Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1433
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No... I can not really talk because I'm a bit 'too extreme. | Hayır, çünkü ben de aşırıya kaçtığımda konuşamıyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| All right. | Güzel. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Because if you mean a girl iponevrotica, you're unlucky. | Çünkü sinir hastası olan bir kız arıyorsan şansın açılmıştır diyebilirim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ah, si? Già . | Öyle mi? Öyle. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Dawero? Si, giuro. | Gerçekten mi? Evet. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I was 10 years old and has improved my look. | 10 yaşındaydım ve görünüşüme bir faydası dokunmamıştı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I engraved the initials of my ex boyfriend | Erkek arkadaşımın baş harflerini apış arama kazımıştım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Easy, as I recently told people that I had cancer | Çok kolay. Yakın zamanda birilerine... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Now that's extreme. What is the real reason? | İşte bu çok aşırı oldu. Asıl sebebi neydi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| What I do know is that now there is a pact between us | Şu anda tek bildiğim... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| That... made by a group of desperate | Bir grup umutsuz insanın... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ok, you win the game of the follies. | Tamam, saykoluk yarışını sen kazandın. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Well, well... I've always wanted to win this game. | Güzel, her zaman bu oyunu kazanmak istemişimdir. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Look, it's a bit 'that I do not, so... | Bir süredir bu işi yapmadım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I have to tell you something. Oh, shit! | Bir şey diyeceğim. Siktir! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| A credit card and a bit 'of saliva. | Bir kredi kartı ve birazcık baskıyla Otel güvenliği pek iyi değilmiş. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| How long have you been here? | Ne zamandır buradasın? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I wanted... I wanted to apologize... | Akşam olanlar için özür dilemek istemiştim sadece. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| She's cute, though. Nice choice. | Güzel kız gerçi. Aferin. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| So... I'm going on tiptoe. | Ben sessizce çıkayım en iyisi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Look, Jess... No, no, seriously... | Beni dinle, Jess Hayır, gerçekten... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| However, I know it's a journalist, right? | Gazeteci olduğunu biliyorsun, değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| What? Check the bag. | Ne? Çantasına bakmıştım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I saw her fiddling with the recorder, at the bar. | Bardayken çantasındaki kayıt cihazını kontrol ederken görmüştüm. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Oh, shit... And the meticulous work... | Siktir! O seni sikti demek! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| We brought you to bed. | En azından ilkin olmuş. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I find it unhygienic. | Bence çok sağlıksız bir şey. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| No, just a part of you, the other part is the tender. | Hayır, bir yanın böyle düşünüyor ama diğer yanın hoş olduğunu düşünüyor. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Why are you still here? | Ne bekliyorsun? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I wait for an end to the eggs and that they bring others. | Omlet tepsisinin bitip tazesini koymalarını bekliyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| But who are all these people and why eat so much? | Kim bu bütün insanlar? Neden bu kadar çok yiyorlar? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It's people having fun, that's all. | Belki de iyi zaman geçirdiklerindendir. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Martin? Hm? | Martin? Efendim? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Graziq of taking us on vacation. It was good for me. | Tatil için çok teşekkür ederim. Bana çok iyi geldi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| You do not realize that we are all a total mess, right? | Gerçekten ne kadar kötü insanlar olduğumuzu anlamıyorsun değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Come on, let's take a little 'breakfast. | Hadi gel sana biraz kahvaltı hazırlayalım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Plums are good. I hate prunes. | Eriklerin tadı çok hoş. Erik sevmem. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Hello everyone. Hello. | Selam. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Oh, hello JJ. I might have said some stupid things last night... | Günaydın JJ. Geçen gece kötü şeyler söylemiş olmalıyım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Do you want to come back to America? | Amerika'ya mı döneceksin? En büyüğüyle başlayayım: | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Nothing JRC. Oh, you're cured! | CCR yok. Seni iyileştirmişler. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| There... there is a thing called the JRC. | Aslında CCR diye bir şey de yok. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I swear that I would not have said anything. | Ben bir şey söylemeyecektim ama. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Did you know? Something was not quite right. | Senin haberin var mıydı? Ben de kötü bir şey var sandım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| We had a deal, him I trusted you, I liked you! | Bir anlaşmamız vardı. Sana güvenmiştim! Seni sevmiştim! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Martin, sit down. We talk about it another time. | Martin, lütfen otur yerine! Başka zaman konuşuruz. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Oh, yes, yes, stop because there's your girl! | Harika! Kız arkadaşın için durmalıyız, değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Me! I'm John! And I will tell you another... | John benim! Ne var biliyor musun? