Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3553
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You know, "why are you telling me what to do?" Yeah. | Bilirsin, "Neden bana ne yapacağımı söylüyorsun?" Evet. | American Crime-2 | 2015 | |
| "Because I can afford to be here. That's why." Mm hmm. | " Burada olmaya gücüm yeter. Nedeni bu." | American Crime-2 | 2015 | |
| I am your boss. | Ben senin patronunum. | American Crime-2 | 2015 | |
| That's why I can tell you what to do. | Bu nedenle ne yapacağını söyleyebilirim. | American Crime-2 | 2015 | |
| That's my whole day right there. | Benim oradaki bütün günüm böyle. | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm dealing with expectations on one side | Bir tarafta beklentilerle uğraşıyorum | American Crime-2 | 2015 | |
| and then entitlement on the other. | daha sonra diğer tarafta yetkilendirmelerle. | American Crime-2 | 2015 | |
| Hey, I'm gonna, uh, take Nikki and float some. | Hey, ben Nikki' yi alıp biraz dolaşacağım | American Crime-2 | 2015 | |
| Just... Okay. Kevin. | Sadece... Tamam. Kevin. | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm just... I'm just showing her around. Don't... | Sadece...çevreyi göstereceğim. Yapmayın... | American Crime-2 | 2015 | |
| That's... Don't go far, man. | Bu... Fazla uzaklaşmayın. | American Crime-2 | 2015 | |
| Okay. Let's go. | Tamam. Hadi gidelim. | American Crime-2 | 2015 | |
| He's enjoying his... His season, his school, yeah? Yeah. Yeah, he is. | Keyfini çıkarıyor, öyle mi? Evet. | American Crime-2 | 2015 | |
| Well, he's doing this... I don't really know anything about basketball. | Gerçekten basketbol hakkında bir bilgim yok. | American Crime-2 | 2015 | |
| But, uh... | Ama... | American Crime-2 | 2015 | |
| What did I tell you about those hands? | Sana o eller için ne demiştim? | American Crime-2 | 2015 | |
| What's up with you and Val? | Val ile aranızda ne oldu? | American Crime-2 | 2015 | |
| Nothing's up. | Hiçbir şey. | American Crime-2 | 2015 | |
| You're not together anymore? Nope. | Artık birlikte değil misiniz? Hayır. | American Crime-2 | 2015 | |
| I know you're not trying to act like no good girl. | İyi bir kız gibi hareket etmeye çalışmıyorsun. | American Crime-2 | 2015 | |
| Tell me what you said. | Sen ne diyorsun? | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm just saying you don't have to act like you're not down. | Mutlu değilmiş gibi hareket etmek zorunda değilsin. | American Crime-2 | 2015 | |
| I saw the pics you posted on, uh... | Gönderdiğin resimleri gördüm... | American Crime-2 | 2015 | |
| Well, that body's... Your body's bangin'. | O vücud...Vücudun çok seksiydi. | American Crime-2 | 2015 | |
| So that's why you brought me out here? | Beni buraya bu nedenle mi getirdin? | American Crime-2 | 2015 | |
| You think I get down? | Benimle sevişeceğini mi sanıyorsun? | American Crime-2 | 2015 | |
| I sent those to that ass... Eric. | Onları o dangalak Eric' e...yolladım. | American Crime-2 | 2015 | |
| He put those up 'cause that's all I gave him. | Onları oraya koydu çünkü ona tüm verdiğim onlardı. | American Crime-2 | 2015 | |
| Okay, why you getting on me? I didn't know. | Peki, neden bana kızıyorsun? Ben bilmiyordum. | American Crime-2 | 2015 | |
| You're all the same... Always trying to get some. | Hepiniz aynısınız.Birşeyler elde etmeye çalışırsınız... | American Crime-2 | 2015 | |
| you run and tell everybody how we're all sluts? | gider ve herkese nasıl bir sürtük olduğumuzu anlatırsınız? | American Crime-2 | 2015 | |
| That's not even me. | Bu ben değilim. | American Crime-2 | 2015 | |
| You're, like, notorious. | Kötü şöhretli birisin. | American Crime-2 | 2015 | |
| Okay, what do you know? | Tamam, ne biliyorsun? | American Crime-2 | 2015 | |
| I know I'm not a slut. I know that. | Ben bir sürtük değilim. Bunu biliyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| Go over there, then. | Durma, oraya git. | American Crime-2 | 2015 | |
| There. You can text me. | İşte. Bana mesaj atabilirsin. | American Crime-2 | 2015 | |
| How come you like modern stuff so much? | Neden modern şeyleri o kadar çok seviyorsun? | American Crime-2 | 2015 | |
| 'Cause I like being reductive. It's a challenge. | Çünkü indirgeyici olmayı seviyorum. Bu bir meydan okuma. | American Crime-2 | 2015 | |
| Mies Van Der Rohe... "Less is More." | Mimar Rohe der ki... "Basitlik iyi tasarımlara yön verir." | American Crime-2 | 2015 | |
| How's Nikki? | Nikki nasıl? | American Crime-2 | 2015 | |
| She all right. | İyi. | American Crime-2 | 2015 | |
| "All right"? | "İyi mi"? | American Crime-2 | 2015 | |
| We gonna see more of her? | Onu daha fazla mı görmen gerekiyor? | American Crime-2 | 2015 | |
| Girls, man... They just... just be trippin'. | Kızlar... onlar çok duygusal. | American Crime-2 | 2015 | |
| Yeah, they be trippin'. | Evet, çok duygusallar. | American Crime-2 | 2015 | |
| Lesson one. | Ders bir. | American Crime-2 | 2015 | |
| Women... you just... | Kadınlar... sen öylece... | American Crime-2 | 2015 | |
| You can't win. | ...kazanamazsın. | American Crime-2 | 2015 | |
| So it's about figuring out how much... | Bu yüzden bu bir hesap işi... | American Crime-2 | 2015 | |
| How much you gonna lose. | Kaybına bakacaksın. | American Crime-2 | 2015 | |
| How much you lose with mom? | Annemle ne kadar kaybettin? | American Crime-2 | 2015 | |
| You just don't want me to run and tell, huh? No, no. No, seriously. | Beni koşturmamak için söylemiyorsun. Hayır, hayır. Yok, gerçekten. | American Crime-2 | 2015 | |
| I didn't... I didn't lose anything. Okay. | Ben... bir şey kaybetmedim. Tamam. | American Crime-2 | 2015 | |
| I gave up a couple of things, | Birkaç şeyden vazgeçtim, | American Crime-2 | 2015 | |
| but that was by choice... Big difference. | Ama bu seçimleydi... Büyük fark. | American Crime-2 | 2015 | |
| When I was ready to be with your mother, I had to decide, | Annenle birlikte olmaya hazır olduğumda, karar vermem gerekenler, | American Crime-2 | 2015 | |
| "what kind of husband are you gonna be, what kind of father?" | "Nasıl bir koca ve nasıl bir baba olacağım?" | American Crime-2 | 2015 | |
| So, yeah, I... gave up things. | Bu yüzden ben...bazı şeylerden vazgeçtim. | American Crime-2 | 2015 | |
| But I wasn't gonna be the black man | Ama ailesini bir arada tutamayan | American Crime-2 | 2015 | |
| who couldn't keep his family together. | bir siyah adam olmayacaktım. | American Crime-2 | 2015 | |
| See, that's... that's what's messed up. | Bak...karışık olan şeyler işte bunlar. | American Crime-2 | 2015 | |
| It's like... Uh, you and mom, right, | Şöyle...sen ve annem, tamam mı, | American Crime-2 | 2015 | |
| you're always doing stuff or you're not doing this or that | her zaman bir şeyler yapıyorsunuz ya da şunu, bunu yapmıyorsunuz | American Crime-2 | 2015 | |
| 'cause you think people are watching you. | çünkü insanların sizi izlediğini düşünüyorsunuz. | American Crime-2 | 2015 | |
| No, we do how we do no matter what. | Hayır, her durumda nasıl yapılacaksa onu yaparız. | American Crime-2 | 2015 | |
| But don't ever think they're not keeping score. | Ama puan tutmadıklarını sakın düşünme. | American Crime-2 | 2015 | |
| Hello. This is Cammy. | Merhaba. Ben Cammy. | American Crime-2 | 2015 | |
| You didn't focus on the rape at all. | Tecavüze hiç odaklanmamışsınız. | American Crime-2 | 2015 | |
| You mentioned one guy by name, but that was it. | Bir kişiden ismen bahsetmişsiniz, ama sadece bu kadar. | American Crime-2 | 2015 | |
| I mean, you wrote that the school called the police? | Yani, okulun polisi aradığını yazmışsınız. | American Crime-2 | 2015 | |
| I mean, it sounds... It so... I presented the facts. | Yani, farklı yansıyor... Ben gerçekleri sundum. | American Crime-2 | 2015 | |
| I can't call it rape if the facts don't support that. | Gerçekler desteklemediği sürece buna tecavüz diyemem. | American Crime-2 | 2015 | |
| I it sounds weak. | Zayıf geliyor. | American Crime-2 | 2015 | |
| You asked me to keep you and your son anonymous. | Kendinizi ve oğlunuzu gizli tutmak istediniz. | American Crime-2 | 2015 | |
| That limits what I can say. | Bu benim söyleyebileceklerimi sınırlar. | American Crime-2 | 2015 | |
| You told me you were gonna go after the school. | Siz bana okulu takip edeceğinizi söylediniz. | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm not going to make things up, Anne. | Birşey uydurmayacağım, Anne. | American Crime-2 | 2015 | |
| When there are new facts, I'll report them. | Yeni gerçekler olduğunda, onları bildireceğim. | American Crime-2 | 2015 | |
| Hello? Yeah. | Alo? Evet. | American Crime-2 | 2015 | |
| If there's something new, I'll follow up, okay? | Yeni bir şey olursa, takip edeceğim, tamam mı? | American Crime-2 | 2015 | |
| Take care, Anne. | Kendinize iyi bakın, Anne. | American Crime-2 | 2015 | |
| Terri. Good morning, Tom. | Terri. Günaydın, Tom. | American Crime-2 | 2015 | |
| Hey, um, is Kevin okay? | Hey, Kevin iyi mi? | American Crime-2 | 2015 | |
| Kevin's fine. | Kevin iyi. | American Crime-2 | 2015 | |
| Oh, uh, just the... the article made it sound like... | Oh, sadece...yazıda farklı bir şeyler var... | American Crime-2 | 2015 | |
| What article? He was in trouble or some... | Ne yazısı? Bir sorunu var gibi, ya da... | American Crime-2 | 2015 | |
| What article? Uh, the Times Herald. | Ne yazısı? Times Herald. | American Crime-2 | 2015 | |
| There's something on their website about Kevin, | Web sitelerinde Kevin hakkında bir şey var, | American Crime-2 | 2015 | |
| something about a sexual assault. | bir cinsel saldırıyla ilgili şeyler. | American Crime-2 | 2015 | |
| Are they saying Kevin was assaulted? | Kevin' e taciz edildiğini mi söylüyorlar? | American Crime-2 | 2015 | |
| I didn't really understand what... | Ben gerçekten ne olduğunu anlamadım... | American Crime-2 | 2015 | |
| Uh, what did the police tell you? | Polis sana ne söyledi? | American Crime-2 | 2015 | |
| I mean, it's just kids. It was a party. | Yani, sadece çocuklar hakkındaydı. Bir partiydi. | American Crime-2 | 2015 | |
| Somebody's just... | Birisi sadece... | American Crime-2 | 2015 | |
| I mean, it's got to be a mistake, right? | Yani, bir yanlışlık olmalı, doğru mu? | American Crime-2 | 2015 | |
| Just stop talking. | Konuşmayı kes. | American Crime-2 | 2015 | |
| Rob Silverman's office. | Rob Silverman' ın ofisi. | American Crime-2 | 2015 | |
| It's Terri Lacroix. | Ben Terri Lacroix. | American Crime-2 | 2015 | |
| Can we return? | Size dönelim? | American Crime-2 | 2015 |