Search
English Turkish Sentence Translations Page 963
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| and if you don't tell naomi the truth, | eğer Naomi'ye gerçeği söylemezsen, | 90210-1 | 2008 | |
| she is going to ruin my life,liam. | benim hayatımı mahvedecek, Liam. | 90210-1 | 2008 | |
| I got to go. | Gitmem gerek. | 90210-1 | 2008 | |
| Fiand ve,four,three,two. | 5 4 3 2 . | 90210-1 | 2008 | |
| I'm here today with teddy montgomery, | Bugün burada Teddy Montgomery ile beraberim, kendisi | 90210-1 | 2008 | |
| son of two time academy award winner,spence montgomery. | İki oskar ödüllü, Spence Montgomery'nin oğlu | 90210-1 | 2008 | |
| How you doing today,teddy? | Nasılsın, Teddy? | 90210-1 | 2008 | |
| Not too bad.Cool. | Fena değil. Güzel. | 90210-1 | 2008 | |
| So,let's dive right in. All right. | Hemen konuya girelim. Tamam. | 90210-1 | 2008 | |
| Word has it that you're a pretty amazing tennis player. | Gerçekten çok iyi bir tenisçisin. | 90210-1 | 2008 | |
| According to my notes,you ranked second at nationals? | Notlarıma göre eyalet şampiyonasında ikinciliğin var? | 90210-1 | 2008 | |
| Well,I was lucky. | Şanslıydım diyelim. | 90210-1 | 2008 | |
| I got a good draw. | İyi bir kura çekmiştim. | 90210-1 | 2008 | |
| Gotcha. | Anladım. | 90210-1 | 2008 | |
| uh,let let me ask you this. | İzin ver şunu sorayım. | 90210-1 | 2008 | |
| Um,you have to be pretty arrogant to be an athlete,right? | Sporcu olmak için epey küstah olmak gerekiyor değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Do you bring that arrogance to your personal life? | Bu küstahlığını özel hayatına taşıyor musun? | 90210-1 | 2008 | |
| Oh,well... | Oh, aslında... | 90210-1 | 2008 | |
| do you feel guilty about the fact that your last name has opened so many doors? | Soyadının sana birçok kapı açması gerçeği suçluluk duymana neden oluyor mu? | 90210-1 | 2008 | |
| How does it feel to know that you'll never be as successful as your father? | Asla baban kadar başarılı olamayacağını bilmek nasıl bir duygu? | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah,you've lived a pretty charmed life,haven't you? | Oldukça cazibeli bir hayat yaşıyorsun değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Anything bad ever happen to you? | Başına hiç kötü bir şey geldi mi? | 90210-1 | 2008 | |
| What?No regrets? | Ne? Pişmanlıkların yok mu? | 90210-1 | 2008 | |
| So,you you think you're perfect? | Mükemmel olduğunu mu düşünüyorsun? | 90210-1 | 2008 | |
| So,here's a question that I think has been on everyone's mind. | Bir de herkesin kafasındaki şu soru var. | 90210-1 | 2008 | |
| Why did you turn to beverly hills? | Beverly Hills'e neden döndün? | 90210-1 | 2008 | |
| Why not stay at exeter? | Exeter'de neden kalmadın? | 90210-1 | 2008 | |
| I missed california. | California'yı özledim. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean,there's nothing quite like it. | Hiçbir yer burası gibi değil. | 90210-1 | 2008 | |
| Interesting. | İlginç. | 90210-1 | 2008 | |
| So it has nothing to do with the fact that you were kicked out | Yani bunun odanda iki çıplak kızla basılarak, | 90210-1 | 2008 | |
| after being caught with two naked girls in your room? | kovulmanla bir ilgisi yok, değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| Or maybe you forgot. | Ya da belki de unuttun. | 90210-1 | 2008 | |
| Maybe you were so epsy sleing around that you can't remember | Belki de yatmakla o kadar meşguldün ki kiminle yatıp yatmadığını... | 90210-1 | 2008 | |
| who you did or didn't sleep with. | hatırlamıyorsun bile. | 90210-1 | 2008 | |
| I didn't forget.I just... | Ben unutmadım. Sadece... | 90210-1 | 2008 | |
| I don't kiss and tell. | Öptüklerimi söylemem. | 90210-1 | 2008 | |
| Please don't send out that picture. | Lütfen o fotoğrafı yayma. | 90210-1 | 2008 | |
| It's gonna ruin my life. | Hayatımı mahveder. | 90210-1 | 2008 | |
| Naomi,please. | Naomi, lütfen. | 90210-1 | 2008 | |
| Erase it. | Sil onu. | 90210-1 | 2008 | |
| I'll I'll do anything that you want. | Ne, ne istiyorsan yapacağım. | 90210-1 | 2008 | |
| Anything. | Ne istiyorsan. | 90210-1 | 2008 | |
| You know what I want? | Ne istiyorum biliyor musun? | 90210-1 | 2008 | |
| I want you to stop lying. | Yalan söylemeyi bırakmanı. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm not lying. | Yalan söylemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Admit that you had sex with liam. | Liam ile beraber olduğunu itiraf et. | 90210-1 | 2008 | |
| I didn'T. | Olmadım. | 90210-1 | 2008 | |
| Admit it. | İtiraf et. | 90210-1 | 2008 | |
| if I admit it,will you just erase the picture? | İtiraf edersem, fotoğrafı silecek misin? | 90210-1 | 2008 | |
| I just want you to admit it. | Sadece itiraf etmeni istiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Fine.I did it. | Peki. Birlikte oldum. | 90210-1 | 2008 | |
| I had sex with liam,okay? | Liam ile birlikte oldum, tamam mı? | 90210-1 | 2008 | |
| Are you happy? | Mutlu musun? | 90210-1 | 2008 | |
| Please.Just don't send it. | Lütfen. Fotoğrafı yayma. | 90210-1 | 2008 | |
| You just attacked him. | Ona saldırdın. | 90210-1 | 2008 | |
| What?I'm a journalist. | Ne? Ben gazeteciyim. | 90210-1 | 2008 | |
| Journalists don't pull punches. | Gazeteciler kendilerini frenlemez. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah,well,they also don't attack someone | Evet, biri onların kız arkadaşıyla... | 90210-1 | 2008 | |
| just because that person used to date their girlfriend. | eskiden bir ilişki yaşadı diye de kimseye saldırmazlar. | 90210-1 | 2008 | |
| You're paranoid. | Kuruntu yapıyorsun. | 90210-1 | 2008 | |
| Hey,teddy? | Hey, Teddy? | 90210-1 | 2008 | |
| Can I catch a ride to the beach with you? | Sahile kadar seninle gelebilir miyim? | 90210-1 | 2008 | |
| Sure thing. | Tabii ki. | 90210-1 | 2008 | |
| Go,dixon! | Bravo, Dixon! | 90210-1 | 2008 | |
| and everybody else. | ve diğerleri. | 90210-1 | 2008 | |
| All right,ladies,tone down the enthusiasm. | Tamam, hanımlar, coşkunuzu biraz azaltın. | 90210-1 | 2008 | |
| You're making a scene. | Dikkat çekiyorsunuz. | 90210-1 | 2008 | |
| What if I told you I'm having doubts about whether annie slept with liam? | Annie'nin Liam'la yatmadığına dair şüphelerim olduğunu söylesem ne derdin? | 90210-1 | 2008 | |
| I would say that's great. | Harika olduğunu söylerdim. | 90210-1 | 2008 | |
| That's great. | Harika. | 90210-1 | 2008 | |
| Relax,okay?I said I'm having doubts. | Sakin ol, tamam mı? Şüphelerim var dedim. | 90210-1 | 2008 | |
| She's not in the clear yet. | Henüz temize çıkmış değil. | 90210-1 | 2008 | |
| okay,I got to say,dixon's pretty good. | Tamam, şunu söylemeliyim ki, Dixon bayağı iyi. | 90210-1 | 2008 | |
| He's gonna make the team. | Takıma seçilecek. | 90210-1 | 2008 | |
| And when he does,he's gonna be in a great mood, | Ve takıma seçildiğinde, iyi bir ruh halinde olacak, | 90210-1 | 2008 | |
| which means it's gonna be an awesome time to talk to him. | ki bu da onunla konuşmak için çok iyi bir zaman demek. | 90210-1 | 2008 | |
| Clearly we have to keep her away from him tonight. | Kesinlikle bu gece ondan uzak tutmamız gerekecek. | 90210-1 | 2008 | |
| Uh,clearly. | Kesinlikle. | 90210-1 | 2008 | |
| What are you talking about?Of course you made the team. | Sen ne diyorsun? Herhalde takıma seçileceksin. | 90210-1 | 2008 | |
| I wiped out twice. | İki kere düştüm. | 90210-1 | 2008 | |
| Whatever,man.You know? | Ne farkeder, dostum. Biliyorsun? | 90210-1 | 2008 | |
| Who cares. | Kimin umurunda. | 90210-1 | 2008 | |
| All right,everybody,listen up. | Evet, millet, dinleyin burayı. | 90210-1 | 2008 | |
| Here's the team. | İşte takım. | 90210-1 | 2008 | |
| We all made it,man!We all made it. | Hepimiz başardık, dostum. Hepimiz. | 90210-1 | 2008 | |
| Great! Yes! | Harika! Evet! | 90210-1 | 2008 | |
| I wanted to thank you for the beautiful necklace. | Bu güzel kolye için sana teşekkür etmek istedim. | 90210-1 | 2008 | |
| does this lock? Oh,yeah. | Bu kilitlenebiliyor mu? Oh, evet. | 90210-1 | 2008 | |
| glad you like it. | Beğendiğine sevindim. | 90210-1 | 2008 | |
| Dude,silver called me again. | Dostum, Silver yine beni aradı. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't know what else to do. | Ne yapabilirim bilmiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| I already told her it's over. | Ona çoktan bu işin bittiğini söyledim. | 90210-1 | 2008 | |
| Guess she's just having a hard time believing it. | Buna inanmakta güçlük çektiğini zannediyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| When someone says they're done... | Birisi sana bu işin bittiğini söylediğinde... | 90210-1 | 2008 | |
| you got to believe them. | ona inanmalısın. | 90210-1 | 2008 | |
| Wait.You talking about naomi? | Bekle. Naomi hakkında mı konuşuyorsun? | 90210-1 | 2008 | |
| 'Cause,uh,that's different. | 'Çünkü, uh, o farklı. | 90210-1 | 2008 | |
| naomi is not over you. | Naomi seni atlatamadı. | 90210-1 | 2008 | |
| Ade told me,but you didn't hear it from me. | Ade söyledi, ama benden duymamış ol. | 90210-1 | 2008 |