Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183388

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
And forgot to vote.	Oy kullanmayı unuttum.	You've Got Mail-2	1998
Since when do you get manicures?	Ne zamandır gidiyorsun?	You've Got Mail-2	1998
I suppose you could never be with a woman who got manicures?	Manikür yaptıran bir kadınla birlikte olabilir misin?	You've Got Mail-2	1998
It's okay. I forgive you.	Seni bağışlıyorum.	You've Got Mail-2	1998
You forgive me?	Beni bağışlıyor musun?	You've Got Mail-2	1998
Excuse me, I'm sorry. Excuse me.	Özür dilerim. Özür dilerim.	You've Got Mail-2	1998
This has been a big week. You're closing the store.	Zor bir haftaydı. İşini kapatıyorsun.	You've Got Mail-2	1998
It's not that. Really, it's not.	Onun için değil. Gerçekten, onun için değil.	You've Got Mail-2	1998
I know, I know. That was terrible of me.	Biliyorum, biliyorum. Sana karşı kötü davranıyorum.	You've Got Mail-2	1998
What was terrible?	NasıI kötü?	You've Got Mail-2	1998
Jumping all over you when I'm the one...	Seni bu kadar eleştirmem...	You've Got Mail-2	1998
I don't even know how to say this.	NasıI söyleyeceğimi bilmiyorum.	You've Got Mail-2	1998
You're a wonderful person.	Harika bir insansın.	You've Got Mail-2	1998
And I'm so honored that you'd want to be with me...	Benimle olmak istediğin için çok şanslıyım...	You've Got Mail-2	1998
...because you wouldn't be with anyone who wasn't truly worthy.	...çünkü sana layık olmayan biriyle birlikte olmazsın.	You've Got Mail-2	1998
I feel exactly the same way.	Ben de öyle hissediyorum.	You've Got Mail-2	1998
Don't say that. That makes it worse.	Öyle konuşma. Daha da kötü oluyorum.	You've Got Mail-2	1998
Me either.	Ben de seni.	You've Got Mail-2	1998
You don't love me?	Bu dinozor kitabına bak. Beni sevmiyor musun?	You've Got Mail-2	1998
But we're so right for each other.	Ama birbirimize çok uygunuz.	You've Got Mail-2	1998
Well, is there someone else?	Başkası mı var?	You've Got Mail-2	1998
That woman on television, Sidney Ann.	Televizyondaki kadın, Sidney Ann.	You've Got Mail-2	1998
Nothing has happened, but...	Hiçbir şey olmadı, ama...	You've Got Mail-2	1998
Is she a Republican?	Cumhuriyetçi mi?	You've Got Mail-2	1998
Is there someone else?	Başkası mı var?	You've Got Mail-2	1998
But there is the dream of someone else.	Ama düşlediğim başka bir şey var.	You've Got Mail-2	1998
Grab a copy of The Trumpet of the Swan.	Tatlım, Kuğunun Trompeti 'nden getir.	You've Got Mail-2	1998
This is a tragedy.	Bu bir trajedi.	You've Got Mail-2	1998
These chairs for sale? Anything not nailed down.	Sandalyeler satılık mı? Her şey satılık.	You've Got Mail-2	1998
Ten dollars, it's yours.	On dolara sizindir.	You've Got Mail-2	1998
I think I'll take some time. I'm almost looking forward to it.	Galiba dinleneceğim. Bunu özlemiştim.	You've Got Mail-2	1998
I came here every Saturday when I was little.	Küçükken, her Cumartesi buraya gelirdim.	You've Got Mail-2	1998
I remember when your mother gave me Anne of Green Gables.	Anneniz bana Yeşil Çatılı Evden Anne 'ı vermişti.	You've Got Mail-2	1998
"Read it with a box of Kleenex," she told me.	"Yanına bir mendil al, oku" demişti.	You've Got Mail-2	1998
Could someone help me? She's looking down on you now.	Biri yardımcı olabilir mi? Şu anda seni izliyor.	You've Got Mail-2	1998
I'm sure she is.	Bundan eminim.	You've Got Mail-2	1998
Why don't we bomb Fox Books?	Neden Fox'u bombalamıyoruz?	You've Got Mail-2	1998
Who's the author?	Yazarı kim?	You've Got Mail-2	1998
My friend said my daughter has to read the "shoe" books, so here I am.	Arkadaşım "ayakkabı" kitapları okumamı söyledi.	You've Got Mail-2	1998
Noel Streatfeild.	Noel Streatfeild.	You've Got Mail-2	1998
Noel Streatfeild wrote Ballet Shoes and Skating Shoes...	Noel Streatfeild Bale Ayakkıbaları ve Dans Ayakkabıları 'nı yazdı...	You've Got Mail-2	1998
...and Theatre Shoes...	...Tiyatro... ...aylık 450$.	You've Got Mail-2	1998
...and Dancing Shoes and...	...ve Dans Ayakkabılarını ve...	You've Got Mail-2	1998
I'd start with Ballet Shoes. It's my favorite.	Bale Ayakkabıları ile başlardım. Tercihim.	You've Got Mail-2	1998
Although Skating Shoes is completely wonderful.	Paten Ayakkabıları da çok güzel.	You've Got Mail-2	1998
But it's out of print.	Ama baskısı bitti.	You've Got Mail-2	1998
Streatfeild. How do you spell that?	Streatfeild. NasıI yazılıyor?	You've Got Mail-2	1998
S T R E A T F E l L D.	S T R E A T F E l L D.	You've Got Mail-2	1998
