• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9567

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Can you please? Yapabilir misin lütfen? Tamam. Broken City-1 2013 info-icon
Put some powder on me, so I don't feel left out. Belki biraz pudra sürerim, böyle kendimi dışlanmış hissetmem. Broken City-1 2013 info-icon
No. Okay. Olmaz. Tamam. Broken City-1 2013 info-icon
But I feel uncomfortable around those people. Ama o insanların yanında kendimi rahatsız hissederim. Broken City-1 2013 info-icon
Ladies and gentlemen, the First Lady of New York, Bayanlar ve baylar, New York şehrinin First Lady'si, Cathleen Hostetler. Broken City-1 2013 info-icon
Equality has finally come to New York. Eşitlik nihayet New York'a geldi. Broken City-1 2013 info-icon
Some said that now wasn't the right time Bazıları bu savaşı başlatmak için... Broken City-1 2013 info-icon
to wage this fight. ...doğru zaman olmadığını söyledi. Broken City-1 2013 info-icon
Well, I say there's never a wrong time Ama ben, hakkıyla size ait olanlar için... Broken City-1 2013 info-icon
to fight for what is rightfully yours. ...savaşmanın yanlış bir zamanı yoktur diyorum. Broken City-1 2013 info-icon
I say there is never a wrong time Ben, kabadayılara baş kaldırmanın yanlış bir zamanı yoktur diyorum. Broken City-1 2013 info-icon
Even if they're powerful bullies. Hatta bunlar güçlü kabadayılar olsa bile. Broken City-1 2013 info-icon
Especially if they're powerful bullies. Özellikle de güçlü kabadayılarsa. Broken City-1 2013 info-icon
That just makes the victory so much sweeter. Bu durum zaferi çok daha tatlı yapar. Broken City-1 2013 info-icon
And today we declare a victory. Ve bugün bir zafer ilan ediyoruz. Broken City-1 2013 info-icon
Today we declare, with our hearts full Bugün göğsümüz ileride başımız dik olarak ilan ediyoruz ki... Broken City-1 2013 info-icon
"This is my life, "Bu benim hayatım ve canım kimi isterse onu severim." Broken City-1 2013 info-icon
Come on, buddy, show me your face. Hadi dostum, yüzünü göster bana. Broken City-1 2013 info-icon
You read The Times this morning? Bu sabah The Times'ı okudun mu? Hayır, okumadım. Broken City-1 2013 info-icon
I read the Post, like the rest of New York. Ben Post okuyorum, tıpkı New York'un geri kalanı gibi. Broken City-1 2013 info-icon
Interesting editorial. İlginç bir baş makale. Broken City-1 2013 info-icon
That rag is a glorified tabloid for rich people. O çöplük, zenginler için abartılmış bir tabloid. Broken City-1 2013 info-icon
You're rich, aren't you, Nick? Sen zenginsin, öyle değil mi Nick? Broken City-1 2013 info-icon
Filthy rich, Son olaylar bir göstergeyse şayet, Karun kadar zenginsin. Broken City-1 2013 info-icon
I heard your speech went down gangbusters last night. Biliyor musun, dün gece konuşmanın polisler arasında tarihe geçtiğini duydum. Broken City-1 2013 info-icon
Like opening night of Mamma Mia! Mamma Mia'nın açılış gecesi gibi! Broken City-1 2013 info-icon
Queens doing backflips in the aisles. Kraliçenin koridorlarda taklalar attığını söylüyorlar. Broken City-1 2013 info-icon
Someone you know attend? Bildiğin biri mi katıldı? Broken City-1 2013 info-icon
You know who's really excited about this new law? Şu yeni kanun hakkında en çok kim heyecanlanıyor biliyor musun? Broken City-1 2013 info-icon
Who? Artie. Kim? Artie. Broken City-1 2013 info-icon
He says he's never written so many prenups in his life. Hayatında hiç bu kadar çok evlilik öncesi sözleşme yazmadığını söylüyor. Broken City-1 2013 info-icon
You remember Artie? Artie'yi hatırlıyor musun? Onu her gün düşünüyorum. Broken City-1 2013 info-icon
You didn't mention the election last night. Dün gece seçimden bahsetmedin. Broken City-1 2013 info-icon
It was not the proper forum. Uygun bir toplantı değildi. Broken City-1 2013 info-icon
Darling, Sevgilim, seçim dönemindeyiz. Broken City-1 2013 info-icon
Every forum's the proper forum. Her toplantı uygun bir toplantıdır. Broken City-1 2013 info-icon
A little to the left. Birazcık sola. Broken City-1 2013 info-icon
Is this what you do all day? Bütün gün yaptığın bu mu? Broken City-1 2013 info-icon
Spy on beautiful women in swanky restaurants? Fiyakalı restoranlarda güzel kadınları izlemek mi? Broken City-1 2013 info-icon
If you consider the finer bodegas of Bensonhurst swanky. Bensonhurst'un en iyi şarap dükkanlarını fiyakalı olarak kabul edersen ancak. Broken City-1 2013 info-icon
We should do this more often. It's time you earned your keep. Bunu daha sık yapmalıyız. Sanırım paranı kazanmanın zamanı geldi. Broken City-1 2013 info-icon
Does that mean I get paid this month? Bu ay maaş alacağım demek mi bu? Broken City-1 2013 info-icon
Yep. Soon as I see that phone bill. Aynen. O telefon faturasını görür görmez. Broken City-1 2013 info-icon
He's my brother. What do you want? O benim erkek kardeşim. Ne istiyorsun ki? Broken City-1 2013 info-icon
Send him a phone card. O bir telefon kartı gönder. Evet, göndermem lazım, değil mi? Broken City-1 2013 info-icon
He doing all right? Durumu iyi mi? Bildiğin gibi işte. Broken City-1 2013 info-icon
Sing Sing ain't no place for guys with good hearts. Sing Sing iyi yürekli insanlara göre bir yer değil. Broken City-1 2013 info-icon
Why'd the mayor call you? Belediye başkanı seni neden aradı? Broken City-1 2013 info-icon
She's grabbing her things. Eşyalarını topluyor. Kahretsin. Broken City-1 2013 info-icon
Smile. Attagirl. Gülümse. Aferin kızıma. Broken City-1 2013 info-icon
Stand up. Get your coat. Keep smiling and talking. Kalk hadi. Paltonu al. Gülümsemeye ve konuşmaya devam et. Broken City-1 2013 info-icon
My heart is pounding. Purse. Kalbim güm güm çarpıyor. Çanta. Broken City-1 2013 info-icon
Come here. Gel buraya. Kapıya ondan önce git. Broken City-1 2013 info-icon
Then get across the street so you can cover her. Sonra caddenin karşısına geç, böylece nereye gittiğini görebiliriz. Broken City-1 2013 info-icon
Call me when you got her. Okay. Bulduğunda beni ara. Tamam. Broken City-1 2013 info-icon
Katy, what do we have? Pekala Katy, gözlerim sensin. Elimizde ne var? Broken City-1 2013 info-icon
Uptown on Madison, towards 45th. She picked up a bodyguard. Madison'da merkezin dışında, 45'e doğru. Bir arkadaşıyla konuştu, korumasını aldı. Broken City-1 2013 info-icon
Keep at her pace. Tamam, mesafeni koru. Aranızda iki kişiden fazla olmasın. Tamam mı? Broken City-1 2013 info-icon
Okay, she just took a call. Tamam. Şu anda telefonla konuşuyor. Demin bir çağrı aldı. Broken City-1 2013 info-icon
BlackBerry? It's a flip phone. Blackberry mi? Kapaklı telefon. Broken City-1 2013 info-icon
I need you to get in closer. Ona biraz yaklaşmanı istiyorum, tamam mı? Broken City-1 2013 info-icon
Get me a name, Katy. A place, a time, something. Bir isim kap Katy, bir yer, bir zaman, herhangi bir şey. Broken City-1 2013 info-icon
No, no, no. I understand. So, uh, what time, darling? Yo, yo, anlıyorum. Peki, ne zaman sevgilim? Broken City-1 2013 info-icon
It's him. She's arranging a meeting. Bu o. Bir buluşma ayarlıyor. Broken City-1 2013 info-icon
I got her. Tamam, onu ben devralıyorum. Broken City-1 2013 info-icon
Yeah. I'll be there soon. Tamam. Tamam, biraz sonra orada olurum. Broken City-1 2013 info-icon
Ma'am! Ma'am! Wait. Sorry. Hanımefendi! Hanımefendi! Bekleyin. Affedersiniz. Broken City-1 2013 info-icon
