• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154647

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
How many times do I have to... Bunu daha kaç kere söylemek zorundayım. Daha kaç kere söylemem lazım... Stardust-2 2007 info-icon
Would you... Would you please slow down? Yavaşla... Lütfen biraz yavaşlar mısın? Lütfen... Lütfen biraz yavaşlar mısın? Stardust-2 2007 info-icon
Look, we're... We're going north, all right? Bak, kuzeye doğru gidiyoruz, tamam mı? Bak, biz... biz Kuzeye gidiyoruz değil mi? Stardust-2 2007 info-icon
And if you look up in the sky, even during the day, you can see the... Gündüz olsa bile, kafanı kaldırıp gökyüzüne baktığında, akşam yıldızını... Ve eğer gökyüzüne bakarsan, gün ortasında bile, çobanyıldızını... Stardust-2 2007 info-icon
The evening star. That's so weird. ...görebilirsin. Bu çok garip. Çoban yıldızı. Bu çok tuhaf Stardust-2 2007 info-icon
That's funny. Hilarious. My sides are splitting. Çok komik. Gülünç. Her yanım ağrıyor. Bu çok komik. Harika. Gülmekten her yerim tutuldu. Stardust-2 2007 info-icon
No, I'm being... Hayır, ben mantıklı olmaya... Hayır, ben... Stardust-2 2007 info-icon
Wait that... That was you! Really? Dur biraz... O sendin! Gerçekten mi? Dur bi dakika... O sen miydin! Gerçekten? Stardust-2 2007 info-icon
What... What are... Ne... sen ne... Stardust-2 2007 info-icon
What are you doing? What does it look like I'm doing? Sen ne yapıyorsun? Ne yapıyor gibi görünüyorum? Sen napıyorsun? Napıyormuşum gibi duruyor? Stardust-2 2007 info-icon
Sitting down. I'm tired. Please don't do this again. oturuyorum. yoruldum. Lütfen bunu bir daha yapma. Stardust-2 2007 info-icon
We agreed we'd stop off at the next village to eat and rest. Bir sonraki kasabada durup yemek yiyeceğimiz ve dinleneceğimiz konusunda anlaşmıştık. Dinlenmek ve yemek yemek için bir sonraki kasabada duracağımıza dair karar almıştık. Stardust-2 2007 info-icon
Come on, Tristan. It's midday. Haydi ama, Tristan. Gün ortasındayız. Hadi, Tristan. şu an öğlen. Stardust-2 2007 info-icon
I never stay up this late! Just, please, let me sleep! Hiç bu saate kadar ayakta kalmamıştım! Lütfen, uyumama müsaade et! Hiç bu kadar geç saate kadar ayakta kalmamıştım! Lütfen bırak da uyuyayım! Stardust-2 2007 info-icon
Okay, you... Well, then I'II... You sleep. I'll go and get something to eat. Tamam, sen... Ben de... Sen uyu. Ben de gidip yiyecek bir şeyler bulayım. Tamam, sen... neyse, o zaman ben... Sen uyu. Ben gidip yiyecek birşeyler getireyim. Stardust-2 2007 info-icon
What are you doing? Ne yapıyorsun? Napıyorsun? Stardust-2 2007 info-icon
What does it look like I'm doing? I'm making sure you don't run away. Ne yapıyor gibi görünüyorum? Kaçmayacağından emin oluyorum. Ne yapıyormuş gibi gözüküyorum? Kaçmayacağından emin olmak istiyorum sadece. Stardust-2 2007 info-icon
Your Highness, the soothsayer, as you requested. Efendim, isteğiniz üzerine, kâhini getirdik. Majesteleri, Kahin, emrettiğiniz gibi. Stardust-2 2007 info-icon
South, you said. Güneye dedin, güneye gittik. Güney, dedin. Stardust-2 2007 info-icon
South we went. Güneye gittik. Stardust-2 2007 info-icon
Still no stone. Taşı hâlâ bulamadık. Hala taş yok. Stardust-2 2007 info-icon
Do you now propose we start swimming? Şimdi de yüzmeye başlamamızı mı önereceksin? Yüzmeye başlamamızı mı önerirsin? Stardust-2 2007 info-icon
Sire, I've merely relayed to you what the runes have told me. Efendim, ben sizi sadece taşların söylediği şekilde yönlendirdim. Majesteleri, işaretlerin söylediği herşeyi size ilettim. Stardust-2 2007 info-icon
I can do no more. Bundan fazlasını yapamam. Daha fazla yapabileceğim birşey yok. Stardust-2 2007 info-icon