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ugly bitch! I am not a crook! | Çirkin oruspu! Ben sahtekâr değilim! İki yüzlü, sahtekâr! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Good morning, sunshine. | Günaydın, canım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ciao, tesoro. | Merhaba, tatlım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Whether you're sleepy! | Daha uykunu alamadın mı? Nasılsın? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Good Morning. Here it is... | Günaydın. Toplayalım bakalım etrafı. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| No Matty, | Matty'siz tatil yapmak sanki bir bacağımı kaybetmişim gibiydi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Strange Light... | Tuhafdı ama sanki hafiftim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| That maybe it's not like when you really miss. | Muhtemelen tüm gün bacağımızı düşünmüyoruzdur ama... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I do not think that anyone who loses a leg, | ...bacağını kaybeden, ağırlığı azalan insanların yerine kendimi koyamıyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Here we go... We did. | Nasıl oldu? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I missed the most while we were landing. | En çok, uçak indiğinde onu özlemiştim. İnerken biraz sarsılmıştık. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| The item girl JJ | JJ’in kız arkadaşı olanların bir kısmını anlatabilmişti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| But Martin had said that it was enough to lead a boring life | Martin, sıradan hayatımıza devam edelim demişti. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| It was not difficult. | Benim için zor değildi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| For the rest, when we landed, | Diğerlerine gelirsek; uçaktan iner inmez,... | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| II pact had been broken now | Anlaşma düzeltilemeyecek kadar bozulmuştu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| and without the covenant, even our friendship was broken. | Ve tabii ki anlaşmanın yokluğunda arkadaşlığımız da bozulmuştu. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| In fact, I happened to see them again, from time to time. | Hâlâ ara sıra bazılarını görüyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I saw Jess in places quite unlikely. | Jess'i olmaması gereken bir yerde görmüştüm. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| And I did a little 'hard to find JJ. | JJ'yi bulmak için biraz çaba harcadım gerçi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I wanted to know if he was okay. | Durumu iyi mi diye kontrol etmek için sadece. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| JJ, you can not! | JJ, inanamıyorum! Son bir kez daha söylüyorum, daha yavaş yap! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Martin I've ever seen. | Martin'i hiç görmedim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| No, I went on with my life... | Daha çok kendi hayatımla ilgilendim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| hoping they would do the same. | Umarım onlar da kendi hayatlarıyla ilgileniyorlardır. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| < Bravo! True that it's funny? | Evet, işte böyle. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Matty was really good. | Matty çok iyi gelişme gösterdi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| We have done some interesting work on reflexes. | Bir sürü değişik refleks çalışmaları yaptık. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I am happy to have had adequate assistance. | Biraz olsun güzel haberler duymak çok hoş. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| He responded well to the group. | Arkadaşlığa iyi tepki verdi. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| He breathed in, without my chatter! | Eminim benim dırdırımdan kurtulması iyi gelmiştir. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Maybe there is a place for lui | Eğer isterseniz, haftalık kontrollerimize gelmeniz onun için iyi olur. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Oh sure, will be happy. | Eminim buna bayılacaktır. Adını listeye eklerim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| I see you took a little 'color. | Biraz bronzlaşmışsınız. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, and from the photos in the papers... | Gazetedeki resimlerden biliyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| looked just... seemed like a nice place. | İyi bir bir ışık altında çekilmişti de. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yeah.. well... | Evet, tabii | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Matty? Matty? | Matty? Matty? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Matty? | Matty? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| No... No. | Hayır! Hayır! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Matty? | Matty! | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Lady, can not go any further, I'm sorry. Must wait here. | Bayan, siz burada bekleyin. Bir şey olursa hemen size haber veririz. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Ciao, Maureen. Oh... | Merhaba, Maureen. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Oh... you're coming too. | Sen de gelmişsin. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| He accompanied me... Will you try to say something nice. | Beni o getirdi. Söyleyecek bir şeyleri vardı sanırım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Hmm, is one of his best attempts. | Ağzından çıkan en iyi sözler bunlar. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Anyway, thank you. Thanks dawero to... be here. | Buraya geldiğiniz için çok minnetarım. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Of course we're here! | Tabii ki de geleceğiz. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| This is not tea. | Bu çay değil ki. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Yes, it's chocolate. I asked for tea. | Evet, sıcak çikolata. Ben çay istemiştim. | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| And in the pub orders? | Barda içki aldığında ne yapıyorsun ya peki? | A Long Way Down-1 | 2014 | |
| Double Gin. So I do not need another round. | Sürahi ile alıyorum. Bir daha da almaya gerek kalmıyor. | A Long Way Down-1 | 2014 |