• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1019

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
No, they... they moved her to a private room. Hayır onu.. Onu özel bir odaya taşıdılar. 90210-1 2008 info-icon
You still have time to say good bye. Hala veda etmek için zamanın var. 90210-1 2008 info-icon
Okay. (sniffles) Tamam. 90210-1 2008 info-icon
So i i know that the first half of that was kind of totally unbearable, Biliyorum akşamın ilk yarısı bir parça, kesinlikle dayanılmazdı, 90210-1 2008 info-icon
and maybe we did need one of dad's corny jokes to break the ice, Hatta belki buzları eritmek için babamın bayat şakalarına bile ihtiyaç duyduk, 90210-1 2008 info-icon
But i think it really turned around when we started the fish. Ama sanırım balığa başlarken işler hakikaten tersine dönmeye başladı. Hayır değilim... O zaman ne çeşit bir insan bunları bagajında taşır? 90210-1 2008 info-icon
Which was delicious, Ki bu arada, 90210-1 2008 info-icon
By the way. Çok lezzetliydi. 90210-1 2008 info-icon
And i want to thank you both so much Ve ikinize de çok teşekkür etmek istiyorum, 90210-1 2008 info-icon
For just, you know, listening to jasper Jasper'ı dinlediğiniz, 90210-1 2008 info-icon
And giving him a second chance. Ve ona ikinci bir şans verdiğiniz için. 90210-1 2008 info-icon
Annie, we don't think Annie, biz bundan sonra, 90210-1 2008 info-icon
You should see jasper anymore. Jasper'la görüşmemen gerektiğini düşünüyoruz. 90210-1 2008 info-icon
Y you don't think i should? Görüşmemem gerektiğini mi? 90210-1 2008 info-icon
No. i know you're upset, Hayır. Üzüldüğünü biliyorum, 90210-1 2008 info-icon
But we're doing what's best for you. Ama biz senin için en iyisi neyse onu yapıyoruz. 90210-1 2008 info-icon
Is this because of that stupid rumor? Bu, o saçma dedikodu yüzünden mi? 90210-1 2008 info-icon
Obviously, that concerns us. Elbette ki bu bizi endişelendirir. 90210-1 2008 info-icon
We know navid; Navidi tanıyoruz; 90210-1 2008 info-icon
We trust him. but it's a lie! Ona güveniyoruz. Ama bu bir yalan! 90210-1 2008 info-icon
No, it's more than the rumor. Hayır, olay sadece dedikodu da değil. 90210-1 2008 info-icon
Jasper is... odd. Jasper... Tuhaf biri. 90210-1 2008 info-icon
How can you say that? Bunu nasıl söylersin? 90210-1 2008 info-icon
You don't even know him. Onu tanımıyorsunuz bile. 90210-1 2008 info-icon
He doesn't have any friends. Hiç arkadaşı yok. 90210-1 2008 info-icon
Yeah, because the kids at are school suck! Evet, çünkü okuldaki çocuklar berbat! 90210-1 2008 info-icon
(quietly): oh, annie. Ah Annie. 90210-1 2008 info-icon
Annie, you are not yourself Annie onunlayken, 90210-1 2008 info-icon
Around him. Kendin gibi olmuyorsun. 90210-1 2008 info-icon
You're not a... a loner Sen... Yalnız takılan biri, 90210-1 2008 info-icon
Or an outcast. Ya da dışlanmış biri değilsin. 90210-1 2008 info-icon
You have no idea who i am anymore! Artık sizin benim kim olduğuma dair hiçbir fikriniz yok! 90210-1 2008 info-icon
Hi, kel. Selam Kel, 90210-1 2008 info-icon
I'm so glad you came. Gelmene çok sevindim. 90210-1 2008 info-icon
Sorry it took me so long. Bu kadar geç geldiğim için özür dilerim. 90210-1 2008 info-icon
You shouldn't apologize. Özür dilememelisin. 90210-1 2008 info-icon
I'm the one who's sorry. Üzgün olan benim. 90210-1 2008 info-icon
I've been... a terrible mother. Ben... Berbat bir anne oldum. 90210-1 2008 info-icon
It's just... Sadece... 90210-1 2008 info-icon
You didn't turn out at all like i expected. Hadi ama Annie, canlan biraz. Umduğum gibi biri olmadın. 90210-1 2008 info-icon
Mom... and... Anne... Ve... 90210-1 2008 info-icon
Thank god for that. Tanrı'ya şükür ki öyle olmadın, 90210-1 2008 info-icon
Because you are so much better. Çünkü umduğumdan çok çok daha iyisin. 90210-1 2008 info-icon
(exhales): the way you have raised silver. Silver'ı yetiştirişin. 90210-1 2008 info-icon
I don't know how you learned how to be such a good mother. Böylesine iyi bir anne olmayı nerden öğrendin bilemiyorum, 90210-1 2008 info-icon
(laughs): but you are. Ama oldun. 90210-1 2008 info-icon
You're such an amazing person, kelly. İnanılmaz bir insansın Kelly. 90210-1 2008 info-icon
You are so beautiful... Öyle güzelsin ki... 90210-1 2008 info-icon
Strong... Güçlü... 90210-1 2008 info-icon
And caring. Ve şefkatli. 90210-1 2008 info-icon