Kathleen Kelly. It was like her name was in the air.	Kathleen Kelly. Eminim adı her yerdedir.	You've Got Mail-2	1998
Just like that?	Aynen öyle mi?	You've Got Mail-2	1998
Everyone was talking about her today. Kathleen Kelly and her "situation."	Herkes onu konuşuyordu. Kathleen Kelly ve "durumu."	You've Got Mail-2	1998
And I was thinking that she'd make a great children's book editor.	Bence çok iyi bir çocuk kitabı editörü olabilir.	You've Got Mail-2	1998
What makes you think that?	Nereden çıkarttın?	You've Got Mail-2	1998
...she knows everything.	...her şeyi biliyor.	You've Got Mail-2	1998
She has flawless taste. She's famous for it.	İyi bir zevki var. Bununla ünlü.	You've Got Mail-2	1998
Salesmen swear by her. If she likes the book, it sells.	Satıcılar onu dinliyorlar. Hoşlandığı kitaptlar satılıyor.	You've Got Mail-2	1998
You're going to offer her a job?	Ona iş mi teklif edeceksin?	You've Got Mail-2	1998
What else has she got to do?	Ona yapacak başka neyin kaldı?	You've Got Mail-2	1998
Now that she's destitute. Thanks to you.	Şimdi yıkıIdı. Sayende.	You've Got Mail-2	1998
I don't see her working for you. Why not?	Senin için çalışmaz. Neden?	You've Got Mail-2	1998
She lacks the killer instinct.	Onda katil iç güdüsü yok.	You've Got Mail-2	1998
She's never fired anybody. Look at that little shop.	Kimseyi kovmadı. Şu küçük dükkanına bak.	You've Got Mail-2	1998
Those people have been there forever.	O insanlar ezelden beri orada.	You've Got Mail-2	1998
Till recently, when they all lost their jobs.	İşlerini yitirilene kadar.	You've Got Mail-2	1998
Thanks to you.	Senin yüzünden.	You've Got Mail-2	1998
I love how you've forgotten you had any role in her current situation.	Bu durumda pay sahibi olmanı unutmana bayılıyorum.	You've Got Mail-2	1998
It's so obtuse.	Çok saçma.	You've Got Mail-2	1998
It's so insensitive.	Ve duygusuz.	You've Got Mail-2	1998
Reminds me of someone.	Birini hatırlatıyor.	You've Got Mail-2	1998
Who does it remind me of?	Kimi hatırlatıyor?	You've Got Mail-2	1998
Could be stuck.	Sıkıştı.	You've Got Mail-2	1998
I hope it doesn't plummet.	Umarım bu şey zemine çakıImaz.	You've Got Mail-2	1998
Can it do that?	Olabilir mi?	You've Got Mail-2	1998
It cannot plummet to the basement.	Zemine çakıImaz.	You've Got Mail-2	1998
Hi, this is Joe Fox. Who's this?	Merhaba, ben Joe Fox. Kimsiniz?	You've Got Mail-2	1998
We are stuck in the elevator between the sixth and seventh floor.	Altıncı ve yedinci kat arasında asansörde sıkıştık.	You've Got Mail-2	1998
There's four of us.	Dört kişiyiz.	You've Got Mail-2	1998
If you don't get your ass up here now...	Hemen gelip gelmezsen...	You've Got Mail-2	1998
...and get us the hell out of here...!	...ve bizi buradan çıkartmazsan...!	You've Got Mail-2	1998
Call the super and then 9 1 1.	Kapıcıyı çağır sonra da 911'i ara.	You've Got Mail-2	1998
The fire department, that's right.	İtfaiye, tamam.	You've Got Mail-2	1998
We should jump in the air.	Havaya sıçrayın.	You've Got Mail-2	1998
We jump.	Sıçrayalım.	You've Got Mail-2	1998
The elevator thinks no one is here and it opens.	Asansör kimsenin olmadığını düşünür ve açılır.	You've Got Mail-2	1998
...three. Jump!	...üç. Sıçrayın!	You've Got Mail-2	1998
If I get out of here...	Buradan çıkarsam...	You've Got Mail-2	1998
...I'm going to start speaking to my momma.	...annemle yeniden konuşmaya başlayacağım.	You've Got Mail-2	1998
Wonder what she's doing right this minute?	Acaba şu anda ne yapıyor?	You've Got Mail-2	1998
If I ever get out of here...	Buradan çıkarsam...	You've Got Mail-2	1998
...I'm marrying Orit.	...Orit'le evleneceğim.	You've Got Mail-2	1998
I should marry her. I don't know what's stopping me.	Onunla evlenmeliyim. Neden yapmadığımı bilmiyorum.	You've Got Mail-2	1998
If I ever get out of here, I'm having my eyes lasered.	Çıkarsam lazerle göz tedavisi olacağım.	You've Got Mail-2	1998
If I ever get out...	Buradan çıkarsam...	You've Got Mail-2	1998
Where are my Tic Tacs?	Tik Tak'larım nerede?	You've Got Mail-2	1998
I came home tonight and got into the elevator.	Bu gece eve asansörle geldim.	You've Got Mail-2	1998
An hour later, I got out of the elevator...	Asansörden bir saat sonra çıktım...	You've Got Mail-2	1998
... and Brinkley and I moved out.	...ve Brinkley'le evden ayrıldık.	You've Got Mail-2	1998
Suddenly everything had become clear.	Birden her şeyi anladım.	You've Got Mail-2	1998
It's a long story...	Uzun bir hikaye...	You've Got Mail-2	1998
... full of the personal details we avoid.	...kişisel ayrıntıları atlıyorum.	You've Got Mail-2	1998