It's yours. I think you dropped this. Bu sizin. Sanırım düşürdünüz. Broken City-1 2013 info-icon
Yes, thank you. Oh, you're welcome. Evet, teşekkür ederim. Rica ederim. Broken City-1 2013 info-icon
Should we follow her? Roosevelt'e gidiyor. Onu izleyelim mi? Broken City-1 2013 info-icon
No, she'll figure we were here soon enough. Hayır, çok yakında burada olduğumuzu anlayacaktır. Broken City-1 2013 info-icon
Find out who this number belongs to. Bu numaranın kime ait olduğunu öğrenmeni istiyorum. Broken City-1 2013 info-icon
If he drives a Lexus, we got our guy. Bir Lexus sürüyorsa adamımızı bulduk demektir. Broken City-1 2013 info-icon
Welcome back to the Roosevelt, Mrs. Hostetler. Roosevelt'e tekrar hoş geldiniz Bayan Hostetler. Broken City-1 2013 info-icon
Thank you, Kenny. Teşekkür ederim. Broken City-1 2013 info-icon
I got him. You got him? Adamı buldum. Buldun mu onu? Broken City-1 2013 info-icon
Oh, I got him. And it's good, Billy. Hem de nasıl buldum. Üstelik bayağı iyi Billy. Broken City-1 2013 info-icon
How good? Ah. Wondrous good. Ne kadar iyi? Harikulade iyi. Broken City-1 2013 info-icon
They teach you that at DeVry? Harikulade mi? DeVry'de size bunu mu öğretiyorlar? Broken City-1 2013 info-icon
I go to Hunter, asshole. Oh, pardon me. Ben Hunter'a gidiyorum pislik herif. Çok affedersin ya. Broken City-1 2013 info-icon
It's a sophisticated place. I got sophisticated friends. Orası gayet kültürlü bir yer. Oldukça kültürlü arkadaşlar edindim. Broken City-1 2013 info-icon
We read books, drink wine. Kitap okuyor, şarap içiyoruz. Sahi mi? Broken City-1 2013 info-icon
You old enough to drink? Şarap içecek büyüdün mü? Broken City-1 2013 info-icon
You'd be surprised what I'm old enough to do. Neleri yapacak kadar büyük olduğumu bilsen şaşardın Billy. Broken City-1 2013 info-icon
Hey, easy. Hey, ağır ol, tamam mı? Mesela oy kullanacak kadar büyüğüm. Broken City-1 2013 info-icon
It might come of some interest when casting my ballot Ve, oy pusulasını damgalarken... Broken City-1 2013 info-icon
to know that Jack Valliant's campaign manager, ...Jack Valliant'ın, Paul Andrews adındaki kampanya müdürünün... Broken City-1 2013 info-icon
a guy named Paul Andrews, is fucking the mayor's wife. ...belediye başkanın eşini düdüklediğini bilmek epey ilginç olabilir. Broken City-1 2013 info-icon
Bullshit. And he drives a Lexus. Ha siktir oradan. Üstelik bir Lexus kullanıyor. Broken City-1 2013 info-icon
This is good. Bu gayet iyi. Bu adeta sınırda bir haz Billy. Broken City-1 2013 info-icon
You learn that at Hunter too? Bunu da mı Hunter'da öğrendin? Bilmek istemez miydin? Broken City-1 2013 info-icon
This is not gonna go over good with the mayor. Belediye başkanı bunu hiç de iyi karşılamayacak. Broken City-1 2013 info-icon
That is a cold bitch. Tam bir şırfıntı. Broken City-1 2013 info-icon
Your attention, please. Dikkat lütfen! Broken City-1 2013 info-icon
All luggage and parcels must be attended at all times. Tüm valiz ve kolilerin daima bagaja verilmesi gerekmektedir. Broken City-1 2013 info-icon
Montauk. Round trip. Peak. Montauk. Gidiş dönüş. Broken City-1 2013 info-icon
How you looking against the kid? Çocuğun karşısında nasıl gidiyor? Rakamlar istikrarlı gidiyor. Broken City-1 2013 info-icon
Steady? Yeah. İstikrarlı? Evet. Broken City-1 2013 info-icon
What the fuck does that mean? Steady is a prelude to a shift. Bu da ne demek yahu? İstikrar değişimin peşrevidir, tamam mı? Broken City-1 2013 info-icon
In what direction? Hangi yönde peki? Broken City-1 2013 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9562
  • 9563
  • 9564
  • 9565
  • 9566
  • 9567
  • 9568
  • 9569
  • 9570
  • 9571
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim