Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 5032
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I'm just a professional and I demand to be treated like one. | Ben sadece bir profesyonelim ve bana öyle davranıImasını istiyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Sluts! I bet you all bullshitted me. | Sürtükler! Bahse girerim benim arkamdan konuşuyorsunuzdur. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Where are we going? Take the road to Cluj and... | Nereye gidiyorsun? Cluj'a giden yola çık ve... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Take it by yourself mister, I don't leave the city. | Başınızın çaresine bakın bayım Ben şehirden ayrıImam. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Try the next one, it's my day off. | Sıradakini dene, bugün izin günüm. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You spend your day off all alone in the car? | İzin gününü tek başına arabada mı geçiriyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Got a problem with it, dickhead? You wanna take me to the movies? | Bununla ilgili bir sorunun mu var, çük kafalı? Beni filmlere mi götürmek istiyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm going to Predeal. | Predeal'a gidiyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm not. | Ben değil. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You're out of luck, handsome. | Şansın yokmuş yakışıklı. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Are you by any chance going where I am going? | Acaba benim gittiğim yere gidiyor olma ihtimaliniz var mı? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'll go wherever you want, sir. You're the client. | Nereye gitmek istiyorsanız giderim, efendim. Siz müşterisiniz. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Take the road to Cluj. | Cluj'a giden yola çık. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| We have to catch up with a bus. I'll pay whatever it costs. | Bir otobüsü yakalamalıyız. Parası neyse v. ereceğim | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I see that you're a decent client, sir. | Düzgün bir müşteri olduğunuzu anladım, efendim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I can tell a decent client when I see one. | Ben düzgün müşteriyi görür görmez anlarım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Sometimes I have to deal with indecent clients. | Bazen düzgün olmayan müşterilerle muhatap olmak zorunda kalıyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| If there's one thing I can't stand in life, | Hayatta katlanamadığım tek şey, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| it's an indecent client. | düzgün olmayan müşteridir. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Nice, huh? | Güzel, değil mi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| A gift from my wife. | Karımdan bir hediye. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| So what's an "indecent client" to you? | Peki "düzgün olmayan müşteri" sizin için nedir? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| One who makes you stop the car to buy cigarettes and vanishes... | Sigara almak için arabayı durdurup ortadan kaybolanlar... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| letting you wait for Judgement Day with the meter running. | taksimetre çalışırken kıyamet gününe kadar bekletenler. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Just an example. | Sadece bir örnek. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| And if I was one like that? | Ya ben de öyle biriysem? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| But you're not a gypsy! | Ama sen çingene değilsin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I was talking about gypsies! | Ben çingenelerden bahsediyorum! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You know, I'm a very open minded person. | Bilirsin, ben açık fikirli bir adamım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| For me it's live and let live., | Benim için yaşa ve yaşat vardır. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| But I'll tell you one thing: | Ama sana tek bir şey söyleyeceğim: | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Gypsies, we should kill them all. | Çingeneler, onların hepsini öldürmeliyiz. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| All of them? That would take a lot of work... | Hepsini mi? Ama bu çok zahmetli olur... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Just a matter of organization. | Sadece bir organizasyon meselesi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| The Liberals are back in the street? | Özgürlükçüler sokağa geri mi döndü? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Loredana! | Loredana! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Loredana? I must be dreaming! | Loredana? Hayal görüyor olmalıyım! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| No shit, it's really her! | Hayır, kahretsin, bu gerçekten o! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Who? Loredana, my idol! | Kim? Loredana, idolüm! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Wait a second, I can't miss this. | Bekle bir dakika, bunu kaçıramam. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Here, sign this. | Al, bunu imzala. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| To Baby. | Bebek için. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| When I see you on TV, I go crazy. | Seni TV'de gördüğüm zaman, deliriyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I beat my old lady for a couple hours just to calm down. | YaşIı kadınımı sakinleşmesi için birkaç saat döveceğim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Trying to feel me up or something? | Bana sarkıntıIık mı yapıyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Looking for action? | Aksiyon mu arıyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Beat it! | Def ol! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You fucking gypsy! | Seni lanet olası çingene! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You talkin' to me? | Bana mı diyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You, go see your mother! | Sen, git anneni becer! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You insultin' mom? Y | Sen annemi mi aşağıladın? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You? Motherfucking son of a bitch? | Sen mi? AşağıIık orospu çocuğu? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Hey, boys, come check this out! | Hey, çocuklar, gelin şuna bakın! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| One moment. | Bir saniye. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Just some small business, I'll be right back. | Küçük bir işim var, hemen dönerim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I beg you! You have a decent client waiting here! | Sana yalvarıyorum! Düzgün müşterin burada bekliyor! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Where are you, boys? Come to daddy! | Neredesiniz çocuklar? Babanıza gelin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That damn gypsy is stealing my car! | Lanet çingene arabamı çalıyor! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Sprint Taxi. Check in. Answer please. | Sprint Taxi. Kontrol. Cevap Iütfen. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Car 132, do you hear me'? | Araç 132, beni duyuyor musun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| 132'? | 132? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| 132, Roger. | 132, Roger. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Try not to be late for dinner, 132. I bought some chicken. | Akşam yemeğe geç kalmamaya çalış, 132. Tavuk aldım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Great... | Harika... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Do you miss me a little bit,132? | Beni birazcık özledin mi,132? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Piss off! | Def ol! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Hey, girls, are you free tonight? | Hey, kızlar, bu gece boş musunuz? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Roadhog! Keep driving! | Kötü şoför! Sürmeye devam et! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Message for Gianni. | Gianni için mesaj. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I just called... | Her şeyi düşününce... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| to tell you that, all things considered... | seninle vaktimi harcadığımın... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I think I've been wasting my time with you. | farkına vardım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You've disappointed me on every occasion. | Beni her durumda hayal kırıklığına uğrattın. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm going abroad. | Ben yurtdışına gidiyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| For any further contact, look for me in France. | İletişime geçmek istersen, beni Fransa'da ara. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Goodbye my darling. | Hoşça kal sevgilim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Are you sure of your choice? | Yaptığın seçimden emin misin? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Yes, Mrs. Marion. | Evet, Bayan Marion. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| No regrets? | Hiç pişmanlık yok mu? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| We always regret something. But we have to keep going. | Her zaman pişman olduğumuz zamanlar olur. Ama devam etmek zorundayız. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| She's got guts, this girl. | Bu kızda cesaret var. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| What do you mean by that wink, Mr. Gigi? | Bu göz işaretiyle ne demek istiyorsunuz, Bay Gigi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Ah, women! | Ah, kadınlar! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You little rascal... | Seni küçük kerata... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It seems to me that Mr. Gigi's advances are bothering you, Dora... | Bana öyle geliyor ki Bay Gigi'nin tavsiyeleri senin canını sıkıyor, Dora... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| A little, yes. What advances? | Biraz, evet. Hangi tavsiyeler? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Why does it bother you? | Neden canını sıkıyor? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It's neither the time nor the place... | Zamanı ve yeri doğru değil... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That depends. | Bu değişir. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Mr. Gigi is starting to think that you're available. | Bay Gigi senin müsait olduğunu düşünmeye başladı. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Why would you have left a perfect husband, | Onun kadar yakışıklı birini bulmayacaksan | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| if not to find a handsome guy like him'? | neden harika bir kocayı terk ediyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You can always refuse his advances, but never in a violent manner. | Onun sırnaşmalarını her zaman reddebilirsin, ama asla kızgın bir tutumda değil. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| The art of rejection is pan of the job. | Reddetme şekli bu işin profesyonelliği. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I must confess... | İtiraf etmeliyim ki... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| that I feel a little offended. | biraz gücendim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Dora is trying to get over a marriage. | Dora evliliğinin üstesinden gelmeye çalışıyor. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| A marriage is like a zoo, you know, | Evlilik hayvanat bahçesi gibidir, bilirsin, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| a reserve where one loses his proper reflexes. | insanın doğal reflekslerini kaybettiği bir ortam. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| She must learn the laws of the jungle all over again. | Onun orman kanunlarını tekrar öğrenmesinin zamanı. | Asphalt Tango-1 | 1996 |