Well, consult them again. Öyleyse, onlara yeniden danış. O zaman tekrar danış onlara. Stardust-2 2007 info-icon
Before we seek the stone, I have another question. Taşı aramaya başlamadan önce, bir sorum daha olacak. Taşı aramadan önce başka bir sorum olacak. Stardust-2 2007 info-icon
Another question. Bir soru daha. Başka bir soru. Stardust-2 2007 info-icon
Has excessive begging or pleading ever persuaded me Bir hainin, hayatını bağışlamam için bana yalvarması, beni iknâ etmeye yeter mi? Hiç bir hainin yalvarmaları beni, onun hayatını bağışlamam için Stardust-2 2007 info-icon
to spare the life of a traitor? İkna edebildi mi? Stardust-2 2007 info-icon
That means no. Good. Bu, hayır demek. Güzel. Hayır demek. güzel. Stardust-2 2007 info-icon
Throw them again. This time, throw them high. Yine fırlat. Bu sefer, daha yükseğe olsun. Tekrar at onları. Bu sefer daha yükseğe at. Stardust-2 2007 info-icon
Do you work for my brother? Kardeşim adına mı çalışıyorsun? Kardeşim için mi çalışıyorsun? Stardust-2 2007 info-icon
So, do we continue west? Peki, batıya mı gidelim? Evet, batıya mı gitmeliyiz? Stardust-2 2007 info-icon
Tristan? Tristan? Stardust-2 2007 info-icon
It's not funny. Bu hiç komik değil. Hiç komik değil. Stardust-2 2007 info-icon
Be careful how much magic you use, sister. Kullandığın sihirlere dikkat et, kardeşim. Kullandığın sihir miktarına dikkat et abla. Stardust-2 2007 info-icon
It's beginning to show. Kendini belli etmeye başladın. Kendini göstermeye başladı. Stardust-2 2007 info-icon
One goat and a small enchantment. Hardly extravagant. Bir keçi ve ufak bir büyü. Daha fazlası değil. Bir keçi ve ufak bir büyü. Hiç de aşırı sayılmaz. Stardust-2 2007 info-icon
Well, even using the ring will take its toll. Yüzüğü kullansan bile, bir karşılığı olacaktır. Eh, yüzüğü kullanmak bile etki ediyor. Stardust-2 2007 info-icon
Better you call on us only in dire need. Sadece acil durumlarda bizi çağırsan iyi olur. Bizi ancak çok acil ihtiyaçlarda çağırsan. ve yıldızı bulmak için işaretleri kullansan Stardust-2 2007 info-icon
And use your runes to locate the star yourself. Yıldızın yerini bulmak için taşları kullan. daha iyi olacak. Stardust-2 2007 info-icon
I used them and she should be here. Onları kullandım, burada olması gerekirdi. Onları kullandım ve yıldız burda olmalıydı. Stardust-2 2007 info-icon
It is because you must stay where you are, my sister. Çünkü olduğun yerde kalmalısın, kardeşim. Belki de olduğun yerde kalman gerekiyodur ablacım. Stardust-2 2007 info-icon
She is coming to you. Sana doğru geliyor. Yıldız sana geliyor. Stardust-2 2007 info-icon
Oh, be warned, Lamia. Delicacy is needed. Dikkatli ol, Lamia. Bu işte incelik gerekiyor. Dikkatli ol Lamia. Nazik davranman gerekiyor. Stardust-2 2007 info-icon
Misery has drained her. She's barely shining. Sefalet onu tüketiyor. Parıldaması kayboluyor. Mutsuzluk onu tüketmiş. Neredeyse hiç parlamıyor. Stardust-2 2007 info-icon
Set a trap that ensures her heart is glowing before you cut it out. Kalbini kesip çıkarmadan önce, parlamasını sağlayacak bir tuzak kurduğundan emin ol. Öyle bir tuzak kur ki, sen kesip çıkaracağın zaman Kalbi parlıyor olsun. Stardust-2 2007 info-icon
Yvaine! Yvaine! Yvaine! Yvaine! Stardust-2 2007 info-icon
Oh, you idiot. Seni ahmak. Of,seni aptal. Stardust-2 2007 info-icon
You shall become human. İkiniz de insan olacaksınız. İnsana dönüşeceksiniz. Stardust-2 2007 info-icon
You are Billy, the innkeeper. I am your wife, and you're our daughter. Sen hancı Billy'sin. Ben eşinim ve sen de bizim kızımız. Sen Hancı Billy'sin. Ben karınım, ve sen de kızımızsın. Stardust-2 2007 info-icon
