Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8413
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We hung out with your new boss. | Yeni patronunla takıldık biraz. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
We may like her even better than we like you, Bob. | Onu senden daha çok sevebiliriz sanırım. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
You like everybody better than me. | Herkesi benden daha çok seviyorsunuz zaten. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
But so impolite to bring it up. | Ama yine de açıkça söylemesi çok kaba oldu. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Oh, uh, no. | Hayır, buyurun. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[Bob] No, you. | Hayır, siz buyurun. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[Bob] Go. Please go. | Geçin, lütfen geçin. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I'll make some more. Oh, no, it's fine. | Biraz daha yapayım. Hayır, yeterli. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
But I can make fresh. This is still good, right? | Ama tazeleyebilirim. Bu hâlâ taze öyle değil mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[pop] What happened? | Ne oldu? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I don't know. Maybe the acid in the coffee did something to the thing in the thing. | Bilmiyorum. Belki kahvedeki asit makineye bir şey yapmıştır. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Excuse me. Are you actually reading Moby Dick? | Affedersin, sahiden Moby Dick mi okuyorsun? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I'm getting an accounting certification. | Evet, muhasebecilik sertifikası alıyorum. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Why do I always do stuff like this? | Bu şey neden hep böyle yapıyor? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[Steve] I think Bob and Ms. Thorne make a cute couple, don't you? | Bob ve Bayan Thorne iyi bir çift olurlar, öyle değil mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
What? You think she'd go for him? | Ne yani? Sence onunla çıkar mı? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I don't know. She's that type. | Bilmiyorum, sanki o tipte biri gibi. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
What type? | Hangi tipte? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
The type that goes for, uh, potential. | Çıkabilecek tipte, potansiyel olarak. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Hey, look. There's a lot of people with potential in the world. | Dinle, dünyada potansiyele sahip bir sürü insan var. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I don't think Bob is one of them. Okay? | Ama Bob'un onlardan biri olduğunu hiç sanmıyorum, tamam mı? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Sure. Okay. | Pekâlâ. Tamam. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[Bob] American lit? | Amerikan Edebiyatı mı? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
It's not required. | Olmasa da olur. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I just wanted something with a little human spirit in it, you know? | Sadece içinde birazcık insan ruhu olan bir şey olsun istedim, anlarsın ya. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And I like whales. Don't read the end. | Ayrıca balinaları severim. Sonunu sakın okuma. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Now I feel bad because your mom's paying for half my tuition, | Annen öğrenim harcımın yarısını karşılıyor ve ben kendimi çok kötü hissediyorum. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
so I kind of feel like I'm defrauding her, you know? | Sanki onun hakkını yiyormuşum gibi geliyor, biliyor musun? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And then I trash the coffee maker. | Üstüne bir de kahve makinesini bozuyorum. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Well, don't worry about it. | Bunu kafana takma. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
We got, like, ten of those things on sale. | Bundan satışta bekleyen 10 tane daha var. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And as far as the class goes, well... | Dersler iyi gittiği sürece... | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
it'll be our secret. | Bu aramızda kalacak. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Smart. | Zekice. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
It's okay. | Tamamdır. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I think you killed it. | Evet, galiba onu hakladın. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Guess I'll have tea. Yeah. | Sanırım ben çay alacağım. Evet, ben de. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I'll make it. | Ben yaparım. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
By the way, your sweater's on inside out. | Bu arada kazağını ters giymişsin. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Don't work too late. Good night. I won't. Good night. | Çok geç vakte kadar çalışma. İyi geceler. Çalışmam, iyi geceler. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[grumbles] Ah, Christ! | Tanrım! | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Oh! [laughs] Jesus! | Aman Tanrım! | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[Ms. Thorne] Sorry. No, it's okay. | affedersin. Hayır, sorun değil. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
My heart actually stopped there for a second. | Neredeyse kalbim duracaktı. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I am so sorry. Yeah. | Çok özür dilerim gerçekten. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Hey, did you get a chance to finish up those form 69 J's? | Hey, şu 69 J'leri bitirme fırsatı bulabildin mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Mailed them out today. Oh. | Bugün hepsini yolladım. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Uh, did you keep a file copy? Because I never saw them, you know. | Birer kopyasını aldın mı? Çünkü hiçbirini görmedim, anlarsın ya. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
On my desk. | Masamın üstünde. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
You pulling some O.T.? | Fazla mesai mi yapıyordun? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Um Well, I was drinking some tea, | Aslında biraz çay içeyim demiştim... | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
but I managed to spill an entire cupful into my keyboard. | Ama bütün fincanı klavyeme dökmeyi başardım. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Do you think I ruined it, the keyboard? | Sence bozmuş muyumdur, klavyeyi yani? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
It was just herbal tea, but | Sadece bitkisel çaydı, ama... | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Herbal tea. Like it makes a difference. | Bitkisel çay. Sanki fark eder gibi. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. I'm sure it'll be fine. | Evet. Eminim sorun olmaz. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
This elevator doesn't seem to be working. | Görünüşe bakılırsa asansör çalışmıyor. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I can just walk up. I'm just going up to the roof. | Ben yürürüm, zaten çatıya çıkacağım. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Uh, why? To throw myself off, actually. | Neden? Kendimi aşağı atmak için. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
What? I'm just kidding. | Ne? Şakaydı. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I like to go up sometimes just to look at the stars. | Bazen sırf yıldızları seyretmek için yukarı çıkmayı severim. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Would you like to come with? | Gelmek ister misin? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Uh really? | Sahi mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
[Ms. Thorne] My folks were big campers. | Aile büyüklerim iyi kamp yaparlardı. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I would just lay out and watch the stars all night. | Öylece uzanıp bütün gece yıldızları seyrederdim. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
In August, there's meteor showers. | Ağustos'ta meteor yağmuru olmuştu. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
One night I saw 33 shooting stars. | Bir gecede tam 33 tane kayan yıldız görmüştüm. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
You know, I don't think I've ever seen one. | Biliyor musun, ben hiç görmedim sanırım. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
It's comforting, isn't it? | Huzur verici değil mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
How inconceivably huge the universe is. | Evrenin bu hayal edilemez büyüklüğü. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Comforting? It's terrifying. | Huzur verici mi? Bu dehşet verici. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
But just against something so infinite, | Ama... Böylesine sonsuz bir şeyin karşısında... | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
nothing with our lives can seem so... | ...kısacık hayatımızdaki hiçbir şey... | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
consequential. | ...o kadar önemli durmuyor. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Your brother told me you and he used to go camping with your mom. | Kardeşin eskiden annenle hep birlikte kampa gittiğinizi söyledi. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
My father died when we were little, | Babam biz küçükken öldü. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
so she was always trying to be the dad, too, you know? | O yüzden hep bizim için aynı zamanda baba olmaya çalışırdı. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
We'd usually end up in a hotel. | Genellikle soluğu otelde alırdık. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
You two are, uh, friendly, you and my brother? | Siz ikiniz iyi arkadaşsınız değil mi? Yani sen ve kardeşim. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
He's a sweet guy. | O çok şeker birisi. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
He's sweet? Hmm? | Şeker biri öyle mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
He's sweet? | Şeker öyle mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Did I say something wrong? He's married. | Yanlış bir şey mi söyledim? O evli. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And he's thinking about you a lot! | Ve durmadan seni düşünüyor! | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Whoa. | Pekâlâ. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Ronnie and Janet | Ronnie ve Janet... | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Who's Ronnie? | Ronnie kim? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And Janet, his wife, they've been together forever, | Ve Janet, yani eşi, ikisi sonsuza dek beraberler. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
and she's like a sister. | Benim için kız kardeş gibi. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And he's thinking about you | Ronnie seni düşünüyor. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Aren't you married? | Sen evli değil misin? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Uh, well, I was. | Evliydim. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
And you never once thought about another woman? | Ve hiç başka bir kadını düşünmedin mi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
That's different. She's good to him. | Ama bu farklı. Onun eşi çok iyi biri. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
Your wife wasn't good to you? | Senin eşin iyi değil miydi? | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
She She took up with another guy. | O başka biriyle kaçtı. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
She left me to be with him. | Onunla olabilmek için beni terk etti. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
I know what that's like. | Nasıl olduğunu bilirim. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
You do? I do. | Bilir misin? Evet. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |
But I don't think about your brother that way. | Ama kardeşin hakkında o şekil bir şey düşünmüyorum. | Bob Funk-1 | 2009 | ![]() |