Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 107
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Run, Luke, run. Do what your sister says, you hear me! | Kaç, Luke, kaç. Luke, ablanın dediğini yap, duydun mu? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Exit the house, now! Father? | Hemen evden çık. Baba? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Not again. | Tekrar olmayacak. | 13 Hours-1 | 2011 | |
We're out of here ... now! | Çıkalım buradan. Hemen. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Run. Running, running. | Koş, koş, koş. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Come on. Hurry up. | Acele et. Çabuk. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Pull over. | Kenara çekil. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Hurry. I have to shoot, move. | Acele edin. Hadi! Acele edin. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Come on! Come on, hurry up! | Hadi! Hadi! Acele edin! | 13 Hours-1 | 2011 | |
Go! | Yürü! Yürü! | 13 Hours-1 | 2011 | |
Where is it? | Nerede bu? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Yet a few hundred meters, it will be behind the trees. | Birkaç yüz metre kaldı, sağdaki ağaçların arasında olabilir. | 13 Hours-1 | 2011 | |
It was time. | Fazla vaktimiz yok. | 13 Hours-1 | 2011 | |
When we get there, give me time to my pack up. | Vardığımız zaman, aletlerimi hazırlamam için süre ver. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I'm fine. | İyiyim. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Where is dad? Where's Charlie? | Babam nerede? Charlie nerede? | 13 Hours-1 | 2011 | |
He did not make it, sorry. | Başaramadılar, üzgünüm. | 13 Hours-1 | 2011 | |
We can not stay here. Do you know something better? | Burada böylece oturamayız. Daha iyi bir fikrin var mı? | 13 Hours-1 | 2011 | |
There's someone through it. | Birisi buraya geliyor. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Pack your stuff. Wait a minute, I told you I ... | Malzemelerini al. Bekle bir saniye, sana söylemiştim... | 13 Hours-1 | 2011 | |
Come on. Come on. | Hadi. Hadi. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I shoot the bastard down. | Boşver şu piçi, Mcrae. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I can certainly wait. | Kesinlikle bekleyebilirim. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Damn! Help him, Stephen. | Siktir. Ona yardım et, Stephen. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Can he run. As if he has a choice. | Koşabilecek misin? Başka şansım varmış gibi. | 13 Hours-1 | 2011 | |
What the hell? | Bu da ne böyle? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Wait. Wait. Silence. | Durun. Durun. Sessiz olun. | 13 Hours-1 | 2011 | |
They're dead. What? They're dead. | Öldüler. Ne? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Are we in trouble? We can go the goddamn police car! | Başımız belada mı? Kahroları polis arabası ile gidebiliriz. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Come on ... | Hadi. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Damn. | Siktir. | 13 Hours-1 | 2011 | |
What is she doing? What is she doing? | Bu ne bok yapıyor? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Anybody out there? | Kimse var mı? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Go on. Go on. | Hadi. Hadi. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Let's go. Come on! | Gidelim. Hadi! | 13 Hours-1 | 2011 | |
How is that? | Ne oldu? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Stephen, can you fix it? | Stephen, cipi çalıştırabilir misin? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Need help? Why do not Thurs, Douglas. | Yardım lazım mı? Neden başımdan siktir olmuyorsun, Douglas? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Doug, do you take me to the bathroom? | Doug, Luke'u buradan götürür müsün? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Honey, go along with Doug. | Tatlım, Doug ile birlikte git. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You can hide and be still. | Saklanın ve sessizce bekleyin. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Luke, I bet Stephen de jeep the talk and then we get away. | Luke, eminim Stephen cipi çalıştırır, sonra da buradan gideriz. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Come on. Take care. | Hadi. Dikkatli ol. | 13 Hours-1 | 2011 | |
It's good, I promise. | Söz veriyorum herşey düzelecek. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Please say it to you can get underway, Stephen. | Lütfen cipi çalıştırabileceğini söyle, Stephen. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I think you, me and Luke are the only survivors of this family. | Bence sen, ben ve Luke bu ailenin kalan son fertleriyiz. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You should look at this. | Bunu görmen lazım. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Did you hear me, Stephen? | Duydun mu, Stephen? | 13 Hours-1 | 2011 | |