Now, make everything ready. Our special guest will be here soon. Şimdi, her şeyi hazırlayın. Özel konuğumuz yakında burada olacak. Şimdi, herşey hazır olsun. Özel konuğumuz çok yakında burda olacak. Stardust-2 2007 info-icon
I mean, who's to say he'd have even kept his promise about the candle? Demek istediğim, mum hakkında verdiği sözü tutacağını kim bilebilir? Hem, nerden biliyoruz onun mumla ilgili sözünü tutacağını? Stardust-2 2007 info-icon
I just refuse to believe he's the only person in Stormhold Stormhold'da bana yardım edebilecek tek insanın, o olduğuna inanmak istemiyorum. Onun bana Stormhold'daki yardım edebilecek Stardust-2 2007 info-icon
who could've helped me. tek insan olmasına inanmayı reddediyorum Stardust-2 2007 info-icon
Going on and on and on. Just "Victoria this" and "Victoria that." Durmadan aynı şeyi tekrarlıyor. Victoria şöyleymiş, Victoria böyleymiş. Sürekli "Victoria şöyle" ,"Victoria böyle. " Stardust-2 2007 info-icon
Please protect our sister, Tristan. Lütfen kız kardeşimizi koru, Tristan. lütfen kardeşimizi koru, Tristan. Stardust-2 2007 info-icon
Yvaine is in grave danger. Yvaine büyük bir tehlikede. Yvaine büyük tehlikede. Stardust-2 2007 info-icon
The unicorn came to help her. Unicorn, ona yardım etmek için gelmişti. Tek boynuzlu at ona yardıma geldi. Stardust-2 2007 info-icon
But now they're heading into a trap. Ama şimdi, bir tuzağa doğru gidiyorlar. ama şu an bir tuzağa doğru ilerliyorlar. Stardust-2 2007 info-icon
No star is safe in Stormhold. Stormhold'da, hiçbir yıldız güvende değil. Hiçbir yıldız Stormhold'da güvende değildir. Stardust-2 2007 info-icon
The last to fall, 400 years ago, En son kayan yıldız, 400 yıl önce,... En sonuncusu, 400 yıl evvel düşen, Stardust-2 2007 info-icon
was captured by the same witches who seek Yvaine now. ...şu anda Yvaine'i arayan cadılar tarafından ele geçirildi. şu an Yvaine'i arayan cadılar tarafından kaçırıldı. Stardust-2 2007 info-icon
They tricked her, Onu kandırdılar,... Onu kandırdılar, Stardust-2 2007 info-icon
cared for her, ...ona özen gösterdiler,... üstüne titrediler, Stardust-2 2007 info-icon
they cut it from her chest ...göğsünden kesip aldılar... onu göğsünden çıkarıp Stardust-2 2007 info-icon
and ate it. ...ve onu yediler. yediler. Stardust-2 2007 info-icon
There's no time to waste. Kaybedecek vakit yok. Kaybedecek zaman yok. Stardust-2 2007 info-icon
A coach is coming. Bir araba yaklaşıyor. Stardust-2 2007 info-icon
By any means possible, you must get on it. Ne pahasına olursa olsun, o arabaya binmelisin. ne olursa olsun ona yetişmelisin Stardust-2 2007 info-icon
No, no, no, wait, please! Hayır, hayır, durun, lütfen! Hayır,hayır,hayır,bekleyin,lütfen! Stardust-2 2007 info-icon
I don't know a Septimus. I just need a lift. Septimus diye birini tanımıyorum. Sadece bir arabaya ihtiyacım var. Septimus diye birini tanımıyorum. Sadece bir yere ulaşmak için arabaya ihtiyacım var. Stardust-2 2007 info-icon
Look at me, look at me. I'm unarmed. Please. Bana bakın, bana bakın. Silahsızım. Lütfen. Bakın, bakın. Silahsızım. Lütfen. Stardust-2 2007 info-icon
Please, let me ride with you. Lütfen, izin verin sizinle geleyim. Lütfen, binmeme izin verin. Stardust-2 2007 info-icon
I'm afraid that's impossible. I'm on a quest of enormous importance. Korkarım bu mümkün değil. Çok önemli bir görevim var. Korkarım ki bu imkansız. Çok önemli bir işim var. Stardust-2 2007 info-icon
Well, then all the more reason to take me with you. Öyleyse, beni de yanınıza almalısınız. beni almanız için harika bir neden. Stardust-2 2007 info-icon
