Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 562
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| But Dane's helped us track her here to Los Angeles. | Ama Dane onu Los Angeles'e takip etmemizi sağladı. Ama Dane onun izini buraya, Los Angeles’e kadar sürmemize yardım etti. Ama Dane'nin yardımı onu Los Angeles'a kadar takip etmemizi sağladı. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Yo, if we could take her out... | Evet, eğer onu saf dışı bırakabilirsek... Onu aradan çıkarırsak,... Eğer onu alt edebilirsek... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...the entire network falls apart. | ...tüm ağları çökecek. ...tüm ağ çöker. ...tüm şebeke parçalara bölünür. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Forty one, what's your 20? | 41 numara konumun nedir? Burası 41, durumun ne 20? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Let's check it out. Come on. | Bakalım. Haydi. Bir bakalım hadi. Haydi bir göz atalım. Hadi ama. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Let me get my shoe on. Shit. | Bekle ayakkabılarımı giyineyim. Lanet. Dur da ayakkabımı giyeyim. Siktir! İzin ver de ayakkabılarımı giyeyim. Hay amına koyayım! | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Jesus Christ. | İsa aşkına. Aman Tanrım! Yüce İsa! | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| What the shit is that? | Buda ne böyle? O şey de ne öyle? O da neyin nesi? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Come on, look at his hands. | Eline baksana. Hadi ama ellerine baksana. Bilmiyorum. Ellerine bak. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Well, well, enjoying the view? | Manzara güzel mi? Şunlara bakın, manzaranın tadını mı çıkarıyorsunuz? Vay, vay. Gösterinin keyfini mi çıkarıyorsunuz? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Where are we? | Neredeyiz? Neredeyiz? Neredeyiz? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| You're gonna meet your friend, Dane. | Arkadaşınla buluşacaksın, Dane. Arkadaşın Dane ile tanışacaksın. Arkadaşın Dane ile görüşeceksin. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Trouble? Little bit. | Sorun? Biraz. Sorun mu yaşadınız? Ufak bir tane. Sorun çıktı mı? Sayılır. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Were you followed? l don't think so. | Takip eden oldu mu? Sanmıyorum. Takip edildiniz mi? Hiç sanmıyorum. Takip edildiniz mi? Sanmıyorum. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| No, no way they followed us. | Hayır, kimse bizi takip etmedi. Hayır, bizi takip etmiş olmalarının imkânı yok. Hayır, bizi takip etmeleri imkansız. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| We were traveling, like, 80 miles an hour. | Saatte 80 mil hızla gittik. Saatte 120 kilometre hızla gidiyorduk. Saate 130km hızla gidiyorduk. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| No. Don't. Stella... | Hayır. Yapma. Stella... Hayır! Yapma Stella. Olamaz. Stella yapma... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...he's not like the others. | ...o onlar gibi değil. O diğerleri gibi değil. ...o diğerleri gibi değil. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Stella. | Stella. Stella. Stella. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| It's a pleasure to finally meet you. | Sizinle buluşmak benim için büyük keyif. Seninle sonunda tanışmak bir zevk. Sonunda tanışabildiğimize sevindim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I imagine this must be very unsettling. | Bunun olağandışı olduğunu kabul ediyorum. Bunun senin için çok kafa karıştırıcı olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu durumun huzurunu ne kadar kaçırdığını düşünebiliyorum. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| My wound... | Benim yaram... Yaram... Yaram... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...was superficial... | ...yüzeyseldi... ...çok derin değildi. ...fazla derin değildi... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...and so somehow l've managed to hold on... | ...bu yüzden kendime hâkim oldum... Ve bir şekilde... ...ve her nasılsa... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...all these years... | ...ve bunca yıI... ...tüm bu yıllara,... ...bunca yıl... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...to some semblance of my humanity. | ...insanlığımı korumayı başardım. ...insanlığıma tutunmayı başardım. ...içimdeki insani kıvılcımı kaybetmedim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| That's not possible. | Bu imkânsız. Böyle bir şey olamaz. Bu mümkün değil. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| No? | Hayır mı? Öyle mi? Öyle mi? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| How do you feed? | NasıI besleniyorsun? Nasıl besleniyorsun? Nasıl besleniyorsun? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Does that all the time. | Devamlı yapıyor. Bunu hep yapar. Bunu hep yapar. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Fucking disgusting. | Mide bulandırıcı. İğrenç bir olay. İğrenç bir şey. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Why did you start writing me letters? | Neden bana mektup göndermeye başladın? Bana mektup yazmaya neden başladın? Bana neden mektuplar yazmaya başladın? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Why did you start reading them? | Neden sen onları okumaya başladın? Sen neden okumaya başladın? Sen neden okumaya başladın? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| You knew things... | Senin bildiklerin var... Bazı şeyleri,... Bir şeyler biliyordun,... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...things other people couldn't possibly know. | ...hiç kimsenin bilemeyeceği şeyler. ...başkalarının bilemeyeceği şeyleri biliyordun. ...diğer insanların bilemeyeceği türden şeyler. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| And l wanted answers. | Ve ben cevaplar istiyorum. Ve ben sorularıma cevap almak istiyordum. Ve ben de bazı cevaplar istiyordum. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| You wanted revenge. | Sen intikam istiyorsun. Sen intikam istiyordun. İntikam istiyordun. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| And the only way to get that... | Ve bunu sadece güçle... Ve onu almanın tek yolu... Bunu yapabilmenin tek yolu da... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...is with force. | ...elde edebilirsin. ...benim gücümle olur. ...güçle olur. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| They're old service tunnels. | Eski bakım tünelleri var. Bunlar eski hizmet tünelleri. Eski servis tünelleri. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| An earthquake in the '70s rendered them useless... | 70'lerde meydana gelen bir depremde kullanılamaz hale geldiler... 70'li yıllardaki bir deprem oraları kullanılmaz hâle getirmiş... 70'lerdeki deprem onları kullanılamaz hale getirdi... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...but Lilith has carved them out as a nest. | ...ama Lilith oraları bir yuvaya dönüştürdü. ...ama Lilith oraları kendileri için bir yuvaya çevirdi. ...fakat Lilith onlar için orayı yuva haline getirdi. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| This the only entrance? The rest are sealed off. | Tek giriş burası mı? Diğer girişler kapalı. Tek giriş burası mı? Diğerleri mühürlenmiş. Tek giriş burası mı? Geri kalanları, tıkalı. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| How many uglies are we talking? lt's hard to say. | Kaç ucubeden bahsediyoruz? Bunu tespit etmek zor. Burada kaç çirkin şeyden bahsediyoruz? Tahmin etmesi güç. Burada tam olarak kaç çirkin şeyden bahsediyorsunuz? Söylemesi zor. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I'm sure we can handle it. | Eminim bunu halledebiliriz. Eminim üstesinden gelebiliriz. Eminim bunu halledebiliriz. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Wait, you're planning on just walking in there and killing her? | Bekle, yani sizler şimdi oraya girip onu öldürmeyi mi planlıyorsunuz? Dur bir dakika, yani oraya öylece girip onu öldürmeyi mi planlıyorsun? Dur biraz, öylece oraya gidip, onu öldürmeyi mi planlıyorsunuz yani? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| We got big guns, sweetheart. | GüçIü silahlarımız var, tatlım. Bizde sağlam silahlar var tatlım. Güçlü silahlarımız var, cicim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| We've gone into nests like this before: Seattle, New Orleans. | Bunun gibi yuvalara daha önce de girdik: Seattle, New Orleans. Bu tarz yuvalara Seattle ve New Orleans'da da girmiştik. Daha önce Seattle ve New Orleans'ta yaptığımız gibi yuvalarına giriyoruz. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Yeah, this ain't our first picnic. | Evet, bu ilk pikniğimiz değil. Evet bu bizim ilk pikniğimiz değil. Evet, bu bizim ilk partimiz değil yani. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| This one might be different though. | Ama bu sefer daha zorlu olabilir. Ama bu seferki farklı olabilir. Ama bu seferki biraz farklı olabilir. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Lilith is in L.A. for a reason. | Lilith'in Los Angeles te olmasının bir sebebi olmalı. Lilith bir şey yüzünden Los Angeles'da. Lilith bir nedenden ötürü Los Angeles'ta. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Whatever it is, I'm certain she's brought backup. | Her neyse, Mutlaka korumaları vardır. Ve o her ne ise eminim destek getirmiştir. Ne sebepten olursa olsun, yanında destek getirdiğine eminim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Well, it could be our only shot. | Yani, bu tek şansımız olabilir. Bu bizim tek şansımız olabilir. Bu tek şansımız olabilir. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Yeah. What if she disappears? | Evet. Kaçarsa ne olacak? Evet. Ya ortadan kaybolursa? Evet. Ya kaçar giderse? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Who knows how long it'll be before we find her again. | Onu tekrar bulmak kim bilir ne kadar sürer. Onu bir daha bulmamız ne kadar sürer kim bilir. Onu tekrar bulmamız kim bilir ne kadar sürecek. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Use the daylight as usual. | Günışığından faydalanın. Her zamanki gibi gündüz yapın. Her zamanki gibi güneş ışığını kullanın. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Give yourselves an out. | Size kaçma imkânı sağlar. Kendinize bir çıkış yolu verir. Size çıkış yolu yaratır. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| If it's daylight, what about you? | Gündüz gidersek, sen ne yapacaksın? Eğer gündüz olacaksa, sana ne olacak? Eğer güneş ışığı olursa, sana ne olacak? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I don't go. | Ben gelmeyeceğim. Ben gitmeyeceğim. Ben gitmiyorum. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Right. | Tabi. Tabii ya. Doğru ya. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| lt's the best time to do it. Yeah. | Bunu yapmanın en iyi zamanı. Evet. Bu en uygun vakit. Öyledir. Bunu işi yapmanın en iyi zamanı. Evet. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| lf the four of us can corner her lf three of you can corner her. | Dördümüz onu köşeye sıkıştırırsak... Üçünüz onu köşeye sıkıştırırsanız. Eğer dördümüz onu sıkıştırırsak... Eğer üçünüz sıkıştırırsanız... Dördümüz onu köşeye kıstırabilirsek... Üçünüz onu köşeye kıstırabilirseniz. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I never agreed to any of this. | Ben hiçbir şeye onay vermedim. Bunların hiçbirine dâhil olmayı kabul etmedim. Bunların hiç birini kabul etmedim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Told you. | Sana demiştim. Size söylemiştim. Size söylemiştim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Lil Lilith, l | Lil... Lilith, ben... Lil... Lilith, ben... Lilith, ben... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I l've detained the witnesses from the motel. | Ben... Oteldeki tanıkları gözaltına aldım. ...moteldeki tanıkları alıkoydum. Moteldeki tanıkların hepsini göz altına aldım. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I was thinking maybe it was time. | Artık zamanın geldiğini düşünüyorum. Belki de zaman gelmiştir diye düşünüyordum. Zamanı gelmiştir diye düşünmüştüm de. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| She wants to know about the Alaskan, Stella. | Alaskalı hakkında bilgi istiyor, Stella. Alaskalı olana, Stella'ya ne olduğunu bilmek istiyor. Alaskalı kadın Stella, Senin hakkındakileri bilmek istiyor. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| She's | O... O... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I sent her packing back to Barrow. | Onu Barrow'a geri gönderdim Onu Barrow'a, eşyalarını toplamaya gönderdim. Onu paketleyip Barrow'a geri gönderdim. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| She wants to know how you can be so sure. | NasıI emin olabildiğini bilmek istiyor. Nasıl bu kadar emin olabildiğini bilmek istiyor. Nasıl bu kadar emin olduğunu bilmek istiyor. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| How can l be so? | NasıI emin mi...? Nasıl mı emin... Nasıl mı bu kadar emin... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Because I threatened her. I scared her. | Çünkü onu tehdit ettim. Onu korkuttum. Çünkü onu tehdit ettim, onu korkuttum. Çünkü onu tehdit ettim. Gözünü korkuttum. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| She was afraid of me. | Benden korktu. Benden korkuyordu. Benden korkuyordu. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Well, what did she just? | Ne dedi...? Tek yapabildiği... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Mind if I sit? | Oturabilir miyim? Oturmamın mahsuru var mı? Oturmamın bir mahzuru var mı? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| May I? | Acaba? Alabilir miyim? Alabilir miyim? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Go ahead. | Buyur. Keyfine bak. Al, al. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| So, what's your plan now? | Planın ne? Peki şimdiki planın ne? Şu anki planın ne peki? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Going back to Barrow? | Barrow'a dönmek mi? Barrow'a dönmek mi? Barrow'a geri dönmek mi? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I can't. | Dönemem. Dönemem. Dönemem. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Can't risk them following me back there. | Beni oraya takip etmelerine izin veremem. Beni oraya takip etmeleri riskini alamam. Oraya kadar izlenme riskini göze alamam. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Yeah. | Evet. Evet. Evet. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Home is an unfamiliar concept. | Dönmek kabul edilemez bir seçenek. Ev alışık olmadığımız bir kavram. Ev, benim için yabancı bir kavram. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I haven't been home in years. | Yıllardır evime dönemedim. Yıllardır evime girmedim. Yıllardır evime hiç uğramadım. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Your daughter. | Kızın. Kızının,... Kızının... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| What was her name? | Adı neydi? ...adı neydi? ...adı neydi? | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Addie. | Addie. Addie. Addie. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Adeline. | Adeliane. Adeline. Adeline. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| That's beautiful. | Çok güzel. Çok güzelmiş. Güzelmiş. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| She'd have been 6 next week. | Haftaya altıncı yaşına girecekti. Haftaya 6 yaşına girecekti. Önümüzdeki hafta 6'sına basacaktı. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I heard the window shatter upstairs. | Üst katta pencerenin kırıIdığını duydum. Üst katta camın... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I rushed back to her room. | Odasına koştum. Odasına doğru koştum. Odasına doğru koştum. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I saw him. | Onu gördüm. Onu gördüm. Onu gördüm. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| I saw him there in the window with her. | Onu pencerede kızımla gördüm. Onu camın kenarında kızımla gördüm. Pencerenin yanında kızımı onunla gördüm. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| He looked back at me. | Bana bakıyordu. Dönüp bana baktı. Bana doğru baktı. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Those black eyes... | Kara gözleriyle... O kara gözlerinin... Kapkara gözleri... | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| ...hollow. | ...boş bir şekilde. ...içi boştu. ...boş boş bakıyordu. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| And then she was gone. | Ve sonra kayboldu. Sonra kızım gitmişti. Sonra da o gitmişti. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 | |
| Nobody believed me. | Kimse bana inanmadı. Kimse bana inanmadı. Kimse bana inanmadı. | 30 Days of Night Dark Days-1 | 2010 |