He can not be gotten under way be. | Bunu tamir edemem. | 13 Hours-1 | 2011 | |
How can you be so sure? | Nereden biliyorsun? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Because the part we need Mom sits in the boot of her cunt. | Çünkü ihtiyacımız olan parça annemin arabasında. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I reached her flat tire, dirty slut. | Onun da lastikleri patlak. Pis fahişe. | 13 Hours-1 | 2011 | |
What did you say? | Ne dedin sen? | 13 Hours-1 | 2011 | |
I reached her flat tire before in went into the cafe. | Bara gitmeden önce onun lastiklerini patlatmıştım. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I tried to avoid that she would meet her lover. | Sevgilisi ile buluşmasını engellemeye çalışıyordum. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Stupid bitch. | Aptal fahişe. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I can not be there to see her. | Görmek için burada olamadım. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Luke said she was standing in the pouring rain, desperately trying to change her tire. | Luke'un dediğine göre, yağmur altında lastiği değiştirmeye uğraşmış. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Dad did not help her, and it took her almost one hour. | Babam da yardım etmediği için neredeyse bir saat uğraşmış. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Is not that funny? | Çok eğlenmiştir. | 13 Hours-1 | 2011 | |
This is a police car, Stephen. | Bu polis arabasındaydı, Stephen. | 13 Hours-1 | 2011 | |
If your hair had not delay ... | Ona vakit kaybettirmeseydin... | 13 Hours-1 | 2011 | |
she was probably with her lover having sex. | ...muhtemelen kötü birisi yerine şu anda sevgilisi ile birlikte olurdu. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Do you understand that, Stephen? | Anladın mı, Stephen? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Our mother is probably dead. | Annemiz muhtemelen öldü. | 13 Hours-1 | 2011 | |
And if she is ... | Eğer ki annem... | 13 Hours-1 | 2011 | |
is your fault. | ...senin yüzünden öldüyse... | 13 Hours-1 | 2011 | |
You can not buck on me. | Beni suçlayamazsın. | 13 Hours-1 | 2011 | |
If it is not that guy from Sussex went into the bed is ... | Başka adamın yatağına girmeseydi bu yaşanmazdı. | 13 Hours-1 | 2011 | |
that take your damn back! | Sözünü geri al. | 13 Hours-1 | 2011 | |
It's not my fault she's dead! | Ölmesi benim hatam değil. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You take that back! No. | Sözünü geri al. Hayır. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You take the fuck back! | Kahrolası sözünü geri al. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You've broken my nose. | Benden uzak dur. | 13 Hours-1 | 2011 | |
What the hell happened? What was that? | Ne oldu? O da neydi? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Where's Stephen? | Stephen nerede? | 13 Hours-1 | 2011 | |
He's gone. | Gitti. | 13 Hours-1 | 2011 | |
What? He hit by ... | Ne? Çıldırdı... | 13 Hours-1 | 2011 | |
and I could not stop him. | ...engelliyemedim. | 13 Hours-1 | 2011 | |
He was terrified. | Çok korkmuştu. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I think I got him injured, but ... | Sanırım onu yaraladım... | 13 Hours-1 | 2011 | |
I remember nothing after he hit me. He has beaten you? | ...ama önce onun vurduğunu hatırlıyorum. Sana mı vurdu? | 13 Hours-1 | 2011 | |
It's too late. | Artık çok geç. | 13 Hours-1 | 2011 | |
And the jeep will not start. | Cip te öldü... | 13 Hours-1 | 2011 | |
My family is ... | ...ailem de. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Jesus, you totally glowing. | Tanrım, çok ateşin var. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You must promise me that for Luke I'll make it if something happened. | Eğer bana bir şey olursa Luke'la ilgileneceğine söz vermelisin. | 13 Hours-1 | 2011 | |
I promise. He is now okay. | Söz veriyorum. Şu anda durumu iyi. | 13 Hours-1 | 2011 | |
He's asleep now. | Uyuyor. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Jesus! | Tanrım! | 13 Hours-1 | 2011 | |
It's okay. He sleeps like a rose. We need a plan. | Sorun yok. Melek gibi uyuyor. Uyanırsa bir şeyler düşünürüz. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Not here. Not now. | Burada olmaz. Şimdi olmaz. | 13 Hours-1 | 2011 | |
You said that even in that room. | Odada söyledikleri gibi, işin zevkini çıkar, Doug. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Olivia, stop it! | Sarah, kes şunu. | 13 Hours-1 | 2011 | |
What's going on? Nothing Luke, we think the next step. | Ne oluyor? Yok bir şey, Luke. Sadece plan yapıyoruz. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Sarah, what is it? | Sarah, sorun ne? | 13 Hours-1 | 2011 | |
Doug! It's Sarah! | Doug! Sarah! | 13 Hours-1 | 2011 | |
Get out. Get out! | Kaç! Kaç! | 13 Hours-1 | 2011 | |
Get out of here with me! | Benden uzak durun. | 13 Hours-1 | 2011 | |
Where's Stephen? Sarah! | Stephen nerede? Sarah! | 13 Hours-1 | 2011 |