Please. Maybe providence sent me to you just as it sent you to me. Lütfen. Belki de Tanrı, beni size gönderdiği gibi sizi de bana göndermiştir. Lütfen. Belki kader size beni yolladığı gibi beni de siz yollamıştır . Stardust-2 2007 info-icon
Get on. Oh, yes. Thank you. Atla. Tamam. Teşekkür ederim. atla. Oh, evet. teşekkürler. Stardust-2 2007 info-icon
How do you like your bath? Warm, hot or boil a Iobster? Banyonu nasıl istersin? Ilık, sıcak yoksa derini haşlayacak kadar mı olsun? Banyonu nasıl istersin? ılık, sıcak veya kaynamış? Stardust-2 2007 info-icon
I honestly don't know. Gerçekten bilmiyorum. Açıkcası bilmiyorum. Stardust-2 2007 info-icon
Then let me choose for you, Öyleyse, senin yerine ben karar vereyim, bu arada kocam da atını ahıra götürsün. O zaman senin için seçmeme izin ver, Stardust-2 2007 info-icon
and I'll have my husband take your horse to the stable. ve kocamda atını ahıra koysun. Stardust-2 2007 info-icon
Now, let's get you out of your wet things, shall we? Şimdi, üzerindeki şu ıslak kıyafetlerden kurtulalım, olur mu? şimdi, seni ıslak kıyafetlerinden kurtaralım ne dersin? Stardust-2 2007 info-icon
Feeling better? Böyle iyi misin? Daha iyiyim. Teşekkür ederim. Daha iyisin değil mi? Stardust-2 2007 info-icon
Much. Thank you. kesinlikle. teşekkürler. Stardust-2 2007 info-icon
The warm water's actually done me a world of good. Aslında bu sıcak su bana çok iyi geldi. Sıcak su oldukça iyi geldi. Stardust-2 2007 info-icon
You see? The powers of a nice, hot bath. Gördün mü? Sıcak, güzel bir banyonun faydaları. Gördün mü? İşte sıcak,güzel bir banyonun gücü. Stardust-2 2007 info-icon
And your leg? Any improvement? Bacağın nasıl oldu? Bir düzelme var mı? Bacağın nasıl? Iyileşme var mı? Stardust-2 2007 info-icon
That is extraordinary. Bu olağanüstü. Bu inanılmaz. Stardust-2 2007 info-icon
It's the very least I could do. I'm just glad you're feeling better. En azından bu kadarını yapabilirim. Kendini iyi hissetmene sevindim. En azından bunu yapabildim. daha iyi hissetmene sevindim. Stardust-2 2007 info-icon
You seem happier in yourself, too. Hem daha mutlu görünüyorsun. Daha mutlu da görünüyorsun. Stardust-2 2007 info-icon
I do feel happier. Less troubled. Kendimi daha mutlu hissediyorum. Sorunlarımın azaldığını. Daha mutlu hissediyorum. Tedirginliğim azaldı. Stardust-2 2007 info-icon
Nothing like a nice soak to warm the cockles of your heart. Kalbini daraltan sorunlardan kurtulmak için sıcak bir banyo gibisi yoktur. Kalbinin kırışıklıklarını çözmek için suya uzanmak gibisi yoktur. Stardust-2 2007 info-icon
Now, I'm only a simple innkeeper's wife, Sıradan bir hancının karısı olabilirim,... Belki basit bir hancının karısı olabilirim ama, Stardust-2 2007 info-icon
but I've been told I have a healer's hands. ...ama bir şifacının ellerine sahip olduğumu söylerler. Bana bir şifacının ellerine sahip oldugum söylendi. Stardust-2 2007 info-icon
What's a massage? Masaj nedir? Stardust-2 2007 info-icon
Never had... Well, bless my soul. Hiç mi masaj... Sen aklımı koru. Hiç yaptırmadın mı... Aman Tanrım. Stardust-2 2007 info-icon
Nothing like a massage to send you off for the finest and deepest night's sleep. Güzel ve derin bir uyku çekmek için masaj gibisi yoktur. Derin ve güzel bir gece uykusu çekmek için masaj kadar iyisi yoktur. Stardust-2 2007 info-icon
I do have trouble sleeping at night. Geceleri uyumakta zorluk çekerim. Geceleri uyumakta zorlanıyorum. Stardust-2 2007 info-icon
Lie on your back, dear. Sırt üstü uzan, tatlım. Sırtüstü uzan canım. Stardust-2 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 154642
  • 154643
  • 154644
  • 154645
  • 154646
  • 154647
  • 154648
  • 154649
  • 154650
  • 154651
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim