• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 9583

English Turkish Film Name Film Year Details
I know. I futzed it so we could get done sooner. Biliyorum. Ben salladım, işimiz çabuk bitsin diye. Biliyorum. Ben salladım, işimiz çabuk bitsin diye. Broken Hill-1 2009 info-icon
Oh, come on! Don't be such a freakin' prude! Hadi ama! Bu kadar dürüst olma! Hadi ama! Bu kadar dürüst olma! Broken Hill-1 2009 info-icon
You're killin' me here, seriously. Gerçekten beni sinir ediyorsun. Gerçekten beni sinir ediyorsun. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Chuckles softly] [usulca güler] Broken Hill-1 2009 info-icon
What, you think this is funny? Komik olan nedir? Komik olan nedir? Broken Hill-1 2009 info-icon
No. I just like your accent. Hayır. Aksanını beğeniyorum. Hayır. Aksanını beğeniyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
My accent? Aksanımı mı? Aksanımı mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
[American accent] You're such a freaking prude. [Amerikan aksanıyla] "Bu kadar dürüst olma!". "Bu kadar dürüst olma!". Broken Hill-1 2009 info-icon
You're killing me here, seriously. "Gerçekten beni sinir ediyorsun." "Gerçekten beni sinir ediyorsun." Broken Hill-1 2009 info-icon
I do not sound like that! Ben öyle söylemiyorum ki! Ben öyle söylemiyorum ki! Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, you do! Evet, öyle söylüyorsun! Evet, öyle söylüyorsun! Broken Hill-1 2009 info-icon
Well, then, who am I, mister... O halde bayım, bilin bakalım ben kimim... O halde bayım, bilin bakalım ben kimim... Broken Hill-1 2009 info-icon
[Affects English accent] "You are my sun, my moon, my stars. [İngiliz aksanıyla] "Sen benim güneşim, ayım, yıldızımsın. "Sen benim güneşim, ayım, yıldızımsın. Broken Hill-1 2009 info-icon
"I'm such a nerd. "Tam bir budalayım. "Tam bir budalayım. Broken Hill-1 2009 info-icon
Go to the dance with me, and I'll be so happy." Benimle dansa gelirsen çok mesut olacağım." Benimle dansa gelirsen çok mesut olacağım." Broken Hill-1 2009 info-icon
Well, thanks for your help today. See you tomorrow. Bugünkü yardımın için teşekkürler. Yarın görüşürüz. Bugünkü yardımın için teşekkürler. Yarın görüşürüz. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Motorcycle engine turns over] [Motosiklet gürültüsü] Broken Hill-1 2009 info-icon
MAN: It does matter when you're not here. Adam: Burada olman bizim için önemli. Burada olman bizim için önemli. Broken Hill-1 2009 info-icon
Because we miss you! Çünkü seni özlüyoruz! Çünkü seni özlüyoruz! Broken Hill-1 2009 info-icon
Hey. Where's mom? Annem nerede? Annem nerede? Broken Hill-1 2009 info-icon
She's extended her trip a couple of more weeks. Seyahatini bir kaç hafta daha uzatmış. Seyahatini bir kaç hafta daha uzatmış. Broken Hill-1 2009 info-icon
You can find something to eat, can't you? Yiyecek bir şeyler bulabilirsin, değil mi? Yiyecek bir şeyler bulabilirsin, değil mi? Broken Hill-1 2009 info-icon
I don't understand! That's twice now! Anlamıyorum! İki defa uzattın! Anlamıyorum! İki defa uzattın! Broken Hill-1 2009 info-icon
Two more weeks. I don't get it. İki hafta daha. Bunu kabul etmiyorum. İki hafta daha. Bunu kabul etmiyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
Well, that's not fair! I am here for her! Bu adil değil! Ben onun için buradayım! Bu adil değil! Ben onun için buradayım! Broken Hill-1 2009 info-icon
That was never our deal! Anlaşmamız böyle değildi! Anlaşmamız böyle değildi! Broken Hill-1 2009 info-icon
That is not the way it was gonna be. Böyle olmamalıydı. Böyle olmamalıydı. Broken Hill-1 2009 info-icon
No. You never said that. Hayır. Bunu hiç söylemedin. Hayır. Bunu hiç söylemedin. Broken Hill-1 2009 info-icon
I never would have agreed to that. Bu şekilde asla kabul etmezdim. Bu şekilde asla kabul etmezdim. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Playing "Claire de Lune" by Debussy, haltingly] [Debussy'den "Claire de Lune"u duraksayarak çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm not going to agree to that, Bunu kabul etmiyorum, Bunu kabul etmiyorum, Broken Hill-1 2009 info-icon
and I am not going to accept responsibility ve onun davranışlarının mesuliyetine de... ve onun davranışlarının mesuliyetine de... Broken Hill-1 2009 info-icon
for her behavior either. ...kabul etmiyorum. ...kabul etmiyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
You know I can't leave the mine! Biliyorsun benimkini bırakamam! Biliyorsun benimkini bırakamam! Broken Hill-1 2009 info-icon
You know I've got to be here! Orada olmam gerektiğini biliyorsun! Orada olmam gerektiğini biliyorsun! Broken Hill-1 2009 info-icon
You continue to throw this in my face! Beni dinlemiyorsun! Beni dinlemiyorsun! Broken Hill-1 2009 info-icon
[Playing listlessly] [Umursamadan çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Didgeridoo playing] [Didgeridoo çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm gonna start a prison band for my audition with Mr. Wooley. Bay Wooley, müzik sınavım için bir hapishane korosuyla çalışmaya başlıyorum. Bay Wooley, müzik sınavım için bir hapishane korosuyla çalışmaya başlıyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
That's the spirit, boy! İşte ruh budur, evlat! İşte ruh budur, evlat! Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, it'll be July 15th, Evet, Temmuz'un 15'inde olacak, Evet, Temmuz'un 15'inde olacak, Broken Hill-1 2009 info-icon
so we've got three weeks to prepare. yani hazırlanmak 3 haftamız var. yani hazırlanmak 3 haftamız var. Broken Hill-1 2009 info-icon
We kind of need some instruments. Bazı enstrümanlara ihtiyacımız var. Bazı enstrümanlara ihtiyacımız var. Broken Hill-1 2009 info-icon
Restoring instruments has been my life's passion, Enstrümanları onarmak benim tutkumdur, Enstrümanları onarmak benim tutkumdur, Broken Hill-1 2009 info-icon
preparing for an unrealized dream. onları hiç gerçekleşmeyecek bir rüyaya hazırlarım. onları hiç gerçekleşmeyecek bir rüyaya hazırlarım. Broken Hill-1 2009 info-icon
You, Thomas, can breathe life into them, Sen, Thomas, onlara hayat verebilir, ve onların... Sen, Thomas, onlara hayat verebilir, ve onların... Broken Hill-1 2009 info-icon
and they fulfill a measure of their creation. ...yapılış amacına hizmet etmesini sağlayabilirsin. ...yapılış amacına hizmet etmesini sağlayabilirsin. Broken Hill-1 2009 info-icon
These are my children. Bunlar benim evlatlarım. Bunlar benim evlatlarım. Broken Hill-1 2009 info-icon
I promise I'll take good care of them. Onlara çok iyi bakacağıma söz veriyorum. Onlara çok iyi bakacağıma söz veriyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Spanish guitar playing] [İspanyol gitarı çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Yidaki plays] [Yidaki çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
Here, Bear, you played one of these before? Bear, bunlardan birini daha önce çaldın mı? Bear, bunlardan birini daha önce çaldın mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
As if. Sanki. Sanki. Broken Hill-1 2009 info-icon
All right. Mold the wax around so you get a good seal on your lips. Pekala. Ağzını dudaklarınla tamamen kapatarak kullan. Pekala. Ağzını dudaklarınla tamamen kapatarak kullan. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Virtuoso guitar playing] [Virtüöz gitar çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
He's not bad. Fena değil. Fena değil. Broken Hill-1 2009 info-icon
This here's Fuzz. Plays the drums, don't you? İşte bu Fuzz. Davul çalıyordun, değil mi? İşte bu Fuzz. Davul çalıyordun, değil mi? Broken Hill-1 2009 info-icon
So I thought he might be good for our band. Düşündüm ki o koromuza faydalı olabilir. Düşündüm ki o koromuza faydalı olabilir. Broken Hill-1 2009 info-icon
He told me you play a mean version of "Space Truckin'." "Space Truckin'"den az bir kısım çaldığını bana söyledi "Space Truckin'"den az bir kısım çaldığını bana söyledi Broken Hill-1 2009 info-icon
[Virtuoso playing] [Virtüöz çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
Ricardo! Ricardo! Ricardo! Broken Hill-1 2009 info-icon
A fine instrument, yes, Hoş bir enstrüman, evet, Hoş bir enstrüman, evet, Broken Hill-1 2009 info-icon
but still, she is hurting on the inside. ama hala, içinde ona acı veren bir şey var. ama hala, içinde ona acı veren bir şey var. Broken Hill-1 2009 info-icon
But I can heal her pain. I can heal it. Onun acısını dindirebilirim. Onu iyi edebilirim. Onun acısını dindirebilirim. Onu iyi edebilirim. Broken Hill-1 2009 info-icon
TOMMY: Okay, well, we should get started. Tommy: Tamam, başlayalım artık. Tamam, başlayalım artık. Broken Hill-1 2009 info-icon
So, um, Fuzz, do you want to show us what you can do? Fuzz, bize neler yapabildiğini göstermek ister misin? Fuzz, bize neler yapabildiğini göstermek ister misin? Broken Hill-1 2009 info-icon
On that? Bunda mı? Bunda mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, yeah. Just give it a go. Evet, evet. Başlaman yeter. Evet, evet. Başlaman yeter. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Strikes drums twice] [Davula iki defa vurur] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Resounding thud] [tok ses yankılanır] Broken Hill-1 2009 info-icon
This thing's too complicated. Bu şey çok karmaşık. Bu şey çok karmaşık. Broken Hill-1 2009 info-icon
Uh, well, what kind of drums did you say you played before? Daha önce ne tür davul çaldığını söylemiştin? Daha önce ne tür davul çaldığını söylemiştin? Broken Hill-1 2009 info-icon
Tommy, warden wants to see you. Tommy, müdür seni görmek istiyor. Tommy, müdür seni görmek istiyor. Broken Hill-1 2009 info-icon
Oh, okay. Just a second. Tamam, bir saniye. Tamam, bir saniye. Broken Hill-1 2009 info-icon
Okay, we are dying here. Tamam. Burada kesiyoruz. Tamam. Burada kesiyoruz. Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm going to see if I can get some more players. Daha fazla çalgıcı getirmeye çalışacağım. Daha fazla çalgıcı getirmeye çalışacağım. Broken Hill-1 2009 info-icon
You keep the ones that we have got here. Sen de burada kal. Sen de burada kal. Broken Hill-1 2009 info-icon
Um, just, you know, tell 'em a joke or something. Fıkra falan anlatırsın. Fıkra falan anlatırsın. Broken Hill-1 2009 info-icon
Warden will see you now. Müdür şimdi seninle görüşecek. Müdür şimdi seninle görüşecek. Broken Hill-1 2009 info-icon
Officer Jack informs me that you're here Memur Jack mahkumları bu güvenli hapishane... Memur Jack mahkumları bu güvenli hapishane... Broken Hill-1 2009 info-icon
to persuade me to allow inmates to leave this secure jail ...dışına bir müzik dinletisi için çıkartma... ...dışına bir müzik dinletisi için çıkartma... Broken Hill-1 2009 info-icon
to perform in a music exhibition. ...izni isteyeceğini haber verdi. ...izni isteyeceğini haber verdi. Broken Hill-1 2009 info-icon
The exhibition is the jail nationals. Bu ulusal bir hapishane koroları dinletisi. Bu ulusal bir hapishane koroları dinletisi. Broken Hill-1 2009 info-icon
Prisoners from all over the country are going to perform, Tüm ülkeden mahkumlar Katılacak, Tüm ülkeden mahkumlar Katılacak, Broken Hill-1 2009 info-icon
and it takes place in Broken Hill at the end of the month. ve Broken Hill'de ay sonunda düzenlenecek. ve Broken Hill'de ay sonunda düzenlenecek. Broken Hill-1 2009 info-icon
It's Tommy, right? Tommy'di, değil mi? Tommy'di, değil mi? Broken Hill-1 2009 info-icon
I was transferred here to cut costs, cut frills, Ben buraya maliyetleri azaltmak, ihtişamı bitirmek, yani bu şehir... Ben buraya maliyetleri azaltmak, ihtişamı bitirmek, yani bu şehir... Broken Hill-1 2009 info-icon
and basically turn this country club back into a prison. ...kulübünü tekrar hapishaneye çevirmek için gönderildim. ...kulübünü tekrar hapishaneye çevirmek için gönderildim. Broken Hill-1 2009 info-icon
Unfortunately, it seems the policy makers Maalesef, politikacıların müziğe... Maalesef, politikacıların müziğe... Broken Hill-1 2009 info-icon
have a soft spot in their heart for music. ...karşı zaafı var. ...karşı zaafı var. Broken Hill-1 2009 info-icon
I suppose hearing the incarcerated singing Sanırım mahkumların şarkılarını dinlemek... Sanırım mahkumların şarkılarını dinlemek... Broken Hill-1 2009 info-icon
helps them ease their collective conscience, ...onların müzik zevkine katkıda bulunacak, ...onların müzik zevkine katkıda bulunacak, Broken Hill-1 2009 info-icon
so you're approved for now, bu yüzden şimdi izin veriyorum, bu yüzden şimdi izin veriyorum, Broken Hill-1 2009 info-icon
but be advised, I am the law here, ama tavsiyem, unutma; burada kanun benim, ama tavsiyem, unutma; burada kanun benim, Broken Hill-1 2009 info-icon
and if you so much as make a "C" when I want a B sharp, dediklerime harfiyen uymazsan, dediklerime harfiyen uymazsan, Broken Hill-1 2009 info-icon
your little social experiment will be over. burada küçük sosyal deneyimin anında biter. burada küçük sosyal deneyimin anında biter. Broken Hill-1 2009 info-icon
That'll be all, then. Hepsi bu kadar. Hepsi bu kadar. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Chair clattering] [Sandalye gürültüsü] Broken Hill-1 2009 info-icon
I actually have another question. Aslında bir isteğim daha var. Aslında bir isteğim daha var. Broken Hill-1 2009 info-icon
Um, there's this prisoner called Kalai, Kalai adında bir mahkum var, Kalai adında bir mahkum var, Broken Hill-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9578
  • 9579
  • 9580
  • 9581
  • 9582
  • 9583
  • 9584
  • 9585
  • 9586
  • 9587
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact