• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 9586

English Turkish Film Name Film Year Details
the guys are cocky and self assured. ...kendini beğenmiş ve gururlu olur. ...kendini beğenmiş ve gururlu olur. Broken Hill-1 2009 info-icon
No, they're narrow. Hayır, dar görüşlüler. Hayır, dar görüşlüler. Broken Hill-1 2009 info-icon
Well, my mom was the bohemian. Annem bir Bohem'di. Annem bir Bohem'di. Broken Hill-1 2009 info-icon
She taught me music. Müziği bana o öğretti. Müziği bana o öğretti. Broken Hill-1 2009 info-icon
But Dad is the self assured cocky, Ancak babam kendini beğenmiş ve gururlu, Ancak babam kendini beğenmiş ve gururlu, Broken Hill-1 2009 info-icon
so, I guess I fall somewhere in the middle. ben ikisinin ortası olmuşum galiba. ben ikisinin ortası olmuşum galiba. Broken Hill-1 2009 info-icon
Your mom must be proud of you. Annen seninle gurur duyuyor olmalı. Annen seninle gurur duyuyor olmalı. Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, she died a couple of years ago. Evet, bir kaç yıl önce vefat etti. Evet, bir kaç yıl önce vefat etti. Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm sure she's still proud. Eminim hala gurur duyuyor. Eminim hala gurur duyuyor. Broken Hill-1 2009 info-icon
She wanted my music to get me out of Willyama and see the world, Müziğimin beni Willyama'dan çıkarmasını ve dünyayı görmemi isterdi, Müziğimin beni Willyama'dan çıkarmasını ve dünyayı görmemi isterdi, Broken Hill-1 2009 info-icon
Me?! Benim gibi mi?! Benim gibi mi?! Broken Hill-1 2009 info-icon
My parents' work dragged me around the world. Anne babamın işi yüzünden tüm dünyayı gezdim. Anne babamın işi yüzünden tüm dünyayı gezdim. Broken Hill-1 2009 info-icon
There's a difference between seeing the world and being homeless. Dünyayı gezmekle, evsiz olmak arasında fark var tabi. Dünyayı gezmekle, evsiz olmak arasında fark var tabi. Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm gonna go home now. Artık eve gitmeliyim. Artık eve gitmeliyim. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Engine turns over] [Arabanın Motor Sesi] Broken Hill-1 2009 info-icon
KAT: I'll see you tomorrow, okay? Kat: Yarın görüşürüz, tamam mı? Yarın görüşürüz, tamam mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
[Julie Cain's "Comfort Me" plays] [Julie Cain'in "Comfort Me" şarkısı çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
Take some for yourself Biraz kendin için al Biraz kendin için al Broken Hill-1 2009 info-icon
And for your family Ve ailen için de Ve ailen için de Broken Hill-1 2009 info-icon
Keep some for your friends Birazını arkadaşlarına sakla Birazını arkadaşlarına sakla Broken Hill-1 2009 info-icon
Even your enemies Hatta düşmanlarına bile Hatta düşmanlarına bile Broken Hill-1 2009 info-icon
Save some for your future Biraz da geleceğinize ayır Biraz da geleceğinize ayır Broken Hill-1 2009 info-icon
Waste some in the now, and... Şimdi birazını harca, ve... Şimdi birazını harca, ve... Broken Hill-1 2009 info-icon
Tommy, what are you doing? Tommy, ne yapıyorsun? Tommy, ne yapıyorsun? Broken Hill-1 2009 info-icon
Do you want to go to the dance with me? Benimle dansa gitmek ister misin? Benimle dansa gitmek ister misin? Broken Hill-1 2009 info-icon
[Laughing] Tommy, careful! [Güler] Tommy, dikkat et! Tommy, dikkat et! Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, I kinda do. 1 Evet, olabilir... Evet, olabilir... Broken Hill-1 2009 info-icon
Um, but... ...ama... ...ama... Broken Hill-1 2009 info-icon
Look, I'm already going with someone else, Tommy. Başkasına çoktan söz vermiştim, Tommy. Başkasına çoktan söz vermiştim, Tommy. Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm sorry. You should have asked me earlier. Üzgünüm keşke daha önce sorsaydın. Üzgünüm keşke daha önce sorsaydın. Broken Hill-1 2009 info-icon
I did ask you earlier. Sormuştum zaten. Sormuştum zaten. Broken Hill-1 2009 info-icon
I'll see you tomorrow, all right? Yarın görüşürüz, tamam mı? Yarın görüşürüz, tamam mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
You're crazy! Seni çılgın! 1 Seni çılgın! Broken Hill-1 2009 info-icon
So you keep the letters, and... Sen mektupları sakla, ve... Sen mektupları sakla, ve... Broken Hill-1 2009 info-icon
I'll keep the video Ben de videoyu saklarım Ben de videoyu saklarım Broken Hill-1 2009 info-icon
[Alarm clock buzzes, rooster crows] [Alarm saati çalar, Horoz öter] Broken Hill-1 2009 info-icon
Crikey, Tommy, if you're gonna get up early... Evlat, Tommy, erken kalkacaksan... Evlat, Tommy, erken kalkacaksan... Broken Hill-1 2009 info-icon
Attaboy. Vay canına! Vay canına! Broken Hill-1 2009 info-icon
[Electric razor whirrs] [Elektrikli tıraş makinesi sesi] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Panting] [Nefes nefese] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Prison orchestra playing] [Hapishane orkestrası çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Cacophony] [Kakofoni] Broken Hill-1 2009 info-icon
We are way out of sync, all right? Senkrondan çok uzağız. Senkrondan çok uzağız. Broken Hill-1 2009 info-icon
Um, we've got to fix this up. Önce bunu halletmeliyiz. Önce bunu halletmeliyiz. Broken Hill-1 2009 info-icon
First of all, you're coming in two bars too early, okay? İlk önce, sen iki vuruş önden giriyorsun, tamam mı? İlk önce, sen iki vuruş önden giriyorsun, tamam mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
Two bars! You're lucky I'm even holding it right! İki vuruş! Şanslısın bende tam öyle yapacaktım! İki vuruş! Şanslısın bende tam öyle yapacaktım! Broken Hill-1 2009 info-icon
All right, and, um, you're going way too fast, all right? Pekala, ve, sende çok hızlı gidiyorsun, tamam mı? Pekala, ve, sende çok hızlı gidiyorsun, tamam mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
Can we slow it down? And this is you here. Yavaşlatabilir miyiz? İşte bu sensin. Yavaşlatabilir miyiz? İşte bu sensin. Broken Hill-1 2009 info-icon
Okay, that's the piano, so let's focus on that line there. Tamam, işte piyano, şimdi oradaki satıra odaklanalım. Tamam, işte piyano, şimdi oradaki satıra odaklanalım. Broken Hill-1 2009 info-icon
Ed on bells. Right. Ed ziller. Güzel. Ed ziller. Güzel. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Bell dings] [Zil çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
Three, two, one, and... Üç, iki, bir ve... Üç, iki, bir ve... Broken Hill-1 2009 info-icon
[Singing simple procession of notes] [Notaları okurlar] Broken Hill-1 2009 info-icon
Ooh Oh Oh Broken Hill-1 2009 info-icon
[Vocalists continue singing] [Vokallar söylemeye devan eder] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Playing softly] [Usulca çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Playing col legno] [Col legno çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Playing simple succession of notes] [Notaları çalarlar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Begins singing scat] [Vokallar söylemeye başlar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Rhythmic scat singing] [Ritmik vokallar söyler] Broken Hill-1 2009 info-icon
No, guys. Okay, it's got to be a clear "ooh" sound Hayır, millet. Tamam, net bir "oh" sesi olmalı... Hayır, millet. Tamam, net bir "oh" sesi olmalı... Broken Hill-1 2009 info-icon
or it's not gonna sound right. yoksa, güzel bir ses çıkmaz. yoksa, güzel bir ses çıkmaz. Broken Hill-1 2009 info-icon
At least it won't sound stupid. En azından kulağa aptalca gelmez. En azından kulağa aptalca gelmez. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Laughter] [Gülme] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Softly] Now might be a good time to stop. [Yavaşça] Şimdi mola vermenin tam zamanı. Şimdi mola vermenin tam zamanı. Broken Hill-1 2009 info-icon
Um, okay, guys, we need to take a break there Tamam millet, bir kaç dakika... Tamam millet, bir kaç dakika... Broken Hill-1 2009 info-icon
for a couple of minutes. ...mola verelim. ...mola verelim. Broken Hill-1 2009 info-icon
Um, then we'll come back and we'll do it once more, Tekrar gelip bir daha yapacağız, Tekrar gelip bir daha yapacağız, Broken Hill-1 2009 info-icon
and that'll be it, I promise. ve hepsi bu kadar, söz veriyorum. ve hepsi bu kadar, söz veriyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
Okay? See you back here in five? Tamam mı? Beş dakika sonra görüşürüz? Tamam mı? Beş dakika sonra görüşürüz? Broken Hill-1 2009 info-icon
Leaving already? Hemen gidiyor musun? Hemen gidiyor musun? Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah. Is that all right? Evet. Sorun değil değil mi? Evet. Sorun değil değil mi? Broken Hill-1 2009 info-icon
Gotta go get ready... for the dance. Hazırlanmalıyım... dans için. Hazırlanmalıyım... dans için. Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, of course. I mean, you've been on the clock Evet, elbette. Zaten geldiğinden beri... Evet, elbette. Zaten geldiğinden beri... Broken Hill-1 2009 info-icon
since you got here anyway. ...gözün saatte. ...gözün saatte. Broken Hill-1 2009 info-icon
Why are you treating me like that? Neden bana böyle davranıyorsun? Neden bana böyle davranıyorsun? Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm just trying to get some work done. Sadece yapmam gerekeni yapmaya çalışıyorum. Sadece yapmam gerekeni yapmaya çalışıyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
PRISONERS: Whoa ho ho! Mahkumlar: Vay, vay, vay! Vay, vay, vay! Broken Hill-1 2009 info-icon
Girlfriend trouble? Manita meselesi mi? Manita meselesi mi? Broken Hill-1 2009 info-icon
She's not my girlfriend. O benim sevgilim değil. O benim sevgilim değil. Broken Hill-1 2009 info-icon
Sure she's not. Elbette, tabii değil. Elbette, tabii değil. Broken Hill-1 2009 info-icon
What's the real deal with Broken Hill? Broken Hill'le ilgili asıl anlaşma neydi? Broken Hill'le ilgili asıl anlaşma neydi? Broken Hill-1 2009 info-icon
Look, I think your music's cool. I do. Bak, müziğin gerçekten iyi. Bak, müziğin gerçekten iyi. Broken Hill-1 2009 info-icon
But you'd obviously get faster results Ancak daha hızlı sonuç almak istiyorsan... Ancak daha hızlı sonuç almak istiyorsan... Broken Hill-1 2009 info-icon
if you'd do something the guys were more familiar with, ...bu adamların yaptığı işten zevk alması... ...bu adamların yaptığı işten zevk alması... Broken Hill-1 2009 info-icon
something they dig. ...için bir şeyler yapman gerek. ...için bir şeyler yapman gerek. Broken Hill-1 2009 info-icon
There's gonna be this talent scout at the exhibition. Gösteride bir yetenek keşfi olacak. Gösteride bir yetenek keşfi olacak. Broken Hill-1 2009 info-icon
He's from a school in Sydney, a school that I want to go to. O Sydney’den bir okuldan, benim gitmek istediğim okuldan. O Sydney’den bir okuldan, benim gitmek istediğim okuldan. Broken Hill-1 2009 info-icon
I wasn't exactly up front with the warden about this... Aslında Müdüre bundan tam olarak bahsetmedim... Aslında Müdüre bundan tam olarak bahsetmedim... Broken Hill-1 2009 info-icon
Or any of us. Ya da bizden birine. Ya da bizden birine. Broken Hill-1 2009 info-icon
Don't sweat it, brother. Dert etme kardeşim. Dert etme kardeşim. Broken Hill-1 2009 info-icon
I've got your back. You want to go to a good school. Ben senin arkandayım. İyi bir okula gitmek istiyorsun. Ben senin arkandayım. İyi bir okula gitmek istiyorsun. Broken Hill-1 2009 info-icon
I understand. I wish I'd done the same. Anlıyorum. Keşke bende aynını yapabilsem. Anlıyorum. Keşke bende aynını yapabilsem. Broken Hill-1 2009 info-icon
What do you think I should do? Sence ne yapmalıyım? Sence ne yapmalıyım? Broken Hill-1 2009 info-icon
Well, they weren't expecting all this. Tüm bunları beklemiyorlardı. Tüm bunları beklemiyorlardı. Broken Hill-1 2009 info-icon
If you want them to stick around for much longer, Onları etrafında daha uzun süre tutmak istiyorsan, Onları etrafında daha uzun süre tutmak istiyorsan, Broken Hill-1 2009 info-icon
you're gonna have to do something different. farklı bir şeyler yapmak zorundasın. farklı bir şeyler yapmak zorundasın. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Cheers and applause] [Bağırışlar ve alkışlar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Two short bursts on whistle] [İki kısa düdük sesi] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Background audio fades] [Arka plandaki ses kaybolur] Broken Hill-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9581
  • 9582
  • 9583
  • 9584
  • 9585
  • 9586
  • 9587
  • 9588
  • 9589
  • 9590
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact