Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2039
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Come on, Ray. It's only 20 quid. No, I can't, Neil. | Yapma ama Ray, altı üstü bi' 20'lik. Olmaz, Neil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yeah, but it can't lose. No. | Evet ama kesin kazanacak. Olmaz. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look, I guarantee you a 50% return on your money | Bugün dersler bitmeden paranın yarısını geri vereceğimi garanti ederim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| So when do you make your move on Miss Booker Prize downstairs, then? | Alt kattaki Bayan Kitapçı'yı ne zaman tavlayacaksın bakalım? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, I don't. Turns out she's a bit literal minded, no foresight. 1 | Tavlamayacağım. Sabit fikirli çıktı. Pek ileri görüşlü değil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Whereas me, I can see for miles into the future. | Ama ben gelecekte millerce uzağı görebiliyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| A man needs a woman, Neil. | Kadınsız erkek olmaz, Neil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I've got Dennis. Dennis is male. | Dennis var. Dennis erkek. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| And he's a dog, in case you hadn't noticed. | Ayrıca köpek. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yeah, well, I don't want to complicate my life. | Hayatım karmaşıklaşsın istemiyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| This is a tenner! | Bu 10'luk be! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Walk! | Yürüyerek! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Accessing representative images of earthlings. | Yerkürelilerin temsili görüntülerine erişiliyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'm sorry, I'm not understanding. | Üzgünüm, anlamıyor ben. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Is that better, Kylie? Understanding you now, Sharon. | Daha iyi mi, Kylie? Anlıyorum şimdi seni, Sharon. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| By the power invested in me by the Intergalactic Council of Superior Species, | Galaksiler Arası Üstün Varlıklar Konseyi'nin bana verdiği yetkiyle... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I hereby pronounce a destruction order on the planet Earth. | ...Yerküre isimli gezegenin yok edilmesini emrediyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| With great respect, Sharon, we should not pronounce a destruction order | Affına sığınarak Sharon; Yerküreliler'e kendilerini kanıtlama şansı... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| before we've given these earthlings a chance to prove themselves. | ...vermeden önce yıkım kararını açıklamamalıyız. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| They've penetrated intergalactic space. | Galaksiler Arası sınırları ihlal ettiler. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Maureen is right. | Maureenh haklı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| They're clearly not a superior species. | Üstün varlıklar olmadıkları açık. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look at the way they copulate. | Çiftleşme yöntemlerine bakın. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| If these earthlings | Eğer bu Yerküreliler... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| can convince us that they are superior beings, then they may join our society. | ...bizi üstün varlıklar olduklarına ikna edebilirlerse aramıza katılabilirler. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| If they cannot, we must eliminate them, | İkna edemezlerse... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| for the moral well being of the entire Intergalactic Community. | ...tüm Galaksiler Arası Toplum'un ahlâki yapısı adına yok edilmeleri icap eder. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Thank you for explaining it to me, Sharon. | Açıkladığın için teşekkürler, Sharon. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Not at all, Miss Barker. | Lafı mı olur, Bayan Barker. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No, Grant, I don't want to talk to you. | Seninle konuşmak istemiyorum, Grant. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No, I don't want to see you, either. | Görüşmek de istemiyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| We had a great time last summer but it's over. | Geçen yaz güzel zaman geçirdik ama bitti. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What part of over do you not understand? | "Bitti"nin nesini anlamıyorsun ki? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Thank you for calling. Goodbye. | Aradığın için sağ ol. Güle güle. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| These questions of yours make it sound as if I thought | Hazırladığın bu sorular sanki beni, bu yazarın... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| this bloody author can string two words together. | ...iki dünyayı birleştirdiğini düşünmeme neden oluyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| But he can. It's a wonderful book. | Ama birleştirebiliyor. Çok güzel bir kitap. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Darling, didn't you read the memo? We're doing a demolition job. | Hayatım, bıraktığım notu okumadın mı? Biz yıkım işindeyiz. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| But it's the best thing he's ever written. Everyone says so. | Ama şimdiye kadar yazdığı en iyi şey. Herkes öyle söylüyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| That's why we have to pee on it from a great height. | O yüzden üzerine sıçmalıyız. Hem de en tepeden. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I want ten new questions, please, before noon. | Öğleden önce 10 yeni soru istiyorum, zahmet olmazsa. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Don't you know? She never reads the books. She hates books. | Kitap okumadığını bilmiyor musun? Kitaplardan nefret eder. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Why is she presenting a book programme, then? | Neden kitap programı sunuyor o zaman? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I spy trouble. Just... | Bela geliyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look, Catherine, you may despise her ego, | Bak, Catherine. Kadını küçümsüyor olabilirsin. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| but that's what people tune in to see. | Ama insanlar bunu görmek istiyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Not books, not authors, God forbid, | Ne kitapları, ne de yazarları; Tanrı korusun. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| but Fenella's rampant, pulsating, sexually arousing ego. | Sadece Fenella'nın şuursuz, hırçın ve tahrik eden egosunu görmek istiyorlar. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Books are finished. | Kitaplar ömrünü tamamladı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Our job is to provide scandal, gossip and character assassination, | Bizim işimiz skandal, dedikodu ve karakteri bitirme peşinde koşmak. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| with a thin veneer of literary respectability. | Bu işi de saygın bir şekilde cilalayarak yapmak. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, so we're not just selling out, then? We've sold out? | Reklam yapmıyoruz yani. Çoktan gişeyi kapattık. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| For God's sake, smile. | Tanrı aşkına, gülümse yahu. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| It's enough to make you weep, isn't it? | Seni ağlatmaya yetti ha? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The price of pickles. Don't even look at the marinated herring. | Turşunun fiyatı diyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I didn't want them, anyway. | İstemiyordum zaten. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Um, I also offer support and counselling on dips, dried fruit and pasta sauces. | Çerez, kuru meyve ve makarna sosu üzerine de destek ve danışmanlık hizmeti veriyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| She's gone. | Gitti. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The usual test, Sharon? The usual test, Kylie. | Her zamanki sınav mı, Sharon? Her zamanki sınav, Kylie. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| One earthling will be chosen randomly, | Galaksiler Arası İyilik ve Kötülük Rehberi tarafından... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Page 56. paragraph B. | Sayfa 56. Paragraf B | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Uh, page 56, paragraph D. | Sayfa 56. Paragraf D | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Uh, right. | Ah evet. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| To prove that they understand the difference between good and evil. | İyi ve kötü arasındaki farkı anladıklarını kanıtlamaları gerekli. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| How will they prove it? | Nasıl kanıtlayacaklar? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| They will be given the power that all superior beings have. | Onlara tüm üstün varlıkların sahip olduğu güç verilecek. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The earthling will be capable of doing absolutely anything. | Yerküreli istediği her şeyi yapma gücüne sahip olacak. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What if he uses his power for evil? | Ya gücünü kötülük için kullanırsa? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The Earth will be eliminated. | Yerküre yok edilecek. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| But if he uses it for good? | Peki iyilik için kullanırsa? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Then we welcome them to the Intergalactic Community. | Onları Galaksiler Arası Topluluk'a alacağız. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Are we ready, gentlemen? | Hazır mıyız, beyler? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Commencing random selection of earthlings. | Rastgele Yerküreli seçme işlemi başlatıldı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Processing... | İşlem devam ediyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Earthling. | Yerküreli... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Jolly good! | Aman ne güzel. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Wait! | Durun! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Selected. | ...seçildi. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| The earthling has ten days to prove he can use absolute power for good | Yerküreli'nin gücünü kötülük için mi yoksa... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| All they want me to do is help them sneer at people who write wonderful books. | Harika kitaplar yazan insanlarla alay etmemi istiyorlar. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, my producer just wants me to dig up dirt on Amenhotep Ill. | Yapımcım Amenhotep III'ün kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmamı istedi. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I keep telling them he had a kind nature | Güzel elleri olan nazik bir adam olduğunu söyleyip duruyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I would have loved to spend an evening with Amenhotep Ill. | Keşke Amenhotep III ile bir akşam geçirebilseydim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Yeah, except he's been dead 4,000 years, Rosie, | 4000 yıl önce ölmüş olmasa olurdu belki. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| and he'd spend all day long talking about embalming. | Muhtemelen bütün gün mumyalama hakkında konuşup dururdu. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, find me a good one that's still breathing. | O zaman hâlâ nefes alan birini bul bana. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Tell me about it. | Önce sen bana bul. Grant ne âlemde? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, well, Colonel Grant turned out to have issues. | Meğer Albay Grant'in sıkıntıları varmış. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Jssues? Yeah, like being clinically insane. | Sıkıntıları mı? Evet, klinik düzeyde deli olmak gibi. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Shame. | Çok yazık. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Maybe that's overstating it. | Abartı oldu belki. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Uh, just obsessive, possessive and pathologically jealous. | Ama adam, takıntılı, sahiplenici ve anormal düzeyde kıskanç. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What about him upstairs? | Ya üst kattaki? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, he tried to cheer me up in the supermarket. | Markette beni neşelendirmeye çalıştı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, so he's gay? | Gey yani. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, he's sympathetic, interested, available. | Eh yani, sempatik, sana ilgisi var, müsait. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| That's the way life works. No, he's not gay. | Hayat böyle. Yok ya, gey filan değil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| He's...very likeable. | Çok hoş biri aslında. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Mr Clarke. | Bay Clarke. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| This is the twelfth time you've been late this month, Mr Clarke. | Bu ay on ikinci defadır geç kalıyorsunuz. | Absolutely Anything-1 | 2015 |