I'm so proud of you. Seninle çok gurur duyuyorum. 90210-1 2008 info-icon
And i am so sorry... Ve çok özür dilerim... 90210-1 2008 info-icon
...for everything that happened. ...olan biten herşey için. 90210-1 2008 info-icon
I forgive you. Seni affediyorum. 90210-1 2008 info-icon
(whispers): thank you... Teşekkür ederim... 90210-1 2008 info-icon
...for coming. ...geldiğin için. 90210-1 2008 info-icon
I've been so tired, Öyle yorgundum ki, 90210-1 2008 info-icon
But i knew that i just had to hang on till you got here. Günün nasıldı? Ama sen gelene kadar dayanmam gerektiğini biliyordum. 90210-1 2008 info-icon
I love you, kelly. Seni seviyorum Kelly. 90210-1 2008 info-icon
(sighs) hi. Selam. 90210-1 2008 info-icon
Did you get all that crap unpacked? Tüm o ıvır zıvırın paketlerini açtınız mı? 90210-1 2008 info-icon
(laughs): i wasn't much help. Benim pek de yardımım dokunmadı. 90210-1 2008 info-icon
Well, i, uh... Ben... 90210-1 2008 info-icon
I heard that you apologized to richard. Ben Richard'dan özür dilediğini duydum. "Pi Phi" cemiyetine üye olmayımı umuyorsun? 90210-1 2008 info-icon
And i have to say, i'm... i'm impressed. Ve söylemeliyim ki... Etkilendim. 90210-1 2008 info-icon
Well, you were right. Yani, sen haklıydın. 90210-1 2008 info-icon
I needed to be honest with him. ona karşı dürüst olmam gerekirdi. 90210-1 2008 info-icon
Oh, come on, you made a mistake. Hadi ama, bir hata yapmışsın, 90210-1 2008 info-icon
So what? so did i, you know? Ne var bunda? Ben de yaptım. 90210-1 2008 info-icon
I... i totally overreacted, Ben.. Ben çok aşırı tepki verdim. 90210-1 2008 info-icon
And i shouldn't have gotten so upset. Ve böylesine bozulmamalıydım. 90210-1 2008 info-icon
But you did the right thing. Ama sen doğru olanı yaptın. 90210-1 2008 info-icon
And once i heard that, Ve ben bunu duyduğum anda, 90210-1 2008 info-icon
You know, it was hard for me Aşık olmakta olduğum kıza, 90210-1 2008 info-icon
To stay mad at the girl i'm falling for. Daha fazla kızgın kalamadım. 90210-1 2008 info-icon
And i am, Ve evet, 90210-1 2008 info-icon
I'm falling for you. Sana aşık oluyorum. 90210-1 2008 info-icon
I need to be honest with you, too. Ben sana karşı da dürüst olmalıyım. 90210-1 2008 info-icon
It was my dream to meet someone like you. Senin gibi biriyle tanışmak benim hayalimdi, 90210-1 2008 info-icon
But the truth is... Ama gerçek şu ki... 90210-1 2008 info-icon
I'm still hung up on someone else. Hala birine takılıp kalmış durumdayım. 90210-1 2008 info-icon
Someone i thought i was over. Aştığımı zannettiğim birine. 90210-1 2008 info-icon
I hope he's worth it. Umarım buna değecek biridir. 90210-1 2008 info-icon
You know, that mahi mahi wasn't half bad, annie. Mahi mahi yemeği çok da kötü değildi Annie. 90210-1 2008 info-icon
Jasper... Babam tam bir salak. Jasper... 90210-1 2008 info-icon
When can i come back and try the chicken tarragon? Ne zaman tekrar gelip tavuk tarragonu deneyebilirim? 90210-1 2008 info-icon
Look, they said that i can't see you anymore. Bak, artık seninle görüşmemem gerektiğini söylediler. 90210-1 2008 info-icon
Jasper? Jasper? 90210-1 2008 info-icon
I'm here. Burdayım. 90210-1 2008 info-icon
I mean, they still believe navid. Hala Navid'e inanıyorlar. 90210-1 2008 info-icon
Otherwise, i know that they would have loved you, Diğer türlü olsa eminim ki seni severlerdi. 90210-1 2008 info-icon
I know that, but... Bundan eminim ama... 90210-1 2008 info-icon
Look, just calm down, annie. Bak, sadece sakinleş Annie. 90210-1 2008 info-icon
There's no point in getting mad at anyone. Birine kızmanın hiç bir anlamı yok. 90210-1 2008 info-icon
It's not gonna help anything. Bu hiç bir şeyi düzeltmeyecek. 90210-1 2008 info-icon
What's done is done, right? Olan olmuş, değilmi? 90210-1 2008 info-icon
Yeah, but what are we gonna do? Evet ama, ne yapacağız? 90210-1 2008 info-icon
We'll figure something out, okay? i promise. Bir hal çaresine bakacağız, Tamam mı? Söz. 90210-1 2008 info-icon
Yeah, we'll figure something out. Evet bir çaresine bakacağız. 90210-1 2008 info-icon
I know i should've called first, but your mom let me in. Biliyorum gelmeden aramalıydım ama annen beni içeri aldı. 90210-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 1014
  • 1015
  • 1016
  • 1017
  • 1018
  • 1019
  • 1020
  • 1021
  • 1022
  • 1023
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim