bunu yapmak için paramız olsun olmasın. Değişim! Bunun için imkan olsun ya da olmasın. Boss-1 2011 info-icon
For on my watch at Lennox Gardens, mistakes were made. Lennox Gardens'da benim gördüğüm yapılmış hataların olduğuydu. Benim görüşüm, Lennox Gardens'ta bazı hataların yapılmış olduğu. Boss-1 2011 info-icon
Motion to vote. Oylama zamanı. Oylamaya sunuyorum. Boss-1 2011 info-icon
There's a community there, Orada bir halk var... Orada yaşayanlar var... Boss-1 2011 info-icon
not just a record of administrative blunders. ...sadece yönetimsel hatalar yok. ...sadece yönetim hataları veya bürokratik aksilikler yok. Boss-1 2011 info-icon
It won't go away with an architectural face lift. Mimari bir düzenleme ile ortadan kalkmayacaktır. Orası mimari bir düzenlemeyle ortadan kalkmaz. Boss-1 2011 info-icon
I wanna make sure this project turns out right. Eğer bu projenin doğru ilerlemesini istiyorsan... Bu projenin doğru dürüst bir hale gelmesini istiyorum. Boss-1 2011 info-icon
Perhaps you should come work for me. What? ...belki de benim için çalışmalısın. Ne? Belki de benim için çalışmalısın. Ne? Boss-1 2011 info-icon
Tom? Who let him in to see my wife before I do? Tom? Bu adamın benden önce eşimi görmesine kim izin verdi? Tom? Karımı benden önce onun görmesine kim izin verdi? Boss-1 2011 info-icon
I spoke with theBwarden and parole board Hapishane müdürü ve şartlı tahliye heyetiyle... Hapishane müdürü ve şartlı tahliye heyetiyle... Boss-1 2011 info-icon
about the possibility of house arrest for Emma. ...Emma'nın muhtemel ev hapsiyle ilgili konuştum. ...Emma'nın ev hapsi için görüştüm. Boss-1 2011 info-icon
They seemed willing to consider it in light of family circumstance. Ailenin içinde olduğu durum nedeniyle istekli görünüyorlar. Ailenin içinde bulunduğu durum nedeniyle, değerlendirecekler. Boss-1 2011 info-icon
The ballistic trauma caused a severe pulmonary laceration. Balistik travma sağ akciğerinde şiddetli palmoner yaralanmaya sebep olmuş. Kurşun sebebiyle akciğerde yırtılma olmuş. Boss-1 2011 info-icon
Did What? Bunu... Ne? Bunu... Ne? Boss-1 2011 info-icon
Did you do this to me? Bunu bana sen mi yaptın? Bunu bana sen mi yaptın? Boss-1 2011 info-icon
Have mercy on me, God, in Your kindness. Merhametinle affet beni tanrım. İyiliğinle bana merhamet et, Tanrım. Boss-1 2011 info-icon
In Your compassion, blot out my offense. Şefkatinle suçlarımın üzerini ört. Şefkatinle kabahatlerimi görmezden gel. Boss-1 2011 info-icon
O wash me more and more from my guilt Ey tanrım, beni tüm suçlarımdan temizle... Beni suçlarımdan arındır... Boss-1 2011 info-icon
and cleanse me from my sin. ...beni günahlarımdan arındır. ...ve günahlarımı temizle. Boss-1 2011 info-icon
My offenses truly I know them; Tüm suçlarımı biliyorum... Suçlarımı çok iyi biliyorum. Boss-1 2011 info-icon
My sin is always before me. ...günahım hep benden öndeydi. Günahlarım hep bir adım öndeydi. Boss-1 2011 info-icon
O see, in guilt I was born, Ey tanrım, suçlu doğdum... Günahlarla doğdum... Boss-1 2011 info-icon
a sinner I was conceived. ...bir günahkâr olarak yetiştim. ...günahkar büyütüldüm. Boss-1 2011 info-icon
Morning, sir. Günaydın, efendim. Günaydın efendim. Boss-1 2011 info-icon
A fucking nightmare, this thing. Bu şey tam bir kabus. Bu şey lanet bir kabus. Boss-1 2011 info-icon
Hopefully you won't have to wear it much longer. Umuyorum uzun bir süre giymeyeceksiniz. İnşallah uzun süre giymezsiniz. Boss-1 2011 info-icon
How's Mrs. Kane feeling? Improved. Bayan Kane nasıl oldu? Gelişme var. Bayan Kane nasıllar? Daha iyi. Boss-1 2011 info-icon
Budget projections. On your desk. Bütçe tahminleri. Masanızda. Bütçe planlamaları? Masanızda. Boss-1 2011 info-icon
My daughter? The sheriff will drop her off at 7:00. Ya kızım? Şerif saat 7:00'de onu bırakacak. Kızım? Şerif akşam 7'de serbest bırakacak. Boss-1 2011 info-icon
I've cleared your evening. Akşam programınızı boşalttım. Akşam planlarınızı iptal ettim. Boss-1 2011 info-icon
She's been authorized for visits to her NA meetings Bağımlılar topluluğuyla görüşmek için yetkisi var... Narkotikle görüşmeleri olacak. Boss-1 2011 info-icon
and I've emailed you the contact information ...ve şartlı tahliye memuru Dave Hoffman'ın bilgilerini size email attım. Şartlı tahliye memurunun... Boss-1 2011 info-icon
of her parole officer Dave Hoffman. ...iletişim bilgilerini e posta ile gönderdim. Boss-1 2011 info-icon
I thought you might like to speak with him personally. Onunla şahsen konuşmak isteyebileceğinizi düşündüm. Onunla özel konuşmak istersiniz diye. Boss-1 2011 info-icon
He'll be in charge of her monthly tests. Aylık testlerinin başındaki adam o olacak. Emma'nın aylık testlerinde o görev alacak. Boss-1 2011 info-icon
When can I expect to hear from the Superintendent of Police? Ne zaman polis şefinden bir şeyler duyacağım? Bir başkomiserden duyacak neyim olabilir ki? Boss-1 2011 info-icon
Morning, Mr. Mayor. It appears the Cook County State's Attorney Görünüşe göre Cook County eyalet savcısı ünü nedeniyle... Günaydın Bay Başkan. Görünüşe göre Cook County savcısı... Boss-1 2011 info-icon
will be point on the shooting investigation, given its high profile. ...soruşturmanın başında olacak, olayın mühimmiyeti için. Boss-1 2011 info-icon
Doyle. When's he coming? Doyle. Ne zaman geliyor? Doyle. Ne zaman geliyor? Boss-1 2011 info-icon
He said he's available later this afternoon, Öğleden sonra müsait olabilecekmiş ancak ofisinde buluşmamızı tercih ediyor. Bu öğlen müsait olduğunu söyledi. Boss-1 2011 info-icon
but would prefer to meet at his office. Ama kendi ofisinde görüşmeyi tercih ediyor. Boss-1 2011 info-icon
Here. Burada. Burada görüşeceğiz. Boss-1 2011 info-icon
10 minutes. 10 dakika sonra. 10 dakika sonra. Boss-1 2011 info-icon
"You're a disease. "Sen bir hastalıksın. "Sen bir hastalıksın." Boss-1 2011 info-icon
If I see you on the street, I will fuck you up. Eğer seni sokakta görürsem seni mahvedeceğim. "Seni yolda görürsem berbat ederim." Boss-1 2011 info-icon
I will fuck your daughter. I will fuck your wife." Kızını mahvedeceğim. Karını mahvedeceğim." "Kızını beceririm. Karını beceririm." Boss-1 2011 info-icon
So you have reason to believe Yani eşimin hedef olabileceğine dair bir neden bulduğunu mu söylüyorsun? Yani hedefin Meredith olduğuna dair... Boss-1 2011 info-icon
that she might have been the target? ...sebeplerin var? Boss-1 2011 info-icon
Not yet, no. It's possible, though. Henüz değil, hayır. Bu muhtemel, gerçi. Henüz değil. Ama olası. Boss-1 2011 info-icon
"You're a parasite of lies and I am your worst enemy." "Sen yalancı bir parazitsin ve ben en kötü düşmanınım." "Yalanlardan ibaret bir parazitsin ve senin en büyük düşmanınım." Boss-1 2011 info-icon
Hundreds of these. Bunlardan binlercesi. Bunun gibi yüzlerce var. Boss-1 2011 info-icon
And all have been dealt with by the proper authorities. Ve tamamı gerekli merciler tarafından ele alındı. Hepsi de ilgili merciler tarafından araştırılıyor. Boss-1 2011 info-icon
So unless you're telling me that you have proof Yani bu ilkel insanlardan birisinin karımı vurduğunu söylemediğin sürece... Karımı vuran pislikle ilgili... Boss-1 2011 info-icon
that one of those troglodytes shot my wife, ...gelişme yoksa... Boss-1 2011 info-icon
I implore you to get to your point, Jeff. ...sadede gelmeni rica edeceğim, Jeff. ...sadede gelmeni istiyorum, Jeff. Boss-1 2011 info-icon
My point, Tom, Demek istediğim, Tom... Demek istediğim, Tom... Boss-1 2011 info-icon
is that you're not exactly short on enemies. ...düşmanı pek az olan birisi değilsin. ...düşmanlarını tam olarak bilmiyorsun. Boss-1 2011 info-icon
There was a time, was there not, Bir zamanlar, seni de onların arasında sayabilirdim, değil mi? Bir zamanlar, yanlışsam düzelt... Boss-1 2011 info-icon
when I could count you among them? ...sen de onlardan biriydin değil mi? Boss-1 2011 info-icon
You were cleared. Aklandın. Temize çıktım. Boss-1 2011 info-icon
I repent. I've moved on. Pişman oldum. Hayatıma devam ettim. Pişman oldum. Önüme baktım. Boss-1 2011 info-icon
Have you? Öyle mi? Gerçekten mi? Boss-1 2011 info-icon
The ultimate objective here Buradaki asıl konu... Asıl görevimiz olayı... Boss-1 2011 info-icon
isn't merely prosecution, it's conviction. 1 ...sadece bir soruşturma değil, bir mahkûmiyet. ...uzatmak değil. Zanlıyı bir an evvel içeri tıkmak. Boss-1 2011 info-icon
Whoever did this cannot, on my watch, Bunu her kim yaptıysa, benim gözetimimde teknik araştırmadan kaçamayacaktır. Bunu kim yaptıysa... Boss-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 8904
  • 8905
  • 8906
  • 8907
  • 8908
  • 8909
  • 8910
  • 8911
  • 8912
  • 8913
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact